Arama

Yaşam Kalitesi (Quality of Life)

Güncelleme: 17 Şubat 2016 Gösterim: 4.072 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
24 Ağustos 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Yaşam Kalitesi (Quality of Life)
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Yaşam, bedenin temel gereksinimlerinin karşılanması ve kişinin hayatını ve yaşantısını normal bir şekilde devam ettirmesidir. Buna normal yaşam kalitesi denir.
Diğer bir anlamı ise yüksek yaşam standartları diye tanımlanan (aslında öyle olmayan) temel gereksinimin üzerinde aşırı lüks ve maliyetli gereksinim tüketimi anlayışı ile bu kavram yozlaştırılmıştır.
Dünya Sağlık Örgütü, "hedefleri, beklentileri, standartları, ilgileri ile bağlantılı olarak, kişilerin yaşadıkları kültür ve değer yargılarının bütünü içinde durumlarını algılama biçimi" olarak tanımlar yaşam kalitesini (quality of life). Bir diğer ifadeyle; yaşam kalitesi, kişinin içinde yaşadığı sosyokültürel ortamda kendi sağlığını öznel olarak algılayışını tanımlamaktadır. Yani bu kavram tıp teknikleri, laboratuar işlemleriyle ölçülen bir nicelik değil, sübjektif olarak yaşatılan bir niteliktir ve aslında pahalı zevklerle doğrudan bir ilişkisi yoktur. Esas amaç kişilerin kendi fiziksel, psikolojik ve sosyal işlevlerinden ne ölçüde memnun olduklarının ve yaşamlarının bu yönleri ile ilgili özelliklerin varlığı veya yokluğunun ne ölçüde onları rahatsız ettiğinin saptanmasıdır. Bir örnek vermek gerekirse; merdiven inip çıkamamak bir fiziksel işlev kaybı değerlendirmesiyken, merdiven çıkamamanın kişinin yaşamının niteliği üzerine olan öznel (algılanan) etkisi yaşam kalitesi ile ilişkilidir. Merdiven çıkamayan birinin, mesela, çok acil bir hasta yakınını ziyaret edemeyişi ve bunun hastanın kaybedilmesiyle imkânsız hale gelmesi onun yaşam kalitesi üzerinde ciddi tahribat yapabilirken; merdiven çıkamayan ve bunu dinlenmek için geçici bir fırsat olarak görüp kitap okuyarak çok zamandır yapmak istediği bir arzusunu gerçekleştirmeye çalışan biri için yaşam kalitesi üzerinde olumlu katkı bile sunabilir. Bir başka örnekle, kişinin kaç saat uyuduğu değil, uykusundan memnun olup olmadığıdır yaşam kalitesini belirleyen.
Yaşam kalitesini yakalamış insan huzurlu insandır. Huzur kişinin kendisi ve çevresiyle barışık olmasını, belli bir gücü ve başarıyı da içeren, mutluluktan öte bir duygudur.
Huzurlu insan iyi tasarımlanmış bir makine gibi güçlü ve yararlı bir şekilde aktiftir. Gücü ve yararlılığı, tıpkı makineninki gibi, dengeli ve düzenli hareketten, birçok faktörün belli bir hedef için uyumlu işbirliğinden doğar. Huzurlu insan nereye gitmek ve ne yapmak istediğini bilir. Benliğinin bütün parçaları uyum içinde çalıştığından önemli işler başarır. Sorunları çözer, büyük buluşlar gerçekleştirir, yeni güzellikler yaratır. Kendi yaşamını kontrol eder; yaşamın kendisini sürüklemesine izin vermez.
Bütün bunlar yaşamda kaliteyi yakalamış bir kişinin iç dünyasından gelen özelliklerdir. İnsan iç ve dış dünyadan oluşan bir bütün olduğuna göre, kişinin huzurlu olması için dış etkenlerin de belli bir kaliteye ulaşması gerekir. Bunun için de yaşadığı ülkede bir takım asgari standartların bulunması şarttır.
Yaşam kalitesinin pek çok bileşeni vardır:
  • Sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanma
  • Yeterli beslenme ve korunma
  • Sağlıklı bir çevre
  • Hak, fırsat ve cinsiyet eşitliği
  • Günlük yaşama katılma
  • Saygınlık
  • Güvenlik
Bu bileşenlerin hepsi tek tek önemlidir; birinin bile eksikliği kişinin "ben kaliteli bir yaşam sürüyorum" duygusunu zedeler.
Dahası, yaşam kalitesinin toplamı veya ortalaması alınamaz. Bu yüzden yaşam kalitesinin tanımlanması ve ölçümü zordur. İnsanların yaşam kalitesi diye adlandırdığı çoğu şey kültürel esaslıdır. Tek bir toplumun içinde bile yaşam kalitesinin ne olduğu alt kültürlere ve bireylere göre farklılık gösterir.
Önceki ifadede yani yaşam kalitesinin ölçülemeyeceğini söylese de, 2006 yılında World Competitiveness Yearbook araştırmada kültür, çevre kalitesi, yüksek yaşam standartları, güvenlik, konut ve alışveriş konuları baz alınarak yüksek yaşam kalitesine sahip ülkeler sıralanarak bunun ölçülebilir bir nicelik olduğu gösterilmiştir.
Diğer yapılan bir araştırmada ise; 2007 yılında Eurlife adı altında Avrupa’da yaşam koşulları ve yaşam kalitesi hakkında bir veri tabanı oluşturuldu. 25 Avrupa Birliği üyesi ülkesi ve 3 aday ülke olan Türkiye, Bulgaristan ve Romanya kapsamında geliştirilen çalışmada çeşitli konu başlıkları altında çeşitli parametreler baz alınarak yapıldı. Bu konular arasında; sağlık, çalışma, çevre, kazanç ihtiyacı, eğitim, aile, sosyal katılım, konut, ulaşım, güvenlik, rekreasyon/boş vakit, yaşam memnuniyeti, vb. vardı.

