Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
8 Eylül 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM

LEFKOŞA

Ad:  lefkoşa.JPG
Gösterim: 1040
Boyut:  51.5 KB

antik Ledrai, yun Levkosia, batı dillerinde Nicosia, Kıbrıs'ta kent. KKTC'nin ve Kıbrıs rum yönetiminin başkenti.

171 000 nüf. (1991). Kıbrıs'ın en kalabalık kenti, en büyük kültür, sanayi, ticaret ve ulaşım merkezi olan Lefkoşa'nın adı, Bizans dönemindeki adından (Lefkosia) türemiştir. Çok eski bir yerleşme olan kent, adanın en önemli tarım alanı ve en kalabalık yöresi olan içova’nın hemen hemen merkezinde, içova'nın D. ve B. bölümlerini ayıran alçak su bölümü üzerinde kurulmuştur. Adanın çeşitli bölgelerini birleştiren yolların kavşağındaki bu başat ve merkezi konumu gelişmesinde ve en büyük yerleşme olmasında başlıca rolü oynamıştır.

Trodoslar'ın K. yamacından inen Pedias deresinin iki yanında, K.'ye doğru hafif eğimli ve ortalama 150 m yükseklikte bir düzlükte yayılan kent, tarihi evriminin bir sonucu olarak eski ve yeni kent olmak üzere plan bakımından farklı iki kesimden oluşur. Eski kenti, Venedikliler tarafından yapılmış, üzerinde 11 burç ve bazı kapılar (Girne ve Baf kapıları gibi) bulunan daire biçimli surlar kuşatır. Cami, han, bedesten gibi birçok tarihi yapı ile müzeler, resmi binalar, iş ve ticaret merkezleri, bazı kesimleri yeniden düzenlenen eski kent sınırları içinde yer alır. Surların dışındaki yem kent, özünde, XX. yy.'daki gelişmelerin sonucudur ve eski çekirdeğin çevresinde geniş bir alanda yayılır.

Tarih boyunca çeşitli B. kültürlerinin etkisinde kalan ve bu etkileri gerek planında, gerek yapıtlarında sergileyen Lefkoşa’nın nüfusu, önemine bağlı olarak değişmiştir, ama özellikle ikinci Dünya savaşı’nda adanın kazandığı stratejik önem nedeniyle, 40'lı yıllardan sonra sürekli ve oldukça hızlı bir tempoyla artmış, 1901'de 15 000 dolayında olan nüfus 1946’da 35 000’e, 1960'ta 95 000’e, 1970'te 117 000’e, 1991 yılında ise 171 000’e ulaşmıştır. 1963 çatışmalarından sonra BM barış gücü tarafından türk ve rum kesimi olmak üzere ikiye ayrılmış, 1974 Türk barış harekâtı’ndan sonra bu bölünme devamlılık kazanmıştır. Eski kentin biraz daha geniş olan kuzey kesimini kapsayan türk kesimi ile güneydeki rum kesimi, "Yeşil hat” adı verilen ve kabaca doğu-batı doğrultusunda uzanan Ermu caddesinin güneyini izleyen bir sınırla ayrılmıştır, Türk kesiminin havayolu bağlantısını 24 km doğudaki Ercan havalimanı sağlar. Kentin batısındaki Lefkoşa uluslararası havaalanı günümüzde kapalıdır. Deniz bağlantısı Girne ve Gazi Mağusa iledir. Kentte dokuma, besin (un, makarna, peynir), giyim eşyası, içki, sabun, seramik gibi çeşitli sanayi dalları gelişmiştir.

—Tar. Eski çağlarda Ledrai, Ledra, Leukot- hea, Leutheon adlarıyla anılan Lefkoşa, Kıbrıs adasındaki en eski yerleşim alanlarından biridir. Batı dillerinde adı, Nicosia’dır. XII. yy.’da haçlı seferlerine katılan ve Kıbrıs'ın yönetimini ele geçiren Lusignan ailesi Lefkoşa'yı başkent yaptı ve 20 kilometreye yaklaşan uzunlukta surlarla koruma altına aldı. Üç yüz yıla yakın bir süre Lusignanlar’ın yönetim merkezi olmayı sürdüren Lefkoşa, Cenevizliler (1373) ve Memluklar (1426) tarafından yağmalandı; 1489’da Venedikliler, Lusignan ailesinin yerine buraya egemen oldularsa da, tüm ada gibi Lefkoşa’yı da 1570'te OsmanlI imparatorluğu'na bırakmak zorunda kaldılar. 9 eylül 1570’te Lefkoşa’ya giren Lala Mustafa Paşa, burayı Kıbrıs beylerbeyliğinin merkezi yaptı ve Avlorıya sancakbeyi Muzaffer Paşa’yı beylerbeyi olarak atadı. Lefkoşa’daki türk yönetimi, adanın 1878'de ingilizler’e bırakılmasına değin sürdü. Ağustos 1960’ta bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti kurulunca başkent oldu. Adada Rumlar'la Türkler arasında çatışmalar başlayınca, kent, aralık 1963’te ikiye bölündü. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra kentin türk kesimi, KKTC’nin başkenti oldu.

