pleb
Latince PLEBS, çoğul PLEBES, Eski Roma’da ayrıcalıklı patriciler dışında kalan yurttaşlara verilen ad.
Plebler ve patriciler arasında, büyük olasılıkla kabile toplumunun çözülüş süreci içinde adım adım beliren, servete ve siyasal nüfuza dayanan bir sınıf ayrımı vardı. Plebler asker olabilir, oy kullanabilir, ama Senato üyeliği, magistra'lık (üst yönetici), rahiplik gibi yüksek makamlara gelemez, patrici sınıfından kimselerle evlenemezlerdi. Bu tür fazla derinleşmemiş sınıf farkları ve kademelenmiş ayrıcalıklar, başka kabileden devlete geçiş süreçlerinde, örneğin Yunan sitelerinin evriminde de gözlenebilir.
İÖ 5. yüzyılda siyasal eşitlik için mücadeleye girişen plebler, concilia plebis denen kendi meclislerini oluşturdular ve kendi işlerini görmek üzere tribunus ve aedilis’ler seçmeye başladılar. Ayrıca Senato’nun ve yöneticilerin kararlarına karşı veto hakkını kullanmak ve ödünler koparmak amacıyla devlet işlerinden çekilme eylemlerine (secessio) başvurdular. Sonunda çatışmayı çözmekle görevlendirilen pleb kökenli Roma diktatörü Quintus Hortensius İÖ 287’de çıkardığı Lex Hortensia adlı yasayla pleb meclisinin kararlarını (plebiscitum) Senato’nun onayına gerek kalmaksızın bütün yurttaşlar için bağlayıcı duruma getirdi. Cumhuriyetin son yıllarında ve imparatorluk döneminde pleb terimi sıradan yurttaş anlamında kullanılmaya devam etti.
kaynak: Ana Britannica