Arama


_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
12 Nisan 2006       Mesaj #1
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

BASKETBOL


Ad:  Basketbol -1.jpg
Gösterim: 4013
Boyut:  18.7 KB
Basketbol, özel bir topla oyna­nan, adam adama mücadeleye dayalı spor oyunu. Tenis ve voleybol oyunla­rında olduğu gibi, arada bir engel ol­maksızın, sporcuların hem topla hem karşısındakilerle çekişerek amacına ulaşmasını özel kurallara bağlar. Ana­vatanı ABD, ilk uygulayıcısı bu ülke­de uzun yıllar beden eğitim öğretmen­liği yapan Kanada kökenli Dr. James Naismith’tir. Naismith, Springfield Eyaleti’ndeki YMCA (Genç Hıristi­yanlar Birliği) Örgütü’nde öğretmenlik yaparken, yıllarca üzerinde çalıştığı bu spor oyununa son biçimini vererek, ilk kez 20 Ocak 1892’de öğrencilerine oy­nattı. Atletlere ve beyzbolculara yarar­lı bir kış antrenmanı olması düşüncesiyle ortaya koyduğu bu oyuna “Bas- ket-Ball” (Sepet-topu) adını veren de yine Dr. Naismith oldu. Kısa zamanda büyük ilgi uyandıran oyun, başlı başı­na bir spor olarak geniş kitlelere yayıl­dı. Dr. Naismith’in oyunu düzenlerken, Güney Amerika’daki Mayalıların kut­sal oyunları olan Tlahiotenle’nin te­mellerinden yararlandığı öne sürülür.

Mayalardan günümüze kalan izlerden, Tlahiotenle’nin basketbola benzediği, ancak çemberlerin yere koşut değil, di­key durumda olduğu anlaşılır. Bu oyunda da yere dikey durumdaki çem­berlerden içeri topu geçirerek sayı ya­pıldığı bilinir.

Ad:  Basketbol.jpg
Gösterim: 4703
Boyut:  22.8 KB

Basketbol Tarihi


Basketbolun Avrupa’daki ilk denemesi, 1893 yılında Paris’in Trevise sokağındaki eski bir jimnastik salonunda yapılmıştır. Daha sonraları, özellikle I. Dünya Savaşı sırasında, basketbolun Avrupa’da yayılmasında Amerikalı askerlerin büyük etkisi olmuştur. Hızla gelişme gösteren basketbol böylece Avrupa’da en gözde sporlar arasında yerini almıştır. Amerika, 1897 yılında erkeklerde, ardından 1900 yılında kadınlar arasında ilk milli basketbol şampiyonalarını düzenleyerek, bu sporu ülke çapında popüler hale getirmiştir. Amerikalılar millî spor olarak benimsedikleri basketbolu, 1904 Yaz Olimpiyatları’nda kulüp takımları arasında maçlar düzenleyerek, Olimpiyat Oyunları’na katılan tüm ülkelere tanıtmışlardır. 1905 yılında dünyanın en büyük spor salonlarından Madison Square Garden, kapılarını basketbola açmıştır.

Uzakdoğu’da da 1913 yılından itibaren karşılaşmalar yapılmaya başlanmıştır. Böylece bu oyun birkaç yıl içinde Kanada, Fransa, İngiltere,Avustralya, Çin ve Hindistan başta olmak üzere, tüm dünya ülkelerine hızla yayılmış, özellikle büyük kentlerdeki geniş spor alanlarında yapılan üniversiteler arası karşılaşmalar, basketbolun seyirlik spor olarak yayılmasında önemli katkılar sağlamıştır. Uluslararası Amatör Basketbol Federasyonu, uluslararası karşılaşmaları yönetmek amacıyla, 20 Haziran 1932’de İsviçre’nin Cenevre şehrinde İsviçre,Yunanistan, İtalya, Portekiz, Arjantin, Romanya ve Çekoslovakya basketbol federasyonlarının işbirliği ile oluşturulmuştur. FIBA her dört yılda bir, Olimpiyat Oyunları’nın düzenlendiği şehirde toplanarak, basketbolu daha çekici hale getirmek için gerekli kural değişikliklerini yapmaktadır.

