yatışmak
(nesne almayan fiil)
1 . Hızı, etkisi azalmak, aşırılığı geçmek:
"Vapurun gürültüsü büsbütün yatıştı."- R. H. Karay.
2 . (coşku, sinir, korku için) Etkisi azalmak, geçmek, sakinleşmek:
"Ama sevgilim, bulantın azıcık yatışmışken vazgeçelim, yarına bırakalım."- R. H. Karay.
"Nasılsın yavrum, uyuduktan sonra biraz sinirlerin yatıştı mı?"- S. M. Alus.
3 . (ayaklanma, kargaşa için) Sakinleşmek, durulmak.
4 . Yan yana, kucak kucağa yatmak:
"Gölgesinde koyun, kuzu yatışır / Selvidir, lâdindir ormanlarımız."- İ. Sağır.