Arama

Çocuğu Yeteneklerine Göre Yönlendirmek

Güncelleme: 15 Temmuz 2016 Gösterim: 4.289 Cevap: 1
SaglikON2 - avatarı
SaglikON2
Ziyaretçi
26 Ocak 2015       Mesaj #1
SaglikON2 - avatarı
Ziyaretçi

Çocuğu Yeteneklerine Göre Yönlendirmek


MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Çocuğunuzun Yeteneklerini Keşfe Çıkın

Ad:  zeki.jpg
Gösterim: 1221
Boyut:  44.8 KB

Çocuklar bir ya da birkaç farklı alanda çok yüksek bir potansiyelle doğar. 0-3 yaş çocuğun gelişimi için önemlidir. Çocuk bu dönemde birçok gelişim evresini tamamlar. Kimisi 10 aylık konuşmaya başlarken, kimisinin 12 aylıkken çatal kaşık tutabilmek gibi ince motor becerileri gelişmiş olabilir. Bu gelişim süresi boyunca çocuğunuzla ilgili küçük notlar tutmak, çocuğunuzu doğru alternatiflere yönlendirmek için ipucu verebilir. Örneğin dil gelişimi ileri olan bir çocuğu satranca yönlendirmek yerine tiyatro etkinliklerine yönlendirmek onun yeteneklerini fark etmesi için bir zemin hazırlar.

Zeka Gelişimi Geleceği ile İlgili İpuçları Veriyor


Daniel Goleman duygusal zeka kuramını ileri sürmesinden kısa bir süre sonra psikolog Howard Gardner, Çoklu Zeka Kuramını ortaya koymuştur. Bu kurama göre; sadece dil ve matematik zekasını hesaba katan klasik zeka testi ve zeka tanımlaması yeterli olmamaktadır. Howard’a göre zeka; dil zekası, mantık-matematik zekası, beden zekası, mekansal zeka, müzik zekası, dışa dönük zeka, içe dönük zeka ve doğal zeka olmak üzere sekiz gruba ayrılabilir. Howard Gardner, çoklu zeka araştırmaları için, beyin hasarlı hastaları 20 yıl boyunca takip ederek, beyinlerinin nasıl işlediğini görmeye çalışmış ve bir şeyi zeka yapan 8 ölçüt belirlemiştir. Zeka, bilgiyi işleme ile ilgili bir kapasitedir. Zeka, beynin ve zihnin donanımıdır ve bu bilgiyi işler. Kısmen birbirinden bağımsız zekalarımız var ve insanlar bu zekaların tümüne sahiptir. Ama kişide ayrı ayrı bazıları daha gelişmiş, bazıları daha zayıf olabilir. Böylece bilinenin aksine sadece matematikte ve dilde değil, müzik, spor, sanat, dans, iletişim, doğa, resim gibi zeka bölümleri olduğunu ve bu alanlarda kendinin gösterenlerin de zeki olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Çocuğunuzu Gözlemeyerek Yol Gösterici Olun


Her çocuk kendine özgüdür, her birinin keşfedilmeyi bekleyen birbirinden farklı yetenekleri vardır. Bu yetenekler çocuklar doğru yönlendirilirse anlam kazanır. Ancak bu çok hassas bir noktadır. Çocuklar yeteneği olduğu alanı, hobi olarak seçmek istemeyebilir. Çocuğu yeteneği kadar yeteneği olduğu alana ilgi duyması ve motive olmasıda önemlidir. Ebeveynler çocukları yeteneklerini keşfetmesi için destekleyebilir. Ama tabi ki çocuk o alanda bir şey yapmak istemiyorsa bu çocuğu zorlama olur. Aile kendileri ile çocuk arasındaki ilişki dinamiklerini bozmadan, çocuğu yetenekli olduğu alana yönlendirmelidir. Gerekirse çocuğu yetenekli olduğu alana sevketmek için küçük ödüllendirme taktikleri de denenebilir. Bir süre sonra zaten çocuk da yetenekli olduğu alandaki kabiliyetlerini fark edecek ve sevecektir.
Çocukların yeteneklerini keşfetmek için ilk kural onunla kaliteli vakit geçirmek ve iyi bir gözlemci olmaktır. Bunun bilincinde olup, geçirilen kaliteli zamanlarda objektif bir gözlemle çocuğun yatkınlıkları ile ilgili bilgi edinebilir.

Ebeveynle Geçirilen Zaman Çocukların Gelişiminde Önemli Rol Oluyor


Onun gizli dünyasına ne kadar yaklaşabilirsek onu ve yeteneklerini o kadar iyi anlarız. Bunun için deneyim önemlidir. Çocuğunuzla ritim tutup dans etmezseniz ritim duygusunun ve dans yeteneğinin olduğunu anlayamazsınız, satranç oynama fırsatı vermezseniz iyi bir satranç oyuncusu olup olamayacağını bilemezsiniz, vakit ayırıp sohbet etmezseniz sözcük dağarcığının nasıl olduğunu, puzzle, resim birleştirme oynamazsanız çocuğunuzun parça-bütün arasındaki ilişkiyi algılayıp algılayamadığını, dikkatinin yeterli olup olmadığını anlayamazsınız.
Çocuğunuza yeteneklerini keşfetmesi için deneme ve yanılma fırsatı verin. Deneye deneye kendisi için en uygun olanı tercih edecektir. Doğuştan gelen ipuçları olabilir tabiki. Boyu uzun ise basketbola yönlendirmek, sesi güzelse şan dersi almasını sağlamak, teknolojiyle ilgiliyse bilgisayar kurslarına göndermek gibi.. Ancak bu toplumda tam tersi algılanıyor. Sanki fiziki ve duyusal özellikleri uymazsa çocuk o branşta başarısız olacakmış ya da mutlu olmayacakmış gibi doğru olmayan bir algı var. Ebeveynler bu döngüden etkileniyor. Çoğu kez süreç değil sonuç odaklı davranılmaktadır. Çocukların hayalgücünü sınırlandırmadan ve yapabileceği şeyleri, ebeveynler zaten yapamayacağını söyleyerek çocukları gitmek istediği kurslara gitmesini engelleyerek çocuklarının o alanı tecrübe etmesini engelliyorlar. Çünkü kendi başarısını çocuk üzerinde yaşamak istiyor. Çocuk başarısız olursa anne-baba başarısız olacak gibi düşünülüyor. Kendi yapamadıklarını gerçekleştirmek için çocukları zorluyor ve bunu fark etmiyorlar.
Örneğin çocuk boyu uzun diye istememesine rağmen basketbol oynamak zorunda bırakılıyor.
En doğrusu çocukları motive etmek, arkasında olmak, desteklemek, olumlu davranmak ve kendini keşfetmesine izin vermektir.

Özgüveni Yüksek Çocuk Daha Doğru Kararlar Veriyor


Kendisi için yanlış olanı tercih etmesine rağmen ebeveynlerinin yanında olduğunu bilen bir çocuk bir sonraki denemeyi yapmak için cesaretli olacaktır. Bu cesarete sahip olan çocuğun yeterli özgüveni olduğundan deneme süresi ne kadar uzun olursa olsun, daha verimli, keyifli ve en doğru alanı tercih edecektir.
Çocukların yeteneklerini tespit etmek için gözlem dışındaki bir yöntem de zeka ve gelişim testleridir. Fakat bu testler anne babanın talepleri doğrultusunda yapılamaz. Bir uzmanın değerlendirmesi sonrasında bu testler gerekli görülürse yapılmalıdır. Test sonuçları kesin olmamakla birlikte, çocuğun öğrenme biçimi ve yatkınlıklarıyla ilgili bilgi verir. Bu noktada eski usul zekayı ölçen testler değil, zeka bölümleri hakkında bilgi veren testler işlevseldir. Bu testler sayesinde çocuğun geliştirebileceği özelliklerinin dışında, güçlü olduğu özellikleri de öğrenilebilir.

Sağ ve Sol Beyin Özelliklerine Göre Meslek Seçimi


Genellikle sağ elini kullananlarda, sol beyin özellikleri, sol elini kullananlarda ise sağ beyin özellikleri baskındır. Buradan şu netice çıkıyor ki, solak olan bir çocuğun, mimarlığa ya da güzel sanatlara yönlendirilmesi gerekir. Bu çocuğun fen ya da konuşma becerisi gerektiren avukatlık veya pazarlama gibi bir meslekle uğraşması hata olabilir. Çünkü sol hemisfer konuşma becerilerinde rol oynar. Dolayısıyla solak olanlardan (bunlarda sağ hemisfer baskın olduğu için) iyi avukat ya da pazarlamacı çıkmayabilir. Eğer solak bir kişi hukuk mesleğini seçmişse bu kişi, avukatlığı değil; estetik muhakeme yeteneğini yönelten sağ hemisferden dolayı, hâkimliği tercih etmelidir. Böyle bir karar anında, sağ elini kullananların avukatlığı, sol elini kullananların ise hâkimliği seçmeleri gerektiğini söyleyebiliriz.
Maalesef eğitim sistemimiz tamamen sol beyin özelliklerini geliştirmeye yöneliktir. Matematik, fen, mantık ve dil becerilerine ağırlık verilmektedir. Çocuklarımız, muhakeme, hayal gücü ve estetik bakış açısından yoksun yetişmektedir. Hâlbuki sosyal zekâyı oluşturan bu unsurlar, gelecekteki başarılar için çok önemli mihenk taşlarıdır.

Ailesel Baskılar Çocuğun Yanlış Meslek Seçmesine Neden Oluyor
Çocukları sağ-sol el kullanımlarına ve sağ ya da sol beyin özelliklerine bakmaksızın bir eğitim sistemine zorlamak, onların yetenekli olmadıkları alanlara kaymalarına, böylece asıl başarılı olacakları ve severek yapacakları mesleklerden uzaklaşmalarına neden olmaktadır. Bu anlamda ilköğretimde rehberlik ve danışmanlık birimlerine çok iş düşmektedir. Okullardaki rehberlik ve danışmanlık birimleri, çocuğun sağ ve sol beyinden hangisinin daha baskın olduğunu basit bir test aracılığıyla belirleyebilir. Çocuk ve ailesi ile yakın iletişimde olarak, sağ beyin, sol beyin özelliklerine göre çocuğu, asıl yetenekli olduğu alanlara yönlendirmek önemlidir. Buna ek olarak, örneğin sağ beyin özellikleri baskın olduğu için matematik dersinde istenen düzeyde olmayan çocuğa, aile tarafından yüksek not için baskı yapılması, telafisi zor psikolojik problemlere de neden olabilmektedir.


Uzm. Dr. Mehmet Yavuz
Nöroloji Uzmanı

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 15 Temmuz 2016 12:53
perlina - avatarı
perlina
Ziyaretçi
15 Temmuz 2016       Mesaj #2
perlina - avatarı
Ziyaretçi
Bir keman virtiözü, asıl yeteneğinin futbol oynamaya ilişkin olduğunu, ya da bir yazar, aslında Caruso kadar güçlü bir sese sahip olduğunu öğrense, çalışmalarına sonsuza dek ara verir mi? Günlük yaşamımızda kendimiz için birtakım hedefler koyup onları gerçekleştiriyoruz. Peki yaptığımız işlerin, seçtiğimiz mesleklerin, belirlediğimiz hedeflerin kaçı yeteneğimize yönelik?

Sponsorlu Bağlantılar
Televizyonlardaki yarışmalarda bile insanlar, belli alanlardaki yeteneklerine göre değerlendirilmeye çalışılıyor. Dolayısıyla, bazı ailelerin gündeminde de bu kavram yerini alıyor. Ebeveynler, çocuklarındaki eğilimi ve potansiyeli zamanında değerlendirmek istediğinden, bu konuda enerji, zaman ve para yatırımı yapabileceğini düşünüyor.

Çocukların belirli alanlara ilişkin eğilimlerini ölçen testlerin uygulanması söz konusu. Bununla birlikte, ailelerin bu testleri uygulatma beklentileri önemle ele alınmalı. Peki nedir bu kavramın anlatmak istediği?

Çocuk, Aile ve Yetenek

Ad:  yetenek ve çocuk.jpg
Gösterim: 821
Boyut:  42.8 KB

Yetenek, en sade haliyle bir kimsenin, bir şeyi anlama ya da yapabilme kabiliyeti olarak tanımlanır. Anlamak ve yapmak için, çocukların, her ne kadar doğuştan getirecekleri bir potansiyellerinin olması bir temel oluşturacaksa da, konunun üzerinde çalışmalar yapmak da o yeteneği oluşturan önemli bir süreç. Çocuğun yetenekli olduğu konuyla, çalışmalarının bir araya gelmesi, şüphesiz ortaya çıkacak ürünün niteğini artırır. Bununla birlikte, bir çocuğun sadece yeteneği olması durumunda “başarılı” olacağını iddia etmek çok doğru olmayabilir. Örneğin bir çocuk, yaşıtlarından çok daha iyi düzeyde boyama yapıyor, resim yapmaktan da çok mutlu oluyor olabilir. Yetişkinlik hayatında da resim, varlığını koruyor. Bu durumda bu çocuk mutlaka resim konusunda bir eğitim mi almalıdır? Belki de bu bir “gereklilik” değil. Günlük yaşamımızda pek çok şeyi zevk alarak, geri kalanını da birtakım “zorunluluklar” nedeniyle yapabiliyoruz. Bu nedenle, her zevk alarak yaptığımız şeyi, mesleki bir yeteneğe dönüştürmek durumunda değiliz. Yani çocuğunuz, iyi resim yapan ya da müzik kulağına sahip bir doktor olabilir. Bunlar, onun yaşamla bütünleşmesini sağlayan keyifli araçlar olarak yaşamında yerini korurken, o, mesleğini yapmaya devam edebilir.

Çocuğunun yeteneğini fark etmek isteyen bazı ailelerse, onun eş zamanlı olarak pek çok aktiviteye gitmesini sağlıyor. Çocuklar, eş zamanlı olarak drama, tiyatro, spor, bale, piyano vb. derslerine gidebiliyor. Ancak burada ailenin ihtiyacının daha çok ön plana çıktığı değerlendirmesi yapılabilir. Çünkü aile, “en iyi” amaçlarla, çocuğunun yaşamı içerisinde devam edeceği yolu, olabildiğince renklendirmek ve kolaylaştırmak gayretinde iken, bazen durum tam tersi olabiliyor. Çocuk için oluşturulan program, ona “bir yeteneğini geliştirmesi” konusunda bir mesaj verebiliyor. Böyle bir durumda çocuk içerikle değil, bir şey geliştirme fikriyle iç içe geçebilir. Dolayısıyla, bu kadar etkinliğin arasında, “keyif almak” ve yaptığı şeyle “temas etmek” yerine, sürece duyarsızlaşabilir.

Yetenek Ne Kadar Önemli?


Burada, öncelik verilebilecek şeylerden birisi çocuğunuzun ihtiyaçları. Onun bir şey ya da birçok şey yapmaktan keyif alıyor olduğunu gözlemek, ebeveynler için de oldukça hoşnut edici bir süreç. Ebeveynlerin, çocuğun yapmaktan keyif aldığı şeyleri yapmasını sağlamak, bir çocuk için oldukça önemli bir destektir.

Yetenek kavramının yanında, onun kadar önemli olan şeylerden birisi de, çocuğun yaptığı şey üzerinde çalışma motivasyonuna sahip olması. Hepimizin yaşamı içerisinde keyif alarak uğraştığı şeylerin yanında, bazı gereklilikler nedeniyle uğraştığımız şeyler de var. Bize psikolojik doyum sağlayan şeylerden birisi, kendimize gerçekçi hedefler belirleyip bunları gerçekleştirmek. Sadece bir şeye yeteneğimiz ya da eğilimimizin olması, bizi o alanda başarıya ulaştırma konusunda yeterli olmayabilir. Bir çocuk için de benzeri durum söz konusu. Uğraşmaktan keyif aldığı her neyse, onu geliştirme motivasyonuna sahip olması, ona zaman ayırması ve üzerinde çalışmasını da beraberinde getirir. Bu süreç, keyifli olduğu kadar, zaman zaman çocuğu zorlayabilecek bir süreçtir aynı zamanda. Ebeveynlerin, bu noktada çocuğun yaptığı çalışma her ne üzerineyse, onu geliştirmeye yönelik hedefler oluşturmasına destek olmaları oldukça önemlidir.

Ebeveynler Nelere Dikkat Etmeli?


Çocuğun yeteneği her ne kadar yönlendirilebilir bir şeyse de, bir konuda belirleyeceği hedeflerinin olması ve onu gerçekleştirme motivasyonunda olması da bir o kadar önemlidir. Bu noktada, ebeveyn ve çocuk işbirliği yadsınmamalı.

