Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
9 Mayıs 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
DOLAŞIM ÇEŞİTLERİ VE ÖZELLİKLERİ
Dolaşım, kan dolaşımı ve akkan (lenf) dolaşımı olarak iki başlık altında anlatılacaktır.

Kan Dolaşımı

Kan dolaşımı, büyük (sistemik) dolaşım ve küçük (pulmoner) dolaşım olarak ikiye ayrılır. Ayrıca kan dolaşımı içinde portal dolaşım ve plesental dolaşıma da yer verilecektir.
Büyük Kan Dolaşımı (Sistemik Dolaşım)
Ad:  dolsis1.JPG
Gösterim: 24650
Boyut:  56.1 KB

Büyük kan dolaşımı, sol ventrikülden başlar, sağ atriumda sona erer. Ventriküllerin kasılması ile sol ventriküldeki temiz kan aorta pompalanır. Aort, kalpten çıktıktan sonra sola doğru bir yay çizerek ikiye ayrılır. Üste giden arterler baş ve kollara, alta ayrılan arterler ise birçok yan arterle mide, pankreas ve barsaklar gibi bütün iç organlara ve alt ekstremitelere yayılır. Doku ve organlara ulaşan bu arterler, çok sayıda kapiller damarlara ayrılır. Bütün madde alış verişi, bu kapillerdeki kan ile doku hücreleri arasında olur. Özellikle temiz kandaki oksijen dokulara, karbondioksit ise kana geçer. Kirlenen kan, kapillerden venlere iletilir. Vücudun alt bölgesinden toplanan kan vena cava inferior yoluyla, üst bölgesinden toplanan kan ise vena cava superior yoluyla sağ atriuma döner. Kalp ve dokular arasındaki bu dolaşıma büyük kan dolaşımı denir.

Küçük Kan Dolaşımı (Pulmoner Dolaşım)

Küçük dolaşım sağ ventrikülden başlar sol atriumda sona erer. Ventriküllerin kasılması ile kirli kan, sağ ventrikülden akciğerlere gitmek üzere a. pulmonalise pompalanır. A. pulmonalis, kalpten çıktıktan sonra ikiye ayrılarak sağ ve sol akciğerlere dallar gönderir. Akciğerlere giren bu arterler, alveollerin çeperinde kılcallara ayrılır. Burada kirli kandaki karbondioksit alveollere; alveolerdeki oksijen ise kana geçer. Akciğerlerde temizlenen kan, vena pulmonalisler yolu ile kalbin sol atriumuna döner. Kalp ile akciğer arasında olan bu dolaşıma küçük kan dolaşımı denir.

Portal Dolaşım
Ad:  portaldolaş.JPG
Gösterim: 5104
Boyut:  51.7 KB
Abdominal bölgede tek olan organların (mide, dalak, pankreas, ince ve kalın bağırsak) kanlarını toplayan venler birleşerek vena portayı oluştururlar. Vena portea, 9 cm kadar ilerledikten sonra porta hepatisten (karaciğer kapısı) karaciğerin içine girer. Karaciğer içine giren V. portae, burada daha küçük dallara ayrılarak karaciğerin küçük birimleri olan lobuluslar arasında kapiller ağlar oluşturarak hücreler arası bölmeciklere açılırlar. Burada işlenmiş duruma gelen kan, tekrar karaciğerde küçük venler halinde toplanır. Bu venler birleşerek vena hepaticayı oluşturur. V. hepatica karaciğer dışına çıkışta vena cava inferiora açılır. Bu dolaşıma portal dolaşım denir.
Portal dolaşımla sindirim sisteminden emilerek dolaşıma katılan maddeler karaciğerde pek çok işlemden geçirilir. Böylece karaciğer, koruma ve metabolizma ile ilgili birçok faaliyetini yerine getirmiş olur.

Plasental Dolaşım
Anne kamındaki bebeğin (fetüsün) kendine özgü dolaşım sistemi vardır. Fetüsü uterus (rahim) içinde besleyen ve solunumunu sağlayan dolaşım sistemine plasental dolaşım sistemi denir.
Fetüs, oksijen ve besinlerini plasenta aracılığıyla sağlamaktadır. Plasenta, anneden kan yoluyla aldığı besin maddeleri ile oksijeni villuslardan süzerek göbek kordonuna (chorda umblicalis) verir. Göbek kordonu aracılığıyla kan fetüsa iletilir. Fetüs içinde dolaşım sağlandıktan sonra tekrar fetus kanı göbek kordonu aracılığıyla plasentaya geri döner. Göbek kordonunda iki arter bir ven bulunur. Arterlere a. umbilicalis, vene V. umbilicalis denir. V.umblicalis, oksijen yönünden zengin arter kanı, arterler de venöz kan taşır.

Fetüs dolaşımının özellikleri

• Fetal dolaşımda kalp içi ve kalp dışında ek bağlantılar vardır. Bunlar:
  1. Sağ ve sol atrium arasındaki septumda foramen ovale denen açıklık vardır.
  2. Plasentadan umblikal ven vasıtasıyla gelen kanı vena cava inferiora aktaran kanal vardır. Bu kanala ductus venosus (arantius kanalı) denir.
  3. A. pulmonalis ile sağ ventrikülden atılan kanı aorta aktaran kanal vardır. Buna ductus arteriosus (bottal kanalı) denir.
• Fetüste akciğerler inaktiv durumdadır (Çalışmaz.).
• Fetüs akciğeri kandan O2 alır. Kana CO2 verirler.
• Fetüste sağ ventrikül hacminin ancak bir kısmı akciğerlere gider.
• Fetüste kirli ve temiz kan karışık vaziyettedir. Dokulara giden kanın oksijenlenme oranı % 60’dır.
• Plasenta alçak dirençli bir bölge olup gaz değişiminin olduğu yerdir. Bütün metabolizma artıklarının ve temel kimyasal maddelerin, besinlerin alındığı verildiği bölgedir. Plasenta fetüste akciğer, böbrek ve bağırsakların işlevini yerine getirir.
Ad:  plasental dolaş.JPG
Gösterim: 6318
Boyut:  59.0 KB
Fetüs dolaşımının fizyolojisi

Plasentadan umblikal venle fetüse gelen kanın yarısı karaciğere gelir. Buradan hepatik venle V. cava inferora katılır. Diğer yarısı ductus venosus ile direkt olarak V. cava inferiora katılır. Bu kan vücudun üst tarafından gelen kanla birlikte sağ atriuma dökülür. Sağ atriumdaki kanın bir kısmı foramen ovale yolu ile sol atriuma, sol ventriküle oradan da aortaya gider. Sağ atriumdaki kanın bir kısmı ise sağ ventriküle gelir. Bunun bir kısmı fetüsün akciğerlerine bir kısmı da ductus arteriosus ile aortaya karışır. Aortdaki kanın bir kısmı vücudun üst tarafına, bir kısmı ise vücudun alt tarafına gönderilir. Aortadaki kanın % 73’lük bölümü ise umblikal arter vasıtası ile gerekli değişimin olması için plasentaya gider. Değişim olduktan sonra aynı dolaşım devam eder.

Lenf Dolaşımı
DEVAMI
Lenf Sistemi Nedir - Lenf Sisteminin Yapısı ve Görevleri
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM