Arama

Meksika ve Meksika Tarihi - Tek Mesaj #7

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
22 Aralık 2016       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  Meksika5.jpg
Gösterim: 1883
Boyut:  63.1 KB

MEKSİKA


isp Mexlco
Latin Amerika'da devlet. 87,8 milyon (1991) nüfusu ve 1 970 000 km2'lik yüzölçümüyle Meksika, Latin Amerika'nın en büyük ülkelerinden biridir: yüzölçümü bakımından üçüncü, nüfus açısından, Brezilya’dan sonra ikinci sırada yer alır. Başkenti Mexico. Resmi dili İspanyolca.

COĞRAFYA


fiziki coğrafya


Meksika, hem yüzey şekilleri hem de iklim bakımından üç geniş bölgesel bütün oluşturan, birbirinden çok farklı doğal bölgelere ayrılır.
Kuzeydeki kuru topraklar, ülke yüzölçümünün % 60'ını kaplar; belirgin özelliği, özellikle K.B.'da (Aşağı Kaliforniya, Sonora, Sinaloa, Chihuahua) yer yer çoraklığa kadar varan kurak.iklimidir. Doğu Sierra Madre ve Batı Sierra Madre’yle çevrili ortadaki plato yarı çoraktır: yavaşça tuzlu çöküntü alanlarına (playas ya da bolsones) doğru inen üstü kabuk bağlamış şevler. Sadece Kuzey-doğu bölgesi, her yerde 700 mm'den fazla yağış alır ve Atlas okyanusu iklimine özgü yaz yağmurları sayesinde kuraklıktan kurtulur.

Orta Meksika'daki volkanik yüksek topraklar, ülkenin can damarıdır. Orta kesimdeki yanardağ kökenli ve kırılmış platonun en yüksek noktaları buradadır: Puebla, Mexico ya da Toluca havzalarında 2 200 - 2 600 m. Ama bu havzaların kenarında, birçoğu 5 000 m'yi aşan görkemli yanardağlar yükselir: Pico de Orizaba (5 700 m, Meksika'nın en yüksek noktası), Popocatöpetl, vb. Yanardağlar, belirgin bir şekilde kırılmış, Büyük Okyanus'tan (Corrientes burnu) Meksika körfezine kadar uzanan “yeni volkanik eksen" denen, 19° K. enleminin geçtiği enine bir eksen boyunca uzanırlar. Büyük dik yamaçlar, bu ekseni güneyden sınırlar.

Yükseltiye ve yöne bağlı olarak Orta Meksika’daki yüksek topraklar, yağış ve sıcaklık açısından büyük farklılıklar gösterir. Çok güzel çam ormanları, 2 500 - 3 000 m’nin üstündeki yamaçları kaplar; daha az yüksek kesimlerde yerlerini karışık meşe ve çam ormanlarına bırakırlar. En kurak havzalarda, dikenli ağaççıklar ve kaktüslerden oluşan bir bitki örtüsü görülür Yükselti bir iklim kuşakları sıralamasının ortaya çıkmasına yol açar: Atlas okyanusu ve Büyük Okyanus kıyısındaki ovalarda tierras calientes (sıcak topraklar), 800-1 600 m arasında tierras templadas (ılıman topraklar), daha yüksek kesimlere tierras heladas (buzlu topraklar) ile bağlanan 1 600 m'nin üstündeki tierras frias (soğuk topraklar). Bu iklim çeşitliliğinin tarım için çok elverişli koşullar yaratacağı açıkça ortadadır.

Güney Amerika'nın başlıca özelliği sıcak ve nemli iklimidir Veracruz ovaları, Orta Meksika'nın batısındaki sıcak topraklar, yeniyanardağ ekseni büyük dikliğinin güneyinde bulunan bütün toprakları kapsayan geniş bir tropikal bütün halinde kuzeye doğru Atlas okyanusu ve Büyük Okyanus boyunca devam eder: Oaxaca ve Guerrero dağları ve havzaları, körfezin güneyindeki ovalar, Yucatân yarımadası, Guatemala sınırına kadar uzanan yüksek topraklar ve Chiapas ovaları. Meksika'nın güneyi, yüzey şekilleri, iklim ve bitki örtüsü farklılıklarının büyük çeşitlilik gösterdiği bir bölgedir: kuraklığın etkisindeki kireçtaşlı alçak Yucatân platosu; sıcak, nemli ve ormanlık Tabasco toprakları; otlaklarla çam ve meşe ağaçlarıyla örtülü, bulutları delen yüksek Chiapas toprakları.

yerleşme ve nüfus


Meksika insanının kişiliği, amerind uygarlıkları, İspanyol sömürgeciliği ve modern amerikan dinamizminin birleşmesiyle oluşmuştur; nitekim, Mexico'daki las Tres culturas meydanı bunu simgeler.

Hızlı nüfus artışı.
1519’da Meksilâ'da yaşayan Kızılderililerin sayısına ilişkin tahminler 2-20 milyon arasında oynar. Ancak kesin olan iki şey vardır: sömürgecilerle temasa giren Kızılderili sayısındaki ani azalış; kızılderili halkın, bugünkü Meksika nüfusu üzerindeki güçlü bedensel etkisi (melezlerin sayısı çok fazladır: % 80). Buna karşılık Kızılderililer nüfusun ancak % 10'unu temsil ederler. Bunların yarısı yalnızca kızılderili dilleri, öbür yarısı iki dil konuşur. Zenci ve zenci-beyaz melezlerinin sayısı azdır (% 1): Beyazlar'ın oranı ise yaklaşık % 10'dur.

Nüfus, 1940'a kadar yavaş artmıştı. 1910'da 15 milyon olan Meksika nüfusu. 1930'da ancak 16,5, 1940'ta da 19,8 milyon oldu. Bu tarihten sonra demografik büyüme birden hızlandı; 1960'ta 35 milyon, 1970'te 48,5 milyon, 1991'de 87,8 milyon. Ülkede nüfus her yıl yaklaşık 2 milyon artmaktadır: yıllık doğal nüfus büyümesi oranı yüzde 2'dir. Doğum oranının çok yüksek seyretmesi (1975'te %» 40, 1981'de %o 38, 1991'de %, 20) ve ölüm oranının düşmesi (1930'da %» 26, 1960'ta %o 12 ve 1989'da %„ 6) bu nüfus patlamasını açıklayan nedenlerdir. Nüfusun % 42'si 15 yaşın altındayken, sadece % 4'ü 65 yaşın üstündedir. Hükümet onbeş yıldır çekingen bir doğum kontrol politikası izlemektedir, ama güçlü gelenekler karşısında elde edilen sonuçlar sınırlı kalmaktadır. İnsan sayısının, kırdaki ve kentteki istihdam olanaklarının çok üstünde olması, Meksika'yı Üçüncü dünya’ya bağlayan özelliklerden biridir. Nüfus yoğunluğunun tarım havzalarında çoğunlukla km2,de 100 kişiyi geçtiği Orta Meksika, aşırı bir nüfus artışıyla karşı karşıyadır; bu nedenle hükümet, eski Meksika’yı ferahlatmak amacıyla tropikal güneydeki ‘yeni topraklarca yerleşimi teşvik etmektedir ("denize doğru yürüyüş").

Kırsal nüfus fazlalığı
çok hızlı bir kentleşme hareketine yol açmıştır. Meksika kent nüfusu 1960-1990 arasında % 60, kırsal kesimde ise ancak % 17 arttı. Göç edenlerin beşte dördü en önemli on yerleşim alanına yığıldı; sadece Mexico kenti, bu göçmenlerin yarısını barındırmak zorunda kaldı. 1910'da ancak % 20 olan kentleşme oranı, 1991'de % 73'e ulaştı 1989'da her dört MeksikalIdan üçü kentliydi. ABD'nin güney-batısına doğru kesin ya da geçici göç, bir emniyet supabı rolü oynadı. ABD'ye yerleşmiş meksika asıllı 5-7 milyon amerikalı vardır. Ama bracero'ların iş için göçtükleri dönemler artık geride kalmış bulunuyor. 1950'li yıllarda, her yıl 400 000 mevsimlik işçi sınırı aşıyordu. ABD'nin göçe getirdiği sınırlamalar, bu hareketi büsbütün durduramadıysa da yavaşlattı. Yasadışı bir duruma düşen kaçak göçmenler (wet-backs), her an sınırdışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya kaldılar (1970-1976 arasında 3,5 milyon MeksikalI geri gönderildi), hatta bu durum iki ülke arasında gerginliklere yol açtı.

ekonomi


Gayrisafi yurtiçi hâsıla (GSYİH) 1950- 1975 arasında 25 kat arttı. 1991 yılında, kişi başına düşen gelir, 2 970 dolardı Bu durum Meksika'yı gelişmekte olan ülkeler grubuna sokmaktadır. 1920-1940 döneminin yapısal reformlarıyla hazırlanan Meksika'nın iktisadi hamlesi, ikinci Dünya savaşı’nda başladı ve ancak kırk yılda gerçekleşti.

iktisadi gelişmenin etkenleri.
Bu konuyu 70'li yılların ortasındaki petrol patlamasından öncesi ve sonrası olmak üzere iki dönemde ele almak gerekir.
1940-1975 arasında meydana gelen "Meksika iktisadi mucizesinin birçok derin nedeni vardır. Bu nedenlerin ilki. Devrimci kuruluş partisi iktidarının sağladığı dikkate değer siyasal istikrar; İkincisi, tüm yöneticilerin Meksika’yı geri kalmışlıktan kurtarmak için iktisadi büyümeyi sağlama ve peso’yu güçlü, istikrarlı, güven verici bir para yapma istemidir. Bir başka etken güdümlü ve planlı bir devlet sosyalizmiyle, kapitalist anlayışta serbest girişimci bir özel kesimin bir arada varlığını sürdürmesidir. Örneğin, devlet bankalarıyla özel bankalar, bankacılık sisteminin tüm kaynaklarını aşağı yukarı yarı yarıya paylaşırlar. Bu sistem sayesinde Meksika hiçbir zaman yatırım kredisinden yoksun kalmamıştır. Meksika dış ticaretinde hem satıcı, hem alıcı olarak büyük bir rol oynayan (tüm değişimlerin yüzde 62’si) ABD’nin yakınlığı, çok önemli bir iktisadi büyüme etkeni oldu: meksikalt fâcn/co'ların ABD' de eğitilmesi, Meksika'daki büyük amerikan yatırımları, tüketim ve turizm alanındaki etkileşimler. Titiz meksika milliyetçiliğine ve sosyalizme ve Üçüncü dünya'ya sempatisini gizlemeyen bir politikaya karşın, ABD ve Meksika ekonomilerinin karşılıklı bağımlılığı giderek artmaktadır.

1973-1976’ya doğru bulunan çok zengin hidrokarbür yatakları, çeşitli büyüme etkenlerinin görece önemini altüst etti. 1973’te, Meksika, petrol tüketiminin yüzde 10'unu ithal yoluyla karşılıyordu. 1972’ de kıstakta, Chiapas ve Tabasco eyaletlerinde, önemli rezervler belirlenmişti. Sistemli bir arama tarama sonunda Campec- he körfezinde, Tamaulipas eyaletinde, Coahuila'da ve Aşağı Kaliforniya'da petrol ve gaz bulundu. Varlığı belirlenen rezervler 6 yılda (1975-1981) 11 kat arttı. Kesin olarak belirlenen petrol rezervleri 8,2 milyar tondu. Olanaklı rezervler, aşağı yukarı buna yakındı; potansiyel petrol rezervleri ise, 40 milyar tondan fazlaydı: 1974 te 30 milyon tonu bulmayan petrol üretimi, 1981'de 120 Mt'a, 1986'da 140 Mt'a çıktı, 1990 yılına gelindiğinde, 147 Mt'a ulaşan yıllık üretimle petrol, Meksika ihracatının % 32'sini oluşturuyordu. Bu durumda petrol, ülkenin büyümesinin ekseni durumuna geldi. Çok önemli doğal gaz kaynakları da buna ekleniyordu (yılda yaklaşık 30 Gm3 üretim, tahmini rezervler 2 000 Gm3).

Ne var ki "petrol devrimi" istikrarsızlığa ve krizlere yol açtı. 1973’te, brüt petrol fiyatındaki ani artışı, 1981'de dünya piyasasında aşırı üretimden kaynaklanan bir düşme izledi. Bu düşüş ve paraya uygulanan yüksek faiz oranları, pesonun birkaç kez devalüe edilmesine yol açtı. Petrol sektörünün almak zorunda kaldığı ek borç Meksika'nın dış borç tutarını artırdı; devalüasyon gerçek bir ulusal dram boyutuna ulaştı ve parada istikrar ilkesi iflas etti. Cumhurbaşkanı Löpez Portillo'nun deyişiyle, "petrol çözümü", “petrol sorunu”na dönüştü. Petrol başdöndürücü bir zenginlik sağlamıştı, ama aynı zamanda sürekli dalgalanan uluslararası piyasaya mali ve ticari bağımlılığı, ticaret dengesiyle ödemeler dengesinde gittikçe artan bir bozukluğu, borçlanmayı, hızlı enflasyonu, vb. birlikte getirmişti.

İktisadi büyümenin belli başlı yönleri.
Devrim sonundan, özellikle 1940’tan bu yana harcanan çabalar sonucu, Meksika ulaşım alanında iyi bir altyapı kazandı: demiryolu ağı, karayolları, limanlar ve havalimanları. Üretim alanında, GSYİH’nın artış oranı, dönemlere göre değişti, ama öbür Latin Amerika ülkelerinin çoğuna oranla her zaman yüksek oldu: uzun süre yüzde 6-7-olarak seyrettikten sonra, 1979 ve 1980'de yüzde 8'e yükseldi. Sonraki yıllarda daha düşük gerçekleşti. Tarım, diğer iktisadi sektörlere göre gittikçe artan bir gerileme göstermektedir. Bugün de nüfusun % 36'sının tarımda çalışmasına karşın bu sektörün GSYİH'daki payı ancak % 9'dur. Bu da kentlerle kırsal alanlar arasındaki gelir dağılımındaki eşitsizliğini göstermektedir. Devrimin büyük hedeflerinden biri olan tarım reformu, iktisadi ve sosyal planda, kamu topraklarından ejidolar yararlananların çoğu için fiyaskoyla sonuçlandı; buna karşılık özel mülkiyet duruma uyum sağlamayı başardı: ekilen toprakların yüzde 10'unu kaplayan büyük üretim birimleri tarımsal üretimin yarıdan fazlasını sağladı. Tarımsal üretim, tahıl (bunun 12 Mt'u mısır), meyve (2,2 Mt turunçgil), sanayi bitkileri (260 000 t pamuk, 330 0001 kahve, 3,8 Mt şeker) üretimi ve önemli sayıda sığırdan (28 milyon baştan fazla) oluşur. Ancak Meksika zaman zaman mısır, buğday, süt, yumurta gibi temel besin maddelerinin dışalımı yapmak zorunda kalmıştır.

Modern Meksika'nın büyük başarısını oluşturan sanayi sektöründe (maden sanayisi [petrol, doğal gaz, gümüş (2 300 t), kükürt, kurşun, bakır, vb.], temel sanayiler ve farklılaşmış sanayiler) durum daha iyidir. Demir-çelik (Monterrey, Lâzaro Cârdenas) [toplam 7,7 Mt çelik], petro-kimya ve kimya sanayileri tam gelişme durumundadır. Farklılaşmış sanayiler, iç tüketimin gereksinimlerini karşılamaya yöneliktir: dokuma, otomobil (228 000 binek otomobili), elektrik ve elektronik malzemesi, radyo ve televizyon, ilaç, vb. Bu sanayiler, gerekli işgücünü sağlayan başlıca kentlerde toplanmıştır: özellikle Mexico, sonra Puebla, Netzahualcoyotl, Guadalajara, Monterrey. GSYİH'nin yüzde 33'ünü sağlayan sanayi, çalışan nüfusun ancak yüzde 21 'ini istihdam etmektedir. Hizmet sektörü ise, GSYİH'nin yüzde 67,7'sini sağlamakta ve çalışan nüfusun yüzde 55,4'ünü istihdam etmektedir. Sanayi ve hizmet sektörlerindeki ilerlemeler ve önemli boyutlara ulaşan kentleşme (14- 15 milyon nüfuslu bir megapol olan Mexico; nüfusu 3 milyonu aşan diğer iki kentsel alan: Puebla ve Netzahualcoyotl; nüfusu 450 000-650 000 arasında 5 kent), Meksika’nın geçirdiği iktisadi ve toplumsal değişimin başlıca görüntülerini oluşturur.

Milli gelirin bozuk dağılımı.
Kırsal alanın büyük bölümünde yüzlerce yıldan beri JEOMORFOLOJİK sürüp gelen yoksulluğun yanı sıra, kent BÖLGELER varoşlarında işsizlik ve eksik istihdam yüzünden çok düşük yaşam koşulları içinde yaşamak zorunda kalan milyonlarca Meksikalı'nın acıklı durumu milli gelirin bozuk dağılımından kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, iktisadi büyüme, tüketim toplumu içinde yer alan önemli bir orta sınıfın gelişmesine yol açmıştır.

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 23 Aralık 2016 00:04
SİLENTİUM EST AURUM