—Mim. Kentin G.-B.'sındaki iki tepenin bulunduğu kesimde Ledrai antik kentinin kalıntıları vardır. Lefkoşa’daki en eski yapılar Lusignanlar dönemindendir (XII.-XV. yy.'lar): Ste-Sophie katedrali (1209-1325), champagne gotiğini andırır. Osmanlı döneminde onarılarak iki minare, minber ve mihrap eklenmiş ve Ayasofya camisi adını almıştır (1954’te adı Selimiye camisi’ne dönüştürüldü). Aziziye kapısı diye anılan D. girişinin üzerinde 1824 tarihli bir yazıt ve Abdülaziz'in tuğrası yer alır. St-Georges-des-Latins kilisesi’nin (XIV.-XV. yy.'lar) üç kemer açıklığı sağlamdır. Ste-Catherine kilisesi (XV.) gotik üsluptadır; Osmanlı döneminde onarılarak camiye dönüştürülmüş ve Haydarpaşa camisi adını almıştır. Başpiskoposluk sarayı Eustorge de Montaigne tarafından yaptırılmıştır (1217-1350). 4,5 km uzunluğundaki daire biçimi surlar Venedikliler dönemindendir (1567). Burçlarla güçlendirilmiş surların üç kapısı vardır: Famagusta ya da Magosa kapısı, Baf ya da Paphos kapısı, Girne ya da Kyrinia kapısı.

Osmanlı döneminde 'Edirne kapısı' diye de anılan Girne kapısı’nın G. duvarında Mahmut ll'nin tuğrası vardır. Venedik sütunu ya da Dikilitaş, Venedikliler zamanında zafer anıtı olarak dikilmiştir. Yeni cami XIV. yy.'da yaptırıldığı sanılan bir ortaçağ kilisesinden, 1571’de camiye dönüştürülmüştür. Bayraktar camisi Kıbrıs’ın fethi sırasında burçlardan birine bayrağı dikerken şehit olan bayraktarın anısına yaptırılmıştır. D.’sunda türbe vardır. 1902 tarihli Sarayönü camisi'nin cephesi atnalı kemerlerle süslüdür. Enine dikdörtgen planlı Turunççu camisi'nin (1825) K. ve B.’sını revaklar çevirir, iplikpazarı camisi XIX. yy.’dandır. Osmanlı yapıtlarının en önemlilerinden biri Arap Ahmet Paşa’ nın anısına inşa edilen Arapahmetpaşa camisi’dir (XVI.-XVII. yy.’lar). Ana mekânı küresel bingili kubbeyle örtülüdür, önünde üç kubbeli son cemaat yeri bulunur. Haziresinde kimi ünlü kişilerin mezarları vardır. Kentin en eski tekkesi olan Aziziye tekkesi (XVI. yy.) bir zaviye ve iki türbeden meydana gelir. Kıbrıs Türk etnografya müzesi olarak değerlendirilen Mevlevi tekkesi (XVII. yy. başları) semahane, türbe, derviş hücreleri, mutfak ve konuk odalarından oluşuyordu; günümüze ancak semahane ve türbe ulaşmıştır.

1963’te müze olarak ziyarete açılan yapıda mevleviliğe ilişkin eşyalar, giysiler, müzik aletleri, tespihler, osmanlı fermanları, halılar, etnografik eşyalar sergilenmektedir. Türbede şeyhlerin ve burada hizmet etmiş kişilerin mezarları vardır. Lefkoşa’daki medreseler ya çok yıkıktır ya da günümüze ulaşmamıştır (Hacıeminefendi medresesi, Arapahmetpaşa medresesi). Mahmut II kütüphanesi" Kıbrıs valisi Ali Ruhi Efendi yaptırmıştır (1829). Kıbrıs’ın ilk türk valisi Muzaffer Paşa’nın yaptırdığı Büyük han (1570-1572) kesme taştan, iki katlı bir örnektir, avlusunda kubbeli köşk mescidi vardır. XVI. yy.’dan Kumarcılar (Kemancılar) hanı da Büyük han’ın küçük bir benzeridir. Dervişpaşa ve Kâmilpaşa konakları mimarileri ve bezemeleriyle geleneksel türk evinin güzel örnekleridir.

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM