PERGEL a. (fars. pergâl).
1. Bir uçlarından eklemli iki koldan oluşan ve çember çizmeye ya da uzunlukları taşımaya yarayan çizim ya da ölçme aleti.
2. Pergelleri açmak, geniş adımlarla yürümek (arg.).
—inş. Taşçı pergeli, uçlarında sivri birer demir bulunan ve stereotomi ayrıntılarını yere çizmeye yarayan demir ya da ağaç büyük cetvel.
—Masonl. Masonlukta çeşitli anlamları olan simge. (Kutsal kitapları [Kuran, Tevrat ve İncil)] ve Gönye ile birlikte üç “Büyük Işık’tan biridir.)
—Saraç. Deri şeridini istenen kalınlıkta çizip kesmekte kullanılan, her iki kol ucu sivri alet.
—Seram. Pergel çekmek, tabak kenarla rını pergelle çizmek. (Kütahya çini atölyelerinde pergel kullanımı 1935’te başladı.) |j Pergele getirmek, çarkta çamurun yalpalamasını, sağa sola vurmasını önlemek.
—Tek. res. ve Mak. san. Elips pergeli, elips çizmeye yarayan alet. || Oran pergeli, kollarının yerine derecelendirilmiş yassı cetveller takılmış pergel. || Ölçek pergeli menteşenin yerini kollar boyunca hareket eden bir düğmenin aldığı dört sivri uçlu pergel. (Kolların göreli uzunluğu aynı oranda değiştirilerek verilen boyutlarla istenilen ölçüde orantılı uzunluklar elde edilebilir.) |j Taşıma pergeli, iki kolu da sivri bir uçla biten ve uzunlukları taşımaya yarayan pergel. || Üçeşbölme pergeli, bir açıyı üç eşit parçaya bölmeye yarayan alet. |j Yaylı pergel, sivri ucu bir yay üzerine takılmış olan nokta pergeli.
Kaynak: Büyük Larousse