Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
15 Temmuz 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Görme Organı /Göz (Organum Visus)

Ad:  göz1.JPG
Gösterim: 12574
Boyut:  46.0 KB

Görme duyusu organımız gözdür. İnsanda iki göz bulunur. Bunlar yüzdeki sağ ve sol göz çukuruna (orbita) yerleşmiştir. Bir gözün ortalama ağırlığı 10- 12 gram çapı ise 2- 2,5 santimetredir. Gözün büyüklüğü yaşa ve cinse göre değişir.
Gözlerimiz yaşadığımız çevreyi algılar ve görsel bir dünya ile bütünleşmemizi sağlar. Alınan duyuların değerlendirilmesi beyindeki ilgili merkezlerde yapılır. Görme duyusunun alınmasında görevli bölüm, iki kısma ayrılarak incelenir.
  • Reseptör bölüm olarak göz küresi (Bulbus oculi)
  • Alınan duyuları beyne nakleden yol (N. opticus)
Gözü koruyan ve hareketlerine yardımcı oluşumlar vardır. Bunlar, kaş, göz kapakları, göz kasları, conjunctiva, gözyaşı bezi ve göz çukurudur.

Göz Küresi (Bulbus Oculi)


Göz küresi, orbita içinde yer alan küre şeklinde bir yapıdır. Göz küresinin önü dışa açılır. Açık olan kısım istenildiği zaman göz kapakları ile kapatılabilir. Göz küresinin dışa açık olmayan kısmı ise yağ ve bağ dokusundan oluşmuş bir kütle ile kuşatılmıştır. Yağ dokunun üzerinde ince bir zar (vagina bulbi) bulunur. Göz küresi bu zar üzerinde göz kaslarının etkisiyle hareket eder.
Görme siniri (N. opticus) hipofiz bezinin önlerinde birbiri ile çaprazlaşarak kesişir. Bu çaprazlaşmada, bazı lifler çapraza katılır, bazıları ise bu kurala uymaz. Böylece çapraza uyan ve bir yandan gelen lifler öteki yana geçmiş olur. Bu yapılaşma iki göz ile tek görmeyi sağlar.
Göz küresi dıştan içe doğru üst üste gelmiş üç tabakadan oluşur.
Dış tabaka (tunica fibroza)
  • Cornea
  • Sclera
Orta tabaka (tunica vasculosa)
  • İris
  • Corpus ciliare
  • Choroidea
İç tabaka (tunica interna)

Ad:  göz2.JPG
Gösterim: 5245
Boyut:  35.0 KB

Dış Tabaka (Tunica Fibroza)


Göz küresinin dışında bulunan bağ dokunun kollojen ipliklerinin oluşturduğu bir tabakadır. Bu nedenle kalın ve sağlamdır. Dış tabaka cornea ve sclera olmak üzere iki kısma ayrılır.
Cornea: Saydam, parlak bir görünüşe sahip olan cornea hava ve göz kapakları ile temas Mlindedir. Göz kapakları ve göz küresinin ön bölümünü örten konjuktiva gözyaşı ile daima ıslak olduğundan göz kapakları açılıp kapandıkça cornea daima ıslak kalır ve saydamlığını korur. Cornea sinirlerden çok zengindir. Işık, göze cornea yolu ile girer. Işığı net bir şekilde kırmak için kristal saydamlığında bir yapıdır. Bu nedenle corneanın kan ve lenf damarları yoktur. Oksijenlenmesini ve beslenmesini tabakalar ve lameller arasında bulunan aralıklardan geçen gözyaşı salgısı ve göz içi sıvısı sağlar.
Sclera: Gözün dış bölümünün büyük bir kısmını oluşturur ve erişkinlerde beyaz renktedir. Çeşitli yönlerde birbirini çaprazlayan kollojen liflerden yapılmış olan sclera gözün şeklini verir. Diğer taraftan da göz küresinin içerisinde bulunan oluşumları korur.

Orta Tabaka (Tunica Vasculosa)


Kan damarı ve pigmentlerden zengin bir yapıdadır. Pigmentlerin yoğun olması nedeniyle rengi siyahtır ve gözü besleyen tabakadır. Orta tabakanın iris, corpus ciliare ve choroidea olmak üzere üç bölümü vardır. 

