Marjinal fayda kuramı
, iktisatta, tüketicinin bir mal ya da hizmetin son biriminden elde ettiği ek tatmin ya da faydayı temel alan görüş. Marjinal fayda kavramı, tüketicinin bir malın ek biriminden sağlayacağı faydanın o malın eldeki toplam miktarıyla ters orantılı olduğu ilkesine dayanır.
Kavram şu örnekle açıklanabilir. Yalnız yedi dilim ekmeği olan bir aile için bir dilim ekmeğin marjinal faydası büyüktür, çünkü yedi ile sekiz arasındaki fark oransal olarak büyüktür ve ailenin çektiği açlık bu oranda azalacaktır. Oysa 30 dilim ekmeği bulunan bir aileye verilecek ek bir dilim ekmeğin marjinal faydası daha az olacaktır, çünkü 30 ile 31 arasındaki fark oransal olarak daha küçüktür ve ailenin gereksinimi zaten büyük ölçüde karşılanmış durumdadır. Böylece, bir malın marjinal faydası o maldan satın alınan miktarın artmasıyla giderek düşecektir. Sonunda tüketicinin söz konusu malın ek birimlerine hiçbir gereksinim duymadığı noktaya ulaşıldığında marjinal fayda sıfır olur.
Marjinal fayda kavramı, 19. yüzyıl iktisatçılarının fiyat olgusunu çözümleme ve açıklama çabalarının bir ürünü olarak doğdu. Bu iktisatçılar, fiyatın kısmen malın sağladığı faydayla, yani malın tüketicinin gereksinim ve isteklerini giderme özelliğiyle belirlendiği görüşündeydiler. Ama bu biçimde tanımlanan fayda kavramı yürürlükteki fiyat ilişkilerine uygulandığında bir aykırılığa (paradoks) yol açıyordu. Yaşamın sürdürülebilmesi açısından zorunlu olan ekmeğin faydasının yalnızca bir süs eşyası olan elmastan çok daha büyük olmasına karşın, elmasın değeri ekmeğinkinden çok daha büyüktü. Değer paradoksu olarak bilinen bu sorun marjinal fayda kavramının geliştirilmesiyle çözüldü.
Elmas az bulunduğu ve talebi yüksek olduğu için onun ek birimlerine sahip olmak yüksek bir öncelik taşıyordu. Bu, elmasın marjinal faydasının yüksek olduğu ve tüketicilerin elmas elde etmek için görece yüksek bir fiyatı ödemeye hazır oldukları anlamına geliyordu. Ekmek çok daha fazla miktarda bulunduğu için onun değeri çok daha düşüktü. İnsanların gereksinimlerinin üzerinde aldıkları ek ekmeklerden sağladıkları fayda giderek azalacak, sonunda, açlığın tümüyle giderildiği noktanın ötesinde fayda bütünüyle yok olacaktı.
Vojislov Marjinal fayda kavramı 20. yüzyılda kayıtsızlık analizi adı verilen çözümleme yöntemi temelinde daha da geliştirilmiştir.
Kaynak:Ana Britannica