Arama


_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
9 Kasım 2016       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Gırtlak Kanseri Özellikleri ve Yol Açan Faktörler Nelerdir?

Ad:  Gırtlak Kanseri.jpg
Gösterim: 2120
Boyut:  88.9 KB

Gırtlak kanserine yol açan ana faktörler; birinci sırada sigara, ikinci sırada alkoldür. Bunların dışında reflünün de gırtlak kanserlerinin oluşumunda rol oynadığından şüphelenilmektedir. Diğer taraftan yutak tümörlerinde yeri katileşmiş olan HPV virusunun gırtlak kanseri ile ilişkisi konusundaki araştırmalar henüz netleşmemiştir. Genetik özellikler ve çevresel faktörler ise, vücuttaki her tür tümörün oluşumunda olduğu gibi, kansere zemin hazırlayan olumsuz vücut koşullarını sağlama bağlamında rol oynar.

Sigara, patolojik etkilerini gırtlak mukozasında direk hasarla gösterir. Gırtlak tıpkı burun, ağız, yutak veya akciğerler gibi dış etkilere açık bir organdır. Sigara zaman içinde gırtlakta larenjit, Reinke ödemi gibi lezyonların gelişimine yol açar. Ayrıca prekanserojen lezyonların ve kanserin oluşumunda rol oynar. Sigara ve muadilleri, akciğer kanserine benzer şekilde, gırtlak kanserinin en önemli nedenidir.

Alkol, gırtlak kanserinin oluşumunda sigaradan sonra ikinci sırada rol oynamaktadır. Sigara ve alkolün beraber tüketimi, bunların tek tek toplamından daha güçlü bir olumsuz etki yaratır ve gırtlak kanseri oluşma olasılığını kumulatif şekilde artırır. Sigaranın kesilmesi ve aşırı alkol kullanımının azaltılması durumunda, gırtlak kanseri riski yıllar içinde giderek azalır.

Reflü, yani larengofarengeal reflü, reflü larenjitine yol açar. Yine ses tellerinde granülasyon ve Reinke ödemi oluşumuna katkıda bulunur. Reflünün ayrıca, kanıtlanmamış da olsa, gırtlak kanserlerinin oluşumunda rol oynadığından şüphelenilmektedir. Özellikle gırtlak kanseri tedavisi görmüş hastalarda, tekrarlama ihtimaline karşı, bir önlem olarak reflünün kontrol altında tutulmasında fayda vardır.

Gırtlak kanseri belirtileri; disfoni yani ses bozukluğu/kısıklığı, “potato voice” yani boğuk ses, hemoptizi yani kan tükürme, halitozis yani ağızda kötü koku oluşması, dispne yani nefes darlığı, disfaji yani yutma güçlüğü, odinofaji yani ağrılı yutma, otalji yani kulağa yansıyan ağrı gibi farklı tablolardan oluşur. Ancak bunların arasında en sık görülen, ses bozukluğu/kısıklığıdır. Genel bir kural olarak 2 haftadan uzun süren her tür ses kısıklığı, gırtlak kanserinin mutlaka dışlanmasını gerektirir.

Gırtlak kanserinin özellikleri, bölgeye göre farklılık gösterir. Supraglottik, glottik ve subglottik 3 bölgenin kanserleri farklı özelliktedir. Dolayısıyla tedavileri de farklılıklar içerir.

Supraglottik karsinomlar, patolojinin ses tellerinden uzak yerleşimi nedeniyle, oldukça geç belirti verir. Klinik tablo, yukarıdaki belirtilerden birini veya birkaçını kapsar. Bu tümörlerin tanıları nisbeten ileri evrede konur. Diğer taraftan supraglottik bölge, lenfatik yollardan zengin bir embriyolojik kökenden gelişir. Dolayısıyla supraglottik karsinomlar, lenfatik yayılımı kolay yapar. Özellikle infrahyoid seviyeyi tutan tümörlerin, epiglot kıkırdak delikciklerinden veya epiglot kökü çevresinden geçerek lenfatikten zengin preepiglottik loja erişme ve buradan boyuna çift taraflı metastaz yapma şansı çok yüksektir. Supraglottik karsinomlarda tedavi; larenks açık-kapalı cerrahisi, radyoterapisi-kemoradyoterapisi veya bunların kombinasyonlarının yanısıra, genelde boyun disseksiyonu ameliyatlarını veya boyun radyoterapisini içerir. Sağkalım oranları, tümörün yaygınlığına göre değişse de, ortalamada makul düzeylerdedir.

