Arama

Maske Nedir? - Tek Mesaj #4

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
7 Ocak 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
MASKE a. (fr. masque; ital. maschera' dan).
1. Tanınmamak ya da kimliğini gizlemek amacıyla yüzün tümünü ya da bir bölümünü örtecek biçimde takılan örtü ya da yapma yüz: Sonuncunun yüzünde maske vardı. Karnaval maskeleri.
2. Bazı belli durumlarda takılan ve dinsel bir işlevi olan, insan ya da hayvan bedeni ya da bedeninin bir parçası. (Bk. ansikl. böl. Antropol. ve Arkeol.)
3. Korunmak amacıyla yüzü ya da bir bölümünü ört mek için kullanılan maske: Gaz maskesi.
4. Duygu ve düşünceyi gizleyen, soğuk, donuk yüz ifadesi.
5. Bir kimsenin, arkasında gerçek duygularını gizlemeye çalıştığı aldatıcı görünüşü: Namuslu adam maskesiyle karşımıza çıktı.
6. Maske gibi, donuk, cansız, duygusuz yüz için kullanılır. || Maskesi düşmek, gerçek yüzü, gerçek niteliği ortaya çıkmak. || (Kendi) maskesini atmak (indirmek, kaldırmak), gizlenmeyi bırakmak, açık oynamak. || (Birinin) maskesini indirmek, o kimsenin gizlemeye çalıştığı gerçek amacını ve niteliğini ortaya çıkarmak.

—Anestez. Yüze uygulanan ve anestezik gaz ya da oksijen vermeye yarayan aygıt.

—Arıc. Arıcı maskesi, başı ve boynu arı sokmasına karşı korumak için bezden ya da ince telden yapılan ve arılıkta çalışırken başa giyilen koruncak.

—Böcbil. Bazı böceklerde, ağzı kaplayacak kadar uzamış prasternum. || Kızböceklerinde, larvanın alt dudağı. (Dirsek biçimindeki bir sapa eklenjlenen bu alt dudak, oldukça ileri doğru fırlatılarak kerpeten gibi duran dış lopları sayesinde avlar yakalanabilir. Dinlenme anındaysa bu parça larvanın yüzünü bütünüyle örter.) || Başka bazı böceklerin larvalarında, ağzı çevreleyen kıvrımlı ya da dikenli bölge.

—Cerr. Bazı yüz yaralarının pansumanını yapmakta yararlanılan bandaj.

—Elektron. Mikroelektronikte, entegre devrelerin yapımında kullanılan örtü.

—Esk. giy. Yarım maske, XVI. yy.'da soylu batılı kadınların dışarı çıkarken taktıkları ve bugün de maskeli baloda kullanılan, yüzün bir bölümünü örten siyah kadife ya da satenden maska

—Fota Düzeltici maske, kontaktla basılmış pozitif fototip; alındığı negatifle üst üste konduğunda daha sonraki baskı sırasında oluşabilecek kontrastı değiştirir. (Renklilerde maske, renklendiricilerin kusurlarını örtmeye de yarar.) || Ekleme maske, çokrenkli negatife eklenen, genellikle turuncu renkte ve renklendiricilerin soğurma kusurlarını örtmeye yarayan düzeltici öğe.

—Havc. Oksijen maskesi, büyük yükseltilere çıkması ve orada kalması gereken havacıların kullandığı, çevredeki azalan hava basıncını giderici oksijeni sağlayan depoya ya da üretece bağlı bir tür maske. (Basınçlanan kabinlerde ve pilot mahallerinde basıncın kaza sonucu düşmesi durumunda kullanılmak üzere, yardım maskeleri de bulunur.)

—Heykc. Yüzün alçak, orta ya da yüksek- kabartma olarak temsili.

—Kaynakç. Kaynak maskesi, gözlerin etkilenmemesi için koruyucu özel bir filtresi olan ve kaynakçının yüzü ile boğazını koruyan aygıt.

—Kozmet. Cildi derinlemesine temizlemek, gözeneklerini daraltmak, kan dolaşımını hızlandırmak amacıyla yüze ve boyuna geçici olarak sürülen hamur, krem, jöle ya da sıvı halde kozmetik ürün; yıkanarak ya da polimerleşme sonunda oluşan ince zar kaldırılarak temizlenir.

—Matbaac. Saydam bir asıl ya da bir renk aynmı negatifinden korıtakt yoluyla, fotoğraf çekilerek elde edilen film. (Maskeler, renkli röprodüksiyonlarda renk ayrımlarının kalitesini iyileştirmek amacıyla özgün resim ya da negatifiyle üst üste konulur.)

—Müz. ve Tiyat. İngiltere’de en parlak çağını James I döneminde (1603-1625) yaşayan, şiir, dram, sahne mimarisi, dekor, müzik ve dans öğelerini birleştiren saray gösterisi ve eğlencesi. (Bk. ansikl. böl.)

