ANSEFALİT a. (fr. encĞphalite; yun. egkhephalos, beyin,ve -itiş, iltihaplı hastalık anlamında ek’ten). Nörol. MsXLabs.org & Büyük Larousse
—1. Beynin irinsiz iltihaplı hastalığı. (Virüs, bakteri, asalak, mantar ya da alerji kökenli olabileceği gibi genel bir hastalığın sonucu da olabilir.)
—2. Ansefalitletarjik, ECONOMO-Cruchet ansefaliti’nin eşanlamlısı. || Enfeksiyon sonrası ya da döküntü sonrası toplardamar çevresi ansefalin, gelişimi normal görünen döküntülü bir hastalığın (kızamık, kızamıkçık, çiçek, suçiçeği) iyileşme döneminde ya da çiçek aşısından sonra ortaya çıkan ve ansefalomiyelit belirtileriyle kendini belli eden nörolojik bozukluk. (Bk. ansikl. böl.) || Yavaş virüstü ansefalit, sinirsel belirtilerin ortaya çıkmasıyla ve ölüme doğru yavaş bir gelişimle belirgin kesinlikle virüs kökenli hastalıkların tümü. (Bu hastalıkların bir başka özelliği de mikrobun bulaşmasıyla ilk belirtilerin ortaya çıkması arasında uzun bir dönemin bulunmasıdır. Hastalıktan sorumlu virüsler henüz belirlenememiştir, ama deneysel olarak hayvanlara geçirilmeleri mümkündür. Bu grupta iki çeşit hayvan hastalığı vardır: skrapi ya da koyun titreği ve vizon ansefalopatisi; insanda da iki çeşidi görülür: Creutzfeldt-Jakob hastalığı ve kuru.) [Eşanl. VİRÜSLÜ SUBAKUT SÜNGERİMSİ ANSEFALOPATİ'.]
—ANSİKL Nörol. Ansefalitler, sinir sisteminin bozulan yerine göre çeşitlere ayrılır: polyoansefalitler, özellikle bozmaddede, lökoansefalitler akmaddede, panansefalitler, aynı anda hem bozmaddede, hem de akmaddede olur. Teşhis sırasında, yaygın ya da yerel sinirsel belirtiler gösteren enfeksiyonlu bir sendromun birlikte bulunup bulunmadığı da göz önünde bulundurulur; bazen bir beyin zarı sendromuyla karşılaşılır. Epidemiyolojik veriler teşhis koymakta önemli kanıt olabilir.
Ansefallerde öteden beri şöyle bir ayırım yapılır: ansetalitlerin en belirgin olanları virüslerden ileri gelenlerdir, zaten ansefalit sözcüğüyle en çok bunlar kastedilir. Sonra alerjik sayılan döküntülü hastalıklardan doğan ansefalitler, ondan sonra da bakterilerden, asalaklardan ve mantarlardan kaynaklanan ansefalitler gelir.
Virüs kökenli esas ansefalitler
Virüsün, merkez sinir sistemine girmesinden ileri gelir. Bu virüsler, özellikle nöronların yıkımı, bu hücrelerin makrofajtarca yutulması, bağ dokusunda çoğalma ve damar çevresine lenf ve kan hücreleri sızması olgularıyla belirgin polyoansefalltlere yol açar. Biyopsiyle alınan beyin dokusunda, nöronların ve makrofajların sitoplazma ve çekirdekleri içinde sızıntı cisimciklerin görülmesi teşhis için önemli bir bulgudur. Elektron mikroskobuyla yapılan inceleme sonucunda virüs parçacıklarının görülmesi teşhisi kesinleştirir. Bu hastalığa birçok virüs neden olabilir.
• fl.AM.7i (ribonükleik asit) virüsler. Enterovirus cinsi virüslerden poliovirus en sık görülen virüs türüdür, omuriliğin ön boynuzundaki hareket nöronlarına yerleşerek çocuk felcine neden olur. Daha ender olarak, coxsackıe ya da echo grubundan virüsler lenfosit kökenli menenjitlere neden olurlar,
Arbovirus cinsinden virüsler ABD’de Saint Louis ansefalitini, Japonya’da A ansefalitini, Orta Avrupa ile Sovyetler Blrliği’nde kene ansefalitini yaparlar. Rabdo- virus grubundan yalnız kuduz virüsü insanda hastalık yapar. Bu virüsün yol açtığı ansefalitin belirgin özelliği, Ammon boynuzundaki nöronlarda, sltoplazma içinde, asitçil inklüzyonlar halinde, Negrl cisimciklerinin bulunmasıdır. Paramyxo- virus cinsi virüsler kabakulak ve griple birlikte ansefalit de yapabilirler. Daha başka bulaşıcı hastalıklar gibi kızıl hastalığı da toplardamar çevresi ansefalitine yol açabilir; fakat özellikle kızamık virüsü şimdi subakul skterozan panansefalit adı verilen bir lökoansefalopati yapar. Bu hastalığa panansefalit denmesinin nedeni, hem bozmaddenin, hem akmaddenin hastalanmasıdır; lezyonlar bozmaddede mikroglialı bir gliyoz ve nöron içi inklüzyon- larla, akmaddede yaygın bir miyelinslzleşme ve astrositli bir gliyozla belirginleşir.
• D N.A Tı (dezoksiribonükleik asit) virüsler
Herpes grubu virüsler, uçuk, sitomegalik inklüzyon hastalığı, zona ve suçiçeği yapar. Herpesli ansefali! ya da nekrozlaştırıcı ansefalit, A alt grubundan bir virüsün işidir ve özellikle şakak loplarını ve limbik bölgeleri sarar. Lezyonların fazlalaşması kanamalı bir nekrozla sonuçlanır. Bu hastalığa nekrozlaştırıcı ansefalit denmesinin nedeni budur.
Suçiçeği virüsüyle özdeş olan zona virüsü, zona döküntülerinin bulunduğu bölümlerle ilgili art omurga gangliyonlarını ve omurilik arka boynuzlarını bozar. Bununla birlikte iltihap lezyonları komşu omurilik bölümlerine ve zarlarına da yayılarak tam bir ansefalit görünümü alabilir.
Sitomegalik inklûzyon hastalığı ansefalleri, B alt grubundan bir virüsten ileri gelir. Hastalık başlıbaşına ortaya çıkabileceği gibi genellikle bir koriyoretinitle birlikte ya da poliviseral bir hastalık çerçevesi içinde de görülebilir. Enfeksiyon erken dölüt evresinde yerleşirse, en başta hidrosefali ve kafa içi kireçlenme olmak üzere birtakım sekellere yol açar.
2. Papova grubu virüsler (virüs JC ve SV 40 PML), ilerleyici çok odaklı lökoansefalopati yapar; bu hastalık bağışıklık yetersizliğe bağlı çeşitli hastalıklar (Hodgkin hastalığı, süreğen lenfoit lökozlar, böbrek nakilleri) sırasında görülür.
Bazı hastalıklarda virüs henüz bulunup ortaya çıkarılamamıştır: von Economo* -Cruchet ansefalitinde.paraneoplazik ansefalomiyelitte ve yavaş virüslü ansefallerde durum böyledir.
Bu ansefalitler yüksek ateş, çırpınma ve bazen de komayla belirir. Hemipleji, parapleji ve kafa sinirlerinde bozukluk görülürse, bir ansefalomiyelit bulunduğu anlaşılır.
Beyin yarımkürelerinde, beyin kökünde ve omurilikte görülen dağınık doku lezyonları hep toplardamarlar çevresinde bulunur. Lezyonlar, toplardamarcıkların çevresine lenf ve kan hücresi sızıntılarından ve silindireksenlere ilişkin miyelinsizleşme odaklarından oluşur. Bu lezyonlar, deney hayvanlarında yaratılan alerjik ansefalomiyelitlere çok benzer; bu bakımdan, enfeksiyon sonrası akut ansefallerin bağışıklık-alerji ilişkilerinden doğduğu düşünülebilir. Uzmanların birçoğu, bunların dağınık akut ansefalitlerle bir olduğu görüşündedir.