E Vitamini (Tokoferoller)
E vitamini yağda çözünen bir vitamin olarak doğada tokoferol ve tokotrienol formunda bulunur. E vitamini tokoferoller için kullanılan ortak isimdir.
Hayvansal kaynaklarda tokoferol en yüksek oranda bulunurken bitkilerde ise tokoferol ve tokotrienoller antioksidan etkiye sahiptir.
Kısırlığı önleyici ( Antisterilitik ) etkili bir vitamin olduğu için E vitaminine (tokoferol) antistentik vitamin de denir.
Tokoferoller, tokol çekirdeğinin farklı yerlerine farklı sayıda metil (-CH3) grupların eklenmesiyle oluşur. E vitamini, bileşimindeki metil gruplarının yeri nedeniyle a, P, y, A tokoferol gibi çeşitleri vardır.

Çeşitli tokoferollerin biyolojik etkinlikleri arasında farklar vardır. Bir vitamin olarak doğada en yaygın şekilde dağılmış bulunan ve en fazla E vitamini etkisi gösteren a tokoferoldür. İnsan vücudu için önemli olan a-tokoferol ve daha az bir oranda y-tokoferol (gama-tokoferol)’dür.
E Vitamininin Özellikleri
- Tokoferoller sarı renkte, yağ kıvamındadır.
- Suda değil, yağda ve yağ çözücülerde çözünür.
- Oksitlenmeye karşı duyarlıdır, oksijensiz ısıya 200 °C’ye kadar dayanır.
- Alkali ve asitlere dayanıklıdır.
- UV ışınları karşısında kolay bozulur.
- Kuvvetli antioksidandır. a tokoferol molekülü, serbest bir radikali nötralize ederse antioksidan özelliği yok olur. Fakat C vitamini gibi diğer antioksidanlar, alfa-tokoferole antioksidan özelliğini yeniden kazandırırlar.
E Vitamininin Vücuttaki Görevleri
- E vitamininin en önemli görevi hücreleri enzimatik olmayan oksidasyondan koruyarak antioksidan etki göstermesidir.
- Hücre zarlarında, mitokondri ve lizozom gibi hücre organellerinde peroksitlerin çoklu doymamış yağ asitlerinin parçalanmasını önler, yaşlanma ve yıpranmayı geciktirir.
- Hücrelerde yağların oksidatif bozulması ile oluşan pigmentler (=yaşlılık pigmentleri) E vitamini eksikliğinde artar ve erken yaşta belirir.
- Alyuvarların korur, onların H2O2 ile parçalanmasını yani hemolizi dolayısı ile kansızlığı engeller,
- Karotenlerin, A vitaminin oksidasyonunu engelleyerek etkinliğini arttırır, karaciğerde depo edilmesine yardımcı olur.
- Bitkisel yağlardaki doymamış yağ asitlerinin O2„nin etkisi parçalanmasını ve peroksitlerin oluşmasını dolayısıyla yağların acılaşmasını önler.
- Antioksidan özelliğinin dışında a tokoferol, bağışıklık ve lenf hücrelerinde bulunan enzim ve moleküllerin aktivitelerini etkiler. Trombosit toplanmasını engellerken damar genişlemesini arttırır.
- Üreme sistemi üzerine etkilidir, kısırlığı önler.
- Metabolizma normal bir şekilde çalışırken ve dış etkenlere (sigara dumanı gibi) maruz kalınırsa vücutta serbest radikaller oluşur. E vitamini hücrelerde serbest radikallerin oluşmasını engellediğinden kanser riskini azaltır, yaşlanmayı geciktirir.
E Vitamini Kaynakları
İnsanlar, E vitaminini vücutlarında sentezleyemedikleri için lipidlerle birlikte dışarıdan gıdalarla vücutlarına alırlar.
- Bitkisel yağlar, yağlı tohumlar, tahıl taneleri (embriyosu), ve margarin en iyi E vitamini kaynağıdır.
- Sert kabuklu meyveler (fındık, ceviz ) tahıl ve kuru baklagiller E vitamini açısından zengindir.
- Tahıl unları ne kadar esmerse E vitamini o kadar çoktur.
- Yumurta, karaciğer, böbrek E vitamininin hayvansal kaynaklarıdır. Et ve meyvelerde E vitamini pek azdır.
Gereksinimi, yetersizliği ve fazlalığında görülen bozukluklar
E vitamini çeşitli gıda gruplarında yaygın olarak bulunur. Bunlar tohum, tohum yağları, bitkisel yağlar, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve çeşitli hayvansal gıdalardır. Sert kabuklu meyveler (fındık, ceviz ) tahıl ve kuru baklagiller, bitkisel yağlar E vitamininden zengindir.
Günlük gereksinim erkekler için 10 mg ve kadınlar için 8 mg’ dır. E vitamini vücutta hemen hemen tüm dokularda bulunması ve bitkisel yağların yüksek düzeyde E vitamini içermesi nedeniyle yetersizliği seyrek görülür.
İnsanlardaki yetersizliğinde refleks kaybı, göz kaslarının felci gibi nörolojik belirtiler görülür. Hayvanlarda da çeşitli organ bozuklukları şeklinde yetersizlik belirtileri görülür.
kaynak: Gıda Teknolojisi