1 . Dikiş dikmeye yarayan, ince, ucu sivri, bir ucunda iplik geçecek deliği bulunan çelik araç.
2 . İki şeyi birbirine tutturmaya yarar ince, uzun, ucu sivri, metal araç:
"Çengelli iğne. Toplu iğne."- .
3 . Toplu iğnenin süs olarak kullanılan, iri başlı, renkli bir türü.
4 . Genellikle kadınların süs olarak elbiselerinin göğüs, yaka vb. yerlerine taktıkları süs eşyası.
5 . Bazı araçların ucu sivri parçaları:
"Pusula iğnesi."- .
6 . Bazı böceklerin kendilerini savunmak için kullandıkları organ:
"Arının iğnesi. Akrebin iğnesi."-
7 . Oltanın ucundaki küçük çengel.
8 . mecaz Dokunaklı söz.
9 . bitki bilimi Bitkilerde yumurtacıkla tepecik arasındaki sapçık.
10 . tıp (iğne) Şırınga.
11 . tıp (iğne) Zerk yolu ile vücuda verilen ilaç:
"Hekim hastaya hap yerine iğne verdi."- .
12 . tıp Vücuda bu yolla ilaç verme işi:
"Eczacının yaptığı bir adrenalin iğnesinden sonra gözlerini açtı."- H. Taner.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller:
iğne atsan yere düşmez,iğne ile kuyu kazmak,iğne olmak,iğne üstünde oturmak,iğne yapmak (veya vurmak),iğne yemek,iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır,iğne yutmuş ite (veya maymuna) dönmek,
Birleşik Sözler:
iğne ardı, iğne deliği, iğne iplik, iğne oyası, iğne yaprak, iğne yastığı, çatal iğne,çatallı iğne,çengelli iğne,kancalı iğne,karaiğne,mıknatıslı iğne,toplu iğne,ağ iğnesi,çengel iğnesi,çobaniğnesi,deniziğnesi,dikiş iğnesi,hanım iğnesi,insülin iğnesi,kravat iğnesi,olta iğnesi,şeytaniğnesi,yelken iğnesi,yılaniğnesi,yorgan iğnesi