Arama

Sıcak Nedir? - Tek Mesaj #3

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Ekim 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SICAK sıf.
1. Sıcaklığı, beden sıcaklığına oranla daha yüksek olan; sıcaklık duyumu oluşturan bir şey için kullanılır: Sıcak bir banyo yapmak. Sıcak bir çay içmek Radyatörler sıcak
2. Çok ısı yaydığı sırada güneş için ya da atmosfer sıcaklığının görece yüksek olduğu bir dönem, bir mevsim, bir bölge için kullanılır: Sıcak yaz güneşi. Sıcak bir gün. Çok sıcak bir yaz geçiriyoruz. Sıcak ülkelere gitmek.
3. Isıyı toplayan ve tutan bir yer için kullanılır: Evin en sıcak odası.
4. içten bir sevgi, dostluk, yakınlık gösteren bir kimse; sevgiyi, dostluğu, yakınlığı gösteren bir şey için kullanılır: Sıcak bir insan. Ne sıcak bakışları var. Sıcak bir onay. Sıcak bir ilgi. Sıcak bir uğurlama.
5. Çok hareketli, çalkantılı ya da çetin bir olay, bir eylem için kullanılır: Sıcak savaş. Ekonomik açıdan sıcak bir dönem.
6. insanı saran, göze ve kulağa hoş gelen, haz ve huzur duyuran bir şey için kullanılır: Kırmızı, sarı, turuncu sıcak renklerdir. Bu sanatçının sıcak bir sesi var.
7. Sıcak olmak, sıcak artmak, fazlalaşmak || Sıcak renkler, kırmızı, turuncu, sarı renklere ve bunların tonlarına verilen ad. || Sıcak yüz göstermek, bir kimseye yakınlık göstererek karşılamak.

—Isıt, havld. Sıcak hava üreteci, sıcak hava elde etmeye yarayan ve dolaşımı genellikle doğal yollarla (vantilatör kullanmadan) sağlanan aygıt. (Bk. ansikl. böl.)

—Metalürj. Sıcak biçimlendirme, homojen bir ısıtmadan sonra bir parçaya belli bir biçim vermeyi amaçlayan işlem. || Sıcak dövme, pudlaj fırınlarından çıkarılan demir kütüklerindeki gözenekleri sıkıştırma ya da dövme yoluyla gidermek eylemi, (işlem sırasında ayrıca metal yüzeyindeki arıtma cürufları da uzaklaştırılır.) || Sıcak dövmek, pudlaj ya da arıtma fırınlarından çıkışta demiri dövmek ya da biçimlendirmek. || Sıcak haddeleme, metal parçaları yüksek sıcaklıklarda homojenleştirdikten sonra haddeleme işlemi.

—Nalbantl. Sıcak nallama, tırnağa tam olarak uyması için nalı iyice kızdırarak çakma.

—Nük. müh. Yüksek derecede radyoaktif bir madde ya da böyle bir maddeyi içeren yer için kullanılır ve önlemler almak ve ekranlama donanımları kurmak zorunluluğunu belirtir.

—Teknol. Sıcak nokta, bir cismin, çok yüksek bir sıcaklığa getirilmiş, çok küçük boyutlu parçası. (Mekanik bir parçanın sür tünmesinde, ısınma düzgün değildir: çoğu kez sıcak noktalar ortaya çıkar.)

—Tekst. Sıcakta bekletme, bir tepkinin sürekli emdirme ve sıkmayla uygulandığı ve dokumanın daha sonra tepkimenin gerektirdiği süre boyunca sarılı dı ırıımda kaldığı terbiye işlemi.

—Tip. Sıcak nodul, teşhis amacıyla verilen izotopu (özellikle tiroit bezinde) özel bir yoğunlukla tespit eden nodül

—Uluslarar huk. Sıcak takip, bir kıyı devletin gemisinin, karasularında suç işleyen yabancı devlet gemisini, kıyı sularında başlamak ve kesintisiz olmak koşuluyla, açık denizde de izleme ve durdurup arama yetkisi. (Bu yetki tanınmazsa, açık denizlerin özgürlüğü ilkesine göre, açık denize ulaşan suçlu gemi cezasız kalmış olur.) [Esanl Hor pursuIt KESİNTİSİZ İzleme ]

be.
1. Sıcak olarak' Hastalıktan yeni kalktın, sırtını sıcak tut Çorbayı sıcak içmek.
2. Yakınlık, ilgi duyduğunu gösterir biçimde: Ona daha sıcak yaktaşabi lirdin.

a.
1. Yüksek ısı; hararet: Sıcakta dolaşma. Dışarıda korkunç bir sıcak var.
2. Hamam.
3. Sıcak basmak, bastırmak, hava aşırı ölçüde ısınmak. || Sıcağı sıcağına, üstünden zaman geçmeden ya da geçirmeksizin; heyecan verici ya da üzücü, kötü bir olayın olduğu anda- Bir eleştiriyi sıcağı sıcağına yanıtlamak.

-ANSİKL. Isıt havld Bir sıcak hava üreteci başlıca şu bölümlerden oluşur bir yanma odası; yanmış gazların dışarı atıl dığı bir boru; içinde yanmış gazlara do taştığı ve havanın ısıtıldığı ı lygun biçimde bir ısıtma yüzeyi bulunan ,çoğunlukla odası ve ısı değiştiricisine gönderilecek soğuk havanın girişini sağlayan bir oda.
Kaynak: Büyük Larousse