Arama

Hatay Sorunu - Tek Mesaj #5

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
22 Haziran 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Hatay sorunu


20 Ekim 1921 tarihinden 23 Haziran 1939 tarihine kadar geçen süre içinde Hatay ilinin Türkiye topraklarına katılması konusunda yapılan diplomatik girişimler ve bu girişimler çerçevesinde gelişen olaylar. 20 Ekim 1921 tarihinde Ankara'da TBMM ile Fransa arasında imzalanan antlaşmanın İskenderun Bölgesi ile ilgili yedinci maddesi, İskenderun Bölgesi için özel bir idare usulünün kurulmasını, adı geçen bölgenin Türk ırkından olan sakinlerinin, kültürlerinin gelişmesi için her türlü kolaylıktan yararlanmalarını, Türkçenin bölgede resmî bir dil olmasını öngörüyordu. 23 Eylül 1923'te Fransız mandası altına girince İskenderun Bölgesi'nde özerk bir yönetim kuruldu. Ancak Fransa ile Suriye arasında Suriye'nin bağımsızlığı konusunda bir antlaşma imzalanınca, İskenderun Bölgesi'nin durumu ve geleceği sorunu yeniden ortaya çıktı. Türkiye ile Fransa arasında 1939 yılına kadar sürecek bir anlaşmazlık belirdi. Türk Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, Milletler Cemiyeti'nin 26 Eylül 1936 tarihli toplantısında iki devlet arasında bu konuda görüşmeler yapılmasını önerdi.

1 Kasım 1936'da Mustafa Kemal Atatürk, Meclis'i açış konuşmasında aynı konuya değindi. Sorun 14-16 Aralık 1936'da Milletler Cemiyeti'nde görüşüldü. Cemiyet, 14 Aralık'ta İsveç temsilcisi Sandler'i İskenderun meselesiyle ilgili bir rapor hazırlamakla görevlendirdi. 22 Aralık'ta Hollanda, Norveç ve İsviçre uyruklu üç kişilik bir gözlemci kurulu, İskenderun Bölgesi'ne gönderildi 2 Ocak 1937'de İngiltere Dışişleri Bakanı Eden, arabulucu olarak temaslar yaptı ve Türkiye ile Fransa arasında İskenderun konusunda bir ilke antlaşmasına varıldı. Bu ilke antlaşmasına göre, İskenderun ve Antakya iç işlerinde tam bağımsız olacak, fakat Suriye ile gümrük birliği hâlinde bir statü ve bir anayasayla idare edilen ayrı bir varlık oluşturacaktı. Bölgenin dışişleri Suriye tarafından idare edilecekti ve Türkçe, resmî dil olacaktı. Milletler Cemiyeti, İskenderun ve Antakya bölgesi için bir statü ve anayasa hazırlamakla görevli bir komite oluşturdu. Komite, çalışmalarını sürdürürken Türkiye ile Fransa arasında bu konuda görüşmeler yapılıyordu. 29 Mayıs 1937'de İskenderun-Antakya bölgesinin bütünlüğünü güvence altına alan bir antlaşma imzalandı. Ancak sorun gene de kesin bir çözüme bağlanamadı.

1938 yılı haziran ayında Türkiye ile Fransa arasında görüşmeler Paris'te yeniden başladı. 3 Temmuz'da İskenderun-Antakya bölgesiyle ilgili bir antlaşma yapıldı. Buna göre bölgede 6.000 kişilik bir askerî kuvvet bulunacak, bunun 1.000'i bölge halkından, geri kalanı yarı yarıya Türkiye ile Fransa tarafından sağlanacaktı. Bu arada bölgede seçimler yapıldı, 40 milletvekilliğinden 22'sini Türkler kazandı. Meclis ilk toplantısında bölgenin Hatay Cumhuriyeti adıyla bağımsız bir devlet, Türkçenin resmî dil olmasına karar verdi (2 Eylül 1938). Ayrıca meclis bu ilk toplantısında Türkiye'ye katılma isteğini de belirtti. Soruna kesin bir çözüm getirmek için Türkiye ile Fransa arasında 23 Haziran 1939'da görüşmeler başladı. Bu görüşmeler sonunda Ankara'da Türkiye Dışişleri Bakanı Şükrü Saracoğlu ile Fransa Büyükelçisi Rene Massigli arasında Hatay'ın Türkiye'ye katılmasının Fransa tarafından kabulüyle ilgili bir antlaşma imzalandı. 11 madde, 1 protokol, 2 ek ve 1 tutanaktan oluşan bu antlaşmayla Fransa, Hatay'ın Türkiye'ye katılmasını kabul etmekte, buna karşılık da Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını garanti etmekteydi. Bu antlaşmanın imzalanmasından sonra Hatay Cumhuriyeti Meclisi 29 Haziran 1939'da son toplantısını yaptı ve Türkiye'ye katılma kararı aldı.

MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
SİLENTİUM EST AURUM