—Patol. Bazı fizyolojik durumlarda yüzün aldığı özel görünüm. || Gebelik maskesi, KLOAZMA'nın eşanlamlısı.

—Sil. Far maskesi, savaş sırasında uçaklar tarafından saptanmasını önlemek için, bir ışık kaynağından (taşıt farı, demiryolu işareti vb.) çıkan ışınları, dar bir demet biçiminde yönlendirmeyi sağlayan düzenek. || Gaz maskesi, savaş gazlarından ve nükleer ışımalardan korunmak için kullanılan bireysel aygıt. (Bk. ansikl. böl.)

—Teknol. Solunan havayı süzmeye, tehlikeli ışımaları ya da sıçrayan parçacıkları, tozları, sıvıları vb. durdurmaya yarayan yüz koruma donanımı.

—Tiyat. ve Koregr. Yüzlerini kısmen ya da tümüyle kapatmak üzere oyuncuların ve dansçıların taktıkları, belli bir kişiliği simgeleyen nesne (Bk. ansikl. böl.)

—Tuhf. Kadınların, tenlerini korumak için yüzlerine örttükleri kadife ya da saten parçası.

—ANSİKL. Antropol ve Arkeol. Bütün top- lumlarda her boyda, her biçimde ve her çeşit maddeden (çok kalın boya, tahta, kuştüyü, hayvan kabukları, kumaş, hasır vb.) maskelere rastlanır. Bazıları tam anlamıyla bir manken gibidir ve bütün vücudu örter. Maskapin çok çeşitli işlevleri vardır. Bunlardan belli başlı üç tanesi genellikle bir arada bulunur: saklamak, değişik görünüş vermek ve korkutmak. Gerçekten de, maske, kişinin tanınmamasını sağlar ve onu başka insanlardan ve kötü ruhlardan korur; ona, ayin sırasında çağırılan tanrıyı, atayı, görünmez gücü kendi bedeninde cisimleştirmek olanağını verir: maske, doğaüstü âleme ait güçler üzerinde etkisi olan bir aracıdır; nihayet, maske taşımak, bir korku salma aracıdır ve böyle olduğu için de, çoğu toplumlarda onun yapımı ve kullanımı, kabul töreni denen temel bir kurum tarafından sıkı bir denetim ve düzen altına alınmıştır.
Afrika'da, Mali Dogonlarf nda ve Yukarı Gine'nin Konolarfnda, tören maskesinin yapımı çok sıkı kurallara ve yasaklara bağlıdır. Maskelerin ana örneklerini mitler belirler. Dogon maskelerinin yaşamı simgeleyen kırmızı rengi, bir büyü gücüne sahiptir. Zenci Afrika'nın her yanında, maske yontucuları kabul töreninden geçmiş olmak zorundadırlar ve bazı özel dinsel ve büyüsel kurallara uymakla yükümlüdürler.
Amerika Kızılderilileri'nde de maske üretimi ve giyimi sıkı kurallara bağlıdır, iroquoilar’ın ağaçtan (kavak, akağaç, ıhlamur) maskeleri, hastalıkların büyüyle tedavisinde kullanılır. Maske sanatı Güney Amerika'da daha az gelişmiştir.
Okyanusya'da, son derecede stilize edilmiş olan maskeler, bazen dünyanın öğelerini, doğuşunu simgeler (Yeni Kaledonya).
Cava'da, gölge tiyatrosundan türemiş olan tahta, deri ya da madenden maskeler, bir masal hayvanını temsil eder. Tibette, maskenin büyük rol oynadığı eski şeytan kovma dansı ayinleri, buddhacılık tarafından tamamen başka şekle sokulmuştur. Japonya'da, gerçekçi ya da anlatımcı insan maskeleri, no tiyatrosunda kullanılır.
Firavunlar çağında Mısır'da başlıca iki tip maske vardı:
1. mumya maskesi (bunun en ünlü örneği Tutankhamon'un altın maskeleridir ve Eski İmparatorluk'un ya da Amarna dönemine ait alçıdan portre-maskeleri de bu kategoriye sokulabilir).
2. hayvan maskesi (rahiplerin ayinler sırasında taşıdıkları şahin, ibiş, aslan, boğa maskeleri). En eski maskeli kişi tasviri Eski imparatorluk döneminden kalmadır (Sahure'nin anıt mezarı) ve Bes maskesi taşıyan bir insanı, dans edip darbuka çalarak kötülükleri defederken gösterir. Ayrıca, alt çenesi oynayan mermer taklidi tahtadan bir çakal maskesi (Louvre müzesi), rahibin, maskesini taşıdığı tanrının ayinle ilgili sözlerini tekrarladığını kanıtlamaktadır.
Kuzey Yunanistan'da geometrik üslup dönemine kadar varlığını koruyan Myke- nai dönemi altın mezar maskeleri dışında, maskenin Yunanistan’daki rolü konusunda elde fazla bir bilgi yoktur ve bu rolün pek önemli olmadığı sanılmaktadır. Yalnız, Artemis Orthia ya da Dionysos kültü gibi bazı kültlerde maskeye rastlanır, ama bu da klasik dönemde giderek kaybolur. Maske, Yunanistan’da çarçabuk vazgeçil Blf nus» yapımcısı, mez bir tiyatro aksesuvarı halini aldı. Kadın rollerinin oynanmasında ve kişilerin zahmetsizce tanınmasında (ihtiyar, köle, vb.) ondan yararlanıldı.
Etrüsk mitolojisinde phersu adıyla (latince, tiyatro maskesi demek olan persona buradan gelir) maskeli bir kişi vardır. Açıkça ölümle ilgili bir anlamı olan bu kişinin görüntüsüne birçok mezarda kanlı sahneler içinde rastlanır. Roma imparatorluğu'nda, özellikle "yüz biçimli miğfer”ler görülür. Bu tür miğferler, Keltler'de ve Germenlerde de yaygındı. Roma’da tiyatro maskesi, Yunanlılarda gördüğü işlevin aynını görür.
Maskeli tören düzenleme âdeti, mevsimlik kutlamalarla (hasat, Noel, yılbaşı, karnaval) ya da insan yaşamının önemli evreleriyle ilgili törenlerle (düğün, cenaze) bağlantılıdır. Günümüzde, maskeli şenlikler tamamen dindışı gösterilere (maskeli balolar, vb.) dönüşmüştür.

