Arama

Konkordato Nedir? - Tek Mesaj #2

Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
3 Şubat 2016       Mesaj #2
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi

Konkordato komiseri


alacaklıların yararlarını korumakla ve borçlunun işlemlerini denetlemekle görevlidir. Komiser, tetkik mercii tarafından, konkordato hakkında gerekli bilgiye sahip türk vatandaşı kişiler arasından atanır. Uygulamada avukatlar, icra iflas memurları konkordato komiseri olarak görevlendirilir. Komiser yalnız, görevlendirildiği konkordato işinde resmi bir icra organı olarak kabul edilir.
Komiserlere gördükleri iş için tetkik merciinin belirleyeceği bir ücret ödenir.

—Tar. Başlangıçta ya aynı dinsel makama gelmek isteyen çeşitli adaylar arasında (bu uygulama simonia nedeniyle çok geçmeden yasaklanmıştır) ya da bir manastırın başkanıyla manastırdaki din adamları arasında varılan uzlaşmalara "konkordato” adı veriliyordu. XI. yy.'dan başlayarak bu ad, Kilise ve devletin karşılıklı ilişkilerini düzenleyen antlaşmalar için kullanıldı.

En eski konkordatolardan biri Worms konkordatosu'dur (23 eylül 1122). Papa Calixtus ve imparator Heinrich V arasında imzalanan bu konkordato, cismani yargıyla rahiplerin ruhani yargısını ayırarak, rahipleri atama kavgasına son verdi.

Birinci konsül Bonaparte, ülkede dinsel barışı kurmak için, Paris ve Roma hükümetleri arasındaki görüşmeleri başlattı ve 15 temmuz 1801'de bu görüşmeler, Concordat adı verilen bir anlaşmayla sonuçlandı. 1801 konkordatosu katolik dininin "Fransızlar'ın büyük çoğunluğunun” (devletin değil) dini olduğunu kabul ediyor, piskoposları atama hakkını devlet başkanına veriyordu.

XIX. ve XX. yüzyıllarda birçok avrupalı devlet Papalıkla az ya da çok transız konkordatosunu taklit eden antlaşmalar imzaladılar (1817de Bavyera; 1827de Hollanda; 1851,1859,1904 ve 1953'te ispanya; 1855'te Avusturya; 1857, 1886 ve 1940’ta Portekiz; 1925'te Polonya; 1929da İtalya ve 1933'te Almanya).

Ayrıntıları çok değişen bu konkordatoların özü, 1801 konkordatosu’nunkinden oldukça farklıydı. Papalık, piskoposların özgürce atanmasını kendi elinde tutuyor, gençliğin hıristiyan eğitimi ve Katolik eylem ile ilgili her konuda ciddi güvenceler istiyor, devletin laikliğini, eğer gerekiyorsa, fiili bir veri olarak kabul ettiği gibi, ibadet giderleriyle din adamlarının gereksinimlerinin salt katolikler tarafından karşılanmasını da onaylıyordu.
Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 22 Ekim 2018 00:58