Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
15 Temmuz 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM

GÖZ ANATOMİSİ ve GÖRME FİZYOLOJİSİ

Ad:  göz1.JPG
Gösterim: 6230
Boyut:  58.4 KB

Göz küreleri (glob; bulbus okuli), orbita boşluğu içinde bağ dokusundan zengin bir yağ yastığına yerleşmiş görme fonksiyonu ile görevli bir çift organdır. Dört rektus kası ve iki oblik kas ile orbita tepesine (apex) tespit edilmiştir. Normalde 22 - 26 mm yarıçapında bir küre olan gözlerimizin çok az bir kısmı, yaklaşık 1/5’i dışarıdan görünür haldedir. Göz küresi, göz çukurunun kemik kenarları tarafından çevrelenmektedir. Gözler alt ve üst göz kapakları ile dış etkenlerden korunurlar. Kapakların kırpma refleksi gözleri dış etkenlerden koruyan bir diğer faktördür. Kapaklardan başka gözyaşı bezleri (Glandula lakrimalis) ve onun drenaj sistemleri (Nazolakrimail sistem), orbita içindeki diğer oluşumlar ve kirpikler gözün yardımcı organlarını oluştururlar.

Beyinden çıkan 12 çift sinirden (Kraniyal sinir) 6’ sı gözler ile ilgilidir. Göz küresinin hareketlerini ayarlayan göz dışı kasları, parasempatik ve sempatik sinir sistemi ile uyarılan pupiller ve silier kasları, gözyaşı sistemi, aköz hümor salınımı, dolaşımı ve emilimi, zengin bir damarlanma ağı, görmeyi en iyi şekilde sağlamak üzere ışığı çeşitli kırma güçleriyle kıran saydam ortamlarıyla göz, pek çok farklı sistemi kullanarak ışığı mükemmel bir şekilde retinada odaklar. Retinada odaklanan ışık, fotokimyasal reaksiyonla etektrik enerjisine çevrilir (aksiyon potansiyeli) ve optik sinir yolu ile beyne iletilir. Beyin ise her iki gözden gelen bilgileri~birleştirerek tek bir görüntü elde eder. Bilinç düzeyine ulaşan bu görüntüleri, üç boyutlu (derinlik hissi) ve renklidir.

Göze gelen asıl uyaran, yansıyan veya direkt olarak gelen ışıktır. Görme için temel stimilutör olan ışık enerjisi elektromagnetik spektrumda küçük bir yer alır. Elektromagnetik radyasyon kısa kosmik ışınlardan femtometre yani dalga boyu 10-15 metrelerden 1,6x108 metrelere uzanan bir spektrum içinde bulunur. İnsan retinası tarafından görülebilen en kısa dalga boyu 380 nm (nanometre) iken en uzun dalga boyu ise 760 nm dir. Gözün saydam ortamları olan kornea, hümör aköz, lens ve vitreus bu dalga boylarına geçirgenlerdir. Böylece retina yüzeyindeki fotoreseptörlere sadece hassas olduğu dalga boylarındaki elektromagnetik radyasyon (görülebilir ışık) spektrumu ulaşır.
Gözün ortamları saydam olduğundan ışık kolaylıkla göze girebilir, dolayısı ile göze giren ışık dışarı çıkabilir. Bu sayede uygun aletler kullanıldığında gözün yapıları ayrıntılı olarak incelenebilir.
Yaşayan bir organizmada görerek muayene edilebilen damar sistemi ve sinir sadece retinadaki damarsal yapılar ve görme siniri (optik sinir)’dir.
Görme siniri ve retina beynin bir uzantısı olarak kabul edildiğinde, retinal damarların muayenesi ile beyindeki ve vücuttaki damarların durumu hakkında fikir sahibi olunabilir. Bu yüzden retinal damarların muayenesi son derece önem kazanmaktadır.
ÖZET
Göz küreleri (glob; bulbus, okuli), orbita boşluğu içinde bağ dokusundan zengin bir yağ yastığına yerleşmiş görme fonksiyonu ile görevli bir çift organdır. Yaklaşık 22 mm yarıçapında bir küre olan gözlerimizin yaklaşık 1/5’i görünür haldedir. Göz küresi, göz çukurunun kemik kenarları tarafından çevrelenmektedir. Kapaklar, gözyaşı bezleri ve onun drenaj sistemleri; orbita içindeki diğer oluşumlar ve kirpikler gözün yardımcı organlarını oluştururlar. Beyinden çıkan 12 çiftsinirden 6’ sı gözler ile ilgilidir.
Retinada odaklanan ışık, fotokimyasal reaksiyonla elektrik enerjisine çevrilir ve optik sinir yolu ile beyne iletilir. Beyin ise her iki gözden gelen bilgileri birleştirerek tek bir görüntü elde eder. İnsan retinası tarafından görülebilen en kısa dalga boyu 380 nm (nanometre) iken en uzun dalga boyu ise 760 nm dir. Yaşayan bir organizmada görerek muayene edilebilen damar sistemi ve sinir sadece retinal damarsal yapılar ve görme siniri (optik sinir)’dir.

