Arama

İnsan Nedir?

Güncelleme: 11 Nisan 2016 Gösterim: 15.760 Cevap: 3
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
20 Mart 2010       Mesaj #1
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  insan.jpg
Gösterim: 2880
Boyut:  13.4 KB
insan

isim Arapça

Sponsorlu Bağlantılar

1 .
Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı.

2 .
Âdemoğlu, âdem evladı:
"O yaşta insan hiç düşünmeden sadece yaşamaya bakar."-
H. Taner.
3 .
sıfat, mecaz Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse).

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • insan ayağı değmemiş (veya basmamış)
  • insan ayaktan, at tırnaktan kapar
  • insan beşer, kuldur şaşar
  • insanda akıl bırakmamak (veya koymamak)
  • insan doğduğu yerde değil doyduğu yerde
  • insan eli değmemiş (veya dokunmamış)
  • insan eti yemek
  • insan gibi
  • insan gönlünün artığını söyler
  • insanın adı çıkacağına canı çıksın
  • insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında
  • insanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka nesi var?
  • insan içine çıkmak
  • insan insanın şeytanıdır
  • insan kendini beğenmese çatlar
  • insan kıymetini insan bilir
  • insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
  • insan kuş misali
  • insan sözünden, hayvan yularından tutulur
  • insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
  • insan yükü (veya eti) ağırdır
Birleşik Sözler
  • insan biçimcilik
  • insan bilimi
  • insan coğrafyası
  • insan evladı
  • insan hâli
  • insaniçincilik
  • insan kurusu
  • insanmerkezci
  • insan müsveddesi
  • insanoğlu
  • insan sarrafı
  • insanüstü
  • üst insan
  • bilim insanı

Son düzenleyen Safi; 11 Nisan 2016 22:06
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Mavi Peri - avatarı
Mavi Peri
Ziyaretçi
24 Temmuz 2012       Mesaj #2
Mavi Peri - avatarı
Ziyaretçi
İnsan

Sponsorlu Bağlantılar
Dar anlamda bilinçli ve toplumsal varlık. Geniş anlamda memelilerde, iki eli olan ve iki ayak üstünde yürüyen, araç kullanan, üreten, konuşma ve düşünme yeteneği olan bilinçli ve toplumsal varlık olarak tanımlanabilir. İnsan sözcüğü Arapçadır. Avrupa dillerindeki kökeni toprak anlamına gelen "khem" den kaynaklanır. Lâtinceye "humus" şeklinde geçen bu sözcük sonradan "homo" ve "hominis"e (insan) dönüşmüştür. Bazı dillerde insan terimi, düşünme edimini içinde taşır. Sanskritçedeki "manyete" ve Lâtincedeki "mens" terimlerinde böyledir. İnsan, memeli bir hayvan olarak memelilerin bütün özelliklerine sahiptir. Vücut yapısı ve iç organları öbür memeli hayvanlardan büyük farklılıklar göstermez. Yalnızca insana özgü özellikler ise, el, kol, bacak ve ayaklarının farklılaşmış yapısı, dik durması, iki ayak üstünde yürümesidir. İnsanı inceleyen bilime antropoloji, özellikle insanın kökenini inceleyen bilime de paleontoloji denir. Bulgular, insan türünün, ilk olarak insanımsılar şeklinde ve günümüzden 35 milyon yıl önce ortaya çıktığını göstermektedir. Bilinen en ilkel insan türü olan Afrika kökenli Australopithekus 2,5-3 milyon yıl önce üst Pliyosen'de yaşamıştır. Bu tür, insan özellikleri olduğu kadar maymun özellikleri de taşıyordu ve insanla maymun arasında bir geçit oluşturmaktaydı. Fosilleri Doğu Afrika'da bulunan "Homo habilis" ise günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce yaşadı. Kısa boyluydu, iki ayak üzerinde durabiliyordu. Ellerini kullanan ve alet yapabilen ilk insan budur. Daha sonra Pleistosen'de Pithekanthropus (Cava insanı) ve yakın türleri Sinnthropus (Pekin insanı), Atlanthropus (Kuzey Afrika insanı) ortaya çıktı. 600.000-200.000 yıl önce yaşamış bu insan tiplerini günümüzde, "Homo erektus" adı altında toplamak eğilimi yaygındır. "Homo erektus" da kendinden önceki türler gibi maymun özellikleri taşıyordu. Bu türlerin alt taş devri kültürünü oluşturdukları kabul edilmektedir. Bulunan bütün bu fosiller insansı maymunlardan insanlara geçişte Afrika'nın önemli bir rol oynadığını ortaya koymaktadır. Günümüzden 160.000 yıl önce ise daha gelişmiş bir tür olan Neanderthal insanı ortaya çıkmıştır. Fosillerine birçok Avrupa mağaralarında, Asya ve Afrika'nın çeşitli bölgelerinde rastlanır. Bunlar, orta Yontmataş Devri kültürünü oluşturdular. Günümüz insanı "Homo sapiens"in ataları yaklaşık 40.000 yıl önce, buzul devrinin sonlarında ortaya çıktı. Günümüzdeki bir eğilim bunları 10.000 yıl önceye kadar yaşamış "Homo sapiens fossilis" ve günümüzde yaşamakta olan "Homo sapiens" altcinsleri olarak ayırma yönündedir. Homo sapiens fossilis'in Cilalıtaş Devri kültürünü oluşturduğu kabul edilmektedir. Bütün bu insan türlerinin ortak özelliği, dik yürümedir. Birbirlerinden ayrılmaları ise kafatası ve ağız-diş yapılarıyla olur. Bulunan bir fosilin insan cinsinden sayılıp sayılmaması için belirleyici özellikler ise kafatası hacminin (beyin boşluğu) 600 cm3ün üstünde olması, köpekdişlerinin öbür dişlerinden büyük ve dışa doğru çıkık olmaması, damaklarının içbükey olması ve düz olmaması, kalça kemiklerinin dik duruşu sağlayacak biçimde olması vb.dir. Dinsel inanışlara göre insan herhangi bir evrim geçirmemiş, tanrılar tarafından bugünkü şekliyle yaratılmıştır. Çeşitli dinsel inançlara göre insan, tanrının kölesi, parçası, yansıması ya da ölümlü bir tanrıdır. İslâm dininde insan "kul", Hristiyanlığa göre "koyun", Hindu dininde ise "iki ayaklı mülk"tür. İnsanın ortaya çıkışı çeşitli mitolojik öykülere de konu olmuştur (Pandora ve Âdem-Havva öyküleri gibi). Charles Darwin'in evrim kuramı ortaya çıkana dek insanın türeyişi, ağırlıkla bu açıklamaların etkisinde kaldı. Darwin evrim kuramıyla türlerin gelişimini ve doğal ayıklanmayı açıkladı, insanın türeyişini bilimsel bir temele dayandırdı. Evrim kuramından çok önce de başlamış olan "insan" kavramı üzerine tartışmalar bu kuramla birlikte "doğanın bir ürünü olarak insan" kavramına giderek, "hem etken hem edilgen insan" kavramına yöneldi. Sosyologlar, psikologlar, sosyal antropologlar "insanın özü" konusunda türlü tartışmalara giriştiler. Eskiden yalnızca ilahi bir varlık olarak ele alınan insan, artık bilimsel yöntemler kullanan tartışmaların konusudur. Ne var ki çağımızda da bu konudaki dinsel görüş ile bilimsel kuramları bağdaştırma olanağı yoktur.

MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Nisan 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
İnsan
  • (Bu kelimenin aslı, lugat âlimlerince ""ins"" den geldiği söylenir. Kamusta da kûfiun'a göre ""Nisyan"" kelimesinden geldiği zikredilmektedir.)Akıl, şuur ve imân ile diğer canlılardan ayrı, Cenabı Hakk'ın en mükerrem yarattığı mahluku olup, Rabbanî ni'metleri unutkanlığı dolayısıyla insan denilmiş.
  • Huy ve ahlâkı yüksek. Terbiyeli.(İnsan binler çeşit elemler ile müteellim ve binler nev'i lezzetler ile mütelezziz olacak bir zihayat makine ve gayet derece acziyle beraber hadsiz maddi, mânevi düşmanları ve nihayetsiz fakriyle beraber hadsiz zâhirî ve bâtınî ihtiyaçları bulunan ve mütemadiyen zeval ve firak tokatlarını yiyen bir biçare mahluk iken, birden iman ve ubudiyetle böyle bir Padişahı Zülcelâle intisap edip bütün düşmanlarına karşı bir noktai istinad ve bütün hâcâtına medar bir noktai istimdad bularak, herkes mensup olduğu efendisinin şerefiyle, makamiyle iftihar ettiği gibi, o da böyle nihayetsiz Kadir ve Rahim bir Padişaha iman ile intisap etse ve ubudiyetle hizmetine girse ve ecelin idam ilânını kendi hakkında terhis tezkeresine çevirse ne kadar memnun ve minnettar ve ne kadar müteşekkirane iftihar edebilir, kıyas ediniz. S.)
  • (İnsanın bu ehemmiyetli câmiiyetidir ki: Zâtı Hayyı Kayyum, insana, bütün Esmâsını ihsas etmek ve bütün envâı ihsanatını tattırmak için öyle iştihalı bir mide vermiş ki o midenin geniş sofrasını hadsiz envâi mat'umatiyle kerimane doldurmuş. Hem bu maddi mide gibi hayatı da bir mide yapmış. O hayat midesine duygular, eller hükmünde gayet geniş bir sofrai nimet açmış. O hayat ise duyguları vasıtasiyle o sofrai nimetten her çeşid istifadeler ile teşekküratın her nev'ini yapar. Ve bu hayat midesinden sonra bir insaniyet midesini vermiş ki, o mide, hayattan daha geniş bir dairede rızk ve nimet ister. Akıl ve fikir ve hayal, o midenin elleri hükmünde, semavat ve zemin genişliğinde, o sofrai rahmetten istifade edip şükreder. Ve insaniyet midesinden sonra hadsiz geniş diğer bir sofrai nimet açmak için, İslâmiyet ve iman akidelerini, çok rızk ister bir mânevi mide hükmüne getirip, onun rızk sofrasının dairesini mümkinat dairesinin hâricinde genişletip, Esmâi İlâhiyyeyi de içine alır kılmıştır ki, o mide ile İsmi Rahmânı ve İsmi Hakimi en büyük bir zevki rızkî ile hisseder. ""Elhamdülillahi alâRahmaniyetihi ve alâ Hakîmiyetihi"" der ve hâkeza.. Bu mânevi midei kübra ile hadsiz nimeti İlâhiyyeden istifade edebilir; ve bilhassa o midedeki muhabbeti İlâhiyye zevkinin daha başka bir dairesi var...L.)
  • (S - İnsan, Arza nisbeten bir zerredir; Arz da, kâinata nazaran bir zerredir; ve keza insanın bir ferdi, nev'ine nisbeten bir zerredir; nev'i de, sâir ortakları bulunan enva' içinde bir zerre gibidir. Ve keza, aklın düşünebildiği gayeler, faideler hikmeti ezeliye ve ilmi İlâhideki faidelere nisbeten bir zerreden daha aşağıdır. Binaenaleyh, böyle bir âlemin insanın istifadesi için yaratılmış olduğu akla giremez?C - Evet, zâhire bakılırsa insan bir zerre hükmündedir. Fakat, insanın taşıdığı ruha, kafasına taktığı akla, kalbinde beslediği istidatlara nazaran bu âlemi şehadet dardır, istiab edemez. Ancak o ruhun arzularını ve o aklın fikirlerini ve o istidatların meyillerini tatmin ve te'min edecek âlemi âhirettir. Ve keza, istifade hususunda müzahame, mümanea ve tecezzi yoktur; bir küllînin cüz'iyatına nisbeti gibidir. Nasıl ki bir küllî bütün cüz'iyatında mevcud olduğu halde, ne o küllîde tecezzi ve inkısam olur ve ne de cüz'iyatında müzahame ve müdafaa olur. Kürei Arzdan da binlerce müstefid olsa, ne aralarında bir müzahame olur ve ne Kürei Arzda bir noksaniyet peyda olur. Yalnız insanın indallah kerameti olduğu için, âlemi şehadetin yaratılışında insan, illei gaiye menzilesinde gösterilmiştir. Ve insanın hatırı için, bütün envâa bir umumi ziyafet verilmiştir. Bu ise, bütün âlemin fâideleri insana münhasır olup başkalara hiçbir faidesi yoktur demek değildir. İ.İ.)"
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Nisan 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
insan ingilizcesi

1. person, someone, human being, man.
2. the human race, man, mankind: Allah insaný yarattý. God created man.
3. decent person, upright person: Ýnsan gibi yaþamadý. He didn´t live as a decent person should. Ýnsan gibi çalýþ! Do your work as it should be done!
4. one, you: Ýnsan büyüðüyle öyle konuþmaz. One doesn´t speak that way to one´s superior. Ýnsana güven veren bir sesi var. He has a voice that inspires trust.
5. decent, upright, good (person): Yümni insan bir adam. Yümni´s a decent fellow.
–ýn/adamýn/bir kimsenin adý çýkmadansa caný çýkmasý yeðdir/hayýrlýdýr. proverb It is better to die than to get a bad reputation.
– beþer, kuldur (bazen) þaþar. proverb Nobody is perfect./Everybody makes mistakes.
– eti yemek colloq. to backbite, slander a person.
– evladý good person, decent person, person of integrity.
– gibi decently, properly, in an acceptable way, like a human being.
– haklarý human rights.
– Haklarý Beyannamesi hist. the Declaration of the Rights of Man.
– Haklarý Evrensel Beyannamesi the Universal Declaration of Human Rights (made by the U. N.).
– hali human nature.
– hali. colloq. Human nature is just that way.
– içine çýkmak to go out in public; to mix with people.
– scarcity of capable people.
–nda As there is no one better at this time, ....
– konuþa konuþa/söyleþe söyleþe, hayvan koklaþa koklaþa. proverb Animals communicate by sniffing; people by talking.

– kurusu
1. very thin person, bag of bones, scarecrow
2. very thin, (someone) who is nothing but skin and bones.

– müsveddesi
1. sorry apology for a human being, sorry excuse for a human being (said of a morally contemptible person).
2. (someone) who is a sorry apology for a human being.

– sarrafý
1. a good judge of people.
2. (someone) who is a good judge of people.
– türü Homo sapiens.
– yedisinde ne ise yetmiþinde de odur. proverb A person´s character does not change with time.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

3 Kasım 2010 / Misafir Soru-Cevap
3 Ekim 2011 / Misafir Soru-Cevap
1 Aralık 2014 / Misafir Cevaplanmış
21 Ocak 2014 / BuRaK EmRe. Cevaplanmış
27 Aralık 2011 / Misafir Soru-Cevap