Arama


perlina - avatarı
perlina
Ziyaretçi
15 Temmuz 2016       Mesaj #2
perlina - avatarı
Ziyaretçi
Bir keman virtiözü, asıl yeteneğinin futbol oynamaya ilişkin olduğunu, ya da bir yazar, aslında Caruso kadar güçlü bir sese sahip olduğunu öğrense, çalışmalarına sonsuza dek ara verir mi? Günlük yaşamımızda kendimiz için birtakım hedefler koyup onları gerçekleştiriyoruz. Peki yaptığımız işlerin, seçtiğimiz mesleklerin, belirlediğimiz hedeflerin kaçı yeteneğimize yönelik?

Televizyonlardaki yarışmalarda bile insanlar, belli alanlardaki yeteneklerine göre değerlendirilmeye çalışılıyor. Dolayısıyla, bazı ailelerin gündeminde de bu kavram yerini alıyor. Ebeveynler, çocuklarındaki eğilimi ve potansiyeli zamanında değerlendirmek istediğinden, bu konuda enerji, zaman ve para yatırımı yapabileceğini düşünüyor.

Çocukların belirli alanlara ilişkin eğilimlerini ölçen testlerin uygulanması söz konusu. Bununla birlikte, ailelerin bu testleri uygulatma beklentileri önemle ele alınmalı. Peki nedir bu kavramın anlatmak istediği?

Çocuk, Aile ve Yetenek

Ad:  yetenek ve çocuk.jpg
Gösterim: 822
Boyut:  42.8 KB

Yetenek, en sade haliyle bir kimsenin, bir şeyi anlama ya da yapabilme kabiliyeti olarak tanımlanır. Anlamak ve yapmak için, çocukların, her ne kadar doğuştan getirecekleri bir potansiyellerinin olması bir temel oluşturacaksa da, konunun üzerinde çalışmalar yapmak da o yeteneği oluşturan önemli bir süreç. Çocuğun yetenekli olduğu konuyla, çalışmalarının bir araya gelmesi, şüphesiz ortaya çıkacak ürünün niteğini artırır. Bununla birlikte, bir çocuğun sadece yeteneği olması durumunda “başarılı” olacağını iddia etmek çok doğru olmayabilir. Örneğin bir çocuk, yaşıtlarından çok daha iyi düzeyde boyama yapıyor, resim yapmaktan da çok mutlu oluyor olabilir. Yetişkinlik hayatında da resim, varlığını koruyor. Bu durumda bu çocuk mutlaka resim konusunda bir eğitim mi almalıdır? Belki de bu bir “gereklilik” değil. Günlük yaşamımızda pek çok şeyi zevk alarak, geri kalanını da birtakım “zorunluluklar” nedeniyle yapabiliyoruz. Bu nedenle, her zevk alarak yaptığımız şeyi, mesleki bir yeteneğe dönüştürmek durumunda değiliz. Yani çocuğunuz, iyi resim yapan ya da müzik kulağına sahip bir doktor olabilir. Bunlar, onun yaşamla bütünleşmesini sağlayan keyifli araçlar olarak yaşamında yerini korurken, o, mesleğini yapmaya devam edebilir.

Çocuğunun yeteneğini fark etmek isteyen bazı ailelerse, onun eş zamanlı olarak pek çok aktiviteye gitmesini sağlıyor. Çocuklar, eş zamanlı olarak drama, tiyatro, spor, bale, piyano vb. derslerine gidebiliyor. Ancak burada ailenin ihtiyacının daha çok ön plana çıktığı değerlendirmesi yapılabilir. Çünkü aile, “en iyi” amaçlarla, çocuğunun yaşamı içerisinde devam edeceği yolu, olabildiğince renklendirmek ve kolaylaştırmak gayretinde iken, bazen durum tam tersi olabiliyor. Çocuk için oluşturulan program, ona “bir yeteneğini geliştirmesi” konusunda bir mesaj verebiliyor. Böyle bir durumda çocuk içerikle değil, bir şey geliştirme fikriyle iç içe geçebilir. Dolayısıyla, bu kadar etkinliğin arasında, “keyif almak” ve yaptığı şeyle “temas etmek” yerine, sürece duyarsızlaşabilir.

Yetenek Ne Kadar Önemli?


Burada, öncelik verilebilecek şeylerden birisi çocuğunuzun ihtiyaçları. Onun bir şey ya da birçok şey yapmaktan keyif alıyor olduğunu gözlemek, ebeveynler için de oldukça hoşnut edici bir süreç. Ebeveynlerin, çocuğun yapmaktan keyif aldığı şeyleri yapmasını sağlamak, bir çocuk için oldukça önemli bir destektir.

Yetenek kavramının yanında, onun kadar önemli olan şeylerden birisi de, çocuğun yaptığı şey üzerinde çalışma motivasyonuna sahip olması. Hepimizin yaşamı içerisinde keyif alarak uğraştığı şeylerin yanında, bazı gereklilikler nedeniyle uğraştığımız şeyler de var. Bize psikolojik doyum sağlayan şeylerden birisi, kendimize gerçekçi hedefler belirleyip bunları gerçekleştirmek. Sadece bir şeye yeteneğimiz ya da eğilimimizin olması, bizi o alanda başarıya ulaştırma konusunda yeterli olmayabilir. Bir çocuk için de benzeri durum söz konusu. Uğraşmaktan keyif aldığı her neyse, onu geliştirme motivasyonuna sahip olması, ona zaman ayırması ve üzerinde çalışmasını da beraberinde getirir. Bu süreç, keyifli olduğu kadar, zaman zaman çocuğu zorlayabilecek bir süreçtir aynı zamanda. Ebeveynlerin, bu noktada çocuğun yaptığı çalışma her ne üzerineyse, onu geliştirmeye yönelik hedefler oluşturmasına destek olmaları oldukça önemlidir.