—ikonogr. Ressamlar alegorik betimlemelerde, maskeyi genellikle yanılsama ve aldatmacanın simgesi olarak kullandılar ((Aşk alegorisi, National Gallery, Londra). Tiepololar, Longhi gibi XVIII. yy.'da yaşayan Venedikli ressamların yapıtları, o dönemde maskenin giysi kadar gerekli olduğunu gösterir. Ensor'dan sonra, XX. yy.’ın Rouault, Nolde, Javvlensky, Dix, Grosz ve Beckmann gibi anlatımcı ressamlar, maske simgesini, insanlık komedyası alegorisi olarak ele aldılar.

—Koregr. XVII. ve XVIII. yy.'larda, dansçıların maske takması âdettendi. Kişiliklerin üsluplaştırmasının (örneğin tanrıça Furialar [Furiae] tombul yanaklı kafalarla temsil edilirdi) ötesinde, başrol dansçıları, bir yanı gülen, öbür yanı ağlayan iki yüzlü maskelerle, karakterlerinin iki ayrı yönünü gösterebilirlerdi. Ayrıca, maske, bir dansçıya birçok değişik rolü üstlenme olanağı veriyordu. Sanatçının seyircilerle senli benli olmasına engel olan maske, ona sıra dışı ve gizemli bir kimlik kazandırıyordu. Noverre, Letlres sur la danse et les ballets (Dans ve bale üzerine mektuplar) [1760] başlıklı yapıtında, dansçıların hareketlerini, maskeyi gereksiz kılan pantomimi ve mimikleri köstekleyen aksesuvarların artık kullanılmaması gerektiğini savundu. Rameau'nun lirik trajedisi Castor et Pollux'ündeki Apollon rolünü oynayamayan Gaâtan Vestris, 1772'de yerini, rolün maskesini takmayı reddeden Maximilien Gardel’e bıraktı. Seyirci, bu uygulamayı çok beğendi. Bu tarihten sonra ender olarak maske kullanıldı.

—Müz. ve Tiyat. Maskenin kökeni, XIV. ya da XV. yy.'ların mumming'terinde ve dis- guisirg'lerindedir. Bu gösteriler, kostümlü bir topluluğun bir şenlik salonuna aniden girip müzik eşliğinde, mimiklerle bir öykü anlatması ve ardından dans etmesi biçimindeydi. 1512'de Henry Vlll’in yanında birkaç maskeli centilmenle salona girip kadınları dansa davet etmesiyle disguising saray şenliğine bağlanmış oldu. "Maske” sözcüğü, işte bu yenilikten sonra kullanılmaya başladı. Tüm XVI. yy. boyunca büyük rağbet gören "maske"nin altın çağı, en büyüğü Ben Jonson olan yetenekli şairlerin, dekoratör mimar İnigo Jones’un ve birçok müzikçinin yetiştiği XVII. yy.’ın ilk çeyreğidir. Jonson'ın sanatı, ustaca bir araya getirilmiş karşıtlıklara, diyaloglarla şarkıların dozajına, hümanistlere özgü derin bilgi, v/'s comica, fantezi ve olağanüstü öğeler arasındaki dengeye dayalıdır. Günümüze ulaşan maske müzikleri, lavta eşlikli arya derlemelerinde, bas partisi rakamlarla belirtilmemiş- bir melodi biçiminde klavye transkripsiyonlarında yer alır. Maskeler için müzik yazan A. Ferrabosco, Coperario gibi besteciler, türe İtalya'ya özgü öğeler kattı. Flenry ve VVİlliam lawes, Simon ives, Louis Richard gibi besteciler de maskeler için beste yaptılar. Bu tür, monarşinin çöküşüyle devrini tamamladı. Ama, FL Purcell’ın The Fairy Oueerı ve The Tempest gibi "opera"larında, "maske”nin kimi öğeleri yaşamayı sürdürdü.

