Arama


ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
17 Şubat 2016       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Yaşam Kalitesi Nedir?
Yaşam kalitesi (quality of life), insanların duygusal, toplumsal ve fiziksel afiyetine ve hayatlarındaki gündelik işlerini kendi başlarına yerine getirebilme becerisine sahip bulunmalarına atıfta bulunan tasvir edici bir kavramdır ki, ‘afiyet’ (well-being) ve ‘sürdürülebilir kalkınma’ (sustainable development) ile eşanlamlı olarak kullanılır. ‘Nitelikli hayat’ yahut ‘yaşam kalitesi’ teriminin kesin/nihaî bir tanımı yoktur.
Yaşam kalitesi kavramı, modern hayatın gelişimi ve toplumların çağdaşlaşmasıyla birlikte gündeme gelen ve gelişen bir kavramdır. Araştırmalar teknolojinin gelişmesi ve gelir seviyesinin yükselmesiyle birlikte, maddi zenginliğin yaşam kalitesinin tek başına bir göstergesi olmadığını; mekansal, sosyal ve hatta politik faktörlerin de bireylerin yaşam kalitesinde etkili olduğunu göstermektedir (yaşam kalitesi/milli gelir tablosu). “yaşam kalitesi” kavramıyla birlikte “çevresel kalite”, “yaşanabilirlik” ve “sürdürülebilirlik” gibi farklı kavramlar da kullanılmaktadır. Bu kavramları temel alan araştırmalarda, söz konusu kavramların genellikle birbirini tamamladığı, görülmektedir.
Dünya kentleştikçe, şehirlerdeki yaşam kalitesi küreselleşmenin güncel problemi haline gelmiştir. Değişen yaşam şartları ve bireylerin tercihleri kentsel mekânda da ilişkilerin yeniden sorgulanmasını gerektirdi ve dünyanın gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye’de de bireylerin yaşamlarından ne derece hoşnut oldukları, nelerden şikayet ettikleri kısaca kaliteli bir yaşamın bileşenleri sıkça tartışılır oldu.

Hayatın Niteliği Ölçülebilir mi?
Yaşam kalitesi araştırmalarını hem ülkeler hem araştırmacılar hem de Dünya Bankası, UNICEF, BM gibi kuruluşlar yaklaşık 30-40 yıldır sürdürüyor. Özellikle Avrupa ülkelerinde, ABD ve Kanada’da bu araştırmalar periyodik olarak, ülkenin yönetim yapısına göre, kimi zaman yerel yönetimlerce (Kanada, İngiltere), kimi zaman metropoliten alan yönetimlerince (ABD), kimi zaman da ülke genelinde (İtalya, Hollanda) devlet kurumlarınca yapılıyor.
Birleşmiş Milletler genelde yaşam kalitesi kavramı yerine sürdürülebilirlik kavramı kullanmaktadır. Birleşmiş Milletler tanımına göre, sürdürülebilirlik, ekonominin ve yaşam kalitesinin yükseltilmesine yönelik gelişme süreçlerinin, doğal kaynaklar üzerindeki olumsuz etkisini en aza indirgemeyi amaçlayan küresel ölçekte etkili bir yaklaşımdır.
Birleşmiş Milletler Gündem 21 Raporu’nda, sürdürülebilir gelişimin sağlanabilmesi için, sağlık, eğitim, sosyal refah, çevre ve ekonomik durum gibi çeşitli yaşam kalitesi göstergelerinin ölçülmesi ve değerlendirmesine olanak tanıyan araçların geliştirilmesinin ülkeler için bir zorunluluk olduğu belirtilmiştir (The United Nations Agenda 21 Report, 1993).

Yaşam Kalitesinin Ölçülmesinin Önemi
Yaşam kalitesi kavramı, modern hayatın gelişimi ve toplumların çağdaşlaşmasıyla birlikte gündeme gelen ve gelişen bir kavramdır. Araştırmalar teknolojinin gelişmesi ve gelir seviyesinin yükselmesiyle birlikte, maddi zenginliğin yaşam kalitesinin tek başına bir göstergesi olmadığını; mekansal, sosyal ve hatta politik faktörlerin de bireylerin yaşam kalitesinde etkili olduğunu göstermektedir (yaşam kalitesi/milli gelir tablosu). “yaşam kalitesi” kavramıyla birlikte “çevresel kalite”, “yaşanabilirlik” ve “sürdürülebilirlik” gibi farklı kavramlar da kullanılmaktadır. Bu kavramları temel alan araştırmalarda, söz konusu kavramların genellikle birbirini tamamladığı, görülmektedir.
Dünya kentleştikçe, şehirlerdeki yaşam kalitesi küreselleşmenin güncel problemi haline gelmiştir. Değişen yaşam şartları ve bireylerin tercihleri kentsel mekânda da ilişkilerin yeniden sorgulanmasını gerektirdi ve dünyanın gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye’de de bireylerin yaşamlarından ne derece hoşnut oldukları, nelerden şikayet ettikleri kısaca kaliteli bir yaşamın bileşenleri sıkça tartışılır oldu.
2003 yılından günümüze kadar yapılagelen idari reformların sebebi olan yeni kamu yönetimi anlayışının; temelinde ‘vatandaş memnuniyeti’ vardır. Yerel yönetimlerin başarısı kentsel hizmetlerin sunumunda, vatandaşın memnuniyetine bağlıdır. Dolayısıyla kentsel hizmetlerin tanımlanmasında yaşam kalitesi kriterlerini belirleme ve ölçme çalışmaları temel olmalıdır. Ayrıca yaşam kalitesi çalışmalarının aşağıdaki şekilde ifade edildiği gibi faydaları da beklenebilir:
1. Hizmet stratejisini belirlemede temel veriler sağlar.
2. Vatandaş ile iletişim stratejisi oluşturmada temel veriler sağlar.
3. Kentteki yaşam kalitesinin değişiminin izlenmesini sağlar.
4. Sunulan hizmetlerin ulusal-uluslararası örneklerle karşılaştırılabilir kılınmasını sağlar.
5. Hizmetlerin yerine getirilmesinde tüm yerel aktivilerle ile işbirliği sağlar.
6. Daha iyi yaşam kalitesi için kentsel bilinç veya kent kültürünün gelişimini sağlar.
7. Kentsel katılımın ve ilgili kurumlardan hesap sorma kültürünün gelişimini sağlar.
Yaşam kalitesi çalışmaları aynı zamanda kentsel hakların belirlenmesinde kullanılabilir ki bu üç farklı yönden önem taşır:
1. Kentte yaşayan bir kimsenin haklarını kullanırken sahiplenme ile kentsel hakları kötü kullanmasının önlenmesidir (kentsel bilinç).
2. Kentsel haklarının her kentlinin davranışlarıyla oluşup geliştiği kabul edildiğine göre, kişilerin geliştirilmesine açık olması gerekliliğidir (kent kültürü).
3. Hak sahibinin bu hakları gerçekleştirilmesini toplumsal düzeni korumaktan sorumlu olan idareden istemesi yoluyla gerçekleştirilmesidir (kentsel katılım, hesap sorma).

Doç. Dr. Yüksel Demirkaya, 2013 Çekmeköy Kentsel Yaşam Kalitesi Kitabı'ndan alıntıdır.
Kaynak
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!