Ebeveynlerin, çocukların yetenekleri üzerinde “beklenenden çok” yoğunlaşmamaları önemlidir. Çocuğunuz, size pek çok konuda neye ihtiyaç duyduğu, neyden keyif alıp neyden almadığı konusunda yol gösterici olabilir. Bu noktada, onları doğal halleri içerisinde gözlemek oldukça bilgi sağlayıcı olacaktır.
Bir çocuğun birden çok şeyi severek yapmasının, bunlardan birisini mesleki beceriye çevirmesi konusunda doğrudan bir etkiye sahip olmayabilir. Çocuğun her eğilimini mesleki olarak düşünmekten çok, bunu çocuğun kişiliğinin bir zenginliği olarak değerlendirmek daha yararlı olacaktır.
Sadece yetenek kavramı üzerinde durmaktansa, çocukların amaçlarına ulaşmaları konusunda desteklerini ön plana çıkarmaları yararlı olabilir. Bir yeteneğin keşfedilmesine odaklanılması, ebeveynler açısından kaygılı bir süreç halini de alabilir. Bundan uzak durabilmek için, çocuğun keyif alarak yaptığı şeyin üzerinde çalışma yapmasını zorlayıcı olmadan desteklemenin çocuğa daha iyi gelebileceğini hatırlamaları yararlı olabilir. Çocuğun kendisi için belirlediği hedefleri gerçekleştirmek, onun başarı konusunda doyum sağlamasına yardımcı olacaktır.

Her çocuk yönelimleri ile doğar. Erken çocukluk çağından (0-3 yaş) itibaren aileyi kendi yönelimleri doğrultusuna çekmeye çalışır. Okul öncesi dönemde ise yönelimleri daha karmaşık alanlara doğru eğilir. Sıklıkla tercih ettiği şeyler çocuğun meraklarıdır ve bunlar daima desteklenmelidir.
Örneğin bir çocuk duvarlara resim yapıyorsa, büyük boyutlarda kağıtlar kullanılmalı, boyalar çeşitlendirilmelidir.
Oyuncaklarla 1-2 gün oynadıktan sonra onları parçalayarak inceliyorsa deney ve maket yapımına başlanmalıdır.
Hareketli çocuklar spora, müzik ve danstan hoşlanan çocuklar ise enstrüman çalmaya ve dans etmeye yönlendirilmelidir.
Kendisini sözel olarak iyi ifade eden çocuklar hikaye canlandırmaya, yaratıcı drama çalışmalarına, hikaye oluşturmaya; soru sormaktan hoşlanan çocuklar ise gözlem yapmaya ve neden sonuç ilişkisi kurmaya yönlendirilmelidir.
Yeteneklerin keşfinde hobiler büyük önem taşır Çocuğun merakları desteklenmeli ve farklı etkinleri deneyimlemesine destek olunmalı, fırsat verilmelidir. Birkaç ay dans eğitimi alan çocuk birkaç ay da jimnastik eğitimi alabilir. Tüm etkinlikler eş zamanlı olarak yapılmak zorunda değildir. Aileler çocuğun bu değişiklik ihtiyacını çabuk vazgeçme, maymun iştahlılık olarak yorumlamamalıdır.
Çalışmanın başında çocuğun eğitim alacağı alana dikkat ve merak çekmek, temel çalışmalar sırasında dönem dönem çalışma hakkında konuşarak değerlendirme yapmasını sağlamak gerekir. Yapılan çalışmalar ailelere ipucu verir Küçük yaşlarda seçilmiş, belirli ve tek yönlü çalışmalardan çok temel çalışmalar yapmak çocuğun yeteneğine dair ailelere ipucu verir.
Spor alanında jimnastik, sanat alanında yaratıcı drama, desen çizme, piyano veya vurmalı enstrümanlar, pişirilebilir hamurlardan maketler oluşturma, makas kullanarak yapılan faaliyetler, günlük yazma, bilim alanında robot, maket yapma gibi faaliyetler temel çalışmalar olarak düşünülebilir. Çocuğun hangi alanda mutlu olduğu önemlidir
Önemli olan çocuğun merak ettiği konuda görüşünü genişletmek, ulaşabileceği malzemeleri çeşitlendirmek, bu alanda neler yapıldığından haberdar etmek ve örnekler göstermek, deneyimlemesini sağlamak çocuğa yeteneğini bulmasında yardımcı olur. Çocuğun hangi etkinlikte daha katılımcı ve mutlu olduğu öncelikli olarak önemlidir.
Bu etkinliklerin eğitimini aldığı öğretmenlerin görüşleri de önemsenmelidir. Yetenekler doğrultusunda gelişim çocuğun istekliliğine bağlıdır. “İstese çok başarılı olur” gibi yaklaşımlar benimsenmemeli ve çocuğa bu konuda yaptırımlar uygulanmamalıdır.

Derlemedir

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.

Benzer Konular

19 Ağustos 2008 / Misafir Taslak Konular
4 Ocak 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük
27 Haziran 2015 / Safi X-Sözlük