ARTEMİSİON
İzmir'in Selçuk ilçesinde, Kuşadası'na giden yol üzerinde, İngiliz çukuru diye bilinen yerde tapınak. İlkçağ yazarlarınca dünyanın yedi harikasından biri olarak nitelenen yapı, tümüyle mermerden yapılmış anıtsal ölçülerdeki ilk yunan mimarlık ürünü olması açısından önemlidir. Tapınağın yerinde bugün yalnızca beyaz bir sütun vardır. İngiliz mühendis J. T. Wood'un tapınağın yerini bulmasından sonra (1869), British museum adına yapılan kazılarda (1874) ele geçen buluntular İngiltere'ye götürüldü. Bunlar arasında özellikle kabartmalı sütun gövdeleri (columnae caelatae) önemliydi. Daha sonra yine British museum adına D. G. Hogarth kazıları sürdürdü (1904-1905); buluntuların çoğu İstanbul arkeoloji müzeleri'ne gönderildi.
Tanrıça Kybele'nin de kutsal alanı olan yörede, arkaik Artemision’dan önce üç yapı evresi saptandı. Önce duvarla çevrili bir alanın ortasındaki kaideden oluşan açık hava tapınağı, daha sonra megaron planında tapınağa dönüştü. Arkaik Artemision'un mimarları gıritli Khersiphron ile oğlu Metagenes ile samoslu Theodoros'tur (İ.Ö. 560-550). 55,10x115,14 m ölçülerindeki dipteros planlı yapı, antik yazarlardan ve günümüze ulaşan kalıntılardan edinilen bilgilere göre önde 8, arkada 9, yanlarda 19 olmak üzere çift sıra sütunla çevriliydi. Artemis'in kült heykeli, naosun üstü açık sekos bölümündeki naiskos içindeydi. Tapınağın batı yüzünde, Lydia kralı Karun'un (Kroisos) armağanı olan, gövdelerinin alt bölümü kabartmalarla bezeli sütunlar vardı. Bu kabartmalardan ele geçen parçalar, ionialı sanatçıların hitit ortostatlarının etkisinde kaldıklarını gösterir. Sütun başlıklarındaki volütler arasındaki kabarık yumurta dizileri, aslan başlı çörtenler, simayı dolanan araba, âtlı ve savaşçı figürlerinden oluşan friz dönemin mimarlığında yeni öğelerdir.
Arkaik Artemision İ.Ö. 356’da, Büyük İskender'in doğduğu gece, Herostratos adlı bir ruh hastası tarafından yakıldı. Ancak kısa bir süre sonra, mimar Kheirokrates yeni tapınağın yapımını başlattı. 13 basamaklı bir kaide üzerinde yükselen yapı, eskisinden 2,70 m daha yüksekti. Kabartmalı sütunlar da arkaik örneklerine göre yenilenmekle birlikte, bunlarda klasik üslubun etkişi belirgindir. Yeni Artemision got hücumlarıyla yıkıldı (i.S. 263). Tapınağın kalıntıları daha sonra çeşitli yapılarda, İstanbul Ayasofya kilisesi'nin yapımında kullanıldı.
Kaynak: MsXLabs.org & Büyük Larousse