GÖZ KÜRESİ DIŞINDAKİ YAPILAR


Bunlar orbita, kaşlar, göz kapakları, kirpikler, konjonktiva ve göz dışı kaslarıdır. Bu ünitede orbitadan bahsedilecektir.

Orbita


Orbita, göz küresini, ilgili kasları, sinirleri, ve bağ dokusunu içeren, kafatası kemiklerinden oluşan ve kafatasımızın üst 1/3 kısmında yer alan boşluktur. Burnun her iki yanında olmak üzere iki tanedir. Orbita, göz dışı kaslar, göz küresi, damar ve sinirler ve üzeri bağ dokusu ile sarılı yağ dokusu tarafından doldurulur. Orbital kavitenin iç duvarları periosteum ile örtülüdür.

Orbital Hacim


Bir yetişkinde orbita’nın hacmi ,yaklaşık 30 cm3’tür. Orbita girişinde 35 mm. yüksekliğe ve 45 mm. genişliğe sahiptir. Maksimum genişliğe girişten 1 cm. sonra ulaşır. Erişkinde orbitanın derinliği 40¬45 mm’dir. Bu ölçümleri cinsiyet ve ırk etkileyebilir.

Kemik yapılar

Ad:  göz2.JPG
Gösterim: 5098
Boyut:  49.1 KB

Orbitayı toplam olarak 7 adet kemik oluşturur:
  • Maksilla
  • Frontal
  • Zigomatik
  • Palatin
  • Sfenoid
  • Etmoid
  • Lakrimal

Orbital kenarlar


  • Üst (Superior) kenar: Frontal kemik tarafından oluşturulur, medial 1/3’lük kısımda supraorbital damar ve sinirin geçtiği supraorbital çentik bulunur.
  • Dış (Lateral) kenar: Altta zigomatik kemiğin frontal prosesi (çıkıntısı) ve üstte frontal kemiğin zigomatik prosesi tarafından oluşturulur.
  • İç (Medial) kenar: Yukarıdan frontal kemiğin maksiller prosesi, alttan maksiller kemiğin ön lakrimal çıkıntısı (anterior lakrimal krest) ve lakrimal kemiğin arka lakrimal çıkıntısı (posterior lakrimal krest) tarafından oluşturulur.
  • Alt (İnferior) kenar: Lateralde zigomatik kemik, medialde ise maksiller kemik tarafından oluşturulur.