Avrupa Basketbol Şampiyonası, 1935 yılında başlamış olup, 2 yılda bir düzenlenmektedir. Amatör bir spor dalı olarak basketbol, ilk kez 1936’da Berlin’de düzenlenen Olimpiyat Oyunları’na dahil edilmiştir. 1951 yılında başlayan Erkekler Dünya Şampiyonası’nı 1953’te Kadınlar Dünya Şampiyonası izlemiş, Olimpiyat Oyunları’na basketbol dalında kadınlar ilk kez 1976’da katılmışlardır. Avrupa Ligi ise 1995-96 sezonunda başlamıştır.

Ad:  Basketbol-3.jpg
Gösterim: 3946
Boyut:  19.5 KB

Kurallar


Basketbol beşer kişilik iki takımla oynanır. Her takımın en çok yedi yedek oyuncusu bulunabilir. Oyuncu, oyunun durduğu herhangi bir anda değiştirilebilir ve oyuncu değiştirmede bir sınırlama yoktur. Genelde takımdaki beş oyuncunun ayrı ayrı görevleri vardır. Her oyuncu atış yapabilir ve karşı takımın hücumu sırasında da savunma yapması zorunludur. Oyuncular alanda, bir orta, iki ileri ve iki savunma oyuncusu olarak yerini alır. En uzun boylu oyuncu, genellikle orta oyuncusu olarak seçilir. Karşılaşma, oyunun ve her devrenin başlangıcında hakemin, topu orta yuvarlakta havaya atmasıyla başlar. Topun, iki takımdan birer oyuncu arasında, iki oyuncunun da sıçrayabileceğinden daha yukarıya atılması gerekir. Top en yüksek noktasına ulaştıktan sonra, iki rakip oyuncu sıçrayarak topu kendi takımına kazandırmaya çalışır. Topu kapan takım paslaşarak ya da top sürerek rakip takımın potasına doğru ilerler. Topa sahip olan oyuncu, takım arkadaşıyla paslaşmadan önce bir adım atabilir. Top sürme, her adımda bir topu yerde sektirerek yapılır. Top sürerek ilerleyen oyuncu durup topu tuttuktan sonra ya pas vermek ya da sepete atış yapmak zorundadır. Yeniden top sürerek oyuna devam edemez, devam ederse "çifte sürme" diye adlandırılan bir hataya yol açmış olur. Her takımın 24 saniyelik hücum süresi vardır.

Oyuncu topu potaya herhangi bir noktadan ve açıdan atabilir. Sıçrayarak topu doğrudan doğruya sepetin içine de bırakabilir. Savunma yapan oyuncu, atış yapanı, faul yapmadan engellemeye çalışır. Topun çemberden girmesine "basket" denir. Üç sayı çizgisi adı verilen yarım dairenin dışından yapılan isabetli atışlar üç sayı kazandırır. Üç sayı çizgisi içinden yapılan atışlar ise iki sayıdır. Sayıdan sonra karşı takım pota altından oyunu başlatır. Kenar çizgisinin dışında topu alan oyuncu, 5 saniye içinde alandaki takım arkadaşlarından birine atarak topu oyuna sokmak zorundadır. Topu alan oyuncunun ise, 8 saniye içinde topu karşı yarı alana taşıması gerekir. Bunu yapamazsa top rakip takıma geçer ve rakip takım topu yandan oyuna sokar. Bir takım topu rakip yarı alana geçirdikten sonra, topu bir daha kendi alanına geri taşıyamaz. Bunu yaparsa bir kuralı çiğnemiş olur.

