Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Temmuz 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Amerikan Bağımsızlık Savaşı


AMERİKAN DEVRİMİ olarak da bilinir.


Ad:  Amerikan Devrimi ve Bağımsızlık Savaşı4.jpg
Gösterim: 3612
Boyut:  72.1 KB

Kuzey Amerika’daki 13 İngiliz sömürgesine siyasal bağımsızlık kazandıran ayaklanma (1775-83). Çatışma önce İngiltere’nin sömürge sorunlarından kaynaklanan bir iç savaş olarak başladıysa da, 1778’de Fransa’nın, 1779’da Ispanya’nın, 1780’de de Felemenk’in Amerika’nın yanında yer almasıyla uluslararası bir savaşa dönüştü. Amerikalılar kara kuvveti olarak hem eyalet milisleri, hem de çoğunluğu çiftçilerden oluşan 20 bin kişilik düzensiz bir Kıta Ordusu topladılar. İngiliz ordusu ise 42 bin kişilik iyi eğitilmiş düzenli bir kuvvetten ve Alman kökenli 30 bin paralı askerden oluşuyordu.

Savaş, ayaklanmacıların levazım depolarını imha etmek amacıyla General Thomas Ga- ge’in Boston’dan Concord’a (Massachusetts) kuvvet göndermesiyle başladı. 19 Nisan 1775’te Lexington ve Concord’da çarpışmalar çıkınca, ayaklanmacılar Boston’u kuşattı. Amerikan generali Henry Knox’un Ticonderoga Kalesi’nden ele geçirdiği toplarla yetişerek, Gage’in yerine geçen General Wilham Howe’u kenti boşaltmaya zorlamasıyla 17 Mart 1776’da kuşatma sona erdi General Richard Montgomery komutasında bir Amerikan kuvveti 1775 sonbaharında Kanada’yı işgal ederek Montreal’i aldı; Quebec’e yapılan başarısız bir saldırıda Montgomery öldü. Amerikalılar baharda İngiliz yedek kuvvetleri yetişene değin kenti kuşatma altında tuttuktan sonra Ticonderoga Kalesi’ne çekildiler.

İngiliz hükümeti General Howe’un ağabeyi Amiral Lord Richard Howe’u, kardeşinin güçlerine katılmak üzere büyük bir filoyla New York’a gönderdi; Howe’lar, Amerikalılarla bağlantı kurmak ve teslim olmaları durumunda affedileceklerine ilişkin güvence vermek yetkisine de sahipti. 4 Temmuz 1776’da bağımsızlıklarını ilan eden Amerikalılar bu barış önerisini geri çevirince, General Howe, Long Island’a yürüdü ve 27 Ağustos’ta Amerikan ordusunun başkomutanı General George Washington’ın güçlerini yenilgiye uğrattı. Washington’ın Manhattan içlerine çekilmesi üzerine Howe onu kuzeye sürdü ve ordusunu, 28 Ekim’de White Plains yakınlarındaki Chatterton Hill’de yenilgiye uğrattı. Daha sonra Washington’ın Manhattan’da bırakmış olduğu garnizonun üzerine yürüdü, çok sayıda tutsak alıp silah ve erzağa el koydu. Lord Cornwallis de Washington’ın Lee Kalesindeki garnizonunu ele geçirerek Amerikan ordusunu New Jersey boyunca Delaware Irmağının doğu yakasına sürdü ve kış için, New Jersey’deki ileri karakollarda karargâh kurdu. Ama Washington, Noel gecesi Delaware Irmağını geçerek Cornwallis’in Trenton’daki garnizonuna saldırdı ve 1.000 kadar tutsak aldı.

Cornwallis, Trenton’ı kısa sürede geri aldıysa da Washington kaçtı ve İngiliz ordusunun Princeton’daki yedek kuvvetlerini yenilgiye uğrattı. Washington’m Trenton-Princeton seferi tüm ülkede heyecan yarattı ve Bağımsızlık Savaşı’na canlılık kattı. General John Burgoyne komutasındaki bir İngiliz ordusu 1777’de Kanada’dan güneye doğru hareket etti. Yarbay Barry St. Leger komutasında daha küçük bir kuvvet de Mohawk Vadisi boyunca St. Lawrence Irmağını izleyerek Albany’ de Burgoyne’la birleşecekti. Burgoyne 5 Temmuz’da Ticonderoga Kalesi’ni alıp, acil at gereksinmesini karşılamak üzere Bennington’a (Vermont) Alman paralı askerlerden oluşan bir kuvvet gönderdi; ama New England kuvvetleri Almanları yenilgiye uğrattı. Bu arada 6 Ağustos’ta General Benedict Arnold’un ordusu St. Leger’ı Oriskany’de durdurdu. General Horatio Gates’in komuta ettiği başka bir Amerikan ordusu da Albany’ye yaklaşmakta olan Burgoyne’u iki kez yenilgiye uğrattı; Burgoyne 17 Ekim 1777’de Saratoga’da ordusuyla birlikte teslim olmak zorunda kaldı. Bundan bir süre önce de Howe gemilerle New York’tan Chesapeake’e gitmiş ve karaya çıkar çıkmaz 11 Eylül’de Brandywine Creek’te Washington’ın kuvvetlerini yenmiş, 25 Eylül’de de Amerikan başkenti Philadelphia’yı işgal etmişti.

