Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
23 Temmuz 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Düşük kan basıncı ne demektir?


47460d1460822175 tansiyon nedir tansiyon2

Kan basıncı damarlardaki kanın damar duvarına yaptığı basınç olarak ifade edilebilir. Bu basınç kalbin dakikada vücutta döndürdüğü toplam kan miktarıyla ve damarlardaki esneklikle alakalı olarak değişmektedir. Genel olarak Tansiyon sistolik ve diastolik tansiyon olarak ifade edilebilir. Sistolik tansiyon kalbin kanı ilk defa pompalamak için kasıldığı anda damarlarda oluşturduğu basınç miktarıdır. Söylenirken 12/8 dendiğinde, örneğin birinci söylenen sistolik kan basıncıdır. İkinci söylenen ise diastolik kan basıncıdır. diastolik kan basıncı kalbin kanı pompaladıktan sonra gevşemesi ve vücudu dolaşıp geri dönen kanın kalbe girdiği zamana denk gelir bu durumda basınç daha düşüktür. Sistolik kan basıncının normali 90 il 120 mm Hg (civa) arasındadır. Normal diastolik kan basıncı ise 60 ile 80 mm civa arasındadır. En son kabul edilen kılavuzlara göre normal kan basıncı 12/8 den aşağı olmalıdır. Kan basıncı 13/8 den yüksek olan durumlar yüksek kan basıncı olarak kabul edilir. Yüksek kan basıncı kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları, felçler, damar sertliği dediğimiz Ateroskleroz durumunu, riskini arttırır. Düşük kan basıncında yüksek kan basıncındaki ifadeler gibi sabit bir değer yoktur. Düşük kan basıncı daha çok kendini yakınmalarla ve bulgularla belli eder. Kandaki düşük basınç nedeniyle hayati organlar dediğimiz beyin ve böbreklerde kanın bu düşük basınç durumu devam ettiği sürece kalıcı hasarlara rastlanabilir. Bazı kişilerde 9/6 veya 9/5’lik bir tansiyon her hangi bir bulgu vermezken; normalde yüksek tansiyonda seyreden kişilerde 10/6 düşen bir tansiyonda düşük tansiyon bulguları oluşabilir.

DÜŞÜK KAN BASINCININ YAKINMA VE BULGULARI NELER OLABİLİR?
Düşük kan basıncı hayati organlara kan gidimini azaltacaktır. Bu organlardan biri beyindir. Beyine giden kan azaldığı takdirde baş dönmesi, sersemlik ve baygınlık oluşacaktır. Kişiler yatar durumdan oturur duruma ayakta durma pozisyonuna geçtiklerinde bu bulgular artabilir. Düşük tansiyonda ayağa kalkma bu kişilerdeki tansiyonu daha da düşürecektir. Zaten tansiyonu düşük olan kişiler ayakta kaldıklarında bu düşük tansiyonu daha da kötüleştirecektir. Ayağa kalkıldığında bulgu veren düşük tansiyona ortostatik hipertansiyon denir. Normal kişiler ortostatik hipertansiyon durumunu daha önce belirttiğimiz mekanizmalarla kolayca düzeltebilirler.
Düşük kan basıncında kalbe giden kan miktarıda azalacaktır. Kalbi besleyen koroner arterlerdeki bu kan azalması risk altındaki kişilerde kalp krizi riskini artırabilecektir.
Böbreklerde uzun süre düşük kan basıncına maruz kalırsa, süzme fonksiyobları önce geçici sonra kalıcı olarak bozulabilir ve kişide akut böbrek yetmezliği gelişebilir.

