Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
10 Mayıs 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Eritrositler (alyuvarlar)
  • Organizmada sayıları en yüksek olan hücre grubudur. Sayıları, 1 mm3 kanda kadınlarda ortalama 4.8 milyon, erkeklerde 5.4 milyondur.
  • Görünüşleri bikonkav disk (orta bölgeleri alt ve üstten basık) biçiminde olup, kolayca şekil değiştirebilme özelliğine sahiptirler.
  • Kolayca şekil değiştirebilme yetenekleri sayesinde en dar çaplı kılcal damarlardan kolayca geçebilirler.
  • Eritrositlerin başlıca fonksiyonları hemoglobin taşımaktır. Hemoglobin, yapısında 2+ değerlikli Fe atomu bulunduran büyük bir protein molekülüdür ve başlıca görevi dokulara oksijen taşımaktır. Oksijen, hemoglobin molekülünde Fe2+ atomuna bağlanarak taşınır.
Eritrositlerin oluşumu
  • Dolaşımdaki tüm hücreler kemik iliğindeki hemopoietik kök hücre olarak adlandırılan tek hücreden oluşur.
  • Kemik iliğinde bölünen hücreler dolaşıma retikülosit olarak geçer ve 1-2 gün içinde çekirdek ve organellerini kaybeder hemoglobin içermeye başlar. Bölünerek çoğalma özelliğini kaybeder ve eritrosite dönüşür.
  • Kan dolaşımında bulunan eritrositler çekirdek taşımazlar ve dolaşımdaki ömürleri ortalama 120 gün kadardır.
Eritrosit üretiminin düzenlenmesi
  • Organizmada eritrosit yapımı hipoksi (dokularda oksijen azalması) tarafından uyarılır.
  • Kanama dolayısı ile düşük kan hacmi, anemi, HgB azlığı, azalmış kan akımı, AC hastalıkları doku oksijenizasyonunu azaltan faktörlerdir.
  • Hipoksi böbreklerden eritropoietin hormonunun salgılanmasına neden olur, eritropoietin de kemik iliğini eritrosit yapımı yönünde uyarır. Hipoksi sonucu dakikalar içinde artan eritropoietin hormanı 4-5 gün içinde eritrosit yapımı artışı olarak kendini gösterir.
  • Eritropoietin hormonu ağırlıklı olarak %90 böbrekten %10 KC’den salgılanır.
  • Eritrositlerin yapımı için aminoasit,lipit ve karbohidratlara ek olarak demir, folik asit ve vitamin B12 gerekir.
  • Fe hemoglobin yapımında kullanılır, eksikliğiğinde daha küçük eritrositler olur. Demir eksikliği anemisine yol açar.
  • B12 ve folik asit DNA sentezi için gereklidir. Eksikliğinde eritrositler büyük olur ve bu nedenle megaloblastik anemi görülür.
Hemoglobin
  • Eritrositler Hemoglobin denilen ve eritrosit ağırlığının üçte birini oluşturan bir protein içerir.
  • Hemoglobin O2 taşınmasında rol oynar.
  • Kandaki O2’in %97 si HgB ile taşınır. Geriye kalan %3 kanda çözülmüş olarak taşınır.
  • HgB proteini 4 adet hem ve ikisi alfa diğer ikisi beta olmak üzere 4 adet polipeptit zincirinden oluşur.
  • Hemoglobin molekülünün protein kısmını oluşturan polipeptid zincirlerindeki amino asitlerin sayı ve dizilişlerindeki farklılıklar, farklı hemoglobin tiplerinin oluşmasına neden olur;
  • HbA, HbF, HbS gibi. HbA normal erişkin hemoglobinidir, HbF fetüs hemoglobini, HbS orak hücreli anemi olarak bilinen bir tip anemi hastalığında bulunan hemoglobin tipidir.
Ad:  hemoglobinum.jpg
Gösterim: 11416
Boyut:  27.8 KB

Hem grupları O2 bağlar, her molekülde 4 hem grubu vardır, dolayısı ile 4 O2 atomu bağlayabilir. O2 bağlı HgB ne oksihemoglobin denir. Oksijenden doymuş kan parlak kırmızı renkte görülür. (Arteriyel kan)
  • 1 veya 2 O2 kaybeden hemoglobine Deoksihemoglobin denir. Bu tür kanlar venöz kandır ve kanın koyu olmasını sağlar.
  • Parsiyel oksijen basıncı ile Hgb bağlanma arasındaki ilişkiye oksihemoglobin disosiasyon eğrisi ile gösterilir.
Ad:  hem1.JPG
Gösterim: 9916
Boyut:  20.0 KB
Demir Metabolizması
  • Fe Hemoglobin için önemlidir. Vücutta toplam 4-5 gm. demir bulunur ve bunun %65’i HgB dedir.
  • Demir ince barsaklardan emilir ve plazmadaki apotransferin ile birleşerek transferini oluşturur.
  • Hücrelerdeki apoferritin ile birleşerek depo demiri olan ferritin olarak depo edilir.
  • Ayrıca hemosiderin olarak bilinen formu çözülmeyen formudur.
  • Demir kanama veya feçesle atılır.
Hemoliz
  • Eritrosit zarlarının yırtılması sonucunda, parçalanmasına hemoliz denir.
  • Hb molekülünün hücre dışına çıkmasıdır. Nedenlerine bağlı olarak iki tip hemoliz tanımlanmaktadır. Ozmotik hemoliz ve hemositoliz
Ozmotik hemoliz:
  • Eritrosit hücreleri kendi içlerindeki sıvıdan daha hipotonik bir sıvı ortamı içine bırakılacak olurlarsa, bir müddet sonra şiştikleri ve giren su miktarı, zarlarının gerilebilme kapasitesini aştığında ise zarlarının yırtılması ile Hb molekülünün dışarı çıktığı gözlenir.
  • Normal eritrositlerin %0.9 luk NaCl çözeltisinden (izotonik tuz çözeltisi) başlayarak %0.8, %0.7, %0.6, %0.5, %0.4 şeklinde gittikçe hipotonikleşen tuz çözeltileri içine konulduklarında su alıp şişmelerine rağmen hemoliz gözlenmez. Bunun nedeni, hem zarlarının esnekliği hem de eritrositlerin sitoplazmik materyal miktarının hücre içi hacmine oranla düşük olmasına bağlı olarak içi boş bir torba gibi davranabilmeleridir. Çözeltinin konsantrasyonu %0.4 ten daha düşük olunca normal eritrositlerde hemoliz görülmüye başlar. Buradan saf suda tüm eritrositlerin hemolize uğrayacağı anlaşılmalıdır.
  • Bazı anemi tiplerinde eritrositlerin zarlarının esnekliğinin azalmasıyla, su alıp şişebilme kapasiteleri düştüğü için hipotonik ortama dayanma güçleri azalır ve %0.7 lik tuz çözeltisinde derhal hemolize uğrayabilirler. Herediter sferositoz bu tip bir anemiye örnektir.
Ad:  hem2.JPG
Gösterim: 9694
Boyut:  35.3 KB
Hemositoliz:
  • Bazı genetik hastalıklar, mekanik, fizik ve kimyasal etkenlerle zar yapısındaki lipid tabakasının erimesi, farklı algılanmasına yol açar. Bunun sonucunda görülen hemolizdir. Donma - çözülme, sıcaklık, akrep-yılan zehirleri, bazı bakteri toksinleri, safra tuzları, deterjanlar, eter, kloroform gibi maddeler bu tip hemolize neden olur. Kalıtsal kan hastalıklarından talasamia buna ayrıca örnektir.
  • Hemolizin nedeni ne olursa olsun sonunda kanda bilirubin (sarı renkte, pigment özelliğinde bir madde, safranın sarı rengini veren de bilirubindir) artışına ve sarılığa neden olur.
  • Bilirubin hücrelerden dışarı çıkan hemoglobinin parçalanıp metabolize edilmesi sonucunda oluşan bir son üründür. Böylece organizmada normalin üstünde bir eritrosit harabiyeti varsa sonunda bilirubin yükselmesi ile sarılık gelişebileceği unutulmamalıdır.
Sedimantasyon
  • Pıhtılaşmasına engel olunmuş kanın eritrositlerinin rulo formu oluşturarak para yığınları şeklinde çökme hızları olarak tanımlanmaktadır Westergren adı verilen bir aletle ölçülmektedir 200 mm dereceli pipetlere konulan 2 ml kan dik bir şekilde bir saat bekletilir, bu süre içinde eritrositler yavaş yavaş çökerken üstte sarı renkte plazma ayrılır.
  • Çökme hızına eritrositlerin şekil ve büyüklükleri ile plazmanın yapısı özellikle proteinleri etkilidir.
  • Sedimantasyonun normal değerleri; erkeklerde 3-8 mm /saat, kadınlarda 7-12 mm / saat (kadın ve erkek arasındaki bu fark eritrosit sayısının farkından kaynaklanmaktadır), gebelerde 40 mm /saat olarak verilmektedir.
  • Plazmada fibrinojen ve globulin artışı sedimantasyon hızını artırır. Albumin yükselmesi ise azaltır. Akut ve kronik iltihaplarda, doku harabiyetinde, alyuvar sayısının azalmasında (anemilerde olduğu gibi) sedimantasyon hızı yükselir.

Ad:  hem3.JPG
Gösterim: 9617
Boyut:  33.9 KB
Anemi (kansızlık)
  • Eritrosit sayısının veya hemoglobin miktarının normalden düşük olması anemi olarak tanımlanmaktadır.
  • Anemi nedeni kalb debisi artar ve bu neden ile kalbin iş yükü artmaktadır.
  • Eritrosit sayısı; kanamalarda olduğu gibi kayba bağlı olarak, hemolize bağlı olarak yıkımın artması sonucu (hemolitik anemiler), kemik iliği hastalıklarına bağlı olarak üretimin yetersizliği sonucu (aplastik anemiler) azalabilir. B12 vitamini yetersizliğinde (pernisiyöz anemi) ve (megaloblastik anemiler). Fe2+ eksikliğinde (demir eksikliği anemisi) gelişmektedir.
Polistemi
  • Eritrosit sayısının normalden fazla olmasıdır. Polistemi hipoksiye bağlı olarak gelişebildiği gibi kemik iliğinin maliğn hastalığı sonucunda da ortaya çıkabilir.
  • Hipoksinin nedeni atmosferdeki oksijen azalmasına (örneğin deniz seviyesinden yükseklerde yaşamak gibi), kalp yetersizliğine, akciğer hastalıklarına bağlı olabilir.
  • Etkeni ne olursa olsun hipoksi eritrosit yapımını uyararak eritrosit sayısını normalin üstüne çıkarmaktadır.
SİLENTİUM EST AURUM