Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Aralık 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  hz.Musa.jpg
Gösterim: 17457
Boyut:  90.6 KB

Musa, Hz.,

İbranice MOŞE (Ü. İÖ y. 14-13. yy), Israiloğullarının ve Yahudiliğin en büyük peygamberi. İslam inancına göre halkına Tevrat’ı bildiren Hz. Musa kutsal kitap indirilen ilk peygamberdir. İsrailoğullarının Mısır’da kölelikten kurtulmasına önderlik etmiş, halkıyla Tanrı arasındaki antlaşmayı simgelediğine inanılan On Emir’le birlikte öteki kutsal yasaları yürürlüğe koymuştur. Buna karşılık, Yahudilerin İS .70’ten bu yana bağlayıcı saydığı Tevrat (Hıristiyan geleneğinde Eski Ahit) metninin ilk beş kitabından oluşan Tora’nın Hz. Musa tarafından yazıldığı biçimindeki geleneksel inanç tarihsel verilerle bağdaşmaz. Tora metinlerinin ancak beşte biri Hz. Musa’nın yazdıklarına bağlanabilir.

Kitabı Mukaddes’teki öykü

, Hz. Musa’nın ailesinin, Mısır’da İbrani adıyla anılan topluluklardan Levioğullarına bağlı olduğunu belirtir. Ama öyküdeki olayların tarihi kesinlikten uzaktır. Bu konudaki kuramlardan biri, I. Krallar Kitabı’nda (6:1) İbranilerin Hz. Musa’nın önderliğinde Mısır’dan Çıkış’ın, Hz. Süleyman’ın Kudüs Tapınağı’nı inşa etmeye başlamasından 480 yıl önce erçekleştiği yolundaki ifadeyi olduğu gibi abul eder. Buna göre Çıkış’ın tarihi İÖ y. 1440’tır. Ama bu sonuç, Kitabı Mukaddes’ teki öteki bilgilerle ve arkeolojik kanıtların çoğuyla uyuşmaz. İnanışa göre Hz. Musa’ dan Hz. Süleyman’a değin 12 kuşak geçmiştir; 480 yıl ifadesi de büyük olasılıkla metinleri derleyenlerin her kuşağa 40 yıl ayırmasından kaynaklanır. Oysa her kuşağın gerçekte yaklaşık 25’er yıl sürdüğü varsayıldığında Çıkış için en olası tarih IÖ y. 1290’dır. Bu varsayımla, Çıkış’ta (1:2- 2:23) sözü edilen zalim firavun I. Seti (hd İÖ 1318-04), Çıkış dönemindeki firavun da II. Ramses’tir (hd İÖ y. 1304 - y. 1237).

Dolayısıyla Hz. Musa büyük olasılıkla İÖ 14. yüzyılın sonlarında doğmuştur. Peygamberliğe hazırlık. Mısırlıların İbranilerin çoğalmasını denetlemek için uyguladığı önlemlerden biri yeni doğan erkek çocukların öldürülmesiydi. İnanışa göre, Musa’ nın babası Amram ile annesi Yokebed, onu üç ay sakladıktan sonra çamurla sıvanmış, sazdan bir sepet içinde Nil’e bıraktılar. Firavunun kızının ırmakta yıkanırken bulduğu çocuk sarayda büyüdü; İbrani olduğunu öğrendikten sonra halkını tanımak amacıyla bir geziye çıktığında Musa bir olasılıkla 25 yaşındaydı. Bir İbraniyi döverken gördüğü Mısırlı bir memuru öldürdükten sonra kaçarak Midyan’a gitti. Orada Yetro adlı kâhinin yanına yerleşti ve kızlarından Tsippora’yla evlendi. Yetro’nun çobanı olmayı kabul ederek bir otlak bulmak için kırlarda dolaşmaya başladı.

