Arama

Vandallık veya Vandalizm - Tek Mesaj #3

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
1 Temmuz 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
VANDALİZM a. (fr. vandalisme'den). VANDALLIK'ın eşanlamlısı.

VANDALLIK
a. (fr. vandalisme'den).
1. Vandalın düşünce ve davranış biçimi.
2. Vandalın yaptığı iş. (Eşanl. VANDALİZM.)

—ANSİKL. "Vandallık sözcüğü Fransız devrimi sırasında çıktı. Konvansiyon üyesi rahip Grögoire, bu terimi, Devrim'in ikinci yılında, 14 fructidor’daki raporunda “etrafı kırıp geçirmek” anlamında kullandı. Bunun ağır bir geçmişi vardı, ideolojileri ve biçimleri, Erostratos’un Efes tapınaklarını yıkmasında görüldüğü gibi, çoğu kez öldürücü olmuştur. Yunanistan'ı yağma eden Roma, yenen taraf her şeyi yapma hakkına sahiptir, kuralını uyguluyordu. Lord Elgin, İngiliz müzelerini zenginleştirmek için tapınakları parçalarken uygarlığa hizmet ettiğini düşünüyordu. Colbert, ajanlarına (memurlarına) “İtalya'da güzel olan ne varsa hepsi bizim olmalı” diye emir veriyordu. Fransız akademisi, 1686’da Roma'dan altmış sekiz kasa heykel gönderirken de uygarlığa hizmet ettiğini düşünüyordu. işgal ettiği İtalya'yı boşaltan Bonaparte için de durum aynıdır. Bu kaçırma eylemleri eşyaya zarar vermez, buna karşılık ideolojiler genellikle yıkıcıdır. Sanat düşmanı papalar ve imparatorlar Doğudaki hıristiyan kalıntılarını ele geçirmekte V. yy.’ın vandallarından geri kalmadılar. Ama Barbarlar kırmaktan çok talan ederlerdi. Onların gözünü kamaştıran şey sanat yapıtları değil zenginlikti. Buna karşılık AvrupalI fatihler Amerika'daki kolomb öncesi halkların kültür varlıklarını sistemli bir biçimde yok ettiler.
XVI. yy.'da katolikler ve protestanlar aynı hırsla karşılıklı olarak birbirlerinin anıtlarını ve eşyalarını ortadan kaldırdılar. Ortaçağdan kalma mimarlık değerleri tüm bölgelerde silindi. Rönesans, Antikçağ'a yeniden hayat vererek kendi anlatım biçimini geçmiş dönemin biçimine göre ayarlamakla yetindi, buna karşılık klasikçilik daha uzlaşmaz bir tutum takındı. Her tür yıkımları içinde şatolar, kiliseler, tablolar, heykeller, modası geçmiş halılar ve tümtanrı- cı niteliği kimi sofuları kızdıran Michelangelo’nun Leda'sı da vardır. Fransa'da Louis XIV döneminde, 1671 yılında Chartres kilisesi minberinin ve XVIII. yy.'da da St.-Germain-l'Auxerrois kilisesi minberinin yıktırılması, 1785'te papaz Maydieu'nün Troyes'deki kiliselerde “hatların kabalığı, kostümlerinin gülünçlüğü ve maskara halleriyle kiliseleri bozan küçük heykelcikleri” temizlemesi ve Madame de Maintenon' un Versailles'daki antik yapıtlara yapraklar takması ince zevk adına yapılan işlerdi.

Fransız devrimi, 1790'dan başlayarak krallığın, soyluların ve din adamlarının ayrıcalıklarına ilişkin arşiv belgelerinin yakılmasını buyurdu. Ağustos 1792 kararnamesi, Paris'teki heykel ve anıtların temizlenmesini emrediyordu; bronzdan yapılmış olanlar top ve tüfek yapımında kullanılacak, altın olanlar eritilip külçe haline getirilecekti. Günlük araç ve gereçler de eritilecekti. Rahip Grögoire Konvansiyon’ da, yok edilen yapıtların listesinin "ciltler dolusu" olduğunu söyledi. Montalembert, Du vandalisme (Vandallık üstüne) adlı yapıtında, eksik de olsa, bunların önemli bir listesini verdi. Yıktırılan birçok yapıdan çıkan malzeme, kamu yapılarının inşasında kullanıldı. Vbndallığa karşı Konvansiyon'un çıkardığı kararnameler etkisiz kaldı: sanat yapıtlarına zarar verenler için öngörülen iki yıllık hapis cezası uygulanmadı.
XIX. yy.’dan başlayarak, koruyucu bir sistem geliştirilmeye çalışıldı. Ancak van- dallık tümüyle önlenemedi. 1825’te bir İngiliz amatör, Jumieges yazıtlarının parçalarını talan'etme hakkını aldı. 1892'de Laon belediyesi, eski Louis d'Outremer kulesinin yıktırılmasını kararlaştırdı. Gaillon, Saint-Wandrille parça parça satıldı. Restorasyon, zaman zaman beceriksizlik ve işin önemini kavrayamamak yüzünden, koruması gereken sanat yapıtlarını bozarak vandallığın başka bir biçimini yarattı.
Fransa’da, bugün tarihsel anıtlar servisinin çalışmalarına (başlangıcı 1837'ye kadar uzanır) ve restorasyon tekniklerindeki gelişmelere rağmen tehlike tümüyle atlatılmış sayılamaz

Kaynak: Büyük Larousse