Arama

Yatışma Nedir?

Güncelleme: 20 Mart 2016 Gösterim: 738 Cevap: 8
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Haziran 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YATIŞMA a. Yatışmak eylemi.

Sponsorlu Bağlantılar

—Nörobiyol. Yatışma evresi, eylem potansiyelinin geçişi sırasında ya da sonrasında hücre ya da sinir lifi uyarılganlığının azalması.


—ANSİKL. Nörobiyol. Yatışma evresi. Eylem potansiyelinin başlangıcında, lifin artık uyarılamaz olduğu bir mutlak yatışma evresi, bir de ondan sonra, eylem potansiyeli azalırken gelen ve lifin ancak çok güçlü genlikli elektrik darbeleriyle uyarılabildiği bir nispi yatışma evresi vardır Yatışma evresinin süresi, sinir akımının maksimum frekansını belirler; sinir yapısının yayabileceği bu akım saniyede kırk elli ile 500 arasında değişebilir.


Kaynak: Büyük Larousse

Son düzenleyen Safi; 20 Mart 2016 21:12
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Haziran 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yatışma ingilizcesi
  • alleviation

Sponsorlu Bağlantılar
Son düzenleyen Safi; 20 Mart 2016 21:12
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Haziran 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YATIŞMAK gçz f.

1. Hızı, etkisi, şiddeti azalmak, sakin, durgun bir duruma gelmek, sakinleşmek; Fırtına bir türlü yatışmak bilmiyordu.

2. Sözkonusu bir kimseyse, gerginliği, heyecanı, rahatsızlığı azalmak, geçmek, sakinleşmek, coşku, sinir, öfke vb. ise, etkisi azalmak, geçmek: Bir süre sonra yatıştı, durumu serinkanlılıkla düşünmeye başladı. Yatışmak bilmeyen bir öfke.

3. Bir toplulukta huzursuzluk yaratan olaylardan, kargaşa içindeki bir ortamdan söz ederken, olağan düzenine kavuşmak; sakinleşmek: Bölgede durum giderek yatışıyor. Polisler gelince ortalık yatıştı.


yatıştırmak ettirg. f.

1. Bir kimseyi, kızgınlığını, sinirini vb. yatıştırmak, kızmış, hiddetlenmiş, heyecanlanmış bir kimsenin ölçülü, ılımlı, sakin davranmasını sağlamak, sakinleştirmek: Yalvarıyor, yakarıyor ama onu, sinirini bir türlü yatıştıramıyorlardı.

2. Tedirgin, olaylı bir ortamı, sakinleştirmek, kargaşalık doğuran bir olayı bastırmak: Olayları, ortalığı yatıştırmak.



Kaynak: Büyük Larousse
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Haziran 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YATIŞTIRMA a. Yatıştırmak eylemi.

—Etol. Yatıştırma davranışı ya da hareketi, türler arası saldırı ilişkilerinde başvurulan ve hasmın saldırganlık derecesini hafifletme etkisi yaratan eylemler dizisi. (Bk. ansikl. böl.)

—ANSİKL. Etol. Yatıştırma hareketleri çeşitli davranış biçimleriyle belirtilir ve belli bir yere ya da sıraya bağlı olmadan kullanılır; bu da onlara basmakalıp bir özellik verir. Ele alınan türe göre yatıştırma eylemi yavrunun öğrendiği bir tavır takınma biçimi olabilir: kuşların çoğunda görülen besin arama davranışı bunlardan biridir. Başka türlerdeyse üreme davranışının öğelerinden biri olarak ortaya çıkar: tavuğun, çiftleşmeden önce olduğu gibi çömelmesi. Yatıştırma davranışı bir yem yeme tavrı takınılarak da gösterilebilir: martıların yemedikleri halde ot otlama-hare- ketleri yapmaları.

Kaynak: Büyük Larousse
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Mart 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YATIŞ a. Fizyol.
1. Yatay düzlemde yatan bir adamın ya da bir hayvanın davranışı ya da konumu, (insanda yüzükoyun, sırtüstü, sağ yana ya da sol yana olabilir.)
2. Yatış kabuğu, yatalak yaşlı kimselerde, özellikle sinir hastalığı ya da cerrahi nedenlerle uzun süre hareketsiz kalanlarda görülen kara kabuk.

—Zootekn. Dinlenmekte olan ya da bağlı bulunan hayvanların yatmış durumu. (Yan yana yatış, bir yanı üzerine yatma; sırtüstü yatış, sırtı yere gelecek biçimde yatma.)

Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Mart 2016       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yatışmak
(nesne almayan fiil)

1 . Hızı, etkisi azalmak, aşırılığı geçmek:
"Vapurun gürültüsü büsbütün yatıştı."- R. H. Karay.
2 . (coşku, sinir, korku için) Etkisi azalmak, geçmek, sakinleşmek:
"Ama sevgilim, bulantın azıcık yatışmışken vazgeçelim, yarına bırakalım."- R. H. Karay.
"Nasılsın yavrum, uyuduktan sonra biraz sinirlerin yatıştı mı?"- S. M. Alus.
3 . (ayaklanma, kargaşa için) Sakinleşmek, durulmak.
4 . Yan yana, kucak kucağa yatmak:
"Gölgesinde koyun, kuzu yatışır / Selvidir, lâdindir ormanlarımız."- İ. Sağır.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Mart 2016       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yatışmak ingilizcesi
  • to die down, to subside, to still; to calm down, to simmer down, to cool down
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Mart 2016       Mesaj #8
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yatıştırmak
(-i durum ekiyle kullanılan fiil)

1 . Bir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak.
2 . Ölçülü, ılımlı, sakin davranmasını sağlamak, sakinleştirmek:
"O, tombul tombul iyimserliği ile beni yatıştırmak istedi."- Y. Z. Ortaç.
"Üstüme gelen gerilimi yatıştırmak için Kavaklar'a kadar açıldım."- N. Cumalı.
3 . Yumuşatmak, razı etmek:
"Arkadaşları yatıştırmak için o toplantıda bulunanlar akşam yemeğine de alıkonulmuşlardı."- M. Ş. Esendal.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Mart 2016       Mesaj #9
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yatıştırmak ingilizcesi
  • to calm, to quieten, to tranquillize, to sedate, to mollify, to allay, to relieve, to appease, to ease, to alleviate, to soothe, to assuage, to placate, to pacify
SİLENTİUM EST AURUM