Arama

Yarı Nedir? - Tek Mesaj #1

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Haziran 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YARI a.
1. İkiye bölünen bir bütünün birbirine eşit bölümlerinden, parçalarından her biri: Yirmi, kırkın yarısıdır.
2. Bir tamlayanla, bir sürenin, bir uzamın, bir eylemin, bir şeyin birbirlerine aşağı yukarı eşit olan iki bölümünden biri: Ayın ilk yarısı çok yağışlı geçti. Yolun yansını katettik. Elmanın yarısını yemek.
3. Yarı yarıya, iki eşit parçaya bölerek, yarısı birisine, yarısı ötekine verilmek üzere: Bu parçayı yarı yarıya paylaşacaksınız; yarısı kadar, yarısı ölçüsünde: Gelirimiz yarı yanya azaldı. Otel yarı yarıya boştu. || Yarıda kalmak, sözkonusu bir iş ya da girişim ise bitmemek, tamamlanmamak.

■ — Geom. Bir E nokta kümesinin bir A parçası. (A nın E deki tümleci olan A, A ya bindirilir ya da onunla eşyapılıdır.) [Bk. an- sikl. böl.]

Oy. Yarı yarıya, şans oyunlarında ikide bir olan şans (kırmızı ve siyah, tek ve çift vb.).

Spor. Takım sporlarında, bir maçın, aralarında bir dinlenme süresi bulunan iki bölümünden her biri: devre: Birinci yarı. Gol ikinci yarıda atıldı.

♦ sıf.
1. Sözkonusu olan bütünün yarısı kadar olan için kullanılır: Yarı yol. Yarı fiyatına alırım.
2. Yarı bel, bel hizası: Yarı beline kadar suya girmişti. || Yan buçuk, önemsiz miktarda, bitirip tamamlamadan, yarım yamalak: Yarı buçuk bir dil eğitimi görmüştü. || Yarı gece, gecenin tam ortası, gece yarısı. || Yarı yolda, katedilen, bir yolun yarısında: başlatılan bir eylemi bitirmeden: Bizi yarı yolda bıraktı. || Yarı... yarı..., aşağı yukarı eşit nicelikte iki öğeden oluşmuş şey için kullanılır: Yan yün, yarı pamuklu bir kumaş.

—Ask. Yan seyyar birlikler, kadrosunda bulunan motortu taşıtlarla bir bölgeden bir başkasına bir seferde intikal edemeyen birliklere verilen ad. (Bu birlikler, istenilen bölgeye ek olarak verilecek araçlarla kademeli olarak gönderilirler. Ayrıca, birliğin bir bölümü ve ağırlıkları motorlu olarak hareket ederken telanı da yaya olarak gönderilebilir.)

—Bine. Yarı alıkoyma, at yürürken gerektiğinde, binicinin elleriyle dizginlere belli oran ve biçimde hükmederek atı yavaşlatması ve atın dengesini art kısma kay- dırması.|| Yarı çark, manej üzerinde bir yarı dönüş yaparak, çarkı tamamlamadan öbür yana dönmek ve ters yönden ikinci bir çark yaparak hareketi tamamlamak.! Yarı daire, manej çalışmaları sırasında atı ön ayakları üzerinde 180° döndürmek ya da çalışma gerektiriyorsa atı art ayakları üzerinde sağa ya da sola 180° çevirmek.

—Cez. huk. Yan serbestlik sistemi, mahkûmun mesleki çalışma ya da sağlık gibi nedenlerle belirli bir süre için gözetim altında cezaevinden çıkmasına izin veren ceza infaz rejimi.

—Çekird. fiz. Radyoaktif yan ömür, bir radyoelementin başlangıçta var olan atomlarının yarısının radyoaktif bozun- mayla kaybolmuş olduğu zaman; genellikle T1/2 ile gösterilir. (Bunun sonucunda sözkonusu radyonüklidin bu süre sonunda kütlesinin ve radyoaktifliğinin yarı yarıya azaldığı anlaşılır. T1C yarıömrü X bo- zunma sabitine T1/?= İn 2/X bağıntısı ile bağlıdır ve bu belirli bir sayıdaki atomun ortalama ömrü olan t= 1/ X = 1,44 T1/2 ile karıştırılmamalıdır.)

