Arama


Martinaa - avatarı
Martinaa
Ziyaretçi
24 Ağustos 2015       Mesaj #4
Martinaa - avatarı
Ziyaretçi
Dikkat çekmek istediğimiz bir başka konuda psişik yeteneklerin hiçbir zaman gösteri konusu olmaması gerektiği ile ilgildir. Konu hakkında hiç bilgisi olmayanların bu nedenle ilgisinin çekildiği doğru olsa da, yetenek sahibi kişilerin kendi kişisel gelişimleri ve bazı muhtemel tehlikelerle karşılaşmamaları için sadelikten, tevazudan ve bu yetenek aracılığıyla başkalarına üstünlük taslamaktan şiddetle kaçınmalarını öneririz... Daha detaylı bilgi için dileyenler site editörüne mail atabilirler... Psi yeteneklerimizi nasıl geliştirebiliriz ? Sezgilere ve pis yeteneklerinin tümüne halk arasında içime doğdu şeklinde tarif edilen tek bir isim verilir bu ismin adı da "altıncı his" tir. Hemen hemen bütün insanlarda saklı olarak var olan sezme yeteneği, hissetme gücü yada diğer adıyla altıncı his, günlük yaşamın içinde sürekli aktiftir ama biz onun sesini bazen duyarız bazen de duyamayız. Günlük koşuşturmalarımız iç sesleri, altıncı hissi veya sezgileri duymaya pek fırsat vermez, verse de “hadi canım sende rastlantı der, geçip gideriz.” Oysa bazen öyle ilginç rastlantılar arka arkaya gelir ki, insanın ister istemez dikkati çekilir. Artık farkına varmamak diye bir şey söz konusu olmaktan çıkmıştır ve düşünmeye başlar, neler olup bittiğini olduğunu anlamaya çalışırız. Eğer bu konuyla hiç ilgilenmemişseniz, bir kitap ya da konuyu bilen bir arkadaş yoksa doğal olarak işin içinden çıkamayacağınızı, mantıklı bir açıklama bulamayacağınızı anladığınız anda ne olup bittiğini anlamaktan ve altıncı hissin size neler söylemeye çalıştığını dinlemekten vazgeçersiniz. Kısa bir süre içinde de olup bitenleri unutursunuz. Ama olaylar da pek kolay kolay peşinizi bırakmaz… Sonra bir gün sizin yaşadığınıza benzer hisler, olaylar, rastlantılar yaşamış biri karşınıza çıkıp yaşadıklarını anlatmaya başlayınca dikkat kesilip daha önce unuttuklarınızı anımsaya başlarsınız. Örneğin o da sizin gibi çalan telefonların kimden geldiğini biliyor, bazı rüyaları gerçek çıkıyor, bazı sezgilerinin de günlük yaşamda birebir karşılığını buluyordur. Olaylar hafızanızda canlanmaya başlar ve size de zaman zaman benzer şeyler olduğunu düşünürsünüz. İşte bu neyi nasıl algılarız sorusunun da ilk yanıtlarının verildiği andır. Artık önünüzde yeni bir kapı açılmaktadır. Sezgi, his ve duyular dışı algılamalar kapısı. Bu kapıdan korkmadan içeri girebilmek için konu hakkında bilgilenmeniz gerektiğini unutmayın. İnsan sadece bilmediği şeyden korkar, bilinir ve anlaşılır olanın korkulası bir yanı da yoktur. Çünkü bilgi insanı korur ve adımlarını sağlam atmasını sağlar. Tabii ki, dürüst bir karakteri, doğruluğu ve doğrunun uygulamalarını da ihmal etmeden… Psi yeteneğiniz yolda bir aracıdır sadece yolun getirdiği daha derin bilgilere ulaşmak için bir araç. Aracı amaç haline getirmek bir süre sonra gittiğiniz yolda hiç de istemediğiniz sonuçlarla karşılaşacağınız olaylara neden olabilir. Amaç nedir? Diyebilirsiniz. Amaç ise çok sadedir. "Aydınlanmak ve aydınlatmak"

NEYİ NASIL ALGILARIZ???

sişik yetenekler alanında üç bilme ya da algılama yolu vardır: Duru sezi-Duru görü-Duru işiti Psi yetenekleri konusunda bilgilenirken şuna çok dikkat etmek gerekir. Hiçbir yöntem diğerinden daha iyi değildir; her insanın kendi psişik yeteneklerini geliştirme konusunda kendine has becerileri ve özellikleri vardır, tek bir formül vermek mümkün olmadığından en yararlısı, tarafsız şekilde bilimsel verilerle de açıklanan ve parapsikolojinin tanımları içinde yer alan bilgiyi ortaya koymak ve ondan herkesin kendi ihtiyacı kadar yararlanmasını sağlamaktır. Yöntem farklılıkları da önemlidir, yeteneklerden birine karşı doğal bir eğilim olsa da, uygulamayla diğerlerini geliştirebilirsiniz. Nasıl algıladığınız önemli değildir; önemli olan tek şey algılamanız ve algıladıklarınıza önem vermeniz, dikkat göstermenizdir çünkü bu dikkat hali, yeteneklerin günlük yaşama inmesinin tek aracıdır. ALGILAMA VE DDA Bu üç öğeye topluca Parapsikoloji biliminin literatüründe DDA denir. DDA ya da duyular dışı algılama; görme, işitme, tatma, koklama ve dokunma gibi beş fizik duyunun ötesinde duyular aracılığıyla algılama yeteneğidir. Burada duyular dışı derken, “dışı” demek, “beş duyuya ek olarak” demek değil, aksine “beş duyunun ötesi” demektir. Gerek beş fizik duyu ve gerekse DDA, tüm insanlarda mevcut standart donanımlardır. Yaşanan deneyimlerin pek çoğu açıkça sözü edilen bu üç kategoriden birine girmesine rağmen, diğerlerini sınıflandırmak zordur; çünkü bu oluşumlar yeteneklerin karışımından oluşurlar. Bir psişik beceriyi geliştirme alıştırmaları yaparken, bu arada diğerlerini de geliştirmekte olduğunuzu hatırınızdan çıkarmayın. Bu alıştırmaların sınıflandırılması tek ve kesin ölçü de değildir, tüm bu sınıflandırmalar aslında psişik yeteneği olan kişiyi aydınlatmak, rahatlatmak ve bunları yaşayan bir tek ben değilmişim, bilenler, yaşayanlar hatta bilimsel bir dilde sınıflandırmalar bile varmış duygusunu yaşayarak rahatlamasını sağlamak içindir. Bu yüzden sonucun umduğunuz gibi çıkmamasına aldırmayın; hangi yoldan giderseniz gidin alıştırmaların tümünde psişik becerilerinizi geliştirmekte olduğunuzu siz de görecek ve hissedeceksiniz.