31.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunu’nun 11.maddesinde “Şike ve Teşvik Primi” hususu düzenlenmiştir. Bu yeni düzenleme ile birlikte şike bir sportif suç haline getirilmiş ve suçu işleyen kişiler ve kulüp ve yöneticileri hakkında ciddi müeyyideler getirilmiştir.
Bir süredir yazılı ve görsel basını meşgul eden ve 3 Temmuz süreci diye adlandırılan olayda da görüldüğü üzere, bir müsabakada şike yapılıp yapılmadığı kararını verme yetkisi, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’ndadır (PFDK). Kurul bu yetkisini başka bir TFF makamı ile paylaşmadığı gibi, karar verdikten sonra, herhangi bir başka kurulun onayına da ihtiyacı bulunmamaktadır. Şayet süreç, Profesyonel Futbol Disiplin Kuruluna intikal etmiş ise, Kurul olayda şike olup olmadığına, tek başına karar verir. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, şike kararını, TFF Başkanlığı’nın Etik Kurulunu göreve çağırması kararını müteakip, Etik Kurulca düzenlenen raporu da içeren, geniş bir dosya kapsamında oluşturur.
Şike tanımı, Futbol Disiplin Talimatı Madde 55 ile Futbol Müsabaka Talimatı Madde 25 de yapılmıştır. Buna göre, şike, hukuka veya spor ahlâkına aykırı şekilde, “müsabaka sonucunu etkileme” eylemidir. Önemle belirtmek gerekir ki bir futbolcuya veya kulübe teşvik primi verilmesi de, şike disiplin suçu kapsamındadır. 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunun 11. maddesinde ise şike “ Belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin etme” olarak ifade edilmiştir. Madde metnindeki “sair menfaat” ifadesinden anlaşıldığı üzere, eylemin maddi bir çıkar ilişkisi olarak yapılması ile hatır gönül, kayırma, başkası lehine veya aleyhine sonuç oluşturma, amacıyla yapılması arasında, herhangi bir fark söz konusu değildir. Bu tarz tüm eylem ve davranışların tamamı da, şike olarak kabul edilmektedir.
6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunun 11. maddesi gereğince, bir olayda şikenin varlığından söz edilebilmesi için, sadece anlaşma yapılmış olması yeterli değildir. Şikenin, bir disiplin suçu olarak cezalandırılması için, yapılan bu anlaşmanın, sahada oynanan müsabakaya yansıması gereklidir. Diğer bir ifade ile tarafların müsabaka sonucu etkilemeye yönelik anlaşmasının, müsabakaya etki etmesi gerekmektedir. Şikenin varlığından söz edilebilmesi ve cezalandırma yapılabilmesi için, sonuç üzerinde anlaşmadan ziyade, yapılan bu anlaşmanın sonucu etkileyip etkilemediğinin, somut olarak tespiti gereklidir.
Şike suçunun işlenmesi halinde, bu suçu işleyen şahıs ise “ bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Kendisine menfaat temin edilen kişi de bu suçtan dolayı müşterek fail olarak cezalandırılır”
Şike anlaşmasının varlığını bilerek spor müsabakasının anlaşma doğrultusunda sonuçlanmasına katkıda bulunan kişiler de aynı ceza ile cezalandırılır.
Kazanç veya sair menfaat vaat veya teklifinde bulunulması halinde, anlaşmaya varılamadığı takdirde, suçun teşebbüs aşamasında kalmış olması dolayısıyla da cezaya hükmolunur. Görüldüğü üzere şike ve teşvik primine teşebbüs eden kişi ve kulüpler, söz konusu eylemleri ile sonuca etkili olmak istemelerine karşılık, karşı taraf ile anlaşılamaması sebebi ile olay gerçekleşmemiş olsa dahi cezalandırılacaktır.
Şike suçu; Kamu görevinin sağladığı güven veya nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle, Spor kulübünün yönetim kurulu başkan veya üyeleri tarafından, Suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde ve bahis oyunlarının sonuçlarını etkilemek amacıyla işlenmesi halinde ise verilecek ceza yarı oranında artırılmaktadır.
Şike Suçun bir müsabakada bir takımın başarılı olmasını sağlamak amacıyla, teşvik primi verilmesi veya vaat edilmesi suretiyle işlenmesi halinde, bu madde hükümlerine göre verilecek ceza, yarı oranında indirilmektedir.
6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunu’nun 11.maddesinin hükümleri Milli takımlara veya milli sporculara başarılı olmalarını sağlamak amacıyla prim verilmesi veya vaadinde bulunulması halinde uygulanmayacaktır. Aynı şekilde spor kulüpleri tarafından, kendi takım oyuncularına veya teknik heyetine müsabakada başarılı olabilmelerini sağlamak amacıyla prim verilmesi veya vaadinde bulunulması ise şike hükümleri kapsamında değerlendirilemez.
Şike suçunun, spor kulüplerinin veya sair bir tüzel kişinin yararına işlenmesi halinde, ayrıca bunlara, şike veya teşvik primi miktarı kadar idari para cezası verilir. Ancak, verilecek idari para cezasının miktarı yüz bin Türk Lirasından az olamaz.
Müsabaka yapılmadan önce suçun ortaya çıkmasını sağlayan kişiye ise ceza verilmez.
10 Aralık 2011 Tarih ve 6259 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkındaki kanun ile şike kapsamına giren suçlarla ilgili olarak 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231 inci maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceği ve verilen hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilip ertelenmeyeceği düzenlenmesi eklenmiştir. Aynı şekilde 11.maddede tanımlanan suçlardan dolayı cezaya mahkûmiyet halinde, kişi hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesi hükümlerine göre, spor kulüplerinin, federasyonların, bünyesinde sportif faaliyetler icra edilen tüzel kişilerin yönetim ve denetim organlarında görev yapmaktan yasaklanmasına dair husus da yasaya eklenmiştir.