Arjantin
Latin Amerika'nın en gelişmiş ülkesi olan Arjantin, 1945'ten sonra uzun bir gerileme dönemi yaşadı.
Yaklaşık 2,8 milyon km2 yüzölçümü bulunan bu geniş ülke, tropikal kuşaktan kutupaltı enlemlere kadar çok değişik manzaralar ve iklimler gösterir: kuzeyde astropikal kesimde Chaco Ovası, verimli Entre Rios Ovası ılıman bir bölge olan Pampa, Patagonya Yaylası ve Şili'yi Arjantin'den ayıran And Sıradağları bunlardan başlıcalarıdır.
İspanyol sömürgesi Arjantin topraklarının önce doğu bölümünden, Andlar'ın Altiplana Bölgesi'ni canlandırmak için faydalanıldı(16. ve 18.yy'larda); Arjantin, Rio de la Plata ve Buenos Aires'e ancak 19.yy'dan başlayarak yöneldi.
Aynı dönemde
nüfus, Arjantin'i ibr Latin ülkesine dönüştürecek olan İspanyol ve İtalyan kökenli göçmenlerin gelişiyle arttı(1870-1930'da 4 milyon kişi).Nüfus artışı binde 15 oranında, Avrupa ülkeleri gibi, düşük olduğu için dengesiz dağılmış bulunan nüfus, Pampa ve Patagonya'daki boş ve geniş topraklara karşın, And vahaları(Cordoba, Tucuman) ve özellikle de Buenos Aires'te yoğunlaşır(7,950,000 nüfus [1991]).
Tarım uzun zaman ülkenin en önemli ekonomik sektörüydü.Günümüzdeyse faal nüfusun ancak %11'ini çalıştırmakta ve GSYİH'nin %13,2'sini sağlamaktadır(1991).İklime bağlı aksaklıklar ve dünya fiyatlarındaki düşüş kadar güçlü toprak oligarşisinin yetersiz yatırımları da sektördeki bunalımın sebepleri arasındadır.Bu yüzden üretim ve onunla birlikte ihracat çoğu kez durmuş, hatta gerilemiştir.Başlıca ürünler arasında mısır, pirinç, yağ çıkarılan bitkiler(soya, ayçiçeği) ve nihayet üzüm ve pamuk vardır.Hayvancılık önemli yer tutar: büyükbaş ve küçükbaş hayvanlardan deri ve et elde edilir; yaygın biçimde yapılan hayvancılık, randımanı ve ihracatı artırmaya yetmemiştir.
Sanayi alanında Arjantin, bazı kozlara sahip olmakla birlikte bu durumdan gerçek anlamda yarar sağlamayı başaramamış bir ülkedir.Nitelikli işgücüne, bol enerji ve maden kaynağına rağmen sanayileşme hâlâ yetersizdir.En önemli sanayi dalları tarıma dayalı gıda ürünleri imalatıyla tekstil ve 1970'ten beri demir-çelik sanayii ve büyük bir çeşitliliğe sahip makine imalatıdır.
Sorunlar çoktur: iletişim ağı ve limanlardaki donatım yetersizliği, Buenos Aires'in aşırı büyümesi, devletin koruması altındaki verimsiz sanyinin dünya ile rekabet edemeyecek durumda olması, tarımın yetersizliği bunlardan en önemlileridir.Şiddetli siyasal çalkantılara maruz kalan Arjantin, 1982'de İngiltere'ye karşı başlattığı Falkland Savaşı'nda küçültücü bir yenilgiye uğradı.Büyük rakamlara varan dış borçlar ve yüksek orandaki enflasyon ekonomik alandaki sorunların önemini göstermektedir.
Plaza de Mayo Anneleri
1976 ve 1982 yılları arasında, Arjantin'de darbe sonucu ülke yönetimini ele geçiren generaller, "Ulusal Uzlaşma Süreci" adı verilen, ve hapishaneye atılanlar hariç olmak üzere en az 30.000 insanın ortadan kaybedildiği bir döneme imza attılar. Ülkede herşey Hristiyan değerleri korumak ve komünizmi engellemek adı altında yasaklanmıştı, iki kişiden fazlasının yan yana gelmesi ve konuşması suçtu. Ancak 1977'de bir grup anne ve büyükanne hükümet binası önünde bulunan Plaza del Mayo'da (Mayıs Meydanı) herşeyi göze alarak biraraya gelmeye başladı. Kayıp olan oğullarını, kardeşlerini ve torunlarını seslerini hiç çıkarmadan sadece hükümet binasının karşısında durarak talep ediyorlardı. Sayıları giderek arttı, bir çok soruşturmaya ve dayağa maruz kaldılar, ancak başlarına beyaz başörtülerini takıp meydana çıkmaktan vazgeçmediler ve tüm dünya da onları bu şekilde tanıdı. Ülke normal yönetimine kavuştuktan sonra yapılan araştırmalar kayıpların çoktan öldüğünü ve cesetlerinin yokedildiğini ortaya çıkardı, ancak bu anneler generallerden hesap sorulması için eylemlerine devam ettiler.