Günün birinde bir dağın eteğinde alevler içindeki bir çalının yandığı halde hiç tükenmediğini gördü. Çalıya yaklaşınca, daha fazla yaklaşmamasını uyaran bir ses duydu. Hz. İbrahim, Hz. İshak ve Hz. Yakub’un Tanrı’sı olduğunu bildiren bu ses Musa’yı Ibranileri Mısır’dan çıkarmaya çağırıyor, gelecekte onun ve bütün İbranilerin bu dağda kendisine ibadet edeceğini bildiriyordu. Musa, kendisini görevlendiren Tanrı’ nın adını sordu. Ataların tanrısı çoğunlukla El ‘Elyon (En Yüce Tanrı) ya da El Şadday (Kadiri Mutlak Tanrı) adıyla bilinirdi. Musa’ya seslenen Tanrı ise kendini YHVH biçiminde dört sessiz harfle tanıttı ve artık bu adla çağrılmasını buyurdu (Yahve biçiminde okunması gereken bu adın ağza alınması Yahudilerce günah sayılır). Tanrı, Musa’nın görevden bağışlanma isteğini geri çevirmesine karşın ağabeyi Harun’un onun sözcüsü olmasını kabul etti.

Çıkış.

Bir olasılıkla Kadeş Savaşı’ndan (İÖ 1286) yalnızca birkaç yıl sonra, Musa ile Harun Ramses’in karşısına çıktılar ve İbranilerin serbest bırakılmasını istediler. Ramses, bu isteğe İbraniler üzerindeki baskıyı artırarak yanıt verdi. Bunun üzerine Mısır’ da bir dizi felaket görüldü. Bazı araştırmacılara göre bunların Nil’in taşması gibi tarihsel bir temeli vardır.
Bir inanışa göre firavun, oğlunun beklenmedik ölümüyle çok sarsıldığı için İbranilere ülkeden gitmelerini buyurmuştur. Başka kaynaklar ise Musa’nın, firavunun ilk oğlunun ölümü dolayısıyla yas tuttuğu dönemi, ülkeden gizlice kaçmak için fırsat bildiğini öne sürer. Ama her iki durumda da firavunun ordularının İbranilerin peşine düştüğü kuşkusuzdur.

Yahudi geleneği, İbranice Tevrat metnini yaklaşık 2 milyon kişinin Mısır’dan ayrıldığı biçiminde yorumlamakla birlikte, eleştirel yöntemlere dayanan yorumlara göre bu sayı 15 bin dolayındadır. Mısır ordusu İbranileri doğuya geçişlerini engelleyen “Yam Suf” (Saz Denizi ya da Papirüs Bataklığı) kıyısında kıstırmış, bu su birikintisinin Kızıldeniz’le özdeşleştirilmesinin yol açtığı yanılgı günümüze değin sürmüştür (bak. Çıkış). Bütün bir gece esen doğu rüzgârının gölün ortasında oluşturduğu kuru geçitten geçen İbranilerin izlediği yol da tartışmalıdır.

On Emir

. Sonunda Hz. Musa halkını Tanrı’nm ona ilk kez yanan bir çalılıkta gözüktüğü Sina Dağına getirdi. Tanrı Hz. Musa’ya burada korkunç bir fırtına biçiminde gözüktü. Tanrı’yla İsrailoğulları arasındaki antlaşmayı tanımlayan On Emir, bazı araştırmacılara göre İbranilerin Kenan ülkesine yerleşmesinden sonra ortaya çıkmıştır.
İsrailoğullarının On Emir’e uymayı üstlenmesi bunların yorumlanmasını da gerektiriyordu. Bunun üzerine Hz. Musa, özgül durumlarla ilgili hükümler vermeye başladı. İnanışa göre Musa Tann’yla doğrudan konuşarak bu hükümleri halkına bildiriyordu. Ayrıca İsrailoğullarının Tanrı’yla antlaşmalarını çiğnediği durumfarda kefaret kurbanlarının sunulması gerekiyor, bu da ibadete yön verecek bir ruhban grubunun ortaya çıkması anlamına geliyordu. Yetro’nun önerisi üzerine Musa, cemaatin iç yaşamını düzenlemek üzere bir yargı ve duruşma sistemi kurdu.

Hz Musa Sina Dağından ayrıldıktan sonra gitgide artan bir direniş ve yılgınlıkla karşılaştı. Mısırlı Kuşi sülalesinden bir kadınla evlenmesine Harun’la birlikte kız kardeşi Miryam da karşı çıktı. İsrailoğullarının öfkesi bir ara Musa’yı neredeyse taşlamaya kadar vardı. Ama inanışa göre Hz. Musa bu kez de halkını yok edip bir başka halk yaratabileceğini bildiren Tanrı karşısında Israiloğullarını savundu.
Hz. Musa’nın son peygamberlik görevi çöllerdeki yolculukları sonunda sağ kalanlarla Sina Ahdi’ni yenilemek oldu. Sonunda Şeria Vadisindeki kampından, Pisga Dağındaki yüksek bir noktaya çıktı. îbraniler onu bir daha görmediler, nasıl öldüğünü ve gömüldüğünü kimse öğrenemedi. İnanışa göre Tanrı, Hz. Musa’yı dinden dönenlerin tapmağı Betpeor’un tam karşısındaki vadiye gömdü.

Kuran’da Hz. Musa.

Kuran'ın Hz. Musa konusunda verdiği bilgiler Kitabı Mukaddesteki öyküyle büyük ölçüde çakışır. Kuran’a göre Tanrı’nın vahyine uyan annesinin Nil’e bıraktığı Hz. Musa firavunun sarayında büyümüş, ama firavun ve karısı farkına varmadan emzirilmek üzere gene annesine verilmiştir (Tâ-Hâ 37-40; Kasas 7-14). Halkının düşmanlarından birini bir yumrukla öldürdükten sonra pişman olarak tövbe etmiş, ertesi gün öldürüleceğini öğrenerek Hz. Şuayb’in ülkesi Medyen’e (Kitabı Mukaddeste Midyan) kaçmış, orada evlenerek sekiz yıl kalmış, ailesiyle birlikte Mısır’a dönerken Tuva Vadisinde Tûr Dağı tarafında gördüğü ateşe yönelmiş, orada bir ağaçtan kendisine seslenen Tanrı’nın ilk vahyiyle karşılaşmıştır (Kasas 14-35; Tâ-Hâ 9-46; Nâziât 15-19). Bundan sonra kardeşi Harun’la birlikte firavuna gönderilen (Tâ-Hâ 24, 41-48; Şuâra 16-17) Hz. Musa, firavuna peygamberliğini kanıtlamak için asasını yılana dönüştürerek ilk mucizesini göstermiş (Tâ-Hâ 65-70), firavunun onu öldürtmek istemesine karşın amcaoğlu tarafından uyarılmış (Mümin 26-46), ardından firavun ve yandaşları kuraklık, kıtlık ve başka felaketlerle cezalandırılmıştır (Araf 130-135; Kâf 13-14).

Hz. Musa’nın “denizde kuru bir yol açarak” halkını kurtarması ile daha sonra firavun ve yandaşlarının yok olması Kuran’ da en sık anılan konular arasındadır. Tanrı’nın Hz. Musa’yla doğrudan konuştuğunu bildiren (Bakara 253; Nisa 164; Araf 143- 145, 154; Meryem 52) Kuran ona verilen dokuz mucizenin (İsra 101; Nemi 12) yanı sıra İsrailoğullarının buzağıya tapınmasından (Bakara 51-52; 92-93; Araf 148-152; Tâ-Hâ 83-97), bunun üzerine Hz. Musa’nın halkıyla birlikte tövbe etmesinden (Araf 155-156) ve İsrailoğullarının ona sık sık başkaldırmasından da söz eder. Kuran’a göre Hz. Musa İsrailoğullarına Filistin’e (Kutsal Topraklar) girme buyruğunu ilettiğinde halkı savaşmaktan çekinerek buna yanaşmamış, bunun üzerine Tanrı Kutsal Topraklar’ı 40 yıl süreyle İsrailoğullarına haram kılmıştır (Mâide 20-26).

Kaynak:Ana Britannica
Son düzenleyen perlina; 2 Aralık 2016 19:28