Rakun (Procyon)
-Rakun, rakungiller familyasından memeli hayvan cinsidir.
-Rakun’un yurdu su yollarının, göllerin ve bataklıkların çevresidir.
-Geceleri su kıyılarına dadanan başka hayvanları avlayan ince parmaklı rakun, iyi bir yüzücüdür.
-Yüzerken balık, kerevit, kurbağa, semender ve midye gibi avları yakalar. Yine yumurta, kuş, böcek, sıçan ve sürünen herhangi bir yaratıkla da aynı iştahla karnını doyurur.
-Mevsiminde cevize, meyvelere, özellikle çilek ve böğürtlene bayılır.
-Mısırlar olgunlaştığı zaman, mısır tarlaları da rakunun gece baskınına uğrar.
-Rakunun, yiyeceği eti önce suya batırma adeti ilgi çekicidir. Bundan ötürü kendisine yıkayıcı (lotor) adı yakıştırılmıştır. Et parçası ne kadar temiz olursa olsun, onu o yakınlardaki bir suya iyice batırıp yıkamadan yemez.
-Rakunun parmakları uzundur. Dokunma duyusu çok gelişmiştir. Bir ağaç kovuğunda veya kayaların arasındaki ılık bir mağarada barınır.
-Bu etobur hayvan ağaca çok rahat çıkabildiği ve çok kere bu sayede hayatını kurtardığı halde, uyanık saatlerinin çoğunu yerde geçirir.
-Gündüzleri dinlenerek, geceleri ise yiyecek aramakla geçen uzun bir yazdan sonra inine çekilerek ilkbahara kadar uyur.
Özellikleri
Rakungillerin dış görünümleri ayıgiller ile sansargiller familyaları arasındaki bağlantıyı oluşturduklarını gösterir. 30-67 cm uzunluğa ve 1-12 kg ağırlığa ulaşan küçük ve orta boylu memelilerdir. Familyanın bütün üyelerinin kuyruğu uzun ve halkalıdır. Renkleri gri ile kahverengi arası değişir. Bazı türlerin suratlarında maske gibi işaretler vardır. Suratları kısa ve geniş, kulakları küçük ve dik olur. Kulaklarının uçları sivri ya da yuvarlağımsı olabilir. Ön ve arka ayaklarında daima beş parmakları vardır. Kinkaju (Potos flavus) türü ayrıca kuyruğu ile tutunabilme yeteneğine sahiptir.

Rakuna diğer dillerde verilen isimlerden hayvan hakkında birçok şey öğrenebiliriz. İngilizce “rakun” sözcüğü Alonquian yerli dilindeki arabkoonem sözcüğünden türemiştir, anlamı “kurcalar, ovalar ve kaşır.” DakotaSioux’da rakun sözcüğünün karşılığı weekab tegalega’dır ve “boyalı suratı sihir” anlamına gelir. Abnaki dilindevse asban denir ve “şeyleri yerinden kaldıran” demektir. Delaware yerlileri hayvanı, “parmaklarıyla birlikte çok akıllı” anlamına gelen tetakalinch adıyla çağırır. İspanyol sömürgeciler Aztek dilinde kullanılan ve “elleri olan” anlamına gelen mapache sözcüğünü benimsemiştir ama Aztekler bir başka isim daha kullanıyordu: eeyabınabtobn, yani “çok şey bilen yaşlı hanımefendi.”
Rakun, Kuzey Amerika’nın en meşhur vahşi hayvanıdır. Gözlerinin üstünde siyah bir maske, süpürgeye benzeyen kuyruklarında da dört ila on siyah halka vardır. İki ayağında da beşer başparmak bulunur ve bu yapı rakunların sürgü, mandal ve kavanozları açmasını, düğümleri çözmesini, kapı kollarını çevirmesini ve buzdolaplarını açabilmesini sağlar. Pençe izleri küçük bir bebek elinin izlerine benzer. Rakunlar kolaylıkla insanın bulunduğu ortama ayak uydurabilir.
New York’taki çoğu rakun hayatından son derece memnundur. Kırsalda on altı yaşına kadar yaşayabilirler ama şehir rakunlarının beslenme alışkanlıkları biraz farklıdır. Tıpkı yeniyetme çocuklar gibi çok fazla kızarmış patates ve çörek yedikleri için vahşi hayattaki kadar uzun yaşayamazlar. Yağ meselesi rakundan sorulur. Vücutlarının neredeyse yarısı yağdır. Bilinen en şişko rakunun adı “Haydut”tu. Pennsylvania’nın Walnutport kasabasındaki Dondurma Dünyasında yaşıyordu. Yer fıstığı yağı ve yaban mersinine bayılırdı. Rakunlar hepçildir ve bu özelliklerinin hakkını verirler.
-derlemedir-