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
17 Şubat 2016       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Yaşam Kalitesi Nedir?
Yaşam kalitesi (quality of life), insanların duygusal, toplumsal ve fiziksel afiyetine ve hayatlarındaki gündelik işlerini kendi başlarına yerine getirebilme becerisine sahip bulunmalarına atıfta bulunan tasvir edici bir kavramdır ki, ‘afiyet’ (well-being) ve ‘sürdürülebilir kalkınma’ (sustainable development) ile eşanlamlı olarak kullanılır. ‘Nitelikli hayat’ yahut ‘yaşam kalitesi’ teriminin kesin/nihaî bir tanımı yoktur.
Sponsorlu Bağlantılar
Yaşam kalitesi kavramı, modern hayatın gelişimi ve toplumların çağdaşlaşmasıyla birlikte gündeme gelen ve gelişen bir kavramdır. Araştırmalar teknolojinin gelişmesi ve gelir seviyesinin yükselmesiyle birlikte, maddi zenginliğin yaşam kalitesinin tek başına bir göstergesi olmadığını; mekansal, sosyal ve hatta politik faktörlerin de bireylerin yaşam kalitesinde etkili olduğunu göstermektedir (yaşam kalitesi/milli gelir tablosu). “yaşam kalitesi” kavramıyla birlikte “çevresel kalite”, “yaşanabilirlik” ve “sürdürülebilirlik” gibi farklı kavramlar da kullanılmaktadır. Bu kavramları temel alan araştırmalarda, söz konusu kavramların genellikle birbirini tamamladığı, görülmektedir.
Dünya kentleştikçe, şehirlerdeki yaşam kalitesi küreselleşmenin güncel problemi haline gelmiştir. Değişen yaşam şartları ve bireylerin tercihleri kentsel mekânda da ilişkilerin yeniden sorgulanmasını gerektirdi ve dünyanın gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye’de de bireylerin yaşamlarından ne derece hoşnut oldukları, nelerden şikayet ettikleri kısaca kaliteli bir yaşamın bileşenleri sıkça tartışılır oldu.

Hayatın Niteliği Ölçülebilir mi?
Yaşam kalitesi araştırmalarını hem ülkeler hem araştırmacılar hem de Dünya Bankası, UNICEF, BM gibi kuruluşlar yaklaşık 30-40 yıldır sürdürüyor. Özellikle Avrupa ülkelerinde, ABD ve Kanada’da bu araştırmalar periyodik olarak, ülkenin yönetim yapısına göre, kimi zaman yerel yönetimlerce (Kanada, İngiltere), kimi zaman metropoliten alan yönetimlerince (ABD), kimi zaman da ülke genelinde (İtalya, Hollanda) devlet kurumlarınca yapılıyor.
Birleşmiş Milletler genelde yaşam kalitesi kavramı yerine sürdürülebilirlik kavramı kullanmaktadır. Birleşmiş Milletler tanımına göre, sürdürülebilirlik, ekonominin ve yaşam kalitesinin yükseltilmesine yönelik gelişme süreçlerinin, doğal kaynaklar üzerindeki olumsuz etkisini en aza indirgemeyi amaçlayan küresel ölçekte etkili bir yaklaşımdır.
Birleşmiş Milletler Gündem 21 Raporu’nda, sürdürülebilir gelişimin sağlanabilmesi için, sağlık, eğitim, sosyal refah, çevre ve ekonomik durum gibi çeşitli yaşam kalitesi göstergelerinin ölçülmesi ve değerlendirmesine olanak tanıyan araçların geliştirilmesinin ülkeler için bir zorunluluk olduğu belirtilmiştir (The United Nations Agenda 21 Report, 1993).

Yaşam Kalitesinin Ölçülmesinin Önemi
Yaşam kalitesi kavramı, modern hayatın gelişimi ve toplumların çağdaşlaşmasıyla birlikte gündeme gelen ve gelişen bir kavramdır. Araştırmalar teknolojinin gelişmesi ve gelir seviyesinin yükselmesiyle birlikte, maddi zenginliğin yaşam kalitesinin tek başına bir göstergesi olmadığını; mekansal, sosyal ve hatta politik faktörlerin de bireylerin yaşam kalitesinde etkili olduğunu göstermektedir (yaşam kalitesi/milli gelir tablosu). “yaşam kalitesi” kavramıyla birlikte “çevresel kalite”, “yaşanabilirlik” ve “sürdürülebilirlik” gibi farklı kavramlar da kullanılmaktadır. Bu kavramları temel alan araştırmalarda, söz konusu kavramların genellikle birbirini tamamladığı, görülmektedir.
Dünya kentleştikçe, şehirlerdeki yaşam kalitesi küreselleşmenin güncel problemi haline gelmiştir. Değişen yaşam şartları ve bireylerin tercihleri kentsel mekânda da ilişkilerin yeniden sorgulanmasını gerektirdi ve dünyanın gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye’de de bireylerin yaşamlarından ne derece hoşnut oldukları, nelerden şikayet ettikleri kısaca kaliteli bir yaşamın bileşenleri sıkça tartışılır oldu.
2003 yılından günümüze kadar yapılagelen idari reformların sebebi olan yeni kamu yönetimi anlayışının; temelinde ‘vatandaş memnuniyeti’ vardır. Yerel yönetimlerin başarısı kentsel hizmetlerin sunumunda, vatandaşın memnuniyetine bağlıdır. Dolayısıyla kentsel hizmetlerin tanımlanmasında yaşam kalitesi kriterlerini belirleme ve ölçme çalışmaları temel olmalıdır. Ayrıca yaşam kalitesi çalışmalarının aşağıdaki şekilde ifade edildiği gibi faydaları da beklenebilir:
1. Hizmet stratejisini belirlemede temel veriler sağlar.
2. Vatandaş ile iletişim stratejisi oluşturmada temel veriler sağlar.
3. Kentteki yaşam kalitesinin değişiminin izlenmesini sağlar.
4. Sunulan hizmetlerin ulusal-uluslararası örneklerle karşılaştırılabilir kılınmasını sağlar.
5. Hizmetlerin yerine getirilmesinde tüm yerel aktivilerle ile işbirliği sağlar.
6. Daha iyi yaşam kalitesi için kentsel bilinç veya kent kültürünün gelişimini sağlar.
7. Kentsel katılımın ve ilgili kurumlardan hesap sorma kültürünün gelişimini sağlar.
Yaşam kalitesi çalışmaları aynı zamanda kentsel hakların belirlenmesinde kullanılabilir ki bu üç farklı yönden önem taşır:
1. Kentte yaşayan bir kimsenin haklarını kullanırken sahiplenme ile kentsel hakları kötü kullanmasının önlenmesidir (kentsel bilinç).
2. Kentsel haklarının her kentlinin davranışlarıyla oluşup geliştiği kabul edildiğine göre, kişilerin geliştirilmesine açık olması gerekliliğidir (kent kültürü).
3. Hak sahibinin bu hakları gerçekleştirilmesini toplumsal düzeni korumaktan sorumlu olan idareden istemesi yoluyla gerçekleştirilmesidir (kentsel katılım, hesap sorma).

Doç. Dr. Yüksel Demirkaya, 2013 Çekmeköy Kentsel Yaşam Kalitesi Kitabı'ndan alıntıdır.
Kaynak

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Benzer Konular

14 Eylül 2006 / Misafir Bilgisayar
17 Şubat 2016 / ThinkerBeLL Mimarlık
11 Ekim 2008 / Gabriella Taslak Konular
26 Haziran 2012 / Misafir Soru-Cevap