1.Takım sırası sorumluluk alanı
Orta çizgiden 5 metre uzaklıktan itibaren yan çizgiye 2m uzaklığında ve dip çizgiye kadar olan alanı kapsayacaktır. Antrenörler ve yedek oyuncular bu alan içerisinde bulunacaklar ve ancak şu özel şartlarda bu alanın dışına çıkabileceklerdir:
  • Sakatlanan bir oyuncuya bakmak için hakemden müsaade aldıktan sonra,
  • Bir oyuncu değişikliğini masaya bildirmek için,
  • Antrenör veya antrenör yardımcısının mola istemesi halinde,
  • Masadan zaman, sayı levhası, faul sayıları hakkında bilgi istenmesi durumunda.
  • Takım sırasında oturan herkese, bu alanı izinsiz terk ettikleri takdirde Teknik Faul verilecektir.
Ad:  Basketbol Formaları.jpg
Gösterim: 3513
Boyut:  112.7 KB
2. Formalar
Formaların önü ve arkası aynı ve tek renkte olacak. Bu husus şortlar için de aynı şekilde geçerlidir. Oyuncular forma içine tişört giyebilirler. Yalnız bu tişörtlerin forma ile aynı renkte olması gereklidir. Şortlar altına giyilecek tayt gibi esnek malzemelerin de şortla aynı olması gerekmektedir. Çizgili formalar uygun değildir. Formaların kol, yaka ve şortların yan ve alt kenarlarına konacak çizgiler ile takımların amblem ve isimleri tabii olarak bu tariflerin dışındadır.

3. Üç puanlık atış
Üç sayılık bir atış denemesi yapıldığında top çembere değinceye kadar yapılan ihlallerde atış özelliğini korumakta olup, top çembere dokunduktan sonra bu niteliğini kaybetmekte ve yapılan ihlallerde iki puan olarak değerlendirilmektedir.

4. Devre ve oyun sonu ile ilgili kurallar
Müsabakayı yöneten hakemler herhangi bir sebeple oyunu bitiren sesli işareti duymamışlar ve bu esnada bir şut atılmış veya faul olmuşsa Başhakem, derhal yardımcı hakeme başvuracak ve kısa bir konuşma yapacak, gerekiyorsa ve varsa masadaki Teknik Komisere ve diğer masa görevlilerine danışacaktır. Bütün bunlara rağmen nihai kararı Başhakem verecektir.

Ad:  Basketbol-4.jpg
Gösterim: 3891
Boyut:  23.8 KB
5. Mola
Nizami bir mola süresi 1 dakika olduğu halde saat hakemi 50. saniyede sesli işaretini verecektir. Mola alındığında oynayan oyuncular kenardaki yedeklerin oturduğu takım sırasına giderek burada oturabilirler ve antrenörlerin talimatını burada dinleyebilirler.

6. Sakatlanan oyuncular
Herhangi bir oyuncu sakatlandığında hakemler bu oyuncunun derhal oyuna dönüp dönmeyeceğine karar vermelidirler. Buradaki derhal kelimesi en fazla 15 saniyelik bir süreyi kapsamaktadır. Oyuncu oyuna devam edebilecek durumda ise oyuna tekrar ve derhal başlanır. Ancak, sakatlanan oyuncuya bir tedavi gerekiyorsa oyuncu, 1 dakika içinde veya tedavisinin izin verdiği en kısa zamanda değiştirilmelidir. Burada tedaviden kasıt yetkili bir kişinin (doktor, masör) tedaviyi gerçekleştirmesi ve tedaviye gerek olup olmadığına karar vermesidir. tedavi sırasında 1 dakikadan fazla süre geçecekse sakat oyuncu değiştirilmelidir.

Ad:  Basketbol-6.jpg
Gösterim: 3573
Boyut:  22.8 KB
7. Topun saha dışına çıkışı
Rakibi tarafından veya rakipleri tarafından yakından marke edilen bir oyuncu topu bilerek rakibine çarptırır ve top dışarı çıkarsa topun en son dokunan oyuncu tarafından dışarıya çıkarıldığı kabul edilir ve top sınır çizgileri dışından oyuna sokmak üzere aynı oyuncuya verilir. Bu durum topu oyuna sokacak takıma yeniden bir 30 saniye hakkı vermez.

8. Topu kenar çizgiden oyuna sokma
Herhangi bir sebeple top kenar çizgileri dışından oyuna sokulacaksa top hakem tarafından oyuna sokulacak oyuncuya verilecektir. Topun oyuna sokacak olan oyuncunun eline verilmesi, atılmaması gerekmektedir. Bu kural, ön ve geri sahada topun oyuna sokulması için geçerlidir. Ayrıca, bir oyuncu topu eline aldıktan sonra içeriye atmadan evvel verilen noktadan yana en fazla bir adım atabilir. Bir adımdan fazla atılması durumunda kaide ihlali çalınacaktır. Bir adımla birlikte topun oyuna sokulmasında diğer bir durum, oyuna sokacak oyuncunun bulunduğu yerde pivot hareketi yapması ve oyuna sokmasıdır. Bu hareket de kurallara uygundur.