Ebeveynler Nelere Dikkat Etmeli?


Çocuğun yeteneği her ne kadar yönlendirilebilir bir şeyse de, bir konuda belirleyeceği hedeflerinin olması ve onu gerçekleştirme motivasyonunda olması da bir o kadar önemlidir. Bu noktada, ebeveyn ve çocuk işbirliği yadsınmamalı.

Ebeveynlerin, çocukların yetenekleri üzerinde “beklenenden çok” yoğunlaşmamaları önemlidir. Çocuğunuz, size pek çok konuda neye ihtiyaç duyduğu, neyden keyif alıp neyden almadığı konusunda yol gösterici olabilir. Bu noktada, onları doğal halleri içerisinde gözlemek oldukça bilgi sağlayıcı olacaktır.
Bir çocuğun birden çok şeyi severek yapmasının, bunlardan birisini mesleki beceriye çevirmesi konusunda doğrudan bir etkiye sahip olmayabilir. Çocuğun her eğilimini mesleki olarak düşünmekten çok, bunu çocuğun kişiliğinin bir zenginliği olarak değerlendirmek daha yararlı olacaktır.
Sadece yetenek kavramı üzerinde durmaktansa, çocukların amaçlarına ulaşmaları konusunda desteklerini ön plana çıkarmaları yararlı olabilir. Bir yeteneğin keşfedilmesine odaklanılması, ebeveynler açısından kaygılı bir süreç halini de alabilir. Bundan uzak durabilmek için, çocuğun keyif alarak yaptığı şeyin üzerinde çalışma yapmasını zorlayıcı olmadan desteklemenin çocuğa daha iyi gelebileceğini hatırlamaları yararlı olabilir. Çocuğun kendisi için belirlediği hedefleri gerçekleştirmek, onun başarı konusunda doyum sağlamasına yardımcı olacaktır.

Her çocuk yönelimleri ile doğar. Erken çocukluk çağından (0-3 yaş) itibaren aileyi kendi yönelimleri doğrultusuna çekmeye çalışır. Okul öncesi dönemde ise yönelimleri daha karmaşık alanlara doğru eğilir. Sıklıkla tercih ettiği şeyler çocuğun meraklarıdır ve bunlar daima desteklenmelidir.
Örneğin bir çocuk duvarlara resim yapıyorsa, büyük boyutlarda kağıtlar kullanılmalı, boyalar çeşitlendirilmelidir.
Oyuncaklarla 1-2 gün oynadıktan sonra onları parçalayarak inceliyorsa deney ve maket yapımına başlanmalıdır.
Hareketli çocuklar spora, müzik ve danstan hoşlanan çocuklar ise enstrüman çalmaya ve dans etmeye yönlendirilmelidir.
Kendisini sözel olarak iyi ifade eden çocuklar hikaye canlandırmaya, yaratıcı drama çalışmalarına, hikaye oluşturmaya; soru sormaktan hoşlanan çocuklar ise gözlem yapmaya ve neden sonuç ilişkisi kurmaya yönlendirilmelidir.
Yeteneklerin keşfinde hobiler büyük önem taşır Çocuğun merakları desteklenmeli ve farklı etkinleri deneyimlemesine destek olunmalı, fırsat verilmelidir. Birkaç ay dans eğitimi alan çocuk birkaç ay da jimnastik eğitimi alabilir. Tüm etkinlikler eş zamanlı olarak yapılmak zorunda değildir. Aileler çocuğun bu değişiklik ihtiyacını çabuk vazgeçme, maymun iştahlılık olarak yorumlamamalıdır.
Çalışmanın başında çocuğun eğitim alacağı alana dikkat ve merak çekmek, temel çalışmalar sırasında dönem dönem çalışma hakkında konuşarak değerlendirme yapmasını sağlamak gerekir. Yapılan çalışmalar ailelere ipucu verir Küçük yaşlarda seçilmiş, belirli ve tek yönlü çalışmalardan çok temel çalışmalar yapmak çocuğun yeteneğine dair ailelere ipucu verir.
Spor alanında jimnastik, sanat alanında yaratıcı drama, desen çizme, piyano veya vurmalı enstrümanlar, pişirilebilir hamurlardan maketler oluşturma, makas kullanarak yapılan faaliyetler, günlük yazma, bilim alanında robot, maket yapma gibi faaliyetler temel çalışmalar olarak düşünülebilir. Çocuğun hangi alanda mutlu olduğu önemlidir
Önemli olan çocuğun merak ettiği konuda görüşünü genişletmek, ulaşabileceği malzemeleri çeşitlendirmek, bu alanda neler yapıldığından haberdar etmek ve örnekler göstermek, deneyimlemesini sağlamak çocuğa yeteneğini bulmasında yardımcı olur. Çocuğun hangi etkinlikte daha katılımcı ve mutlu olduğu öncelikli olarak önemlidir.
Bu etkinliklerin eğitimini aldığı öğretmenlerin görüşleri de önemsenmelidir. Yetenekler doğrultusunda gelişim çocuğun istekliliğine bağlıdır. “İstese çok başarılı olur” gibi yaklaşımlar benimsenmemeli ve çocuğa bu konuda yaptırımlar uygulanmamalıdır.

Derlemedir
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.