Arama

Sanat Tarihi ve Arkeoloji - Tek Mesaj #4

_AERYU_ - avatarı
_AERYU_
Ziyaretçi
6 Temmuz 2015       Mesaj #4
_AERYU_ - avatarı
Ziyaretçi
Arkeoloji ve Sanat
MsXLabs & Büyük L.


Uzun boylu incelenmiş olan Batı ve Orta Afrika sanatlarının tersine, Doğu Afrika sanatları hâlâ iyice bilinmemektedir. Sanatçıları, yeteneklerini takı, müzik, dans, şiir gibi alanlarda gösterdiklerinden ve heykelcilik ürünleri az olduğundan bu bölgeler, gerektiği gibi incelenemedi.
Sudanlı Nilotlar'da ve Etyopya’nın gü- ney-batısındaki bazı Etniler’de, çoğunlukla kırmızı, bazen de sarı ve sert tahtadan bir tür heykel yapımına rastlanır. Bu heykeller, cinsiyetleri açıkça belli olan erkek ve daha seyrek olarak da kadın figürleridir ve ilkel maddelere,örneğin ağaç kütüğüne kabaca oyulmuşlardır. Gövde her zaman ince ve uzun; bacaklar uzun, ayrık ve dümdüz; kollar da dümdüz, uzun ve gövdeye yapışıktır. Yok denecek kadar kısa boynun üzerinde, yuvarlak, bazen de piramit biçiminde bir kafa bulunur. Bu tasvirlere baş süslerinde, yüzüklerde, kulübe çatılarında da rastlanır, insan bedeninin genellikle "kaba” olarak nitelendirilen bu tür canlandırmışı, Orta Afrika Cumhuriyetinde ki Zande, Kuzey Doğu Zaire ve Kuzey Nijerya heykelciliğini hatırlatmaktan geri kalmayan bir şemalaştırmaya ulaşabilmektedir. Büyük göller bölgesinde, tahta heykelciği daha da silik bir varlık gösterir. Buna karşılık sık örgülü, sarmal süslemeli sepetçilik, inci süslemeciliği, çömlekçilik, deri ve su kabağı işçiliği, aristokratik tipte toplumların her zaman taşıdıkları estetik kaygıları dile getirir. Bu toplumlar özellikle oturdukları konutlara özen gösterirler. Kral konutlarını çevreleyen incir ağacı dallarından ve kamışlardan yapılmış ve uyumlu arabesk biçimlerle bezenmiş tahta perdeler, kulübelerin iç duvarlarına yapılmış renkli figüratif ya da geometrik motifler, bunun örnekleridir.
Gerçek bir toplumsal kurum olan savaş da, bir sanat araştırmaları kaynağıdır. Takılar, işlemeli silahlar, boyalı kalkanlar, buna tanıklık eder. Figüratif heykelcilikse Tanzanya’da, Mozambik’in kuzeyinde Kondeler arasında yeniden ortaya çıkar. Kuzeyde Victoria, güneyde Nyasa gölleriyle batıda Tanganyika gölü ve doğuda deniz kıyısı arasında kalan alanda (yani önce Arap, sonra da Portekiz etkisinin kendisini özellikle mimarlık ve mücevhercilik konularında hissettirdiği bölgede) birçok heykel bulunmuştur. Malavi’deki Angurular’ın, Tanzanya’daki Sukumalar’ın, Şambalalar’ın ve Nyamveziler’in heykelciliği, büyük farklılıklar gösterir; kuzeyden (Güney Rodezya, Zaire) ve doğu kıyılarından gelerek (XIII. veXV.yy.’lar arasında, buralardaki ticaret kentleri Güney Arabistan pazarlarıyla sürekli bir ilişki içindeydi) birbirine karışan çeşitli etkilerin varlığını ortaya koyar.