9. Fumble
Uzun yıllardır basketbol oyun kurallarının bir parçasıdır. Fumble, bir oyuncunun topu kazaen elinden düşürmesi ve onu tekrar yere vurduktan sonra tutmasıdır. Fumbleler sürüş olmayıp top sürmenin başlangıcında veya sonunda yapılabilir. Ayrıca, sayı olarak da kısıtlanmamıştır.

10. Topa blok
Şut veya pas amacı ile ve topla birlikte sıçrayan bir oyuncu, rakibinin bir veya iki eliyle topu bloke etmesi sonucunda topla beraber yere düşerse kural ihlali yapmış olur.

11. Atış halindeki oyuncu
Sayı için, sepete doğru sürüş yapan (drive) oyunculara bu esnada yapılan faullerde atış hali şu şekilde değerlendirilmelidir: Bir oyuncunun topu sepete atmak için adım hareketini bitirdikten sonra kol hareketine başlaması sayı için atış halinde sayılması bakımından geçerlidir. Yani drive yapan bir oyuncu adımlarını tamamlayıp kol hareketine başladığı an atış haline gelmiş sayılır.

12. Geri pas
Geri pas kuralına yeni bir istisna getirilmiştir. Orta dairede yapılan bir hava atışı esnasında ön sahada sıçrayan bir oyuncu havadayken topu kazanır ve arka sahaya düşerse ihlal olmaz.

13. Serbest atışlar
Serbest atışlar esnasında oyuncuların serbest atış bölgesi etrafındaki kulvarlara dizilmesi şu şekilde olacaktır:
  • Dip çizgisine en yakın olan ilk boşluklar savunma oyuncularından ikisine, -Bundan sonrakiler hücum oyuncularından ikisine,
  • Üçüncüsü de yine savunma oyuncularından ikisine aittir.
  • Bu yerlerde bu oyunculardan başka kimse yer alamaz. Ayrıca, oyuncular kendilerine ayrılan yerleri kullanmazlarsa diğer takım oyuncuları kullanamazlar.
Serbest atış atılırken dikkat etmesi gereken hususlar
  • Atış yapan oyuncu top çembere vurmadan önce bulunduğu yeri terkedemez,
  • Serbest atış bölgesindeki kulvarlara dizilen oyuncular top atış yapan oyuncunun elini terk ettikten sonra tahditli bölge içine girebilirler,
  • Serbest atış bölgesinin dışında kalan ve dizilmeyen bütün oyuncular top çembere değdikten sonra bu bölgeye girebilirler.
  • Serbest atışı atan oyuncu atış yaparken aldatıcı bir hareket (feyk) yaparsa bu kaide ihlalidir. Böyle bir durumda top atış yapan oyuncunun rakibine ve kenardan verilir.
14. Hataların düzeltilmesi
Yeni kurallara göre bazı hatalar hakemler tarafından düzeltilebilir. Bunlar:
  • Geçerli bir serbest atış veya atışların muteber sayılmaması,
  • Geçersiz serbest atış veya atışların muteber sayılması,
  • Yanlış bir oyuncuya serbest atış veya atışların yaptırılması,
  • Yanlış sepete serbest atış yaptırılması,
  • Yanlışlıkla bir sayı verilmesi veya iptal edilmesidir.
Bu gibi durumlarda top oyundayken öldükten sonra tekrar canlanıncaya kadar geçecek süre içinde hataların düzeltilmesi gerekmektedir.

Ad:  Basketbol-7.jpg
Gösterim: 3634
Boyut:  22.9 KB
15. Kasdi fauller
Kasdi faullerin, bu yeni değişikliklerle, daha iyi tanımlanmasına çalışılmıştır. Kasdi faul, toplu veya topsuz bir oyuncuya, hakemin takdirine göre, bilerek ve isteyerek yapılmış şahsi bir fauldür. Yapılan hatanın şiddetle ilgisi yoktur.

