Arama

Yunus Emre - Tek Mesaj #29

_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
15 Kasım 2016       Mesaj #29
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Yunus Emre

(d. y. 1238 - ö. y. 1320)
Ad:  Yunus Emre.jpg
Gösterim: 389
Boyut:  151.3 KB

Anadolu’da Türkçe şiirin öncüsü olan şair ve mutasavvıf.
Yaşamına ilişkin bilgiler sınırlıdır. Doğum yeri belirlenebilmiş değildir. 13. yüzyıl ortalarından sonra Moğol baskısının da etkisiyleAnadolu Selçuklu Devleti’nin dağılıp parçalandığı bir kargaşa döneminde yaşamış, bu dönemin sarsıntı ve acıları yapıtlarında önemli izler bırakmıştır. Babasının adının İsmail olduğu bilinmektedir. Medrese eğitimi görerek geleneksel İslam bilimlerinin yanı sıra Arapça ve Farsça öğrendiği, ayrıca Iran ve Yunan mitolojisi ile tasavvuf tarihini incelediği sanılır. Ahmed Yesevi’nin müritlerinden Hacı Bektaş ya da Sinan Ata’nın halifesi Taptuk Emre’nin tekkesinde hizmet etmiş, onun düşüncelerini yaymak için Anadolu’yu dolaşmış, daha sonra kendisi de şeyh olmuştur. Sarıköy (Eskişehir), Buna, Emreköyü (Manisa), Dutçuköyü (Erzurum), Keçiborlu ve Karaman gibi Anadolu’nun birçok yerinde adına mezarlar bulunduğu için nerede öldüğü ve gömüldüğü kesin olarak bilinmemektedir.

Vahdet-i vücud (varlık birliği) öğretisine ulaşan bir tasavvuf yorumunu benimseyen Yunus Emre’nin olağanüstü gözlem gücü ve hoşgörü anlayışı, bazı düşünürlerin onu başka felsefi akımlarla da ilişkilendirmele- rine yol açmıştır. Yunus Emre, “şeriat, tarikat, marifet, hakikat” olmak üzere dört bilgi düzeyi ayırt eder. Bunlardan birincisi İslam dininin kuralları, İkincisi tarikat kuradan, üçüncüsü sezgi (keşif ve ilham) yoluyla ulaşılan bilgi, dördüncüsü de en yüksek bilgi olan gerçeğin, Tanrı’nın sırrıdır. Ona göre biri dış (zahiri), öbürü iç (batini) olmak üzere iki dünya vardır. Yalnızca iç dünyayla ilgili bilimler (batini bilimler) en yüksek bilgi derecesine, Tann’ nın sırrına yönelir. Tanrı’ya ulaşmak, gerçeğin gizini bulabilmek için bütün dindışı bilimlerden vazgeçmek gerekir.

Yunus Emre olgunluk döneminde yazdığı Risaletü’n-Nushiye (1965) adlı 573 beyitlik şiirinin başlangıcındaki düzyazı metinde aklın ve imanın çeşitlerini anlatır. Buradaki yaklaşıma göre insanda toprak, su, ateş ve yel nitelikleri can ile birleşmiştir; toprak ve su Cennet’in, ateş ve yel ise Cehennem’in öğeleridir. Yunus Emre’ye göre iyilikler, Tanrı özlemi, Tanrı’ya güvenmek, sabır, onurunu korumak, iyi huy, insanlara iyilik etmek, cömertlik, temiz yüreklilik, dürüstlük, utanma, kanaatkârlıktır. Gösteriş, kibir, şehvet, kıskançlık, öfke, cimrilik, kin, dedikodu ve ikiyüzlülük de kötülükleri oluşturur. Yunus Emre, sürekli yinelediği gönül kırmama ilkesini, düşüncesinin kaynaklandığı tasavvuf felsefesinin etkisiyle şeriat kurallarının üstünde tutar. Şeriatı vurgulayan din adamları ile tarikatlar arasında sürüp giden çekişmeler de Yunus Emre’nin yapıtlarında etkisini göstermiştir.

Yunus Emre, hece ölçüsünü kullanmış, özellikle 7 ve 8 heceli kalıplarla yazmış, ama hemen bütün öteki kalıpları ve aruz ölçüsünü de denemiştir. Halk şiirine özgü dörtlüklerle yazdığı şiirlerden başka gazel biçimiyle, beyitlerle de yazmış, gazel biçimini heceye uygulamıştır. Aruz kullandığında da uyak konusunda genellikle halk şiiri geleneğini izlemiş, yarım uyaklarla yazmış, sık sık da redife yer vermiştir.

Yunus Emre Oğuz lehçesiyle ve çağının konuşma diliyle yazmış olmakla birlikte kullandığı sözcüklerin tümü Türkçe değildir. Ayrıca Farsça dil kurallarına uyduğu, bu kurallarla ad ve sıfat tamlamaları kurduğu ve Türkçe sözcükleri yabancı bağlaçlarla bağladığı da görülür. Bazı sözcüklerin hem Türkçesini, hem Arapçasmı ya da Farsçasını birlikte kullanmıştır. Ama Yunus Emre’ nin şiirlerinde Oğuz lehçesi olağanüstü bir anlatım gücüne, benzeri az görülen bir uyum güzelliğine ulaşmıştır.

Yunus Emre’nin sağlığında düzenlenen Divan i bulunamamıştır. Günümüzdeki Divan'lar çeşitli yazmalardan şiirlerin derlenip bir araya getirilmesiyle düzenlenmiştir. 1904’te birinci 1924’te ikinci basımları yapılan Divan-ı Aşık Yunus Emre'den sonra Burhan Toprak Yunus Emre Divanı'm üç cilt halinde yayımladı (1933-34). Bu yapıtın ikinci basımı 1943’fe iki cilt olarak düzenlendi. Bilimsel bir çalışmaya dayanan ilk Yunus Emre Divanı da gene 1943’te Abdülbaki Gölpınarlı tarafından yayımlandı.

MsXLabs.org & Ana Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen _Yağmur_; 19 Kasım 2016 13:42
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.