Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
15:10, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Perşembe, 18 Nisan 2024 - 15:10
Arama
MaviKaranlık Forum
Çağımızda biyoteknoloji alanındaki son gelişmeler nelerdir?
-
Tek Mesaj #2
Safi
SMD
MiSiM
12 Haziran 2016
Mesaj
#2
SMD
MiSiM
Biyoteknolojinin Tanımı ve Günümüzdeki Önemi
İnsan soyu, bugünkü teknolojik ve bilimsel olgunluğa erişinceye kadar geçen sürede, kendi yaşamını iyileştirmek için pek çok araştırma ve çalışmalar yapmıştır. Çünkü, dünyada zekasını kullanarak somut işler yapma yeteneğine sahip tek canlı insandır.
Dünden bugüne insanoğlu, bitki ve hayvanları ıslah etmiş. Daha iyi meyve, daha çok süt, yumurta ve et elde etmek için onların kuşaklarını kültürel yöntemler kullanmak suretiyle iyileştirmeye çalışmış ve büyük ölçüde de başarılı olmuştur.
Bir rastlantı sonucu bulunan kimera (aşı tekniği) ile, iyi meyve veren bitkiden alınan bir kromozomun yada bir parçanın, ayrı bitkiye aktarımı sayesinde daha verimli türler elde edilmiştir. İlk defa Mısır ve Meksika’da yapılan yapay tozlaşma ve hayvan çaprazlamaları gen teknolojisinin ilk aşaması olup, günümüzde yeni teknikler sayesinde halâ güncelliğini korumakta, biyoteknoloji ve gen mühendisliğinin önemi daha da artmaktadır.
Önceleri birkaç araştırmayla başlayan biyoteknoloji, şimdi yavaş yavaş bir sektör haline gelmektedir. Birçok tıbbi bitki ve hayvanın üretim, çeşitli antibiyotik, aşı, interferon, pestisidlerin üretimi insandaki zararlı genlerin ayıklanması, pek çok alanda biyoteknolojik yöntemlerden yani biyoteknolojiden yararlanılmaktadır.
Önceleri, kalıtsal materyalin rastgele değişimlerinin arasında amaca uygun olanlar deneme yanılma yoluyla seçiliyordu. Ancak 1950’li ve daha sonraki yıllarda DNA ve işlevi aydınlanınca biyoteknolojik uygulamalar, plânlanmış ve bir amaca yönelik olarak yapılmaya başlanmıştır. 1980’li yıllarda, kalıtsal dizilimin üzerinde ayrıntılı inceleme yapmak, DNA’daki baz sırasının bir kısmını değiştirmek bir kısım bazları çıkarmak yada DNA’ya yeni bir baz dizilişleri eklemek olanağı, yeni geliştirilen teknikler sayesinde mümkün olmuştur.
DNA’daki baz dizilimi sırasının, yapısının ve yerlerinin bilinmesi yani DNA’daki genlerin nerede olduğunu saptanması insan oğluna ne yarar sağlar?
Bu sırasının bilinmesiyle, insanda çeşitli kalıtsal hastalıklara neden olan bir takım genler bu sayede DNA’dan çıkarılır ve yeni neslin daha sağlıklı olması sağlanabilir. Doğum öncesi yada sonrası oluşabilecek başka hastalıklara neden olan genler zararsız hale getirilebilir. Söz gelimi zeka üzerine etki eden genler iyileştirilebilirse, Einstein gibi gelişmiş zekaya sahip bilim adamlarının ortaya çıkışı sağlanabilir. Bitkilerde ve hayvanlardaki bazların dizilişinin anlaşılması ve genlerin saptanmasıyla da daha verimli ırklar elde edebiliriz. Bunlar daha sonrada ticari olarak yetiştirilerek gerek aile gerekse ülke ekonomisine katkılar sağlayabilir. Normalde 100 kg. elma veren bir elma ağacından, iyileştirmeyle 500 kg. elma alındığını, bir tavıktan haftada 25 yumurta alındığını, bir süt ineğinden günde 100 kg. süt alındığını, çok güçlü atların yetiştirildiğini, hatta daha da ileriye giderek insanların angarya işlerini gören ve günümüzdekine göre daha ileri zekalı maymunların yetiştirdiğini, tarlalara zarar veren böceklerin genleriyle oynanarak onların zararsız hale getirildiğini düşünün. Ancak şimdiye kadar bahsettiklerimiz hep iyimser düşüncelerdir. Bilim adamları bu genlerle inceleme yaparlarken mutant canlılar meydana gelebilir. Söz gelişi daha uzun boylu insanlar, daha saldırgan, daha savaşçı olan ve sadece belirli emirlere uyan mutant insanlar meydana gelebilir. Bu çalışmaların kötü niyetli kişilerce, kötü maksatlara alet edilmesi dünyada kaosa neden olabilir. Dev fareler, daha da zararlı ve büyük böcekler, başka başka çeşitli zararlı kalıtsal hastalıklarda görülebilir. Bunların bazıları çoğu kez filmlere konu olmuştur. faka bu tip olaylarda olasıdır.
Klasik Biyolojik Yöntemler
Biyoteknolojik uygulamaların temeli çok eski yıllara dayanır. Sirkenin yaklaşık 7 bin yıl önce Mezopotamya’da bakteriler yardımıyla şaraptan üretilmesi 19. yy’da Pastör’ün mayalanma konusundaki çalışmaları klâsik biyolojik yöntemlere örnektir. Yine R. Koh’un bakterilerin insan hastalıklarındaki rolünü bulması bağışıklık sisteminin keşfedilmesi ve sonuçta aşıların bulunması tıpta mikrobiyolojinin ilerlemesine olanak tanımıştır.
Klâsik biyolojik yöntemlerdeki en önemli uygulama penislinin ilk antibiyotik olarak hastalıkların tedavisinde kullanılmasıdır. Bunu streptomisin üretimi konusundaki araştırmalar izlemiştir. Ayrıca bitki steroitlerinin memelilere ait hormonlara dönüştürülmesi tıpta önemli ilerlemelere neden olmuştur. son 30 yıl içerisinde şuruplar ve polisakkaritler üretilmiştir. Ayrıca ilaçlar, besin tatlandırıcı ve renklendiricileri doğrudan bitkilerden elde edilmektedir. Önceleri verimli ırklar arasında melezleme ve seçim tarzında ıslah çalışmaları yapılmaktaydı. Yani yapılan çalışmalar, bir tek özellik bakımından saf ırk elde etme yada üstün özellikleri ortaya çıkarma şeklindeydi. Ancak geleneksel olarak yapılan bu tip ıslah yöntemlerinde hem başarı oranı düşük olmakta ve hem de çok uzun zaman almaktaydı. Verimi arttırmak için, seleksiyon (seçilim) ve melezleme, organ transplantasyonları, kan nakilleri ve ışınlama gibi yöntemler kullanılmaktaydı.
Biyoteknolojik Yöntemler
İnsanlar bitkilerin ve hayvanların genetik bilgilerini taşıyan moleküllerini etkileyerek ekonomik ve verimli ırklar üretme çabasındadır. Bu amaçla geliştirilen tekniklere biyoteknoloji denir. Biyoteknolojik yöntemlerin çoğunluğu substratın, mikroorganizmalarca ürününe dönüştürülmesi şeklinde gerçekleştirilir. Mühendislik hizmetleri, daha sonraki üretim yöntemlerini ve öteki işlemleri içerir. Burada ürün biyokütle yada hücrelerin metabolik ürünü yada biyotransformasyon ürünü olabilir.
Biyoteknolojik üretimde en etkin görev, mikroorganizmalarındır. Bunlar çeşitli şekillerde izole edilebilirler. Yöntemin geliştirilmesi sırasında, bir yandan seleksiyon ve mutasyon ile diğer yandan substratın iyileştirmesiyle ürün verimi yükseltilmeye çalışır.
Biyoteknolojik yöntemler sağlık ve gıda sanayiinde ayrıca veteriner hekimlikte ve mikrobik hastalıkların teşhisinde de kullanılmaktadır. Sağlık hizmetlerinde kullanılan biyoteknolojik yöntemler iki başlık altında toplanabilir. Bunlar, melezleme tekniği ve bağışıklık meydana getiren maddelerin tespiti yöntemleridir.
Biyoteknolojik yöntemlerle üretilebilecek bazı ürünler şunlardır
Alkollü içkiler
Süt ürünleri
Ekmek, sirke, limon tuzu, alkol ve aseton gibi mayaların ürünleri
Penisilin ve türevleri
Virüs aşıları
Aerobik su arıtımı
Deterjanlar için leke çıkarıcı olan enzimler
Anaerobik sı arıtımı (Biyogaz üretimi)
Hayvan aşıları
İnsan insülini
Büyüme hormonları
İnterferon
DEVAMI
Biyoteknoloji / Bio-Teknoloji
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
SİLENTİUM EST AURUM
Cevapla
Kapat
Saat: 15:10
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...