İris:
Ad:  göz3.JPG
Gösterim: 4199
Boyut:  15.7 KB

Kornea ve scleranın birleştiği hizada bulunan ve göze rengini veren damarlı bölgedir. İrisin orta kısmındaki ışık geçidine gözbebeği (pupilla) denir. Pupilla siyah görünür. Göze gelen ışık miktarına göre daralır veya genişler. Böylece göze giren ışık miktarını ayarlar. İriste bulunan pigment hücreleri, göze rengini verir. Bu nedenle insanlarda mavi, yeşil, siyah, kahverengi ve gri gibi göz renkleri de olabilir.

Corpus Ciliare:
Korioid ve iris arasında bulunmaktadır. Temel yapısını düz kas liflerinden yapılmış m.ciliaris ve bağ doku oluşturmaktadır. Corpus ciliarenin üzerinde kirpik şeklinde çıkıntılar vardır. Kirpiksi cismin içinde, yumak hâlinde damarlar vardır. Ayrıca kirpiksi cisimleri geren ve gevşeten kirpiksi kaslar (m. ciliaris) bulunmaktadır. Kirpiksi cismin kasılması ve gevşemesi göz merceğinin (lens) ışığa uyumunu sağlar.

Choroidea:
Corpus ciliarenin arkasında bulunur. Orta tabakanın en büyük kısmıdır. Zengin damar dokusu ile retinayı beslemektedir.
Ad:  göz4.JPG
Gösterim: 9726
Boyut:  24.7 KB

İç Tabaka (Tunica interna, Retina)


Göz küresinin en iç tabakası olan bu kısma retina veya sinirsel tabaka denir. Işığa duyarlı fotoreseptör hücrelerden yapılmış olan bu hücrelerin aksonları görme sinirini yapar. Retina tabakası damar tabakası ile temas hâlindedir. Görme sinirinin göz küresine girdiği yerden başlar ve göz bebeğine kadar uzanır. Retinanın ön kısmına görmeyen parça (pars caeca) ve arka kısmına da gören parça (pars optica) denilir. 
Optik sinirlerin çıktığı kısımda koni ve çubuk hücreler yoktur. Bu nedenle bu kısma kör nokta denilir.
Ad:  göz5.JPG
Gösterim: 4395
Boyut:  27.6 KB

Göz küresinin ve retinanın ön bölümünde duyu hücreleri bulunmaz. Işığa duyarlı olan hücreler göz küresinin arkasındadır. Retiada çubuk (cellula coniformis) ve koni (cellula coniformis) şeklinde hücreler vardır. Çubuk hücreleri genellikle siyah ve beyaz ışık duyusunu alarak karanlıkta görmemizi sağlar. Koni hücreler ise renk duyusunu alır ve aydınlıkta görmemizi sağlar.
Retina tabakasının sarı nokta (macula lutae) denilen bölümünde koni hücreleri daha fazla bulunur ve ışığa en duyarlı kısmıdır. Işık kırıcı ortamların, ışığı kırma gücüne diyoptri denir.

Sarı Benek (Leke, macula lutea)


Sarı leke diğer adıyla sarı benek duyu almaçlarının en yoğun bulunduğu ve görüntünün en net alındığı bölümdür.
Sarı leke ağ tabakada göz bebeğinin tam karşısında bulunur. Görüntü sarı lekede ters olarak oluşur.
IŞık, gözün saydam olan bölümlerinden geçerek ağ tabakaya ulaşır. Işığın ağ tabakaya düştüğü küçük alan gözün en iyi gören bölgesidir. Limon sarısı renginde. oval biçimdeki hafifçe çukurlaşmış bu küçük alana sarı benek (fovea) denir.

Cisimlerin görüntüsü sarı benek üzerine düşer. Sarı beneğin orta kısmında daha çok koni hücreleri vardır. Çomak hücreleri ise sarı beneğin çevresinde daha çok bulunurlar. Koni hücrelerinin sarı beneğin ortasında bulunması nedeniyle, baktığımız cismin rengini tam olarak görebiliriz. Yan tarafta kalan cisimlerin rengini ise iyi algılayamayız, Çünkü, yandaki şekillerin görüntüsü, sarı beneğin dış kısmındaki renk alamayan çomak hücreleri üzerine düşer. Bu yüzden de yan taraftan gözümüze yaklaştırılan bir cismin önce şeklini, sonra rengini görebiliriz.

Gözün ışığı geçiren ve kıran ortamları aşağıda verilmiştir:

Göz Merceği (Lens)


Pupillanın arkasında yer alan konvenks yapıda olan lens esnek ve parlaktır. Arka yüzü camsı humor ile ön yüzü ise pupilla ve buradan da ön kamara ile komşuluk gösterir. Damar ve sinirden yoksundur. Beslenmesi ise humor aguous ile sağlanmaktadır.
Corpus ciliarenin yapısındaki düz kas liflerinin kasılıp gevşemeleri sonucunda lensin kalınlığının azalıp çoğalması, ışığın az veya çok kırılmasına sebep olur. Yandaki cisimleri net görebilmesi için lensin kırıcılığının artması na akomodasyon (uyum) denir.

Suyumsu Humor (Humor aguous)


İris ile comea arasındaki ön kamera ile iris ve lens arasındaki arka kamera içinde bulunur. Bu iki kamera gözbebeği aracılığı ile birbirleri ile birleşiktir. Kirpiksi cisim içindeki damarların meydana getirdiği suyumsu humorun schlemm kanalı yolu ile daima bir dolaşımı vardır. Aynı zamanda lenfa dolaşımı sayılabilen ve gözün toplardamarlarına açılan bu dolaşım, eğer herhangi bir sebeple olamaz ise kamerada biriken humor, göz içi basıncını çoğaltarak ağrılara sebep olabilir. Göz küresinin bir iç basıncı vardır ve bunu meydana getiren göz küresi içindeki humorlardır.

Ad:  göz6.JPG
Gösterim: 4301
Boyut:  20.7 KB

Camsı Humor (Humor vitreus)


Göz merceği ile retina arasındaki boşluğu dolduran sıvı olup bu sıvıya camsı humor denir. Retina ile mercek arasında olup göz küresi boşluğunun arka kısmını doldurur. Humor vitrousun % 98’i su olup geri kalan kısmı protein, tuz ve suda eriyen maddelerdir. Eriyikler camsı özelliktedir. Damar tabakasında süzülerek oluşur. Sıvı, yumurta akı ve jelatin kıvamında ve parlaktır. Sıvıyı, camsı cismin (corpus vitreum) hyaloid denilen camsı zarı sarar ve korur. Bu sıvı, ışığı kıran ortamlardan biridir. Lenste kırılan ışık camsı humordan geçtikten sonra retinaya ulaşır.

Gözün Koruyucu Elemanları ve Hareketlerinde Yardımcı Oluşumlar


Kaş, göz kapakları, göz kasları, konjunktiva (conjunctiva), gözyaşı bezleri (lakrimal gland), göz çukuru (orbita) gözün görevini yapmasında yardımcı oluşumlardır.

Kaş (Supercilium)


Kavis şeklinde olan kaşlarımız, gözü alın bölgesinden gelen terden, yabancı maddelerden ve yoğun olan güneş ışınlarından korur.

Göz Kapakları


Bir gözün üst ve alt olmak üzere iki göz kapağı vardır. Göz kapaklarının dış yüzeyleri deri, iç yüzeyleri de konjunktiva ile kaplıdır. Göz kapaklarının ön kısmının üzerinde kirpikler bulunur.
Göz kapaklarının açılıp kapanması ile göz, fazla ışık ve dış etkilerden korunur. Periyodik olarak açılma ve kapanma hareketleri ile glanduler salgıların göz küresi üzerinde dağılmasına ve böylece konjunktival yüzeylerin sürekli ıslak kalmasına olanak sağlar. Uyku sırasında kapanan göz kapakları konjunktival yüzeydeki salgıların buharlaşmasını önler.

Göz Kasları


Gözün hareketlerini, dördü düz, ikisi eğik olmak üzere altı kas sağlar. Bu kaslar bulundukları yer ve işlevlerine göre adlandırılır.
Kaslar birbirine paralel ve bağlantılı olarak hareket ederek iki gözün tek bir görüntü oluşturmasını sağlar.

Konjunktiva


Ad:  göz7.JPG
Gösterim: 5197
Boyut:  22.4 KB
Mukoza yapıda ince bir zar şeklindedir. Göz kapakları ve scleranın birbirine temas eden yüzeylerini örter ve yüzeylerin kayganlığını ve göz küresinin sürtünme olmadan hareket edebilmesini sağlar.

Gözyaşı Bezleri


Göz çukuru üst duvarının dış yanında üst ve alt olmak üzere iki lobdan meydana gelen bir bezdir. Bu iki parça arka kenarları hizasında birbirine birleşiktir. Gö zyaşı bezinden 8-10 adet kanal (ductuli excretorii) konjunktivanın üst çıkmazına açılır. Salgılanan gözyaşları bu kanallardan akar. Gözyaşları havayla temas hâlinde olan kornea ve konjunktiva yüzeylerini nemlendirerek kurumalarını önler.

Göz Çukuru (Orbita)


Göz küresini içine alan ve kemiklerden yapılı bir boşluktur. Orbita yukarıda frontal ve zigomatik kemikler, altta zigomatik kemik ve maksilla iç tarafta ise maksillanın frontal çıkıntısı ile sınırlanarak oluşur.

Görme Fizyolojisi


Görme olayını çevredeki cisimlerden yansıyarak göze gelen ışıklar sağlar.

Görme


Çevremizdeki cisimlerden gelen ışınlar, önce korneaya geçer ve ön kamara, pupilla, arka kamara, lens ve humor vitrusu geçerek retinaya gelir. Görme olayının gelişmesi için ışık miktarının ayarlanmasını iris sağlar. Lens, göze gelen ışınları birbirine yaklaştırarak kırar. Cismin tam ve gerçek görüntüsünü retina üzerine düşürür. Retina tabakasının sarı noktası üzerine ters olarak düşen görüntü, görme siniri aracılığı ile beynin görme alanına iletir. Beyinde görüntü düzeltilir ve cisimler düzgün olarak görünür. Böylece görme olayı gerçekleşir.
Ad:  göz8.JPG
Gösterim: 5997
Boyut:  43.9 KB

Uyum (Akomodasyon)


Yakındaki ve uzaktaki nesnelerin etkin bir şekilde retinada odaklanabilmesi için lenste meydana gelen şekil değişikliğine ve buna bağlı olarak lensin kırıcılık gücünün artmasına lensin uyumu (akomodasyon) denir.
Akodomasyon, lensin ışığı retina üzerine düşürebilmek için kalınlaşması ile gerçekleşir. Yakını görmede lens kalınlaşarak ışığı retinada odaklaştırır. Daha uzağı görmede ise lens yassılaşarak normal hâline (dinlenme dönemine) döner.
Silyar kas parasempatik sinir sistemi ile kontrol edilmektedir. Bakılan cisim yakınlaştıkça göze gelen parasempatik uyan (implus) sayısı artar.
Bakışlar yakındaki bir nesneye yöneldiğinde siliyar kas kasılır ve lens kalınlaşır. Fakat bakışlar uzaktaki bir nesneye yöneldiğinde ise siliyar kas gevşer ve lens incelir. Böylece akodomosyon gerçekleşerek ışık retinaya odaklaşır.

Kırma Kusurları


Kırma kusuru olmayan bir göze uzaktaki bir nesneden paralel olarak gelen ışınların retina tabakası üzerinde odaklanmasına emetropi denir.
Emetropinin sağlanamadığı, yani göze paralel gelen ışınların retina üzerine odaklanamaması durumuna ametropi (kırma kusuru) denilir. Kırma kusurları üç başlık altında incelenir.

Ad:  göz9.JPG
Gösterim: 6592
Boyut:  25.8 KB

Miyopi (Miyop)


Yakındaki nesneleri görüp uzakta bulunan nesneleri görememe hâline miyopi (miyop) denir. Farklı nedenlere bağlı olarak ışınların retinanın önünde odaklanması hâlidir. En sık nedeni gözün normalden uzun olmasıdır. Miyopi, konkav (dağıtıcı) mercekli gözlükle düzeltilebilir.

Hipermetropi (Hipermetrop)


Uzakta bulunan nesneleri görüp yakında bulunan nesneleri görememeye hipermetropi (hipermetrop) denir. Hipermetrop, gözde ışınlar retinanın gerisinde odaklanır. Hipermetropinin en önemli nedeni gözün normalden kısa olmasıdır. Hipermetropi, konveks (toplayıcı) mercekli gözlükle düzeltilebilir.

Astigmatizma (Astigmatizm)

Ad:  göz10.JPG
Gösterim: 4519
Boyut:  14.7 KB

Korneanın veya lensin kırma yüzeylerinin düzgün olmaması nedeniyle ışık her yerde eşit olarak kınlmaz. Buna bağlı olarak noktasal bir ışık kaynağından gelen ışınlar bir nokta hâlinde retinada odaklanamaz ve görme net olmaz. Astigmatizma, silindirik mercekli gözlükle düzeltilebilir.

MİYOPİ:
Yakını iyi gören fakat uzağı net olarak göremeyen göz kusurudur.
HİPERMETROPİ: Uzağı iyi gören fakat yakını net olarak göremeyen göz kusurudur.
ASTİGMATİZM: Saydam tabakanın küreselliğinin bozulması sonucu oluşan göz kusurudur.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 17 Temmuz 2016 19:35
SİLENTİUM EST AURUM