—Graf. Yarı logaritma gösterimi, içindeki iki büyüklükten birinin aritmetik bir cetvel, ötekinin logaritma cetveliyle gösterildiği grafik gösterimi.

—İkt. Yarı dökme, küçük satış ambalajlarına konulmadan önce geçici bir ambalaj içinde büyük miktarda teslim edilen mal. I Yan mamul, hammaddesinden başlanarak kısmen işlenmiş, daha sonra yeniden işlenecek ya da yeniden ambalajlanacak olan ürün.

—Kürkç. Yarı bitiştirme, iki derinin uzatma parçası olarak birbirine eklenmesi. (Bu teknik, özellikle vizon işlenirken kullanılır; böylece maliyet düşürülür.)

—Mad. oc. Yan dik damar, eğim açısı bakımından yatay damar ile dik damar arasında yer alan damar (eğimi 30° ile 50° arasında değişir).

—Metalürj. Yan işlenmiş alaşım, sıcakta ve soğukta uygulanan biçim değiştirme işlemlerini ısıl işlemlerle birleştiren sanayisel bir süreç sonunda elde edilen alaşım; bu işlemlerin amacı bir döküm külçesinden yarı işlenmiş bir ürün elde etmektir. (Eşanl. YARI MAMUL.)

—Müc. Yarı değerli taşlar, has taşları belirtmek için kullanılan ticari terim.

—Orm. san. Yarı ağır, yoğunluğu 0,65 ile 0,79 arasında olan reçinesiz oduna denir.

—Siyas. bil. Yan temsili sistem, temsili demokrasiyle (temsilcilerin seçimle işbaşına geldiği) doğrudan demokrasi (referandum, halkın vetosu) yöntemlerini birleştiren siyasal rejimler için kullanılır. (Bu deyim, Büyük Britanya'da olduğu gibi, seçilenlerin halkın sıkı denetimi altında olduğu saf temsili demokrasiler için de kullanılır.)

—Spor. Yarı ağır, güreş, boks ve halterde sporcuların ağırlık gruplarından biri (güreşte 87-97 kg, profesyonel boksta 75-81 kg, halterde 75-82,5 kg arası sporcuların bulunduğu sıklet). || Yarı final -* YARIFİ- NAL. || Yarı finalist - YARIFİNALİST. || Yarı mukavemet, atletizmde orta mesafe yanş- ları.

—Bisiklette 100 km'lik pistte sporcu nun antrenörünü izleyerek yaptığı yarış.

—Tarım mak. Yan taşınır, ön kısmı bir traktörün çekme çubuğuna bağlı olan ve arka kısmı bir ya da iki tekerlekle toprağa değen tarım alet ve makinesine denir.

—Teknol. Yan yuvarlak eğe bir kenan yassı ve öbürü çember yayı biçiminde eğe.

—Tekst. Yarı çözgülük büküm, atkı ipliklerinin normal bükümü ile çözgü ipliklerinin normal bükümü arasındaki büküm derecesi.

—ferz. Yarı ön, önü açık bir giysinin iki ön kanadından her biri.

Tıp. Serum içi yaşam yan süresi, bir kimsenin ten dolaşımına sokulan bir maddenin miktannın yarıya inmesi için geçmesi gereken süre.

♦ be. Düşük bir yeğinliği, bir sınıflandırmada belirtilere yakın ya da ondan düşük bir derecede olan bir niteliği, bir durumu belirtir: Yarı sıcak. Yan soğuk. Yan ölü. Yan aydın. Yarı deli. Yarı karanlık.

ANSİKL. Geom. Yarı kavramı, çoğu kez, kapalı olarak bir uzunluğun yarısı ya da bir açı kesmesinin yarısı tipinden kavramlara bağlıdır. Birincisi için, [AB] karşılaştırma uzunluğunun bir temsilcisi ise I, [AB] nin ortası olduğuna göre bunun yarısı [Al] ve [IB] ile gösterilir. İkincisi için, [xAy] (ya da [xAy]) karşılaştırma açı kesmesi ise ve [Az) bunun iç açıortayı olduğuna göre, [xAz] ve [zAy] ilk kesmenin yarılarıdır. Ancak, daha genel olarak, yarı kavramı eksenel hatta merkezi bakışım kavramına bağlıdır. Dolayısıyla bu kavramın kullanılması incelik ister.

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.