Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
17 Şubat 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  bisiklet1.jpg
Gösterim: 7044
Boyut:  57.5 KB
Ad:  bisiklet3.jpg
Gösterim: 6526
Boyut:  285.3 KB

BİSİKLET SPORU


iki tekerlekli bisikletin gelişmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Bisiklete binmek en basit mekanik ulaşım biçimidir. Ritmik hareketler gerektirdiğinden sağlığa çok yararlıdır. Rahatlatıcı ve gevşetici etkisi vardır. Bisiklete binmek keyifli bir iştir. Bisikletin yapısını ve tarihteki gelişimini Bİ­SİKLET maddesinde bulabilirsiniz.
Bisiklet alırken, hem bisikletin büyüklü­ğüne hem de sele ile pedal, sele ile gidon, gi­don ile pedal uzaklığının bisikleti kullanacak kişiye uygun olup olmadığına dikkat etmek gerekir. Bisiklete binmeyi öğrenmek zor de­ğildir; tek başına başarılabilir. Gene de dene­yimli bir kişinin izlemesi ve yardımcı olmasın­da yarar vardır. Başlangıçta seleyi alçaltarak, gerektiği zaman ayakların rahatça yere basa-bilmesi sağlanmalıdır. İyice öğreninceye ka­dar, kalabalık olmayan bir yolda ya da uygun bir oyun alanında çalışmak gerekir.

Binmeden önce her zaman, bisikletin kulla­nıma uygun durumda olup olmadığına bakıl­malıdır. Bisiklet temiz tutulmalı, işleyen bö­lümleri yağlanmış, gerektiği gibi ayarlanmış ve tüm vidaları sıkıştırılmış olmalıdır. Lastik­ler iyice şişirilmeli ve hepsinden önemlisi frenler denetlenmelidir.
Bisiklet kısa yolculuklarda kullanışlı ve ekonomiktir. Ayrıca bisikletle yapılan günlük geziler ve tatil turları da çok eğlencelidir. Birçok ülkede bisiklet kulüpleri turlarla ilgi­li bilgi sağlar ve toplu bisiklet gezileri düzen­ler.

Bisiklet Yarışı


100 yıldan daha eski olan bisiklet sporu özellikle Avrupa'da çok sevilir. Amatör ve profesyonel bisikletçiler için çeşitli yarışlar düzenlenir. Bisiklet yarışları ya oval biçimli özel pistlerde ya da yollarda yapılır.
Bisiklet pistlerindeki yarışlar görece kısa mesafelidir; bir tur 333,3 metre ya da 250 metredir. Yarışların yapıldığı pistler, dış ke­narı yüksek olacak biçimde içe doğru fincan tabağı gibi eğimlidir. Böylece, yarışçıların köşeleri hızla dönerken savrulmaları önlen­miş olur . 500-1.000 metre arasındaki kısa mesafeli yarışlarda, sürücüler uygun bir fırsat yakalamak için, birbirlerini atmaca gibi kollayarak yarışa çok yavaş başlarlar. Sonra sürücülerden biri, ya arkadan ya da önden, rakiplerini şaşırtarak ansızın ileri atılır. Bu yarışlarda, bitişteki hız saatte 65 kilometreye ulaşır. Takip yarışları 4.000-5.000 metre arasında yapılır. Orta me­safe yarışları ise 5, 10 ya da 20 kilometredir. İki kişilik bisikletlerle yapılan yarışlar da vardır.

Yolda yapılan, zamana karşı yarışlarda her yarışmacı kısa aralarla peş peşe yarışa başlar. Yol yarışının öbür biçimlerinde, tüm sürücü­ler yarışa aynı anda başlar. Kazanan, bitiş çizgisine ilk ulaşandır. Toplu çıkışlı bu yarışla­rın en ünlüsü, ilki 1903'te yapılan Fransa Turu'dur. Klasikleşmiş bir yol yarışı olan Fransa Turu birer günlük 21 etapta yapılır ve yaklaşık üç hafta sürer. Bisikletçiler, Fransa' nın çeşitli yerlerinde 4.000 km dolayında bir yol boyunca yarışırlar. Bu yarışta, Alpler'in ve Pireneler'in sarp yollarında yorucu tırma­nışlar da yer alır. Başka ülkelerde de benzer yarışlar düzenlenir.