HİPOTANSİYON (Düşük Tansiyon) NASIL TEŞHİS EDİLİR VE NASIL DEĞERLENDİRİLİR?
Düşük tansiyonun öncelikle tansiyon ölçerek tespiti gerekir. Düşük tansiyonun yanında ortostatik tansiyonun sayısal değerlerine de dikkat etmek gerekir. Bu ortostatik tansiyonda kişi yatar pozisyondan ayağa kalktığında sistolik kan basıncında 30 mm cıva miktarında düşüş olursa diastolik kan basıncında 15 mm cıvadan fazla düşüş olursa buna ortostatik hipotansiyon adı verilir. Bu tür tansiyon tespit edildikten sonra sebebi araştırılmalıdır. Bazen sebep çok kolay bulunabilir; örneğin herhangi bir sebepten dolayı kan kaybı var ise veya röntgen çekilirken damardan iyot içerikli kontrast madde enjekte edildiyse bunlardan oluşan sebepler kolayca anlaşılabilir. Diğer durumlarda ise testler yapılmalıdır.
Testler şunlardır:
  • Tam kan sayımı: Enfeksiyonların lehine olabilecek yükselmiş beyaz küreyi görebiliriz veya kan kaybıyla ilgili anemi durumunu kansızlık durumunu görebiliriz.
  • Kandaki elektrolitlerin düzeyi susuz kalmayı, mineral kayıpları, böbrek sorunlarını ve asidozu gösterebilir.
  • Kanda kortizon düzeyi ve adrenal yetmezlik addison hastalığı açısından yol göstericidir. Kan ve idrar kültürleri septisemi ve idrar enfeksiyonları açısından faydalı olabilir
  • Radyolojik tetkikler, akciğer filmi, karın ultrasonu, tomografi; zatürreeyi, kalp yetmezliğini(kalp büyük görünür),safra kesesi taşlarını, pinomoniyi, pankreatit ve divertikülit gösterebilir. Bunları röntgen çalışmalarında görebiliriz.
  • EKG; kalp hızını,değişen perikardit durumlarını,kalp yetmezliğini,kalp iletim bloklarını, eski veya yeni kalp krizlerini gösterebilir.
  • Holter monitör kaydı sürekli olmayan ara ara gelen kalp ritim sorunlarını anlayabilmek için hastalara EKG gibi 24 saat ölçüm yapacak şekilde göğse elektrotlar yerleştirilerek gün içerisinde normal aktivitelerini yapar iken yapılan bir testtir. Zaman zaman olan taşikardi ataklarını bradikardi(yavaş kalp ritmi) durumlarını test etmek için kullanılabilir. Holter monitör kayıtlarında 24 saatlik olan bu kayıtta taşikardi veya bradikardi atakları yakalanamaz ise bazen daha uzun süreli ancak hasta tarafından herhangi ritim sorunu ya da tansiyon düşüklüğü hissedildiği zaman bir düğmeye basılarak aktive edilen kayıt cihazları da mevcuttur. Eko kardiyogram ultrasonik dalgalarla kalbin çalışmasını kapakların açıklılığını kapalılığını kalbin bir atıştaki gönderdiği pompalayabildiği kan miktarını ölçebilen bir metottur bununla kalp hastalıkları, perikardi içinde sıvı olup olmadığı, kalp kasının bölgesel olarak yavaş çalışıp çalışmadığı, kapaklarda bir sorun olup olmadığı, kalp gözcüklerinde bir pıhtı bir trombus, trombir olup olmadığı görülebilir.
  • · Ani gelişen nefes darlığı ve potasyon durumunda pulmoner embolizm dışlamak için bacaklara doppler ultrasonu ve akciğere tomografi çekilebilir.
DÜŞÜK KAN BASINCI (Hipotansiyon) NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Hipotansiyon sağlıklı kişilerde ve herhangi yakınma veya bulgu yapmıyor ise tedaviye gerek yoktur. Bununla birlikte normal basınç, kan basıncı belirgin şekilde düşenlerde bulgu olmasa da bu durumda incelenmesi gerekecektir. Tedaviden önce sebebinin bilinmesi önemlidir. Örneğin bazı ilaçlardan dolayı tansiyonu düşen bir kişi de ilaç dozajlarını azaltmak da tedaviyi kolaylaştırır. Susuzluk sebebiyle oluşan düşük tansiyonlarda durum hafif ise ağızdan alınacak sıvılarla yerine koyulabilir. Ancak ciddi ve şiddetli susuzluk durumlarında bazen damardan sıvıyı vererek dengeyi sağlamak gerekir. Kan kayıplarına bağlı tansiyon düşüklükleri de damardan sıvı ve kan transfüzyonları ile tedavi edilir. Seplik şok yine acil bir durumdur; damardan sıvılar ve antibiyotikler ile tedavi edilebilir. Tansiyon düşüren ilaçlar ve idrar sökücüler doktor tarafından ayarlanmalı, değiştirmeli veya kesilmelidir. Bunun ayarlamasını doktor yapacaktır. Hastalar kendiliğinden doktora danışmadan bu tip değişiklikleri yapmamalıdırlar. İlaçlar nedeniyle gerçekleşen kalp hızı düşüklüğü ilaçlar değiştirilerek veya azaltılarak tedavi edilebilirken hasta sinüs sendromu nedeniyle veya kalp blokları nedeniyle olan hipotansiyonlarda genellikle kalp pili(pacemaker) takılabilir.

Tansiyonu yükseltmek için.
  1. Mümkün olduğunca erken yatıp erken kalkmalıdır. Gece 10'da yatan kişi, sabah 7'de kalkmalıdır. Uyku saati en az 8 ila 10 saat olmalıdır.
  2. Yataktan kalkmadan önce biraz dinlenip, sonra yatağa oturmak ve yavaşça hareket ederek kalkmalıdır. Her birinin arası en az 1 ila 2 dakika olmalıdır.
  3. Yataktan kalktıktan sonra mümkünse ılık ve soğuğa yakın duş almalıdır. Acele hızlı hareket etmemelidir.
  4. Sabahları çok güzel bir kahvaltı, özellikle az tuzlu çorba ve çeşitli kahvaltılıklar yenmelidir. (Özellikle ceviz, ıhlamur, limon, sarımsak, ve çaydan uzak durmalıdır.) Çay yerine adaçayı, biberiye gibi bitkisel çaylardan az içilmelidir.
  5. Sabahları yürümek mümkünse yürümelidir.
  6. İş yoğunluğu stres moral bozukluklarından kaçmalıdır. İnsanlarla ikili münakaşalardan uzak durmalı ve o ortamlardan uzakllışılmalıdır.
  7. Günde en az 10-15 bardak su, aslında su yerine evinizde hoşaf suyu içilmelidir.
  8. Tuvaletinizi fazla bekletmeden yapmalısınız.
  9. Öğlen yemeğinizide ihmal etmeden yemelisiniz. Çok yemek yemek tansiyon düşüklüğü yapar.
  10. Mümkünse öğleden sonra, muhallebi sütlaş, elma, armut, muz gibi bunlardan birini veya ikisini mevsimine göre ürünleri saat 3 ila 4 arasında yemelidir.
DEVAMI Tansiyon Nedir?
SİLENTİUM EST AURUM