Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Aralık 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Paris antlaşması


Kırım savaşı'na (1853-1856) son vermek üzere 7 devlet (OsmanlI imparatorluğu, Büyük Britanya, Fransa, Piemonte [Sardinya], Rusya, Prusya ve Avusturya-Macaristan) arasında, Paris’te imzalanan barış belgesi (30 mart 1856).

Viyana protokolü (1 şubat 1856) gereğince Fransa Dışişleri bakanı ve baş delegesi kont Alexandre Walewski (Napolâon Bonaparte'ın lehli kontes Maria Walewska'dan olan evlilikdışı oğlu) başkanlığında toplanan Paris barış konferansı (25 şubat 1856), 31 mart akşamına kadar ateşkes yapılmasına ve bu durumun savaşan devletler delegelerince telgrafla hemen başkomutanlıklara bildirilmesine oybirliğiyle karar verdi. Böylece 35 günlük ateşkesin 34’ürıcü günü imzalanan Paris antlaşması'yla son verilen bu uluslararası savaşta Türkler Tuna, Kırım, Kafkas ve Anadolu cepheleri olmak üzere 4 cephede çarpışmalarına karşın, müttefikleri İngiltere, Fransa ve Piemonte devletlerinin orduları yalnız Kırım cephesinde savaştı.

Ayrıca, sefer süreleri de değişikti: 1853’te Rusya'ya savaş ilan eden Osmanii devleti, o tarihten sonra 2 yıl 5 ay 27 gün savaş durumunda kaldığı halde, 1854'te Rusya'ya karşı savaşa giren İngiltere ite Fransa, ateşkes tarihine kadar ancak 1 yıl 5 ay 6 gün tek cephede savaştılar. Öte yandan, Piemonte'nin savaşa girmesi Torino antlaşması’nın imzalanmasıyla (1855) başladığından, en az sıkıntı çeken bu İtalyan krallığı, ateşkese kadar sadece 9 ay 2 gün savaşta kaldı. Böyle olduğu halde, OsmanlI devletinin avrupalı müttefikleri Kırım savaşı’nın tüm onurunu kendilerine mal eden bir propaganda yaparak Türkler'i bu büyük savaşımda önemsiz bir öğe gibi göstermekten geri kalmadılar ve Türkler’in Tuna boylarında rus kuvvetlerini kesin yenilgiye uğratmaları üzerine kendilerinin Kırım’a gidebilme olanağına kavuştuklarını ve Kırım’da kazanılan zaferde türk ordusunun büyük payı olduğunu unutmuş göründüler.

Sonuçta 34 madde ite 1 ek maddeden oluşan Paris antlaşması’ konferansa katılan devlet temsilcilerinden OsmanlI imparatorluğu adına baş delege olarak sadrazam Ali Paşa ve Paris büyükelçisi Mehmet Cemil Bey (Koca Reşit Paşa’nın oğlu); Fransa adına Dışişleri bakanı ve baş delege kont Alexandre Walewski ite Viyana büyükelçisi baron François de Bourqueney; İngiltere adına Dışişleri bakanı lord George Clarendon ite Paris büyükelçisi baron Henry Cowley; Piemonte krallığı adına Başbakan ve Maliye bakanı kont Camillo Benso Cavour ite Paris elçisi Salvatore di Villamarina; Avusturya-Macaristan adına Dışişleri bakanı kont Buol -Schauenstein ve Paris elçisi baron Joseph Flübner; Prusya adına Dışişleri bakanı baron Otto Theodor Manteuffel ite Paris elçisi Franz van Hatzfeld; yenik Rusya adına da çar yaveri general Aleksey Orlov ve Paris elçisi baron Brunnov imzaladı.

Antlaşmanın başlıca maddeleri şöyle sıralanabilir:
  1. antlaşmanın onaylanmasından başlayarak müttefik devletlerle Rusya arasında yeniden kurulacak olan , barış sonsuza kadar sürecektir;
  2. 2Rusya savaş sırasında Anadolu cephesinde işgal ettiği yerleri, Kars başta olmak üzere OsmanlI devletine, Müttefikler de buna karşılık Kırım’da ete geçirdikleri Sivastopol, Balaklava, Gözleve, Kamış (Kamiesch), Kerç, Yenikale, Kılburun vb. kentlerle limanları Rusya'ya geri verecektir;
  3. Rusya, Besarabya’nın Kahulu (Cahul), İsmail ve Bolgrad kentlerinden oluşan bölümünü osmanlı egemenliği altında olmak koşuluyla Boğdan beyliğine bırakacak, ayrıca Tuna deltası ağızlarındaki adaları da doğrudan osmanlı yönetimine terk edecektir;
  4. savaştan önceki durumunu aynen koruyacak olan Anadolu sınır çizgisini düzenlemek ve bu konuda çıkabilecek her tür anlaşmazlığı önlemek için 2 türk, 2 rus ve birer İngiliz ite transız komiserinden oluşan ortak komisyon kurulacak ve bu komisyon antlaşmanın onay tarihinden başlayarak 8 ay içinde görevini bitirmiş olacaktır;
  5. Eflak ve Boğdan voyvodalıkları osmanlı egemenliğinde olmak koşuluyla antlaşmada imzaları bulunan devletlerin ortak güvenceleri altında var olan ayrıcalıklarından yararlanmayı sürdürecekler, kefil devletlerden hiçbiri tek başına koruma iddiasında bulunmayacak, Memleketeyn’in iç işlerine karışma yetkisine sahip olmayacaklardır;
  6. Sırp prensliği osmanlı egemenliğinde ve antlaşmada imzaları bulunan kefil devletlerin ortak güvencesi altında ayrıcalık fermanlarından yararlanmayı sürdürecek, Babıâli o güne kadar olduğu gibi ondan sonra da Sırbistan kalelerinde asker bulundurmak hakkını koruyacaktır;
  7. tarafsızlığı ilan edilen Karadeniz'de, kıyıları olan ve olmayan hiçbir devlet savaş gemileri bulunduramayacak, Osmanlı devletiyle Rusya Karadeniz tersanelerini kaldıracakları gibi, yenilerini de yapamayacaklardır;
  8. Osmanlı devleti barışta Boğazlar’ı tüm savaş gemilerine kapalı tutacak, antlaşmayı imzalayan devletter bu kurala uyacak, yalnız İstanbul’daki elçiliklerin buyruğunda bulunacak birer hafif savaş gemisine eskiden olduğu gibi izin verilecektir;
  9. çeşitli ülkeler topraklarından geçen ve avrupa devletlerinin ortak güvencesi altına alınmış olan Tuna ırmağıyla ağızlarında trafik serbestisi, güvenlik ve karantina gereği dışında, hiçbir nedenle kısıtlanamayacağı için bunlara ilişkin kuralları saptayıp uygulamak üzere antlaşmada imzası bulunan 7 devletin birer delegesinden oluşan bir avrupa komisyonu kurularak Tuna ağızlarını 2 yıl içinde trafiğe elverişli duruma getirecektir;
  10. BabIâli’nin birer suretini batılı devletlere sunmuş olduğu (18 şubat 1856) Islahat fermanı, uluslararasında yarattığı olumlu etki nedeniyle onaylanacak ve Türkiye’nin Avrupa devletler topluluğuna kabul edildiği ilan edilerek antlaşmada imzaları bulunan devletler osmanlı bağımsızlığıyla toprak bütünlüğüne saygı göstereceklerini açıkça bildireceklerdir. Ayrıca, bu güvencenin tam anlamıyla uygulanmasına da ortaklaşa kefil olduklarından, bu hükümlerin bozulmasına ilişkin herhangi bir girişimi bir genel çıkar sorunu sayacaklardır;
  11. antlaşmada imzaları bulunan devletter, savaş suçluları hakkında genel af ilan edecekler ve savaş tutsakları karşılıklı değiştirilecektir;
  12. antlaşmada imzaları bulunan devletlerden ikisi ya da birkaçı arasında barışı bozabilecek önemli bir anlaşmazlık çıktığı takdirde, taraflar silaha sarılmadan önce öteki devletlerin arabuluculuğuna başvuracaklardır.
Osmanlı devletini ilgilendiren bu önemli maddelerden oluşan Paris antlaşması yüzünden Âli Paşa, savaşın en büyük ağırlığını taşıyan Türkiye’nin Rusya’dan çok az toprak elde ettiği ve savaşı kazanan güçlerden biri olmasına karşın ödün veren devlet durumuna düştüğü gerekçesiyle siyasal rakiplerinin, özellikte de ustası Koca Reşit Paşa’nın sert eleştirilerine uğradı.

Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM