BİLEŞME
a. Bileşmek eylemi.
—Fizs. kim. Yeni bir madde oluşturmak için iki ya da daha çok cismin kimyasal yolla birbirine bağlanması; bu eylemin sonucu.
- Bileşme noktası, derişim eksenine koşut teğetin, çözünürlük eksenine değme noktası. (Doymuş çözeltinin sıcaklığa göre derişimini verir. Çözücü ile çözünenin kimyasal bir bileşik oluşturduğu hallerde böyle bir nokta belirir ve koordinatları bileşiğin erime sıcaklığı ile kimyasal bileşimini gösterir.)
- Bileşme yasaları, tepkimeye giren cisimlerin kütleleri (kütle yasaları), gaz olmaları halinde hacimleri arasındaki (hacim yasaları) bağıntıları açıklayan yasalar. (Kütle yasaları belirli oranlar, katlı oranlar ve oranlı sayılar yasasıdır. Hacim yasaları ise Gay-Lussac yasaları olarak bilinir.)
BİLEŞMEK
gçz. f. iki ya da daha çok öğe sözkonusuysa, yeni bir öğe oluşturmak amacıyla birleşmek, bir araya gelmek.
—Fizs. kim. iki ya da daha çok element için bir bileşik oluşmak.
♦ bileştirmek ettirg. f. İki ya da daha çok öğenin bileşmesini sağlamak.
—Fizs. mekan, iki devinimi bileştirmek, R karşılaştırma sisteminin R' sistemine göre devinimi ile R' ün R ye bağlı devinimini bilmek koşuluyla, bir cismin devinimini R ye göre belirlemek.
—Isıbil. Bir buhar makinesini, birçok genişleme katıyla donatmak.
BİLEŞTİRİCİ
sıf. Bileştirmek eylemini yapan.
—Telekom. Bileştirici devre, normal bir devre olan, ancak binişik bir devrenin iletkenlerinden birini oluşturmak için koşut biçimde gruplaştırılan iletken çifti.
BİLEŞTİRME
a Birleştirmek eylemi.
—Fizs. mekan, iki devinimi bileştirmeye dayanan işlem. (Bk ansikl. böl.)
—Isılbil. Bir buhar makinesini bileştirmek eylemi; bu eylemin sonucu.
—TV. Çerçeveli bileştirme, elektronik bir yöntemle, bir televizyon görüntüsünün bir bölümünün yerine, belli çerçeveli bir başka görüntüyü yerleştirme. (Bu çerçeve dikdörtgen ve çember biçiminde olabileceği gibi ilk ya da ikinci görüntünün çerçevesi de alınabilir.)
BİLEŞİM
1. iki ya da daha çok öğeyi birleştirerek yeni bir öğe oluşturma.
2. Bir cismin, bir bütünün içinde bulunan öğelerin cins ve oranları; terkip.
—Akust. Bileşim sesi, frekansları farklı iki ya da daha çok sesin bileşmesiyle doğan, kulağın algıladığı ses. (Bileşke frekans çoğu kez, bileşmiş iki sesin frekanslarının toplamı ya da farkıdır.) [BİLEŞKE SES de denir.]
—Bilş. veTelekom.
- Devre bileşimi, bileştirici denen birçok devrenin, bileşik devre ya da fantom devre denen, diğerlerinden bağımsız bir çakışık devre oluşturmak için kullanımı.
- Kod bileşimi, KOD Sözcü'nün eşanlamlısı.
—Fizs. kim. Bileşik cisme giren ölement- lerin ya da bir karışımı oluşturan bileşenlerin oranı.
—Mat. çözlm. Bileşim çarpımı, SARILIM ÇARPiMi’nın eşanlamlısı.
—Parf. Doğal ya da yapay kokulu maddelerin, parfümcü tarafından yapılan karışımı; bu karışım alkol ya da bir başka sıvıyla seyreltilerek parfüm elde edilir.
Kaynak: Büyük Larousse