Arama

Kadar Nedir? - Tek Mesaj #1

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Şubat 2016       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
KADAR ilg. (ar. kadar).
1. Bir karşılaştırmada, ölçüt olarak yararlanılan bir kimse ya da bir şey ile önem, yoğunluk, nicelik bakımından bir eşitlik belirtir; ölçüsünde, değerinde: Babası kadar çalışkan. Bu beni diğerleri kadar endişelendirmiyor. Endişelendiğimiz kadar zarar vermemiş.
2. Henüz aşılmamış bir sınırı, düzeyi, aşamayı, bir eylemin, bir hareketin ya da bir sürenin bitimini belirtir; dek, değin: İzmir'e kadar gitmek. Bir arkadaşı evine kadar götürmek. Dizlerine kadar kara gömülmek. Ateşi 40 dereceye kadar çıktı. Öğlene kadar uyumak. Arabalar buraya kadar gelmiyor.
3. işaret noktası olarak kullanılan zamanı belirtir; değin, dek: Bugüne kadar hiç hastalanmadı. Buraya kadar her şey yolunda gitti.
4. Uç bir düzeyi, bir eylemin, bir durumun, bir niteliğin ulaştığı en uç noktayı belirtir: Aptallığa kadar varan bir saflık. Yaşayacağım kadar yaşadım.
5. işaret adıllarıyla, belirsiz bir miktarı, değeri belirtir: Ayda şu kadar kazanan bir işçi düşünün.
6. Benzetme ilişkisi kurar; gibi (genellikle de bağlacıyla): Genç olduğu kadar güzeldide.
7. Say. sıt. + kadar, bir niçeliğin yaklaşık olarak verildiğini belirtir: Olay yerinde yüz kadar gösterici vardı.
8. Bu kadar, bir şeyin fazla olduğunu, bir eylemin aşırı ölçüde yapıldığını bildirir: Bu kadar parayı ne yapıyorsun? Hiç bu kadar insanı bir arada görmemiştim. Bu kadar çalışma, tez yorulursun; bir şeyin tümünü, hepsini belirtir: Gördüklerim, söyleyeceklerim bu kadar. || Her ne kadar, bununla birlikte, gerçi: Her ne kadar söyledikleri doğruysa, da söyleyiş biçimi beni incitti. || Ne kadar, çokluk, fazlalık, yoğunluk bildirir: Ne kadar sis var. Seni ne kadar özlediğimi anlatamam. || Ne kadar+.... o kadar, iki kavram, iki durum arasındaki karşıtlık ilişkisi belirtir: Amaçları ne kadar yüceyse yöntemleri de o kadar bayağı. || O kadar, bir eylem ya da niteliğin, yoğunluğunu, şiddetini, bir şeyin çokluğunu bildirir: O kadar değişti ki, tanıyamazsın. O kadar geveze ki, beni çileden çıkarıyor.

♦ a. işaret adıllarıyla, miktar, derece: Ondan bu kadarını da beklemiyordum doğrusu. O kadarını değil ama yarısını verebilirim.

Kaynak: Büyük Larousse