—Sil. Gaz maskeleri. Savaş gazlarının ilk kez Almanlar tarafından kullanılmasından sonra 1915’te ortaya çıktı. Yüze sıkıca oturtulan gaz maskeleri kirli havada görmeyi ve solumayı sağlar; bu maskenin süzücü maddeleri, doyana dek kirli havanın zararlı öğelerini tutar. Bu da, bu maskelerin etkisinin zaman içinde sınırlı olduğunu gösterir. Gaz maskelerindeki süzücü maddeler, genellikle zehirli gazları soğuran etkin kömür tozu, yansızlaştırıcı sodyum karbonat ve permanganat ile havadaki küçük parçacıkları süzen filtredir. Süzücü maddeler belirli bir süre sonra, havadaki zararlı öğeleri tutamayacak duruma geldiğinden, sabit filtreli maskeleri' kullanım süresi oldukça kısadır. Ancak, sc külüp takılabilen bir süzücü kartuş kulla nılarak maskenin kullanım süresi uzatıla bilir.
Modern gaz maskeleri, havadaki zararlı maddeleri süzen bir kutuya hortumla bağlı, yüze iyice oturan, lastikten bir ön bölümden oluşur. Yalnız hortum ve kutu aracılığıyla havayla temas eden bu ön bölümde, görmeyi sağlayan camdan ya da saydam bir malzemeden yapılmış gözlükler bulunur. Solunum için gerekli hava, önceleri, sırtta taşınan basınçlı ya da seyreltik oksijen tüpleriyle sağlanıyordu. Belli bir tür gaza karşı korunmayı sağlayan filtreler yapılmasına karşın, tüm zehirli gazlara karşı koruyucu bir filtre üretimi olanaksızdır. Zehirli gazlara karşı kullanılan gaz maskesi, göz yaşartıcı gazlardan koruduğu gibi, sinirleri tahrip edici gazlardan da korur. Ayrıca özel bir kartuş takılarak, ışımaya karşı da sınırlı bir koruma sağlayabilir.
Genellikle, bir savaş donatımı olarak gerçekleştirilmiş olan gaz maskeleri, tarım sanayisinde (haşaratla savaş), kimya sanayisinde (asit, organik madde, amonyak vb. buharlarına karşı), maden ocaklarında, itfaiyecilikte ve genel hizmet alanlarında da kullanılır.

—Tiyat. Flangi çağda olursa olsun, tiyatro maskesi, oyuncunun yüzünü iptal eder ve özel oyun koşulları yaratır. Mimiği ve yüzün ruhsal anlatımını devre dışı bırakan maske, vücut hareketlerine dayalı bir oyun tarzı gerektirir. Kişinin gerçekliğini. bir oranda kaldırır ve güçlü bir tiyatrosallık ve üsluplama olanağı sağlar.
Antikçağ tiyatrosunda, her zaman, türlere (komedi, trajedi vb.) göre değişen ve belli sayıda geleneksel tipi (tanrılar, krallar, kahramanlar, din adamları vb.) simgeleyen maskeler kullanılmıştır. Bunların sayısı 76’ya değin çıkmıştır (28’i trajedi için). Maske, commedia dell'arte için de büyük önem taşımıştır. Commedia dell'arte' de maske, neredeyse örnek tiplerin portresiydi ve onların ana özelliklerini yansıtırdı. Maske, buradan Fransa'ya geçti, Moliöre’in oyunları, maskeli oyuncularca oynandı.
XIX. yy.'da geçici olarak kullanılmaz olan maske, söz gelimi Copeau'nun etkisiyle, aktörler oyunculuğun kökenlerine dönmek istedikçe yeniden önem kazandı. Çağdaş batı tiyatrosu, maskeyle birlikte vücudun ve teatral ya da dinsel törenlere ilişkin değerlerin yeniden kullanılmasına yöneldi.

Kaynak: Büyük Larousse