YUNUS EMRE
(?, Sarıköy/Mihalıççık-1320 ya da 1321, ?), şair.
Yaşamı üzerine uzun yıllar yapılan değişik araştırmalar sonucu Eskişehir'in Mihalıççık ilçesine bağlı Sarıköy'de doğduğu, Taptuk Emre adlı mutasavvıfın tekkesinde yetiştiğinde birleşilmiştir. Şiirlerinden Şam, Azerbaycan gibi uzak illere gittiği anlaşılmakta; bir süre Konya'da kaldığı, "Mevlâna Hüdavendigâr bize nazar kıldı / Anın görklü nazarı gönlümüz aynasıdır" dizelerinden çağdaşı Mevlâna ile görüştüğü, sohbet ve sema meclislerinde bulunduğu kesinlik kazanmaktadır.
Köstendilli Şeyh Süleyman'ın (ölümü 1819 ya da 1820) "Bahral Vilaya" adlı Türkçe yapıtında Mevlâna'nın, Yunus'u söz konusu ederek, "İlâhi manalardan kangısına sürat idüp gittim ise, bir Türkmen kocamanının izini önümde buldum ve anı güzer (edemedim)" biçiminde büyük övgüyle karşıladığı kayıtlıdır. Anadolu'da Türk diliyle başlayan yazılı edebiyatın Sultan Veled, Gülşehri, Âşıkpaşa ile birlikte ilk temsilcilerinden sayılan Yunus Emre, "Risalat-al Nushiyya" mesnevisinde aruz, "divan"ını meydana getiren hemen bütün şiirlerinde hece ölçüsünü kullandı; her iki ölçüyle yazarken de "beylere kapılanan" şairler gibi bir mutlu azınlık beğenisine kapılarak halk dilinin zenginliklerinden uzak düşmedi.
Dilini benimsediği halkın, sorunlarını da benimsedi. Ona, kendine inanma, gerçeği kendinde bulma gücünü kazandırmaya, ilgisini yaşama çekmeye çalıştı. "Ben ayımı yerde gördüm/Ne isterim gökyüzünde/Benim yüzüm yerde gerek. /Bana rahmet yerden yağar" biçiminde dizelerle gerçeği, yaşayanı somutlama gücünü gösterdi. İnsana kendine güven yollarını açtı, dinî kuralların biçimciliğini reddederek altı yüzyıl önce kalıplaşmaya, kuruluğa düşmedi. Kalıplaşmış kurallar içinde, giderek bağnazlığın pençesine düşen medrese kafasının, Arap, Acem hayranlığının ulusal kültürümüzü eritmeye çalıştığı yüzyıllar boyunca gücünden sağlamlığından, bir şey yitirmedi.
Çeşitli tarihlerde basılan yapıtları:
Sponsorlu Bağlantılar
Yaşamı üzerine uzun yıllar yapılan değişik araştırmalar sonucu Eskişehir'in Mihalıççık ilçesine bağlı Sarıköy'de doğduğu, Taptuk Emre adlı mutasavvıfın tekkesinde yetiştiğinde birleşilmiştir. Şiirlerinden Şam, Azerbaycan gibi uzak illere gittiği anlaşılmakta; bir süre Konya'da kaldığı, "Mevlâna Hüdavendigâr bize nazar kıldı / Anın görklü nazarı gönlümüz aynasıdır" dizelerinden çağdaşı Mevlâna ile görüştüğü, sohbet ve sema meclislerinde bulunduğu kesinlik kazanmaktadır.
Köstendilli Şeyh Süleyman'ın (ölümü 1819 ya da 1820) "Bahral Vilaya" adlı Türkçe yapıtında Mevlâna'nın, Yunus'u söz konusu ederek, "İlâhi manalardan kangısına sürat idüp gittim ise, bir Türkmen kocamanının izini önümde buldum ve anı güzer (edemedim)" biçiminde büyük övgüyle karşıladığı kayıtlıdır. Anadolu'da Türk diliyle başlayan yazılı edebiyatın Sultan Veled, Gülşehri, Âşıkpaşa ile birlikte ilk temsilcilerinden sayılan Yunus Emre, "Risalat-al Nushiyya" mesnevisinde aruz, "divan"ını meydana getiren hemen bütün şiirlerinde hece ölçüsünü kullandı; her iki ölçüyle yazarken de "beylere kapılanan" şairler gibi bir mutlu azınlık beğenisine kapılarak halk dilinin zenginliklerinden uzak düşmedi.
Dilini benimsediği halkın, sorunlarını da benimsedi. Ona, kendine inanma, gerçeği kendinde bulma gücünü kazandırmaya, ilgisini yaşama çekmeye çalıştı. "Ben ayımı yerde gördüm/Ne isterim gökyüzünde/Benim yüzüm yerde gerek. /Bana rahmet yerden yağar" biçiminde dizelerle gerçeği, yaşayanı somutlama gücünü gösterdi. İnsana kendine güven yollarını açtı, dinî kuralların biçimciliğini reddederek altı yüzyıl önce kalıplaşmaya, kuruluğa düşmedi. Kalıplaşmış kurallar içinde, giderek bağnazlığın pençesine düşen medrese kafasının, Arap, Acem hayranlığının ulusal kültürümüzü eritmeye çalıştığı yüzyıllar boyunca gücünden sağlamlığından, bir şey yitirmedi.
Çeşitli tarihlerde basılan yapıtları:
- "Divan-Âşık Yunus Emre" (tarihsiz, 1885, 1902, 1909),
- "Yunus Emre Divanı" (1944),
- "Yunus Emre Divanı" (hazırlayan Burhan Toprak, 3 cilt, 1933),
- "Yunus Emre Divanı" (hazırlayan Abdülbaki Gölpınarlı, 2 cilt, 1943),
- "Yunus Emre: Bestelenmiş Şiirler" (1961),
- "Risalat-al-nushiyya ve Divan" (hazırlayan Abdülbaki Gölpınarlı).
MsXLabs & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.