Arama

Otto von Bismarck - Tek Mesaj #3

Narzhul - avatarı
Narzhul
Ziyaretçi
20 Aralık 2015       Mesaj #3
Narzhul - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  oto fon bismark3.jpg
Gösterim: 869
Boyut:  55.0 KB

Otto von BISMARCK


(1815-1898)
Bismarck 19. yüzyılda yaşamış önemli bir Al­man devlet adamıdır.

Siyasete atıldığında, Almanya ayrı ayrı devletlere bölünmüştü. Bismarck'ın amacı bu devletleri tek bir ulus halinde birleştirerek Avrupa'nın büyük güçle­rinden biri yapmaktı. Yeni Almanya'yı "kan ve demir"le kuracağını söyleyen Bismarck'ın tutumu katı ve acımasızdı. Bu yüzden ona "Demir Şansölye" (başbakan) dendi.

Bismarck, Junker denilen toprak sahibi, zengin, kuşaklar boyu askerliği meslek edin­miş Prusyalı bir aileden geliyordu. Göttingen ve Berlin üniversitelerinde hukuk okuduktan sonra devlet hizmetine girdi. Uygulanan di­siplin ve kurallardan hoşlanmadığı için 25 yaşında işini bıraktı ve babasının mülkünü yönetmeye başladı.

Bu sakin yaşamı çok sürmedi. 1847'de Prusya Birleşik Meclis'i (parlamento) üyeliği­ne seçildi. Bu sıralarda tüm Avrupa halkları, eski yönetim biçimlerinin değişmesini isteme­ye başlamıştı. Krallar ile egemen sınıfı oluştu­ran soyluların buyruklarını sorgusuz sualsiz uygulamak yerine, yönetimde söz sahibi ol­mayı ve ülkelerini yönetecek kişileri seçebil­meyi istiyorlardı. Bismarck bu yeni düşüncelere karşıydı; aşırı tutucu olduğu için, ne pahasına olursa olsun eski yönetim biçimini korumaktan yanaydı. Almanya'yı sarsan 1848 Devrimi'ni asker zoruyla bastırmayı savunu­yordu.

Bismarck, Birleşik Meclis'e girdikten son­ra, Almanya'nın siyasal yaşamında etkili ol­du. Gerici tutumundan ötürü, bir süre ülke­den uzaklaşmasını sağlamak için, 1859'da Rusya'ya, 1862'de de Fransa'ya büyükelçi olarak atandı. Bu sırada Prusya'nın yeni kralı I. VVilhelm orduyu kralın mı yoksa meclisin mi yönetmesi gerektiği konusunda meclisle çatışmaya girmişti. 1862'de kral, Bismarck'ı Prusya başbakanlığına atadı. Bismarck, baş­bakan olur olmaz vakit kaybetmeden meclisi dağıttı ve ülke yasalarının kendisine, meclise danışmadan orduyu yönetme yetkisini verdi­ğini ileri sürdü. Bismarck, kral otoritesinin üstünde bir güç tanımamaya kararlıydı. Prusya Almanya'nın önderi, Almanya ise Av­rupa'nın en önde gelen ülkesi olacaktı.

Almanya'nın Birliği


Bismarck'ın ilk işi, 1864'te Danimarka'ya karşı açtığı savaşta Avusturyalılara yanına almak oldu. Sonuçta, önceleri Danimarka kralınca yönetilen Schlesvvig ve Holstein dük­lükleri, Prusya ile Avusturya'nın egemenliği altına girdi. 1866'da bir anlaşmazlığı bahane eden Bismarck, Avusturya ile de savaşa tutuştu. Yedi hafta süren bu savaştan sonra yenilen Avusturya, Prusya'nın tartışılmaz ön­derliğindeki Kuzey Alman Konfederasyo­numdan çıkarıldı.

Bundan sonraki aşama, güneydeki Alman devletlerini de Prusya'nın denetimi altına almaktı. Bunu sağlamak için Bismarck, Fran­sa ile bir çatışma nedeni yaratmaya çalıştı. Böylelikle, Prusya'nın tüm Alman devletleri­nin savunucusu ve önderi durumuna geleceği­ni umuyordu. Aradığı fırsat 1870'te çıktı. Fransa Kral Wilhelm'den, Alman kral ailesi Ffohenzollernler'in başı olarak, İspanya tahtı üzerindeki haklarından vazgeçmesini istedi. Kral VVilhelm buna karşı çıktı; böylece Bis­marck'ın istediği olmuş, Fransız ve Alman hükümetleri çatışma ortamına sürüklenmişti. Güney Almanya devletlerinin de Prusya'nın yanında yer aldığı savaşta Fransa yenildi. Topraklarının bir bölümünü yitirdikten sonra savaş tazminatı ödemek zorunda kaldı

Bismarck'ın, Prusya egemenliğinde güçlü bir Almanya kurma düşü tümüyle gerçekleşti. Prusya Kralı VVilhelm, 1871'de Alman impa­ratoru olarak taç giydi. Bismarck başbakanlı­ğa getirildi ve kendisine prens unvanı verildi.

Bismarck, artık savaşmak istemiyordu. Var gücüyle yeni Almanya'yı güçlendirmeye ve zenginleştirmeye girişti. Almanya, Avus­turya ve Rusya arasında, Üç İmparator Birliği diye bilinen anlaşmayla barışı korumaya çalış­tı. Bu girişimin, Fransa'yı Almanya'dan öç alma savaşına girmekten caydıracağını ve Avusturya ile Rusya'nın çatışmasını önleyece­ğini umuyordu. Tüm çabalarına karşın, büyük güçler arasında tartışmalar ve sorunlar sürdü; yeni bir savaş çıkmadıysa da, Rusya ve Avrupa'nın öbür ülkeleri gittikçe Almanya'ya güvensizlik duymaya başladılar. 1882'de Bis­marck Prusya'yı, Avusturya ve İtalya ile Üçlü İttifak'ta birleştirdi.

Ülke içinde, Bismarck siyasi partileri bir­birlerine düşürerek, güçlerini kralın egemen­liğine karşı birleştirmelerine engel oldu ve imparatorun egemenliğini sürdürmesini sağla­dı. Aynı zamanda, bazı yeni kazanımlar sağlayarak halkın hoşnutsuzluğunu giderme­ye çalıştı. Örneğin, işçilere hastalanıp işe gidemediklerinde ödeme yapılmasını öngören bir sağlık sigortası sistemi başlattı, ama hükü­mette söz sahibi olmalarına asla izin vermedi. Almanya'yı güçlü bir devlet yapma amacında ise başarılı oldu. Almanya'nın ticareti ve sanayisi gelişti; güçlü bir ordu kuruldu.

1890'da yeni İmparator II. VVilhelm, gerek iç gerek dış siyasette Bismarck'ı çok tedbirli bulduğu için istifa etmeye zorladı ve Bismarck görevinden ayrıldı.

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica
Son düzenleyen Safi; 30 Temmuz 2016 01:41