Bisiklet sporu, 1896'dan beri Olimpiyat Oyunları arasındadır. Olimpiyat Oyunları'ndaki bisiklet karşı­laşmaları, zamana karşı 1.000 metre yarışı; zamana karşı 100 km takım yarışı; kısa mesafe yarışı; ikili bisiklet 2.000 metre yarışı; bireysel 4.000 metre yarışı; orta mesafe takım yarışı ve bireysel yol yarışıdır.
Havanın direncini azaltmak bisikletin hız kazanmasında özel bir önem taşır. Eğer hava engeli bir yolla kaldırılabilirse bisikletçinin hızı artar. Bu gibi yarışlarda kırılan rekorlara, hızlandırılmış rekor denir. Örneğin, 1889'da ABD'li Charles Murphy, bir trenin arkasın­dan bisikletle giderek 1.600 metreyi bir daki­kadan kısa sürede aldı. Bunun için raylar arasına tahtadan bir yol yapılmış ve trenin arkasına dev bir otomobil camı takılmıştı. Daha sonraları motosiklet arkasından gide­rek, bu tür hızlandırılmış rekorlar kırıldı. Hızlandırılmış ve hızlandırılmamış rekorlar arasında çok büyük fark vardır. Hızlandırıl­mamış yarışta ulaşılan hız saatte 49,431 km, motosiklet arkasından gidilerek yapılan hız­landırılmış yarışta ulaşılan hız ise saatte 94,016 kilometredir. Şimdiye kadar bir bisik­letçinin ulaştığı en yüksek hız saatte 226,10 kilometredir. Bu hızı 1973'te ABD'li Dr. Allan Abbott, üzerine ek rüzgârlık takılmış bir arabanın arkasında giderek elde etmiştir.

Öbür Bisiklet Sporları

Öbür bisiklet sporları arasında bisiklet yarı­sıyla kros (kır koşusu) sporunun bir bileşimi olan bisiklet krosu vardır. Bu sporda bisiklet­çiler, sık sık bisikletten inmek ve bisikletlerini dereler, ırmaklar, çitler ve benzer engeller­den omuzlarında taşıyarak geçirmek zorunda kalırlar. Bisiklet krosu genç sürücüler ara­sında çok yaygınlaşmıştır. Koruyucu elbise ve başlık giymiş genç yarışçılar, bozuk toprak yollarda sıçraya, atlaya, tüm becerilerini gös­tererek bisikletleriyle birbirlerini kovalarlar. Bir başka çağdaş bisiklet sporu da, dağ sürücülüğüdür; kros bisikletlerinin her arazi­ye uyabilen 18 vitesli özel bir türüyle yapılır. Bu bisikletler kayalık yamaçlarda, sürülmüş tarlalarda gidebilir, dereler aşabilir. Son za­manlarda bisiklet maratonları da yaygınlaş­mıştır.

Türkiye'de Bisiklet Sporu


1897'de ilk kez Selanik'te yapılan bisiklet yarışları daha sonra bisiklet satıcılarının girişi­miyle İstanbul'da da düzenlendi. Bir ara yasaklandıysa da, II. Meşrutiyet'in ilanından sonra Fenerbahçe Kulübü'nün öncülüğünde yeniden canlandı.
1923'ten başlayarak, o yıllarda kurulmuş olan Bisiklet Federasyonu bölgeleri gezmeyi amaçlayan bisiklet gezileri düzenlemeye baş­ladı.

1924 Olimpiyatlarına hazırlanan bir ekip, bisiklet bulamadığı için katılamadı. Türkiye' nin yer aldığı ilk uluslararası karşılaşma 1927'de Bulgaristan'da gerçekleşti.
1928'de yapılan Ege Turu yarışmasından sonra, 1938'den başlayarak 1939, 1941 ve 1942'de İstanbul-Edirne-İstanbul bisiklet ya­rışları yapıldı.
1963'teki Marmara Turu'ndan sonra, 1966'da Marmara Turu uluslararası nitelik kazandı ve 1968'de Uluslararası Cumhurbaş­kanlığı Bisiklet Turu adını aldı. 1970'de de ilk kez Esen Bisiklet Kulübü adıyla bir bayan takımı oluştu.
Türk bisikletçileri 1971'de İzmir'de yapılan Akdeniz Oyunları'nda dereceye girdiler. Erol Küçükbakırcı 1973'te Balkan şampiyonu ol­du; 1975'te ise Libya ve Suudi Arabistan turlarını kazandı. Hasan Can 1977'de Fransa Tour L'avenir Ödülü'nü aldı. Her yıl yapılan Uluslararası Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nda 1989'da Türk takımı üçüncü oldu.

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 25 Temmuz 2016 23:20
SİLENTİUM EST AURUM