C Vitamini
Vitaminler çok çeşitlidir. A, B, D, E, K gibi... Bunlardan biri de C vitaminidir. Vitaminin bağ ve molekül modeli ile genel özellikleri aşağıdaki gibidir.

Kimyasal formülü C6H8O6 olan C vitamininin molekül ağırlığı 176,12 g/mol'dür. Erime noktası 189oC, bozunma sıcaklığı 192 oC'dir
C vitamini Askorbik asit olarak bilinir ve suda çözünür. Birçok hayvan ve bitki kendi C vitaminini yapabilirken, insanlar dışarıdan almak zorundadır.
Askorbik asit üzerinde ilk bilimsel araştırmalar 1907'de Holst ve Frolich tarafından yapılan deneylerle başlar. Araştırmalarını sürdüren Holst ve Frolich birçok besin maddesinin ve bu arada özellikle yeşil sebze ve meyvelerin iskorbüt hastalığını önleyici etkileri olduğunu bulmuşlardır. Funk 1912'de iskorbüt hastalığının besinlerde bulunan bir faktörün eksikliği sonucu oluştuğu düşüncesini ortaya koymuş ve bu maddeye antiskorbutik vitamin adını vermiştir. Daha sonra Drummond 1920'de antiskorbutik vitamin için Vitamin C adını kullanmıştır. Zilva ve çalışma arkadaşları (1918-1929) limondan antiskorbutik faktörü yoğunlaştırma üzerinde çalışmışlar ve hemen hemen saf askorbik asit bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenerek izole edilmiştir. Zilva bu çalışmaları esnasında 2.6-diklorofenol indofenolün (2,6-DCPIP) vitamin çözeltisi tarafından indirgendiğini de bulmuştur.
Zilva deneylerini sürdürürken Szent-Gyorki 1928 yılında portakal, lahana ve hayvanların adrenal bezlerinden askorbik asidi ayırmış fakat 1932 yılına dek bu maddenin antiskorbüt vitamini olduğunu anlayamamıştır.
Buluşunu yayımlamadan King bu araştırmadan habersiz heksuronik asit ile aynı olduğunu kabul ettikleri kristal maddenin limon suyundan izolasyonunu bildirmiştir. Bundan sonra birçok bağımsız araştırıcılar özellikle Tillmans, Vedder, Nelson, Harris ve Von Vargha vitaminin kimliğini saptamışlar ve glikozdan sentezini gerçekleştirmişlerdir. Askorbik asit ismi Szent-Gyorki'e izafeten verilmiştir.
Askorbik asit ve vitamin C, L-ksiloaskorbik asidin günümüzde yaygın olarak kullanılan iki ismidir. Bununla beraber tarihsel gelişimi sırasında cevitamik asit, antiskorbutik vitamin, heksuronik asit, skorbutamin ve redoxon olarak adlandırılmıştır. Diğer kimyasal isimleri; L-askorbik asit, 3-Oxo-L-glufuranolaktonel (enol form), L-3- ketotreoheksuronikasitlaktondur.
C Vitamininin Genel Özellikleri
- Askorbik asit bir monosakkarit türevi olup yapıca glikoza ve diğer altı karbonlu monosakkaritlere benzer. Renksiz, beyaz, dikdörtgen kristallerdir. Çok hafif özel bir kokusu vardır. Ekşi tatta ve asit reaksiyondadır. Optikçe aktiftir. Polarize ışığı sağa çevirir. Asetonda çok zor çözünür. Eter, petrol eteri, benzen, kloroform ve yağlarda çözünmez.
- C vitamini kimyasal olarak askorbik asidin ışığı sola döndüren enantiyomeridir. Ticari C vitamini genelde askorbik asit kristallerinden veya askorbik asidin kalsiyum veya sodyum tuzlarından oluşmaktadır.
- C vitamini (askorbik asit) omurilik, akciğer ve göz gibi pek çok hayvansal dokunun sulu bölümlerinde oldukça yüksek derişimde (milimolar ve üstü) bulunur. Bazı meyveler yüzde 1'den fazla (~6 mM) içerebilir. İnsan kanı plazmasında normal olarak 0,1 mM düzeyinde bulunur. Çoğu organizma C vitaminini sentezleyebilmesine rağmen, insanlar dahil birkaçı onu diyetle almak zorundadırlar. Enediol yapısından ötürü, zayıf bir asit gibi davranır (pKa1=4,2 civarında) ve buna bağlı olarak da çoğu dokularda monoanyon olarak bulunur. 3- pozisyonundaki hidrojen en asidik olanıdır, tek elektronlu oksidasyon reaksiyonlarında çıkarılan hidrojen atomudur.
- C vitamininin kesin ölçümü hem onun biyokimyasal hem de farmakokinetik özellikleri için zorunludur. Biyolojik sistemlerde askorbik asidin rolü, C vitamininin in vivo fonksiyon ve gerekleri iki faktörle birlikte ele alınmalıdır:
- Birincisi, C vitamininin hem antioksidan hem de bir enzim kofaktörü olarak hareket etme yeteneği dahil biyokimyasal özellikleridir. İkincisi, bağırsakta emilmeyi, serum konsantrasyonunu, hücresel dağılımı, kullanım ve dışarı atılımını içeren farmakokinetiğidir.
Önemi
- Diş, diş eti ve kemik sağlığı için gerekli
- Skorbüt hastalığını önler,
- İnfeksiyonlara karşı koruyucu,
- Soğuk etkisine karşı koruyucu,
- Yaranın ve yara dokusunun iyileşmesine yardımcı,
- Damar duvarlarına direnç kazandırır,
- Demir emiliminde yardımcıdır,
- Kollagen (hücre içi harç) sentezinde gerekli,
- Büyük besinsel antioksidanlardandır,
- Nitratın kanser nedeni maddelere dönüşümünü engeller, kanser riskini düşürür.
C Vitamini eksikliği iskorbüt hastalığına neden olur. Bu hastalıkta diş eti kanamaları, ciltte morarma, eklem ağrısı, nefes darlığı, uyuşukluk görülür. C Vitamini azlığında
- Bağışıklık sistemi zayıflığı
- Kanser
- Ülser
- Kalp ve damar hastalıkları daha sık görülür.
C vitamininin fazlalığında ise
- Sindirim sisteminde tahriş
- İdrar yollarında yanma
- İdrar yollarında taş oluşması ( yeterli sıvı alınmadığında tuz çökelmesi ile) görülür.
Hamileler, sigara içenler, bebekler, hastalar, emziren anneler ve yaşlılarda C vitamini ihtiyacı normal insana göre daha fazladır.
Kaynakları ve Kullanım Alanları
Doğada en çok taze sebze ve meyvelerde bulunur. Meyveler arasında en çok askorbik asit içerenler; limon, portakal, greyfurt, kivi, ananas, çilek ve frenk üzümüdür. Sebzeler, özellikle kuşburnu, karnabahar, lahana, ıspanak, kuru soğan, biber, turp, tere, maydanoz ve yer elması askorbik asit bakımından en zengin kaynaklardandır.

Sebze ve meyvelerin C vitamini miktarı türüne, yetiştiği toprağa, iklime, tohumuna ve olgunluk derecesine göre değişir. Genellikle ham meyve ve sebzeler olgunlarından daha çok C vitamini içerir. Ancak domates, şeftali, kayısının olgunlarında C vitamini fazladır. Yine güneş ışığından çok yararlanan bitkilerin C vitamini, güneş ışığından yararlanamayanlardan daha yüksektir.