Arama


Avatarı yok
OneNight
Yasaklı
14 Nisan 2016       Mesaj #4
Avatarı yok
Yasaklı

Nota nedir?


Müziğin kendine has diline denir. Bu dil müziği yazmaya, basmaya, okuyup çalmaya yarar. Notalar porte denilen çizgilerin üzerine yazılır. Bazen yardımcı çizgilerden de yararlanılır. Zaman, porte üzerindeki ölçü çizgileri ile gösterilir. Her notanın başında bir de anahtar bulunur. Bu, notanın perdesini göstermeye yarar, üç çeşidi vardır: «Sol», «do» ve «fa» anahtarları. Duraklama işaretlerine «es» denir.

Nota, müzik seslerinin kağıt üzerinde ifadesi ve okuyucu tarafından anlaşılmasını temin eder. Notanın tarihteki ilk menşei hakkında bir bilgi yoktur. Yapılan araştırmalar, çok eski zamanlarda da notanın kullanıldığını göstermiştir.

Çok çeşitli milletler, umumiyetle kendilerine mahsus pekçok nota sistemi kullanmışlardır. Bu sebepten kendisine mahsus müziği ve yazısı olan her cemiyetin bir nota sisteminin olduğu fikri kuvvet kazanmıştır.
Zamanla, bunların arasından şu anda kullanılmakta olan sistem yaygınlaşmıştır. Eskiden notalar, çoğunlukla harflerle ifade edilen kısmen de özel işaretlerden meydana gelmekteydi. Türk musikisinde de kullanılmış pekçok nota çeşiti olmuştur. Bunların içerisinden, zamanımızda bilinenlerinden bazıları şunlardır:
  • Kindi notası: Dokuzuncu asırda tertip edilen bu nota sisteminde işaretler, Arap alfabesiyle temsil ediliyordu.
  • Ebced notası: Bu sistemde de işaretler Arap alfabesi harflerine göre olup, bu harflerin temsil ettikleri seslerin uzunlukları, altlarına yazılan rakamlarla ifade edilirdi.
  • Kutbi Nayi Osman Dede notası: Bu sistemin isminden başka bir bilgi elde edilememiştir.
  • Candemir (Kandemiroğlu) notası: Türk musikisindeki perde adlarının ilk harflerinden meydana getirilmiş bir nota sistemidir.
  • Abdülbaki Dede notası: Ebced notasının yeniden tertip edilmesi, geliştirilmesi neticesi elde edilen bir sistemdir.
  • Hamparsum notası: Hamparsum Limoncuyan isimli bir Ermeni tarafından kurulmuş bir nota sistemidir. Kısmen Ermeni alfabesiyle ve kalan kısmı da batı müziği nota sistemlerinin işaretlerinden meydana getirilmiştir. Türk musikisinden ziyade batı müziği için hazırlanmış bir sistemdir. 7. Eski Batı Notası: Batı müziğinde kullanılan notanın eski hallerinden.
  • Çağdaş Batı notası: Türk musikisinde kullanılmasına rağmen, bunda sekizliği 12 ye bölünüyordu. Türk musikisinde ise eşit olmayan 24 aralığa bölünmüştür. Bu ikisi arasında kesin bir tespit yapılamamıştır.
  • Arel-Ezgi notası: Hüseyin Sadeddin Arel ve Suphi Ezgi tarafından hazırlanmış bir nota sistemidir. Batı notasına Türk musikisindeki değiştirme işaretlerinin ilavesiyle tertip edilmiştir.
Halen Türk müziğinde kullanılan nota sistemi, batı nota sistemidir. Bu sistemin menşei kilise müziğinde bulunan Johannes Battista ilahisindeki mısraların ilk hecelerinin alınmasıyla isimlendirilmiştir. Sekizinci veya dokuzuncu yüzyıllarda meydana gelen bu sistem, pekçok merhalelerden geçtikten sonra bugünkü durumuna gelmiştir.
Önceleri harflerle, daha sonraları şekille ifade edilen sesleri herbirini ayrı grafikle göstermek külfetiyse, beşli çizgi ve dört aralıktan meydana gelen porte ismi verilen grafikle kaldırılmıştır. Nota isimleri do (On yedinci asra kadar bu kelime ut olarak kullanılmıştır), re, mi, fa, sol, la, si dir. Bu isimler, çeşitli sesleri temsil etmek ve bu seslerin birbirine karıştırılmasına mani olmak için verilmiştir. Porte’deki çizgi ve aralıklar belli sesleri gösterirler:

Nota sisteminde her işaret, temsil ettiği sesin yüksekliğini ve uzunluğunu belirtir. Notalamada işaretin şekli, sesin uzunluğu ve değerini gösterirken, porte üzerindeki yeri ise yükseklik derecesini ifade eder. Sesin değer ve uzunluğunu gösteren yedi farklı şekil vardır. Bunlar: Yuvarlak şekil olan birlik, içi beyaz (boş) olan ikilik, içi dolu (siyah) dörtlük, dörtlüğün yukarı veya aşağıya doğru olan sapında bir çengelli şekli sekizlik, iki çengellisi "on altılık", üç çengellisi "otuz ikilik", dört çengelli olan ise "altmış dörtlük"tür.

Seslerin bu nota değerleri asla değişmez. Her notanın değeri kendisinden bir evvelkinin iki katıdır. Notada ses perdeleri, porte’de baş tarafa konulan, anahtar ismi verilen şekille ayarlanır. Müzik seslerinin porte içersine düşürülmesi temin edilmeye çalışılır. Bu durumun mümkün olmadığı hallerde porte dışına yazılan işaretler (sesler) için kısa ek çizgiler çizilir:
Türk musikisinde umumiyetle porte’nin alttan ikinci çizgisinden başlayan sol anahtarı kullanılır. Bu anahtar, başladığı çizgi üzerindeki seslerin frekansının 384 olduğunu belirtir. Böylece diğer çizgi ve aralıklardaki seslerin yüksekliği (frekansları) de belirtilmiş olur. Nota sistemlerinde, ifade ettikleri müzik eserlerindeki çalınış özellikleri gibi çeşitli ayrıntıları göstermek için, muhtelif işaretler ve kısaltmalar kullanılmaktadır.

Nota işaretinin önüne bir nokta konulduğu zaman, nokta, önünde bulunduğu notanın değerini, yarısı kadar artırır. Sekizlik ve daha küçük değerli notalar, birbirlerine bağlı icra edilecekse, bu notalar kalınca bir çizgi ile birleştirilir. Notaları birleştiren çizgilerin sayısı, çengel sayısına eşit olur. (Sekizlik için bir, 16’lık için iki, 32’lik için üç, 64’lük için dört çizgi olur):

Çizgiyle birleştirilen 8’lik veya daha küçük değerli notalar grubunun yanına, iki tarafında birer nokta bulunan küçük iki eğri çekilmesi, oraya kadar olan bölümün iki defa icra edilmesi gerektiğini ifade eder. Nota üzerine konulan vurgu işaretleri ( ), o notanın kuvvetli icra edilmesi için konur: Müzik seslerinin notalarla işaretlenmesi (yazılmasında), seslerin devamlılığı gibi sükutların da miktarı, uzayan kalın çizgiler ve özel işaretlerle ifade edilir: Notaların okunmasına solfej, enstrümanlarla veya bir kişinin güfteyi notalara uygun olarak okumasına da icra denir.
Son düzenleyen Safi; 2 Aralık 2016 17:45