Arama

İnsan Nedir? - Tek Mesaj #3

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Nisan 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
İnsan
  • (Bu kelimenin aslı, lugat âlimlerince ""ins"" den geldiği söylenir. Kamusta da kûfiun'a göre ""Nisyan"" kelimesinden geldiği zikredilmektedir.)Akıl, şuur ve imân ile diğer canlılardan ayrı, Cenabı Hakk'ın en mükerrem yarattığı mahluku olup, Rabbanî ni'metleri unutkanlığı dolayısıyla insan denilmiş.
  • Huy ve ahlâkı yüksek. Terbiyeli.(İnsan binler çeşit elemler ile müteellim ve binler nev'i lezzetler ile mütelezziz olacak bir zihayat makine ve gayet derece acziyle beraber hadsiz maddi, mânevi düşmanları ve nihayetsiz fakriyle beraber hadsiz zâhirî ve bâtınî ihtiyaçları bulunan ve mütemadiyen zeval ve firak tokatlarını yiyen bir biçare mahluk iken, birden iman ve ubudiyetle böyle bir Padişahı Zülcelâle intisap edip bütün düşmanlarına karşı bir noktai istinad ve bütün hâcâtına medar bir noktai istimdad bularak, herkes mensup olduğu efendisinin şerefiyle, makamiyle iftihar ettiği gibi, o da böyle nihayetsiz Kadir ve Rahim bir Padişaha iman ile intisap etse ve ubudiyetle hizmetine girse ve ecelin idam ilânını kendi hakkında terhis tezkeresine çevirse ne kadar memnun ve minnettar ve ne kadar müteşekkirane iftihar edebilir, kıyas ediniz. S.)
  • (İnsanın bu ehemmiyetli câmiiyetidir ki: Zâtı Hayyı Kayyum, insana, bütün Esmâsını ihsas etmek ve bütün envâı ihsanatını tattırmak için öyle iştihalı bir mide vermiş ki o midenin geniş sofrasını hadsiz envâi mat'umatiyle kerimane doldurmuş. Hem bu maddi mide gibi hayatı da bir mide yapmış. O hayat midesine duygular, eller hükmünde gayet geniş bir sofrai nimet açmış. O hayat ise duyguları vasıtasiyle o sofrai nimetten her çeşid istifadeler ile teşekküratın her nev'ini yapar. Ve bu hayat midesinden sonra bir insaniyet midesini vermiş ki, o mide, hayattan daha geniş bir dairede rızk ve nimet ister. Akıl ve fikir ve hayal, o midenin elleri hükmünde, semavat ve zemin genişliğinde, o sofrai rahmetten istifade edip şükreder. Ve insaniyet midesinden sonra hadsiz geniş diğer bir sofrai nimet açmak için, İslâmiyet ve iman akidelerini, çok rızk ister bir mânevi mide hükmüne getirip, onun rızk sofrasının dairesini mümkinat dairesinin hâricinde genişletip, Esmâi İlâhiyyeyi de içine alır kılmıştır ki, o mide ile İsmi Rahmânı ve İsmi Hakimi en büyük bir zevki rızkî ile hisseder. ""Elhamdülillahi alâRahmaniyetihi ve alâ Hakîmiyetihi"" der ve hâkeza.. Bu mânevi midei kübra ile hadsiz nimeti İlâhiyyeden istifade edebilir; ve bilhassa o midedeki muhabbeti İlâhiyye zevkinin daha başka bir dairesi var...L.)
  • (S - İnsan, Arza nisbeten bir zerredir; Arz da, kâinata nazaran bir zerredir; ve keza insanın bir ferdi, nev'ine nisbeten bir zerredir; nev'i de, sâir ortakları bulunan enva' içinde bir zerre gibidir. Ve keza, aklın düşünebildiği gayeler, faideler hikmeti ezeliye ve ilmi İlâhideki faidelere nisbeten bir zerreden daha aşağıdır. Binaenaleyh, böyle bir âlemin insanın istifadesi için yaratılmış olduğu akla giremez?C - Evet, zâhire bakılırsa insan bir zerre hükmündedir. Fakat, insanın taşıdığı ruha, kafasına taktığı akla, kalbinde beslediği istidatlara nazaran bu âlemi şehadet dardır, istiab edemez. Ancak o ruhun arzularını ve o aklın fikirlerini ve o istidatların meyillerini tatmin ve te'min edecek âlemi âhirettir. Ve keza, istifade hususunda müzahame, mümanea ve tecezzi yoktur; bir küllînin cüz'iyatına nisbeti gibidir. Nasıl ki bir küllî bütün cüz'iyatında mevcud olduğu halde, ne o küllîde tecezzi ve inkısam olur ve ne de cüz'iyatında müzahame ve müdafaa olur. Kürei Arzdan da binlerce müstefid olsa, ne aralarında bir müzahame olur ve ne Kürei Arzda bir noksaniyet peyda olur. Yalnız insanın indallah kerameti olduğu için, âlemi şehadetin yaratılışında insan, illei gaiye menzilesinde gösterilmiştir. Ve insanın hatırı için, bütün envâa bir umumi ziyafet verilmiştir. Bu ise, bütün âlemin fâideleri insana münhasır olup başkalara hiçbir faidesi yoktur demek değildir. İ.İ.)"
SİLENTİUM EST AURUM