Arjantin - Pampa Ovası
Arjantin'in önemli bölgelerinden birini oluşturan verimli ve çok geniş bir ovadır. And Dağları eteklerinin doğusunda ve Arjantin'in kuru, çalılık Gran Chaco bölgesinin güneyinde uzanır. Pampa adı, Keçuva dilinde "ovalar" anlamına gelen pampa sözcügünden kaynaklanır. Güney Amerika'daki başka benzer düzlüklere de pampa adı verilir.
Pampa kuzeyde Güney Amerika'nın iç bölümlerinden başlar, güneydeki sarp kıyılarda son bulur. Güneydoğudan kuzeybatıya doğru giderek artan bir eğimle yükselen ve 450 metreye ulaşan Arjantin pampası yaklaşık 760.000 km2'lik bir alanı kaplar. Bölgenin derin, verimli toprakları And Dağları'nın doğu yamaçlarından inen akarsuların ve rüzgârların sürüklediği topraklardan oluşmuştur.Pampa birbirinden farklı iki iklim bölgesine ayrılır. Batı kesimine kurak pampa, daha nemli olan doğu kesimine ise sulak pampa denir. Sulak pampa ülkenin er verimli tarım alanıdır.
Kuru ve sulak pampa topraklarının büyük bölümünün bitki örtüsünün önceleri bodur çalılar ve kaba otlardan oluştuğu sanılmaktadır. 16. yüzyılda İspanyollar bugün Arjantin olarak bilinen topraklara ayak bastıklarında, Yerliler'in bu bitki örtüsünü avda ve savaşta kolaylık sağlamak amacıyla yaktıklarını gördüler. Bu bölgede bitki örtüsünün sürekli olarak yakılması ve son 1.000-2.000 yılda düşen yağmur miktarının azalması, ağaçların seyrekleşerek otlakların genişlemesine yol açtı.
Yörenin asıl halkı olan Yerliler, Orta And yaylalarındaki İnka İmparatorluğu'nda yaşayan çiftçilerden farklı olarak, avcılık ve toplayıcılıkla geçinen göçebelerdi. Kendilerine yetecek kadar ekip biçiyor, az sayıda evcil hayvan besliyorlardı. İspanyollar gelirken yanlarında, daha önce bölgede tanınmayan buğday, yulaf, sebze, meyve gibi bitkileri ve at, sığır, koyun, keçi, domuz, tavuk gibi evcil hayvanları getirdiler. Ellerinden kaçıp kurtulan sığır ve atlar açık çayırlarda kısa sürede çoğaldı. Bu sırada Yerliler de ata binmeyi öğrendi.
Yaklaşık 300 yıl boyunca İspanyol yerleşimleri Buenos Aires'in çevresindeki küçük bir bölgede yoğunlaştı. Halkın başlıca uğraşı sığır yetiştiriciliğiydi; ana gelir kaynağı da post, et ve donyağı satışlarıydı. Sığırları güden ve İspanyollar'ın yerleştiği bölgenin ötesindeki ıssız topraklarda YerlilerTe savaşanlar, mestizo denen Yerli-beyaz karışımı melezler ve goşo adı verilen sığır çobanlarıydı.
19. yüzyılın ortasında pampa büyük bir dönüşüm geçirdi. 1879-84 savaşlarıyla geri püskürtülen Yerli kabileleri İspanyollar'a boyun eğdi. 1860'larda başlayan ve Arjantin yönetiminin de desteklediği yeni göç dalgasıyla gelenler daha iyi ürün almak için yeni yöntemler geliştirdiler. Bunun yanı sıra demiryolu yapımı, et işleme ve dondurma tesislerinin kurulması, Buenos Aires'te yapılan derin su limanı ekonomik gelişmeyi hızlandırdı.
Estancia adı verilen büyük sığır çiftliklerinin sahipleri, toprağı işlemek, yonca, keten ve mısır yetiştirmek için başta İtalyanlar olmak üzere göçmenleri çalıştırmaya başladı. Çevresi dikenli tellerle çevrilen bu çiftliklerde çalışan goşolar giderek ücretli işgücü durumuna geldi; atların yerini de traktörler aldı. Günümüzde Buenos Aires gibi kentlerin çevresinde yer alan çiftliklerde ve mandıralarda sebze yetiştirilir, süt ürünleri elde edilir.