Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
25 Nisan 2016       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM
EKLEM ÇEŞİTLERİ
Yapılarına Göre Eklem Çeşitleri
Fibröz Eklemler(Hareketsiz)
Ad:  hareketsiz fibroz.JPG
Gösterim: 5813
Boyut:  19.2 KB
Eklem arasında yer alan kemikler fibröz doku ile birbirine bağlanmıştır. Bu nedenle de eklemin adı fibröz eklemdir. Fibröz eklemler alt kategorilere ayrılır. Gomphosis, Syndesmosis, Satura fibröz eklemlerin alt kategorisidir. Kategori eklemlerin birbirine benzerliği ve kemiklere tutunma kabiliyetlerine göre gerçekleştirilir.

Kartilaginöz Eklemler(Yarı Hareketli)
Ad:  yarı hareketli kartilaginöz.JPG
Gösterim: 5706
Boyut:  17.6 KB
Bu tür eklemlerde kemikler birbirine kıkırdak ile bağlanmıştır. Bu tür eklemlerin hareket yeteneği oldukça kısıtlıdır. İşlevlerine göre yarı oynar eklemler olarak da ayrılabilir. Yine Synhondrosis ve Symphsis olarak sınıflandırırlar. Sınıflandırma tıptı fibröz eklemlerde olduğu gibi eklemin hareket ve görevine göre yapılır.

Sinoviyal Eklemler(Hareketli)

Ad:  diz eklemi.JPG
Gösterim: 7368
Boyut:  25.2 KB
Bu eklem çeşitleri vücutta hareket işlevini eklem sıvısı sayesinde gerçekleştirir. İşlev yeteneğine göre oynar eklemlerden oluşan sinoviyal eklemlerin de alt grupları vardır. Alt grupları, Art. Sellarris, Art. Trachoidea, Art. Ellipsoidea, Art. Bicondylaris, Art. Spherodia, Art. Plana olarak adlandırılırlar. Eklemlerin kemiklerdeki girmiş oldukları şekillere göre yapılır.

1.Sinoviyal Eklemler
Oynar eklemleri oluşturan kemiklerin uçları, karşılıklı olarak birbiriyle uyumludur. İki kemik, birbirlerine kapsül ve eklem bağları ile bağlanmıştır. Kemiklerin aşınmasını önlemek için eklem boşluğu sinoviyal sıvı ile doludur. Eklemin kemik yüzleri hyalin kıkırdak ile örtülüdür. Oynar eklemlerin etrafında aşırı hareketleri sınırlayan ve eklem kapsülünü koruyan ligamentler vardır. Eklem hareketini gerçekleştiren kaslar, eklemi oluşturan kemiklere yapışmadan önce fibröz bağ dokusundan
oluşan tendonlara dönüşürler. Tendonlar da eklem yapısını desteklerler. Kapsül, ligamentler ve çevre kaslar aynı zamanda eklemin hareketlerinin yönünü de belirler. Bazı oynar eklemlerin iç kısmında yani kapsülün içinde meninskler bulunur. Meninksler karşılıklı gelen kemik yüzeylerinin uyumunu arttırırlar. Diz ekleminde eklem içi bağlar da bulunur.

a) Menteşe Tipi Eklemler (Ginglymus)
Ad:  ginglymuseklem.jpg
Gösterim: 5988
Boyut:  12.2 KB
Bu tür eklemler menteşe şeklinde hareket eder, yani bir düzlemde fleksiyon ve ekstensiyon hareketi yapmaya olanak tanır. Örnek: Dirsek eklemi
Dışbükey eklem (konveks) yüzü makara, içbükey (konkav) eklem yüzü ise makarayı içine alacak şekilde olup eklem yüzleri birbirine uygunluk gösterir. Bu grup eklemler yalnızca transvers eksen etrafında flexion-extansion hareketleri yapabildiklerinden menteşe şeklinde eklemler olarak da bilinirler. Harekerin görüldüğü yerlerde bu eklemlerin eklem kapsülü ince ve gevşektir, ancak eklem güçlü yan bağlarla güçlendirilmiştir. Bu tip ekleme art. humeroulnaris ve art. interphalangea örnek olarak verilebilir.

b) Pivot Eklemler (Trachoidea)
Ad:  pivot.jpg
Gösterim: 5296
Boyut:  5.6 KB
Kemiklerin, bir eksen çevresinde birbirleri etrafında rotasyon yapabilmesine izin veren eklemlerdir. Boyunda atlanto-aksiyel eklem ve ön kol kemikleri arasındaki eklemler örnektir.
Dış bükey eklem yüzü silindir, iç bükey eklem yüzü ise osteofibroz bir halka şeklindedir. Dışbükey yüzü tamamen içine alabilecek bir içbükey yüz bulunmadığından dış bükey yüzün bir kısmı bir bağ aracığıyla sarılır. Bu eklemler tek eksenli olup, yalnızca vertical eksen etrafında rotasyon hareketleri yapabilirler. Bu eklem tipine örnek olarak art. radioulnaris proximalis ve distalis, art. atlantoaxialis mediana örnek gösterilebilir. Art. atlantoaxialis mediana’da dens axis, atlasın arcus anteriorunun arkasındaki yer alan fovea dentis ile lig. transversum atlantis’in oluşturduğu halka içerinde rotasyon hareketleri yapar.

c) Eyer Tipi eklemler (Sellaris)
Ad:  sellariseklem.jpg
Gösterim: 9816
Boyut:  7.7 KB
Bir eyere benzeyen bu eklemlere, kondiloid eklemler de denir. Bu eklem tipi, fleksiyon ekstensiyon ve abduksiyon, adduksiyon hareketlerine, ayrıca sirkümdiksiyon hareketine izin verir. Rotasyona izin vermez. Ör: Başparmağın, birinci karpometakarpal eklemi ve sternoklavikular eklem.
Her iki eklem yüzü birbirini saran eğer şeklinde olduğundan bu isim verilmiştir. Transvers ve sagittal olmak üzere iki ekseni vardır. Transvers eksen etrafında flexion-extansiyon, saggital eksen etrafında ise abduction-adduction yaptırırlar. Bu iki ekseni birlikte kullanarak sınırlı bir sirkumdiksion da yapabilirler. Art. carpometacarpea pollicis ve art. calcaneocuboidea bu eklem tipi için en tipik örneklerdir.

d) Top ve Yuva tipi eklemler (Spheroidea (cotylica))
Ad:  spheroideaeklem.jpg
Gösterim: 5534
Boyut:  6.8 KB
Bu eklem hemen hemen her yönde-fleksiyon, ekstensiyon, abduksiyon, adduksiyon, rotasyon -geniş hareket olanağı sunar. Omuz ve kalça eklemleri bu tipe örnektir.
Dışbükey eklem yüzü bir küre, içbükey eklem yüzü ise bu küreyi kısmen içine alan yuvarlak bir çukur şeklindedir. Saggital, transvers ve vertical olmak üzere üç ana eksende sırasıyla, abduction-adduction, flexion-extension ve rotasyon jhareketleri yapabilirler. Ayrıca eksenlerin tümünü kullanarak circumduction hareketi de yaparlar. Genellikle bu tip eklemlerde, proximaldeki kemik hareketsiz, distaldeki hareketlidir. Ancak distaldeki kemik tespit edilirse, proximaldeki kemik daha hareketli olabilir. Art. humeri ve art. coxae bu tür eklemin en güzel örnekleridir.

e) Kayar Eklemler (Plana)
Ad:  planaeklem.jpg
Gösterim: 5615
Boyut:  6.4 KB
Bu tipte, yalnız kayma hareketlerine izin veren küçük eklemler bulunur. El bileğindeki karpal kemikler arasındaki eklemler ve akromioklaviküler eklemler böyledir.
Eklem yüzlerinden biri düz, çok hafif içbükey ya da çok hafif dışbükeydir. Diğer eklem de buna uyacak şekildedir. Eklem yüzleri düz olduğundan belirli bir eklem söylemek mümkün değildir ve eklem yüzlerinin bulunduğu düzlemlerde sınırlı kayma hareketleri yapabilir. Art acromioclavicularis, artt. Intermetatarsea, artt. intercarpea, art. atlantoaxialis lateralis ve art. zygapophysialis (omurların proc. articularisleri arasındaki eklemler) bu eklem tipine örnek olarak gösterilebilir.

f) Elipsoid Eklemler: (Art. Ellipsoidea (condylaris))
Ad:  ellipsoideaeklem.jpg
Gösterim: 5421
Boyut:  6.2 KB
Top ve yuva tipi eklemlerin bir varyasyonudur. Fleksiyon-ekstensiyon, abduksiyon-adduksiyon hareketlerine izin verir. Minimal rotasyon olanağı da veren elipsoit eklemlere örnek el bileği (radiokarpal)eklem ve elin metakarpofalanjial eklemleridir.
Dışbükey eklem yüzü ortadan ikiye bölünmüş bir yumurta, içbükey eklem yüzü ise, bunu içine kısmen alacak oval çukur şeklindedir. Transvers ve saggital olmak üzere iki ekseni vardır. Daha uzun olan transvers eksen etrafında yapılan flexion-extansion hareketlerinin açısı, daha kısa saggirtal eksen etrafında yapılan abduction-adduction hareketlerinden geniştir. Sınırlı circumduction’da yapılabilinir. Art. radiocarpea ve art.metacarpophalangeales bu eklem tipine örnek olarak gösterilebilir.

Eksenlerine Göre Sinoviyal Eklemler:
Ad:  eklemleri.JPG
Gösterim: 5942
Boyut:  33.0 KB

1.Tek Eksenli Eklemler
Bu eklemde, hareketlerin elde edilmesi, sadece bir düzlemde ve tek bir eksen üzerindedir. Bu eklemlerde fleksion-
ekstension hareketleri elde edilir. Örnek: Dirsek eklemi, parmak falanksları arasındaki eklemler.

2. İki Eksenli Eklemler (Bicondylaris)
Bu tür eklemlerde iki düzlemde hareket elde edilir. Eksenler hem birbirlerine hem de kemik eksenine dik durumdadır. Fleksiyon-ekstensiyon ve abduksiyon-adduksiyon hareketleri elde edilir. Örnek: el bileği, el 1 karpometakarpal eklemi
Dış bükey eklem yüzü iki kondil, içbükey eklem yüzü ise sığ çukur şeklinde olan eklemlerdir. Art. genus bu eklem tipinin tipik örneğidir. Hareket bakımından menteşe şeklinde ekleme (ginglymus) benzer ancak flexion-extansiyon dışında, bazı pozisyonlarda çok azda olsa rotasyon ve yan tarafa kayma hareketleri yapabilir. Bir diğer örnek; art. talocruralis’dir.

3.Çok Eksenli Eklemler
Bu tür eklemlerde en az 3 eksen bulunur. Yüzlerden birisi konkav diğeriyse konvekstir. Bu tür eklemlerde üç ana eksen de eklemin ortasındaki bir noktadan geçerler. Horizontal, sagittal ve vertikal olarak uzanırlar. Bu eklemlerde; fleksion-ekstension, abduksion-adduksion ve iç rotasyon dış rotasyon hareketleri elde edilir. Bu hareketlerin hepsiyle ortaya çıkan sirkumdiksion hareketi de yaparlar. Örnek: omuz, kalça

4.Belli Bir Ekseni Olmayan Eklemler:
Bu grup eklemlerde sadece kayma hareketi yapılır. Örnek: Karpo metakarpal eklemler 4-5

2.Kartilaginöz Eklemler
Sınırlı hareket olanağına sahip olan bu eklemlerin yüzleri kıkırdakla örtülüdür. Kartilaginöz eklemlerde, eklemleşen kemik uçları arasında fibrokartilaginöz doku veya hiyalin kıkırdak bulunur. Diğer eklem yapılarına sahip değildirler. Bu eklemler iki tipte incelenir.

a) Sinkondrozis ( Synchondrosis)
Primer kartilaginöz eklem olarak adlandırılan bu eklem tipinde kemik uçları arasında hiyalin kıkırdak bulunur. En tipik örneği, gelişim sırasında uzun kemiklerin epifiz ve diafiz bölümleri arasında bulunan kartilaginöz epifiz plağıdır. Sinkondrozislerin hareket yetisi yoktur, büyüme süreci tamamlandığında sinostozla sonlanırlar; geçici eklemlerdir.
Kemiklerin hyalin kıkırdakla birleştiği bu eklem tipi yaygın olarak primer kartilaginöz eklem olarak da adlandırlır. Bu eklemlerin büyük bir kısmı gelişme döneminde görülen erişkin dönemde ise kemikleşen eklemlerdir. Bu eklemlere örnek olarak uzun kemiklerin epifiz ve diafiz bölümleri arasında yer alan ve kemiğin büyümesine olanak tanıyan katilaginöz epifiz plağını örnek olarak verebiliriz. Kemik büyümesi tamamlandığında epifiz plağı kemikleşir. Vücutta sınırlı sayıda kalıcı olan synchondrosis’de bulunur ve 1. kaburgayı sternuma bağlayancartilago costalis buna örnek olarak verilebilir.

b) Simfizis (Symphysis)
Eklemleşen kemik uçlarının fibröz doku veya fibröz kıkırdakla birbirine sıkıca bağlandığı eklemlerdir. Sekonder kartilaginöz eklemler olarak da adlandırılırlar. Yaygın olarak omurgada omur cisimleri arasında bulunurlar, vücudun orta hattına yerleşerek sınırlı harekete olanak tanırlar. Örnek: Symphysis intervertebralis yani intervertebral eklemler ve symphisis pubica
Sekonder kartilaginöz eklem olarak da bilinen bu eklem tipinde kemikler fibröz doku ve-veya fibröz kıkırdak aracılığıyla birbirine kuvvetli bir şekilde bağlanmışlardır. Bu eklem tipi için en tipik örnek discus intervertebralisler aracılığıyla birbirine bağlanmış olan columna vertebralis’tir. Ossis pubis arasında bulunan symphysis pubis art. manibriosternalis ve yeni doğan bebeklerde mandibulanın sağ ve sol yarımlarının birleştiği symphysis menti bu grup eklemlere verilebilecek diğer örneklerdir.

3.Fibröz Eklemler
Fibröz eklemler, kemikler birbirine fibröz bir doku aracılığıyla bağlandığı için, syndesmosis dışında, vücutta hareketsiz olarak nitelendirilen eklemlerdir. Eklemi oluşturan kemikler çok sıkı bir şekilde birbirlerine testere dişi gibi girinti ve çıkıntılarla bağlanmışlardır, böylece eklem yüzleri birbirine tamamen uyar. Bu eklemlerde iki kemik yüzeyi, aralarında yer alan, lifsi dokudan ya da kıkırdaktan yapılı bir ara maddeyle birleşmişlerdir. Eklemleşen kemik uçları arasında eklem kapsülü ve sinoviyal sıvı bulunmaz.
Eklemi oluşturan kemikler birbirine fibröz bir doku aracılığıyla bağlanmıştır. Yapısal özellikleri nedeniyle bu gruba dahil edilen syndesmosis tipi eklemler dışındakiler hareketi olmayan eklemlerdir.

Sutura: Yalnız kafatasında görülen eklemlerdir.Kemiklerin ekleme katılan kenarları arasında ince fibröz bir ligament yer alır yenidoğan bebeklerde henüz kafatasını oluşturan kemikler tam temas halinde olmadığından, kemikler arasında fibröz bağlarla örtülmüş yumuşak alanlar kolaylıkla hissedilebilir. Halk arasında bıngıldak ya da yumuşak nokta olarak bilinen bu yapılara biz anatomide fonticulus adı veriyoruz. Sutura tipi eklemler, eklemi oluşturan kemikler arasındaki diş şekillerine göre farklı adlar alırlar.
Eğer kemik kenarları testere dişi şeklinde sivri ise bu sutura tipine sutura serrata adı verilir. Sutura sagittalis’i buna örnek olarak verebiliriz.
Eğer kemik kenarlarındaki uzantılar diş şeklinde ise buna sutura denticulata adı verilir. Örneğin sutura lambdoidea’nın büyük bir bölümü böyledir.
Eğer kemik kenarları parietal kemik ve temporal kemiğin pars squamosa’sında olduğu gibi birbirlerinin üzerlerine oturuyorlarsa buna sutura squamosa adı verilir. Sutura squamosa’nın kenarları testere dişi şeklinde olduğunda sutura libbosa adı verilmektedir.
Palatin kemikler arasında ya da palatin kemikler ile maxilla arasında olduğu gibi kemiklerin yan yana gelmiş eklem yüzleri birbirini tamamlar şekilde kabaca birleştikleri sutura tipine isesutura plana adı verilmektedir.
Son olarak schindylesis çıkıntılı bir kemiğin diğer kemik üzerinde bulunan yarığa girmesi ile oluşan özel bir sutura tipidir ki buna ala vomeris’deki yarığa giren rostrum sphenoidale örnek olarak verilebilir.

Gomphosis:
Mandibula ve maxilla’daki alveollerle dişler arasında görülen özel bir fibröz eklem tipidir. Lig. periodontale adı verilen fibröz doku diş kökünü sıkıca bağlar. Bu eklemin harekerli olması tahmin edersinizki patolojik bir durumdur ve dişinizi yakında kaybedeceksiniz anlamına gelir.

Syndesmosis:
Bu fibröz eklem tipinde kemikler birbirlerine fibröz ligamentler veya membranlar aracılığıyla bağlanmışlardır. Bu eklem tipine art. radioulnaris’i ve art. tibiofibulare’yi örnek olarak verebiliriz.Art. radioulnaris’te radius ve ulna membrana interossea antebrachii, art. tibiofibulare’de ise tibia ve fibula membrana interossea cruris aracılığıyla birbirne sıkıca bağlanmış durumdadır. Örneğin membrana interossea antebrachii ön kolun pronasyon ve supinasyon hareketlerine izin verebilecek kadar geniştir. Art. sacroiliaca’nın arka bölümünde çoğu kaynakta, kemikler arasında yer alan fibröz interosseous ligament ve kısıtlı hareket kabiliyeti nedeniyle syndesmosis tipi eklem olarak kabul edilmektedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 26 Nisan 2016 01:06
SİLENTİUM EST AURUM