16. Elle dokunma
Yeni oyun kural değişikliklerinin en önemlilerinden biri, savunma oyuncularının uyguladığı elle kontrolün kaldırılmasıdır. Elle kontrol bir savunma oyuncusunun el veya ellerini kullanarak rakibinin ilerlemesini engellemesi veya başka bir savunma oyuncusuna yardımcı olmadır. Bu temas savunma oyuncularına haksız bir avantaj sağladığından yasaklanmıştır.

17. Kavga
Basketbol oyununda oyunun gereksiz yere sertleşmesini önlemek ve aşırı derecede yapılan faullerin önüne geçmek için bazı yeni kararlar alınmıştır. Bir oyuncunun kavga etmesi diskalifiye edici bir hatadır. Keza yedek oyuncu olarak takım sırasında oturan ve kavga için sahaya giren bir oyuncu derhal sahadan uzaklaştırılmalı ve bu durumda antrenöre teknik faul verilmelidir.

18. Faullerin uygulanması
Faullerin uygulanmasında büyük çapta değişiklikler yapılmış ve oyun fazı, seçme hakkı, müteaddit hata, aynı anda yapılan fauller gibi uygulamalar yürürlükten kaldırılmıştır. Eğer sahadan bir sayı yapılmışsa top oyuna dipten sokulacaktır. Birbirini götürmeyen bütün hataların cezaları meydana geldikleri sıraya göre uygulanacaktır. Cezaların aynı ağırlıkta olması durumunda hava atışı yapılacaktır. 1-1 hata ile iki atışlı hata aynı ağırlıktadır.

Basketbol maçları kaç hakem tarafından yönetilir:

  • Orta ve yan hakem.
  • Oyun başlarken orta alanda hava atışı­nı yapan orta hakemin belirli denetim görevleri vardır.
  • Oyun sırasında her iki hakemde aynı yetkilerle donatılmıştır.
  • Hakemlerin oyunculara vereceği ceza farklı olursa, bunlardan daha ağır olanı uygulanır.
  • Hakemlere yardımcı olmak amacı ile bir sayı ve iki kronometre hakeminden oluşan bir kurul da alan kenarından görev alır.
  • Sayı hakemi, sayıları, faulleri molaları saptar; kronometre hakemlerinden biri, oyun süresini ve verilen araları denetlerken, ötekisi 30 sn. göstergesini çalıştırır.
Ad:  Basketbol-8.jpg
Gösterim: 3665
Boyut:  44.5 KB

Alan


Basketbol çoğunlukla kapalı salonda oynanır. Dikdörtgen biçimindeki basketbol alanının tabanı sert tahtadan yapılır. Alanın boyutları değişiklik göstermekle birlikte, FIBAstandartlarına göre 28 m x 15 m’dir. Oyun alanı bir orta çizgiyle ikiye ayrılır. Bu çizginin tam ortasında, orta yuvarlak denen bir daire çizilidir. Basketbol alanının karşılıklı olarak kısa kenar çizgilerinde birer pota bulunur. Pota, kenar çizgisinden 1,2 metre içeridedir ve 1,8 m x 1,2 m boyutlarındadır ve çoğunlukla panyalarda cam beyazı plastik kullanılır.Pota üzerinde, yerden 3,05 metre yükseklikte bir sepet bulunur. Sepet, 45 cm çapında demir bir çember ile buna asılı, alt kısmı açık, beyaz bir fileden oluşur. Basketbol elle oynanır ve atılan top yukarıdan çembere girip fileden geçerek aşağıya düşünce sayı olur. Basketbol topunun çevresi yaklaşık 75-78 cm, yarıçapı yaklaşık 12,3 cm, ağırlığı 650-700 gramdır.

Türk basketbolunun tarihsel gelişimi ve önemli anları ise şu şekildedir:


  • 1904 Basketbol, ilk kez Robert College spor salonunda oynandı.
  • 1921 Kayıtlara geçen ilk resmi basketbol maçı İstanbul Cağaloğlu'nda oynandı.
  • 1927 İstanbul Basketbol Ligi kuruldu.
  • 1936 Türk Milli Takımı, ilk milli maçında Yunanistan'ı 49-12 yendi. Türkiye, Berlin Olimpiyat Oyunları'na katıldı ve oynadığı maçlarda Şili'ye 30-16, Mısır'a 33-23 yenilerek ilk turda elendi.
  • 1948 Naili Moran, Londra Olimpiyat Oyunları'nda final maçı yönetti.
  • 1949 Kahire'de yapılan Avrupa Şampiyonası'nı Türkiye dördüncülükle tamamladı.
  • 1951 17 ülkenin katılımıyla Paris'te yapılan 7.Avrupa Şampiyonası'nda Türkiye altıncı sırayı aldı. Türk hakem İzzettin Somer, Avrupa Şampiyonası'nın finalini yöneterek, bu alanda bir ilke imza attı.
  • 1952 Türk Milli Takımı, Helsinki Olimpiyat Oyunları'nda İsviçre ve Belçika'yı yendi, Mısır ve İtalya'ya mağlup oldu.
  • 1955 Turgut Atakol, 9. Avrupa Şampiyonası'nda final maçını yöneterek bu alanda tarihe geçen ikinci Türk hakemi ünvanını aldı.
  • 1956 Melbourne'da yapılan 5. Dünya Kongresi'nde Turgut Atakol FIBA Teknik Komitesi'ne seçildi ve bu görevi 20 yıl aralıksız sürdürdü.
  • 1959 Türkiye, tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası'na evsahipliği yaptı. İstanbul İnönü Stadı'nda oynanan 11. Avrupa Şampiyonası'nda Sovyetler Birliği şampiyonluğa ulaşırken, ay-yıldızlı takım 12. sırada kaldı. Final maçı yöneten İlhan Uyguç, Avrupa Şampiyonaları'nda final yöneten üçüncü Türk hakem oldu. Bayanlarda ilk kez Türkiye Şampiyonası yapıldı.
  • 1961 Galatasaray, Avrupa Şampiyon Klüpler Kupası'nın ilk turunda Yunan Olympiakos'u 72-71 ve 65-55 yenerek, Avrupa Kupaları'nda tur atlayan ilk temsilcimiz oldu.
  • 1964 İlk kez Bayan Milli Takımı kuruldu.
  • 1966 Deplasmanlı Ligi başladı. İlk şampiyonluk sevincini İzmir ekibi Altınordu yaşadı.
  • 1967 İlk kez düzenlenen Türkiye Kupasını kazanan takım Fenerbahce olmustur.
  • 1967 Tunus'ta yapılan 5. Akdeniz Oyunları'nda Türk Milli Takımı, Yugoslavya ve İtalya'nın ardından üçüncü sırayı aldı.
  • 1969 Hüsamettin Topuzoğlu, Napoli'de düzenlenen 16. Avrupa Şampiyonası'nda Sovyetler Birliği ile Yugoslavya arasında oynanan final maçını yönetti.
  • 1971 İzmir'de yapılan 6. Akdeniz Oyunları'nda Türkiye, finalde Yugoslavya'ya yenilerek ikinci oldu.
  • 1973 Barcelona'daki 18. Avrupa Şampiyonası'nı sekizinci sırada tamamlayan Türkiye, 1951'den sonra en iyi derecesini yaptı.
  • 1977 Fransa'da düzenlenen Avrupa Yıldızlar Şampiyonası'nda Türk Milli Takımı Şampiyonluğa ulaştı.
  • 1981 Avrupa Şampiyonası Elemeleri (Challenge Round) İzmir ve İstanbul'da oynandı. Türk Milli Takımı, Almanya, Yunanistan ve İngiltere ile birlikte finallere katılma hakkını kazandı. İlk kez bir Türk basketbolcu (Efe Aydan) Avrupa Karması'na davet edildi. Sofya'da yapılan Balkan Şampiyonası'nda Türkiye, tarihinde ilk kez şampiyonluğu kazandı.
  • 1987 Suriye'nin Lazkiye kentinde düzenlenen Akdeniz Oyunları'nda Milli Takım altın madalyanın sahibi oldu.
  • 1990 Efes Pilsen, Avrupa Koraç Kupası'nda çeyrek finale yükselen ilk Türk takımı oldu.
  • 1992 İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonu Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası Final Four'una evsahipliği yaptı. Şampiyonluğu Yugoslav ekibi Partizan kazandı.
  • 1993 Efes Pilsen, Avrupa Kulüpler Kupası'nda finale kadar yükselerek Türk basketbolunun başarı çıtasını yükseltti. Torino'da oynan final maçında Yunan Aris, Efes Pilsen'i 50-48 yendi. Türk Milli Takımı, 12 yıl aradan sonra katılma hakkını kazandığı Avrupa Şampiyonası'nda İtalya ile birlikte dokuzuncu sırayı paylaştı. Türkiye, Avrupa Yıldızlar Şampiyonası'na evsahipliği yaptı. (Trabzon, Giresun ve Samsun)
  • 1995 Avrupa Kulüpler Kupası finali, İstanbul Abdi İpekçi spor Salonu'nda oynandı ve kupayı İtalyan Benetton kazandı. Ünlü basketbolcu Magic Johnson'un da yer aldığı "Magic All Stars" takımı İstanbul'a geldi.
  • 1996 Efes Pilsen, Koraç Kupası'nı kazanarak Avrupa'da kupa sevinci yaşayan ilk Türk takımı ünvanını aldı. Türkiye, 3. Avrupa Ümitler Şampiyonası'na evsahipliği yaptı. İlk Eurostars organizasyonu, İstanbul'da yapıldı.
  • 1997 Türk Milli Takımı, Barcelona'da yapılan 30. Avrupa Şampiyonası'nda sekizinci sırayı alarak 24 yıl sonra en iyi derecesine ulaştı. Bayan Milli Takımı, Bari'de yapılan Akdeniz Oyunları'nda gümüş madalya kazandı. Ümit Milli Takım, Avustralya'da düzenlenen Dünya Ümitler Şampiyonası'nı altıncılıkla noktaladı. Tofaş, Koraç Kupası'nda finale yükselerek, Efes Pilsen'den sonra Avrupa'da final oynayan ikinci Türk takımı oldu.
  • 1998 Türkiye, Eskişehir, Kütahya ve Bursa illerinde düzenlenen Avrupa Genç Bayanlar Şampiyonası'yla ilk kez bayanlarda bir Avrupa Şampiyonası'na evsahipliği yapmış oldu. İtalya'nın Trapani kentinde yapılan 4. Avrupa Ümitler Şampiyonası'nda Türkiye üçüncü sırayı aldı ve bronz madalya kazandı.
  • 1999 Fenerbahceli İbrahim Kutluay Euro League sayı kralı olmustur
  • 1999 Galatasaray Bayan Takımı, Final Four'a yükselerek, Türk basketbolundaki gelişmenin yalnizca erkek takımlarıyla sınırlı olmadığını kanıtladı. Türkiye, Slovenya'da yapılan Avrupa Yıldızlar Şampiyonası'nı üçüncülükle noktaladı. Türk Milli Takımı, 31. Avrupa Şampiyonası'nda bir önceki turnuvada olduğu gibi sekizinci sırayı aldı.Mirsad Türkcan NBA tarihinde oynayan ilk Türk basketbolcu oldu.
  • 2000 Efes Pilsen Euro League'de de Final Four'a yükselerek Türk basketbolunda yıllardır özlenen bir başarıya imza attı.
  • 2002 Türk Milli Takımı, 12 Dev Adam, bir ilki gerçekleştirerek ülkemizde yapılan Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda (EuroBasket 2001) Yugoslavya’ya karşı final oynadı.
  • 2005 Avrupa Basketbol Şampiyonası Eleme Maçında mücadele eden 12 Dev Adam, dördüncü maçında Almanya'ya 66-57 yenilerek elendi
  • 2005 Fenerbahce Avrupa Kupalarında hem bayanlarda hem erkeklerde Final Four oynayarak büyük bir basarıya imza attı
  • 2006 Türkiye Fiba'nın belirlediği ekstra kontenjan haklarından birini kazanarak Japonya'da düzenlenecek olan Dünya Basketbol Şampiyonasına katılamaya hak kazandı.
  • 2006 Türkiye Japonyada düzenlenen Dünya Basketbol Şampiyonasında 6. oldu.
MsXLabs.org
-derlemedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen _Yağmur_; 16 Haziran 2016 22:02
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.