Washington, 4 Ekim’de Germantown’a başarılı bir darbe indirdikten sonra 11 bin askeriyle Valley Forge’da kışlık karargâhını kurdu. Buradaki çetin koşullara ve yiyecek sıkıntısına karşın, Amerikan birlikleri PrusyalI bir subay olan Baron Friedrich Wılhelm von Steuben gözetiminde sıkı bir silah eğitiminden geçirildi. Von Steuben’in katkıları, Washington’ın 28 Haziran 1778’de Monmouth’da (New Jersey) kazandığı başarıyla belli oldu. Bu çarpışmadan sonra kuzeydeki İngiliz kuvvetleri New York kenti ve çevresinde çakılıp kaldılar.

Amerikalılara 1776’dan başlayarak el altından para ve malzeme yardımı yapan Fransa, 1778’de filolarını ve ordularını hazırlamaya başladı ve sonunda haziranda İngiltere’ye savaş ilan etti. Kuzeyde durumun büyük ölçüde sürüncemede kalmış olmasına karşılık Fransızlar güneyde, İngilizlerin elindeki Savannah’ı ve büyük önemi olan Yorktown’ı kuşattılar. Cornwallis 16 Ağustos 1780’de Camden’da (Güney Carolina) Gates’in komutasındaki bir orduyu dağıttıysa da, 7 Ekim’de Kings Mountain’da ve 17 Ocak 1781’de Cowpens’te ağır kayıplar verdi. 15 Mart 1781’de Guilford Court House’da (Kuzey Carolina) pahalıya mal olan bir zaferden sonra, öbür İngiliz birlikleriyle birleşmek üzere Virginia’ya girdi ve Yorktown’da üslendi. Washington’ın ordusuyla birlikte Fransız Rochambeau kontunun komutasında bir kuvvet Yorktown’ı kuşattı; Cornwallis 19 Ekim 1781’de 7 bin kişilik ordusuyla teslim oldu.

Bundan sonra kara harekâtı sona erdi ve savaş açık denizlerde sürdü. Amerikalılar 1775’te bir Kıta Donanması oluşturdularsa da, savaş ilerledikçe, denizdeki varlıkları büyük ölçüde resmî görevli, silahlı özel gemilerle (privateers) sınırlı kaldı. 1780’den sonra deniz savaşı daha çok İngilizler ile Amerikalıların Avrupalı müttefikleri arasında geçti. Britanya Adaları çevresinde toplanan Amerikalılara ait gemiler ve komutanları John Paul Jones, savaş boyunca 1.500 İngiliz ticaret gemisiyle 12 bin Ingiliz denizcisini ele geçirdiler. 1780’den sonra İspanya ve Felemenk, Britanya Adalarını çevreleyen sularda büyük ölçüde denetim kurarak İngiliz deniz gücünün açık denize çıkamaz hale gelmesine yol açtılar.

Savaşın gidişini ve sonucunu açıklayan uzmanlar, Ingiltere’nin hiçbir zaman kazanmaya yönelik kapsamlı bir stratejisi bulunmadığına, orduları arasında iletişim ve işbirliğinin hep yetersiz kaldığına dikkati çeker. Oysa Amerikalıların, Von Steuben’in Valley Forge’da yaptırdığı eğitim öncesinde bile, savaş için yetersiz oldukları söylenemezdi. Öte yandan, zorlu anlarda eyalet milisleri de Kıta Ordusu’nun yambaşmda övgüye değer bir savaş yeteneği göstermişti. Fransızlardan 1776-78 arasında aldıkları malzeme ve para yardımı, 1778’den sonra da kara ve denizlerde gördükleri doğrudan askeri destek, Amerikan kuvvetlerinin Ingilizlerin dağınıklığından yararlanmasını, Saratoga ve Yorktown’da İngiliz ordularını yenilgiye uğratmasını ve Kasım 1783’te 13 Amerikan eyaletinin bağımsızlığını güvence altına almasını sağladı

kaynak: Ana Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 3 Şubat 2017 00:53
SİLENTİUM EST AURUM