Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Temmuz 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Bağımsızlık Savaşı.


Amerikan Devrimi diye de bilinen Bağımsızlık Savaşı, 1778 başına değin İngiliz imparatorluğu içinde bir iç savaş olarak sürdü. 1778’de Fransa’ nın, 1779’da İspanya’nın ve 1780’de Hollanda’nın kolonilerin yanında yer almasıyla uluslararası bir savaşa dönüştü. Başlangıçtan itibaren deniz gücü savaşın gelişimini belirleyen önemli bir etken oldu. Deniz gücü sayesinde, İngiltere askerlerinin sayısının daha az olmasının doğurduğu açığı kapattı, Fransa da İngiltere’yi Yorktown’da kesin teslime zorladı.
Ad:  Amerikan Devrimi ve Bağımsızlık Savaşı3.jpg
Gösterim: 2968
Boyut:  77.3 KB

Amerikalılar karadaki savaşları temel olarak iki ayrı örgütlenmeyle sürdürdüler: Kıta (ulusal) ordusu ve eyalet milisleri. Savaş boyunca ordunun toplam sayısı 231.771’e, milislerin sayısı ise 164.087’ye ulaştı. Ama herhangi bir belirli dönemde Amerikan güçleri genellikle 20 binin üzerine çıkmadı. Yeterli düzeyde kıta gücünün toplanamamış olmasının nedeni, kolonilerde düzenli ordulara karşı duyulan güvensizlik ve hoşnutsuzluktu. Buna karşılık, İngiltere profesyonellerden oluşmuş, güvenilir ve kararlı bir orduya sahipti. Asker sayısı 42 bini ancak bulduğundan yaygın askere alma programlarına başvuruldu. Asker sayısı gene yetersiz kalınca İngiltere Alman prenslerinden parayla 30 bin asker kiraladı.

Savaş Massachusetts’te, General Thomas Gage’in, koloni askerlerinin Boston yakınında Concord’da bulunan depolarını imha etmek için asker yollamasıyla 19 Nisan 1775’te başladı. General George Washington Kıta Kongresi tarafından Amerikan kuvvetlerinin başkomutanlığına getirildi. Washington hem Ingilizleri Boston’da durdurmak, hem de ulusal bir ordu toplamak zorundaydı.

Amerikalılar Kanada’daki Montreal’i alma girişimlerinde başarılı olamadılar. İngiliz hükümeti ayaklanmayı bastırmak için General Howe ve kardeşini 34 bin kişilik bir donanmayla New York’a yolladı. Howe kardeşlere ayrıca Kongre’yle uzlaşma görevi de verildi. Howe’lar barış elde edemeyince kuvvete başvurdular. General Howe 27 Ağustos 1776’da Long Island’a çıktı. Delaware Irmağının batı kıyısına kadar geri çekilmek zorunda kalan Washington, aralık sonunda karşı saldırıya geçti. Ocaktaki ’Trenton-Princeton çarpışmaları bağımsızlık mücadelesinin seyrini değiştirdi.

1777’de İngiltere’nin stratejisi, New England’la öbür koloniler arasında bir boşluk meydana getirmekti. Ama bunda başarılı olamadılar. Amerikalılara 1776’dan beri gizlice mali ve askeri yardımda bulunan Fransa, Haziran 1778’de resmen savaşa girdi. Amerikalılarla Fransızların ortak harekâtı savaşın sonucunu belirledi. İngiliz ordusu 19 Ekim 1781’de Yorktown’da teslim oldu. Bundan sonra kara savaşı durdu, ama açık denizde çarpışmalar sürdü. Son İngiliz askerlerinin 25 Kasım 1783’te New York’tan ayrılmasından sonra Washington kente girdi.

Koloni güçleri, çatışmaların başından itibaren İngiltere donanmasına birçok kez meydan okudu, ama deniz savaşları asıl İngiltere ile Amerika’nın Avrupalı müttefikleri arasında oldu. Amerikalıların rolü korsanlıkla sınırlı kaldı. Denizin önemi baştan anlaşılmıştı. Kıta Kongresi Ekim 1775’te bir Kıta Donanması, kasım ayında da Deniz Piyadeleri Birliği kurulmasını kararlaştırdı. Ama donanmanın etkisi sınırlıydı. Amerikalılar 1776’da İngiltere’nin 270 gemisine karşılık 27 gemiye sahipti. Savaşın sonunda da İngilizlerin gemi sayısı 500, Amerikalılarınki 20’ydi. Denizcilerin en iyileri korsanlığa yöneldiklerinden Kıta Donanması bir eğitim ve disiplin eksikliği sorunuyla karşı karşıyaydı.

Fransa’nın, Ispanya’nın ve Hollanda’nın savaşa girişi denizdeki çatışmanın yönünü değiştirdi. Ispanyollarla HollandalIlar etkin bir rol oynamadılar, ama İngiliz donanmasını Avrupa’ya bağlamakta başarılı oldular. İngiliz donanması hem Amerika kıyılarını, hem de düşman limanlarını aynı anda abluka altında tutamazdı. Ayrıca İngiltere’ nin gemileri, yılların ihmali ve tasarruf politikaları sonucunda günün koşullarının gerisinde kalmıştı, sayıları yetersizdi. Bu yüzden Fransa’nın Toulon filosu kolaylıkla Amerika’ya ulaşabildi. Fransızlar bazı deniz çatışmalarında Amerikalılara yardım ettiler.

1783 Paris Antlaşmasıyla İngiltere, batıda Mississippi Irmağını da içine alan geniş sınırlarla, Amerika’nın bağımsızlığını tanıdı. Kanada İngiltere’nin elinde kaldı, ama Doğu ve Batı Florida İspanya’ya verildi. Amerikalıların İngiliz yurttaşlarına olan özel borçlarını ödemeleri ve Newfoundland’m balık alanlarından yararlanmalan kararlaştırıldı. Kongre, eyaletlerden krala bağlı olanlara adil bir şekilde davranılmasını istedi.

kaynak: Ana Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 3 Temmuz 2016 03:17
SİLENTİUM EST AURUM