Glottik karsinomlar, patolojinin ses tellerinde yerleşimi nedeniyle, ses kısılması ile erken belirti verir. Bu yerleşimdeki tümörlerin tanıları, hastalar ihmal etmedikleri takdirde, erken evrede konur. Ayrıca bu bölge, supraglottik bölgenin aksine, lenfatik yollardan fakir farklı bir embriyolojik kökenden gelişir. Dolayısıyla glottik karsinomların lenfatik yayılım olasılığı, yukarıya, aşağıya veya dışarı ilerlemedikleri müddetçe, çok düşüktür. Erken evre glottik karsinomlarda tedavi; larenks açık-kapalı cerrahisi veya radyoterapisi-kemoradyoterapisinden ibarettir. Boyun disseksiyonu veya boyun radyoterapisi, istisnai durumlar dışında, uygulanmaz. Sağkalım oranları; erken evrede tanı konulması, anatomik bariyerlerin varlığı ve lenfatik yayılım düşüklüğü nedenleriyle, çok yüksek düzeylerdedir.

Subglottik karsinomlar, patolojinin ses tellerinden uzak ve derinde yerleşimi nedeniyle, geç belirti verir. Bunların tanıları nisbeten ileri evrede; nefes darlığı, kan tükürme veya geç ortaya çıkan ses kısıklığı gibi belirtilerle konur. Bu bölge karsinomlarının lenfatik yayılım yapma eğilimi de vardır. Subglottik karsinomlarda tedavi genelde; açık cerrahi ile larenjektomi total ameliyatı ve mediasten bölgesini de kapsayan adjuvan radyoterapi kombinasyonudur. Eşlik eden boyun disseksiyonu ise, tümör tarafındaki tiroid dokusunu ve orta hat yani 6. bölge lenf bezlerinin çıkarılmasını da içerir. Sağkalım oranları, geç tanı ve diğer nedenlerle, nisbeten düşük düzeylerdedir.


Gırtlak (Larenks) Kanseri ile Yaşam Nasıl?


Gırtlak kanserli hastanın yapılan tedaviye bağlı yaşantısı farklılıklar gösterir. Her ne olursa olsun öncelikli amaç nitelikli yaşarken sağ kalmasıdır. Yapılan tedavilere bağlı olarak sesinde kısıklık, ağızda kuruluk, boyunda nefes deliği, karında yemek tüpü gibi özelliklerle yaşam sözkonusu olabilir. Bütün çabalar kanserli bir hastanın üstte saydığımız zorluklarla yaşamak zorunda kalmaksızın sağ kalımıdır.

Gırtlak (Larenks) Kanserli Hastalar Konuşabilir mi?


Gırtlağın nefes aalma-yutma sırasında nefes borusu girişini kapatma ana işlevleri yanısıra bir işlevi de konuşmayı sağlamasıdır. Gırtlağın bir kısmı alınmış ya da ışın tedavisi uygulanmışsa, seste hafif kısıklık olabilir.

Gırtlağın tamamı alınmışsa (total larenjektomi), konuşmayı sağlamak için üç ana yöntem vardır:
  • Yemek borusu sesi
  • Elektrolarenks
  • Nefes borusu-yemek borusu arası(Trakeo-ösefajial) protez ile konuşma.
Bütün bu teknikler içinde, en akıcı ve anlaşılır konuşma son seçenekle, yani protezle sağlanabilmektedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.