Orbita Duvarları


Lateral duvar:
En kalın ve güçlü duvardır. İki kemik tarafından oluşturulur. Ön 1/3’lük kısım zigomatik kemik, arka 2/3’lük kısım ise sfenoid kemiğin büyük kapadı tarafından oluşturulur. Önde Lateral duvar ve tavan birleşiktir ancak arkada superior orbital fissür ile ayrılırlar.
Lateral orbital çıkıntı (tüberkül) (Whitnall tuberkülü) zigomatik kemik üzerinde bulunan bir çıkıntıdır. Frontal ve zigomatik kemiğin birleşim yerinden 11 mm aşağıdadır. Buraya şu önemli anatomik oluşumlar yapışır.
  • Lateral rektus kasının kontrol ligamentleri
  • Göz küresinin elastik ligamanları
  • Lateral palpebral ligament
  • Levator kasının apenorözu
Tavan:
Frontal kemiğin orbital plağı ve posteriorda sfenoid kemiğin küçük kapadı tarafından oluşur. Anterolateral yerleşimli bir fossa içerisinde lakrimal bezin orbital kısmı yer alır (lakrimal fossa). Supraorbital çentik medialinde, orbital kenardan 4 mm. kadar geride superior oblik kasının makarası olan troklea için bir fossa bulunur.

İç duvar:
Dört kemik tarafından oluşturulur. Önden arkada doğru; maksillanın frontal prosesi, lakrimal kemik, etmoidin orbital plağı, ve sfenoid kemiğin küçük kapadı tarafından oluşturulur. Etmoid kemik, medial duvarın en büyük kısmını oluşturur ve etmoid sinüsleri orbital boşluktan ayırır. Etrnoid kemik yer yer 0.2-0.4 mm kalınlığındadır. Bu ince kemik yapıya ‘lamina paprisea’ adı verilir. Ön tarafta, lakrimal kese fossası vardır.
Lakrimal fossa, arkada lakrimal kemik, önde ise maksiller kemiğin frontal prosesi tarafından oluşturulur. İçinde lakrimal keseyi barındırır. Lakrimal fossa, aşağıda nazolakrimal kanal ismini alan kemik kanalla devam eder ve burunda inferior meatusa açılır. Lakrimal sistemin drenaj yollarını oluşturur.

Taban:
Orbita tabanı veya maksiller sinüsün tavanı üç kemiğin birleşmesiyle oluşur. Maksiller kemiğin orbital plağı, zigoma ve palatin kemikler orbita tabanını oluştururlar. Anteriorda lateral duvarla birleşiktir, posteriorda ise infraorbital fissür vardır. Bu fissür öne doğru geldikçe bir kanala dönüşür ve maksiller kemikte orbita kenarından aşağıda infraorbital foramen olarak açılır. İnferior oftalmik venden kaynaklanan damarlar bu fissür ile pterjoid venöz pleksus ile birleşir, gene trigemirıal sinirin maksiller dalı bu fissürden geçerek infraorbital foramenden yüze çıkar. Maksiller sinüs ile komşu olan kemik yapı oldukça incedir, ve burada künt travmalar sonucu ‘Blow out kırıklarına’ yol açabilir. Blowout kırıkları sonucu kişide diplopi (çift görme), enoftaimus (gözün orbitaya doğru içe çökük olması), hipoestezi (his azalması) ve maksiller sinüsde röntgende havalanma azlığı veya hava sıvı seviyesi görünümü oluşabilir.

Orbital Duvarlar


  • Globu korurlar
  • Tepesi optik kanalda olan bir piramit şeklindedir
  • Üst duvar: Frontal kemik, sfeneoid kemiğin küçük kanadı,
  • İç duvar: Maksilla, lakrimal, etmoid ve sfenoid kemik,
  • Alt duvar: Maksilla ve palatin ve zigomatik kemik,
  • Dış duvar: Zigomatik kemik ve sfenoid kemiğin büyük kanadı’ndan oluşmuştur.

Orbita delikleri, kanalları ve yarıkları


Optik kanal, supraorbital çentik, infraorbital kanal, inferior ve superior fissürler şekilde gösterilmiştir.

Optik foramen: Sfenoid kemiğin gövdesinde, orbita apeksindedir. Orbita apeksi ile orta kraniyal fossayı birbirine bağlar. 4-10 mm. uzunluğundadır. İçinden oftalmik arter, optik sinir ve karotid. pleksususndan gelen sempatik sinirler geçer.
Supraorbital foramen (sup-raorbital çentik): Üst orbital kenarın iç 1/3’ünde bulunur. Bu bölgeden kan damarları ve 5. kraniyal sinirin (Trigeminal sinir) bir dalr olan Supraorbital sinir geçer.
Anterior (ön) etmoidal foramen: Frontal ve etmoidal birleşim yerlerinde bulunur. Ön kemiklerin etmoidal arterleri ve sinirleri icerir.
Posterior (arka) etmoidal foramen:
Orbital medial ve superior duvarlarının birleşim yerinde bulunur. Frontal kemikte bulunan bu foramenden posterior etmoidal artier ve sinirler geçer.
Zigomatik foramen: Zigomatik kemiğin temporalinde bulunur. Buradan Zigomatik sinirin Zigomatikofasial ve Zigomatikotemporal dalları ile Zigomatik arter geçer.
Fissura orbitalis superior: Sfenoidin büyük ve küçük kanatları arasındadır. Optik foramenin alt temporalinde yer
alır. Oküler adalelerin köken aldığı Zinn halkası tarafından lateral ve medial iki kısma ayrılır. Zinn halkasının içinden III.(Okülomotor), VI. (Abdusens) sinirler, V.(Trigeminal) sinirin oftalmik bölümünün tüm dalları (lakrimal ve frontal dalları hariç), superior oftalmik ven ve sempatik sinirler geçer. Halkanın dış, üst kısmından IV.(Troklear) sinir ve V. sinirin (akrimal ve frontal
dalları geçer.
Ad:  göz3.JPG
Gösterim: 4465
Boyut:  42.2 KB
Fissura orbitalis inferior: Sfenoidin büyük kanadıyla maksiller kemik arasındadır. İçinden V. Sinirin maksiller dalı ve infraorbital ven geçer, İnfraorbital ven buradan geçerek kavernöz siriüse dökülür.
Nazolakrimal kanal: Lakrimal fossadan burunda inferior meatusa uzanan kemik kanaldır. Lakrimal sistemin drenaj sisteminin bir parçasıdır.
İnfraorbital kanal: Orbita alt duvarında bulunan infraorbital yarığın öne devam ederken bir kanal haline gelmesiyle oluşur. Alt orbital kenarın yaklaşık 4 mm altından çıkar. İçerisinden 5. kraniyal Sinirin bir dalı olan infraorbital sinir geçer.

Orbital foramenler
  • Optik foramen: Sfenoid kemiktedir. İçerisinde optik sinir ve oftalmik arter vardır.
  • Superior orbital fissür: Sfenoidin büyük ve küçük kanatları arasındadır. III, IV, V, VI. sinirler geçer
  • İnferior orbital fissür: Sfenoidin büyük kanadı ile maksiller kemik arasında V’in dalı maksiller sinir ve infraorbital ven geçer.
Ad:  göz4.JPG
Gösterim: 4021
Boyut:  42.5 KB

E Orbitanın arterleri:


İnternal karotis arter sisteminden köken alan oftalmik arter aracılığı ile göz beslenmesi sağlanır. Yüzeysel fasiyal arterler aracılığı ile eksternal karotis arter sistemi ile anastomoz yapar. Bu yüzeysel arterler konjonktiva, göz kapakları ve lakrimal sistemi besleyen eksternal karotis arterden köken alan küçük arterlerdir. Orbitanın esas arteri olan oftalmik arter, optik
kanal yoluyla optik sinirle birlikte optik kanaldan orbitaya girer ve burada dallarını vererek orbitayı ve göz küresini besler. Genellikle ilk dal olarak retinayı besleyen santral retinal arteri verir.

Orbitanın venleri:


Orbitanın venöz drenajı temelde superior ve inferior oftalmik venler aracılığı ile olur. Superior oftalmik ven superior oftalmik fissürden, inferior oftalmik ven ise inferior orbital fissürden geçerek kavernöz sinüse drene olurlar. Superior oftalmik ven yüzün ve burun sırtının dolaşımını sağlayan anguler ven ile anastomoz yapar. Bu anastomoz yolu ile yüzdeki enfeksiyonların
orbitaya taşınabileceği hatırda tutulmalıdır.

Orbitanın lenf sistemi:


Orbitada lenf yolları ve nodulleri yoktur. Sadece göz kapaklarında ve konjonktivada lenf damarları bulunur. Alt ve üst göz kapaklarının dış 2/3’ü yüzeysel parotis lenf nodlarına, iç 1/3’ü submandibular lenf nodlara drene olur.
ÖZET
Orbita, göz küresini, ilgili kasları, sinirleri, ve bağ dokusunu içeren, kafatası kemiklerinden oluşan ve kafatasımızın üst 1/3 kısmında yer alan boşluktur. Bir yetişkinde orbita’nın hacmi yaklaşık 30 cm3’tür. Orbita girişinde 35 mm. yüksekliğe ve 45 mm. genişliğe sahiptir. Orbitayı maksilla, frontal, zigomatik, palatin, sfenoid, etmoid, lakrimal kemik oluşturur. Orbital duvarlar
globu korurlar. Lateral duvar en güçlü ve kalın duvardır. Optik foramen, superior orbital fissür ve inferior orbital fissür orbitayı kraniyal fossaya bağlar. Orbitanın esas arteri olan oftalmik arter, optik kanal yoluyla optik sinirle birlikte optik kanaldan orbitaya girer ve burada dallarını vererek orbitayı ve göz küresini besler. Orbitanın venöz drenaji temelde superior ve inferior
oftalmik venler aracılığı ile olur. Orbitada lenf yolları ve nodulleri yoktur.

KRANİYAL SİNİRLER (KAFA ÇİFTLERİ)


12 kraniyal sinirden 6’sı direkt olarak gözü veya etraf dokularını inerve eder (2-7. kraniyal sinirler). Koku alma ile ilgili olan 1. Kraniyal sinirin (Olfaktor sinir) tümörleri gözle ilgili semptomlar verebildiğinden gözcüler için bu sinirde önem taşımaktadır.

Gözle ilgili olan kraniyal sinirler


Gözle ilgili olan kraniyal sinirler şunlardır II. Kraniyal sinir: (Optik sinir), III. Kraniyal sinir: (Okülomotor sinir) IV. Kraniyal sinir: (Troklear sinir) V. Kraniyal sinir: (Trigeminal sinir) VI. Kraniyal sinir: (Abdusens sinir) VII. Kraniyal sinir: (Fasiyal sinir)

II. Kraniyal sinir: (Optik sinir)


Retinadaki gangliyon hücrelerinin aksonlarından oluşan sinir lifleri optik diskte birleşerek optik siniri oluştururlar. Optik sinirde yaklaşık olarak 1-1.2 milyon sinir lifi vardır. Beynin bir uzantısı olarak düşünebileceğimiz optik sinir optik diskten kiyazmaya kadar uzanır. Uzunluğu 35-55 mm arasındadır. Dört bölüm olarak incelenebilir. Optik sinirin bölümleri Şekil 3.1’de görülmektedir.

Ad:  göz5.JPG
Gösterim: 3921
Boyut:  35.1 KB

Göz içi parçası (papilla, optik disk)


Ortalama 1.5 mm çapında ve 1 mm uzunluğundadır. Retinada sinir lifi tabakasını oluşturan aksonlar papilla hizasına gelince sklerada bulunan lamina kribrozaya doğru yönelirler. Lamina kribroza denilen skleradaki deliklerden geçen lifler daha sonra orbital parçayı oluştururlar. Optik sinirin bu bölümü miyelinsizdir. Optik diskin ortasında içinden santral retinal arter ve venin geçtiği beyaz renkte fizyolojik çukurluk vardır. Bu çukurluğun çapının optik disk çapına oranı cup/disk (c/d) oranı olarak bilinir. Glokomun tanı ve takibinde önemlidir.

Orbital parça


Bu bölümde sinir lifleri myelinlenir ve optik sinirin kalınlığı artar. 3-4 mm çapa ulaşır. Optik sinirin orbital kısmı göz küresinin hareketlerine uymak için “S” şeklinde kıvrımlıdır ve yaklaşık 3 cm uzunluğundadır. Orbital apekste, oftalmik arter ve superior oftalmik ven optik sinir ile yakın komşuluk içerisindedir. Oftalmik arter, göz küresine yaklaşık 1 cm uzaklıkta iken optik sinirin dura kılıfını deler ve optik sinirin içerisine girer bundan sonra artık, santral retinal arter olarak adlandırılır.

Optik kanal parçası:


Yaklaşık 5-7 mm uzunluğundadır. Optik kanalın içerisinde oftalmik arter ile birlikte geçer.

Kafa içi parçası:


Bu bölümde optik sinir artık kafatası içine girmiştir. Optik kiyazmaya kadar 10-12 mm uzunluğa sahiptir. Optik sinirin orbita ve kanal içi bölümleri beynin zarlarının uzantısı olan duramater, araknoid ve piyamater ile sarılıdır. Kafaiçi parçası ise sadece piyamater ile kaplıdır.

III. Kraniyal sinir:


Okulomotor sinir, orta beyinden köken alır, kavernöz sinüsün lateralinden geçtikten sonra intrakonai alana girmeden önce superior ve inferior olmak üzere iki dala bölünür. Üst dal superior rektus (SR), ve levatör kasını innerve eder. İnferior dal ise inferior rektus (İR), medial rektus (MR) ve inferior oblik (İO) kaslarını innerve eder. İnferior dal içerisinde Edingher-Westphal nukleusundan köken alan parasempatik lifler vardır, bunlar silier ganglionda sinaps yaptıktan sonra kısa silier sinirler olarak göz küresine girer ve silier cisme ve pupillaya giderler. Hasarlandıklarında akomodasyon ve miyozis bozulur.

IV. Kraniyal sinir: (Troklear sinir)


Sadece üst oblik kası inerve eder. Beynin arka yüzünden çıkan ve lifleti beyinde çaprazlaşan tek kastır.

V. Kraniyal sinir (Trigeminal sinir)


Orbifanın duyusal inervasyonu, trigeminal sinir tarafından sağlanır. Yüz ve kafanın sensitif siniri olmakla birlikte çiğneme kaslarının motor liflerini de içermektedir. Lifleri Gasser ganglionunda toplandıktan sonra üç ana sinire ayrılır.
  • Oftalmik sinir
  • Mandibular sinir
  • Maksiller sinir
Oftalmik sinir ise Orbitaya girmeden hemen önce üç dala ayrılır
  • Frontal
  • Lakrimal
  • Nazosiliyer
Frontaf sinir daha sonra Supraorbital ve Supratroklear sinirlere ayrılır. Supraorbital sinir alın, kafa ve üst kapağı inerve eder. Supratroklear sinir ise yine kafa, üst kapak ve konjonktivayı inerve eder.
Lakrimal sinir a1t ve üst göz kapağının deri ve konjonktivasını inerve eder. Aynı zamanda gözyaşı bezinin salgılama fonksiyonlarını da kontrol eder.
Ad:  göz6.JPG
Gösterim: 3983
Boyut:  53.4 KB

Nazosiliyer sinir ise göz küresinin sensitif inervasyonunu sağlar. Bu sinirden çıkan iki uzun siliyer sinir kısa siliyer sinirlerle birlikte sklerayı delerek göz içine girerler. Hem sensitif hem sempatik lifleri içerirler.

