İLGEÇ
1. Bir cümle kurucusunun ardında yer alan ve onu bir başka kurucuya ya da cümlenin tümüne bağlayan değişmez nitelikli dilbilgisel biçimbirim. (Eşanl. EDAT.)
2. ilgeç sentagması, bi a sentagmasının izlediği ilgeçten oluşan sentagma.
—ANSİKL. ilgeçler adlardan ve adıllardan sonra gelerek onlarla birlik oluşturan birimlerdir.
- Adlar ve adıllardan sonra ya doğrudan (vatan için, dağ gibi, parmak kadar)
- ya da yönelme (okul-a kadar, ev-e doğru),
- çıkma (ev-den beri, okul-dan öte),
- tamlama (o-n-un için, siz-in kadar) durum eklerinden biri aracılığıyla gelirler.
- Yerine ve türüne göre birlikte olma (benimle geleceksin),
- amaç (başarmak için çalışacaksın),
- benzetme ve karşılaştırma (ağlar gibi konuşma, kemik gibi sert),
- eşitlik, denklik, benzerlik (bakla kadar oda, paran kadar konuş),
- görecelik (ona göre hava hoş) belirtir.
- Bir adla birlikte bir adı nitelendirdiğinde sıfat (mendil kadar tarla, avuç içi kadar oda),
- bir sıfata ya da bir fiile yöneldiğinde de belirteç (ipek gibi yumuşak, ceviz kadar büyük, eve kadar yürü)
- işlevi görür, iyelik eki alan ilgeçler ad gibi kullanılırlar: Onun gibisini bulamazsınız. Bu kadarı yeter.
Kaynak: Büyük Larousse