VI. Kraniyal sinir (Abdusens sinir):


Sadece latereal rektus kasını uyarır. Kafa travmalarında ve kafa içi basınç artışlarında en fazla etkilenen sinirdir.

VII. Kraniyal sinir (Fasiyal sinir):


Yüz ve kafanın motor siniridir. Fasiyal sinirin, temporal ve zigomatik dalları gözü kapatan orbikülaris kasını, frontal kası ve kaş kaslarını inerve eder. Bu sinirin paralizisi halinde göz kapakları kapatılamaz ve gözlerin açıkta kalarak çeşitli problemlerin oluşmasına yol açar.

OTONOM SİNİR SİSTEMİ


İstem dışı meydana gelen ve insan organizmasının devamı, korunması ve çevreye uyabilmesi için gerekli bir çok fonksiyonu sağlayan ve santral sinir sisteminden yapı ve işleyiş şekli bakımından farklı bir sistemdir. Vücutta kalp atışlarını, sindirim sisteminin çalışması gibi önemli rolleri bulunan otonom sinir sistemi, gözde de önemli rollere sahiptir. Birbirine zıt olarak çalışan parasempatik ve sempatik sistem olarak iki ana bölümü vardır. Gözün intraoküler kasları, bütün göz damarlarının inervasyonu, göz yaşı sekresyonu ve orbita çevresi derinin terlemesi otonom sinir sistemi ile kontrol edilir. Bunların içerisinde en önemlilerinden birisi, pupilla reaksiyonu ve ona bağlı reflekslerinde oynadığı roldür. Otonom sinir sisteminin orbitada yer alan önemli kontrol noktalarından birisi de Siliyer gangliondur. Siliyer ganglion optik foramenin 6-8 mm önünde lateral rektusla optik sinir arasında yer alır. Bu gangliondan çıkan kısa siliyer sinirler sempatik, duyusal ve parasempatik lifler içerirler.

ÖZET


12 kraniyal sinirden 6'sı direkt olarak gözü veya etraf dokularını inerve eder. Gözle ilgili olan kraniyal sinirler şunlardır: II. Kraniyal sinir: (Optik sinir), III. Kraniyal sinir: (Okülomotor sinir), IV. Kraniyal sinir: (Troklear sinir), V. Kraniyal sinir: (Trigeminal sinir), VI. Kraniyal sinir: (Abdusens sinir) VII. Kraniyal sinir: (Fasiyal sinir).
II. Kraniyal sinir: (Optik sinir) Retinadaki gangliyon hücrelerinin aksonlarından oluşan sinir lifleri optik diskte birleşerek optik siniri oluştururlar.
III. Kraniyal sinir: Okulomotor sinir, orta beyinden köken alır, Üst dal superior rektus (SR), ve levatör kasını innerve eder. İnferior dal ise inferior rektus (İR), medial rektus (MR) ve inferior oblik (İO) kaslarını innerve eder.
IV. Kraniyal sinir: (Troklear sinir) Sadece üst oblik kası inerve eder. Beynin arka yüzünden çıkan ve lifleri beyinde çaprazlaşan tek kastır.
V. Kraniyal sinir (Trigeminal sinir) Orbitanın duyusal inervasyonu, trigeminal sinir tarafından sağlanır.
VI. Kraniyal sinir (Abdusens sinir): Sadece lareal rektus kasını uyarır. Kafa travmalarında ve kafa içi basınç artışlarında en fazla etkilenen sinirdir.
VII. Kraniyal sinir (Fasiyal sinir) Yüz ve kafanın motor siniridir. Gözün intraoküler kasları, bütün göz damarlarının inervasyonu, göz yaşı sekresyonu ve orbita çevresi derinin terlemesi otonom sinir sistemi ile kontrol edilir.
Bunların içerisinde en önemlilerinden birisi, pupilla reaksiyonu ve ona bağlı reflekslerinde oynadığı roldür.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 17 Temmuz 2016 19:15
SİLENTİUM EST AURUM